Davos'ta enerji kriziyle ilgili hayal kırıklığı!
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan hemen hemen bütün ülkelerin devlet başkanlarıyla, enerji şirketlerinin CEO'ları ile görüştüğünü ancak WEF'ten enerji kriziyle mücadele konusunda herkesin anlaştığı bir kararın çıkmasının oldukça zor olduğunu söyledi.
IEA Başkanı Birol, bu yıl 53'üncüsü düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Dünyanın şimdiye kadar görülmemiş ve çetrefilli bir enerji krizinde olduğunu dile getiren Birol, bu vesileyle WEF'in ana gündem maddelerinden birinin de enerji olduğunu ifade etti.
Birol, "Davos'taki toplantıların hemen hemen hepsinde enerji krizine nasıl çare bulunabileceği ve hangi önlemlerin alınabileceği tartışılan bir konu oldu." dedi.
Foruma gelen devlet başkanları ve enerji şirketlerinin yöneticileriyle görüştüğünü ifade eden Birol, "Benim izlenimim şu ki buradan (WEF) herkesin anlaştığı (enerji kriziyle mücadele konusunda) bir karar çıkması şu gün itibarıyla oldukça zor." diye konuştu.
Birol, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de enerji krizinin etkilerinin görüldüğünü belirtti.
Enerji krizi yüzünden dünyanın yüksek enerji fiyatlarıyla yaşamak zorunda olduğunu kaydeden Birol, ülkelerin, yüksek enerji fiyatlarını çeşitli tedbirler alarak aşağı indirmeye çalıştıklarını söyledi.
Birol, Türkiye'nin bu ülkelerin arasında olduğuna işaret ederek, şunları dile getirdi:
"Türkiye, enerji konusunda önemli ve güzel adımlar attı. Sakarya Gaz Sahası'nda doğal gaz bulunması ve Türk ekonomisine katkıda bulunması önemli bir konu. Ayrıca Türkiye'nin önemli bir doğal gaz depolama tesisi açması da gerçekten önemli. Türkiye, yenilenebilir enerji alanında (rüzgar, güneş ve jeotermalde) da son derece güzel adımlar attı. Türkiye'de nükleer enerjinin gündeme gelmesi ve Türkiye'nin enerjisinin bir parçası olması, hepimizin sevinmesi gereken bir şey ancak burada nükleer hangi partnerlerle ve şartlarda çalışacağımız da önemli."
ULUSLARARASI ENERJİ AJANSI
Paris merkezli bağımsız kuruluş olan IEA, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma (OECD) Örgütü çerçevesinde 1973-1974'te yaşanan petrol krizinde kuruldu.
Petrol krizi, sanayileşmiş ülkelerin ekonomilerinin dış kaynaklı enerjiye ne kadar bağımlı olduklarını ortaya çıkardı.
OECD üyelerinin büyük bir çoğunluğu, petrole bağımlılıklarını azaltmak ve petrol arzında olabilecek ani kesilmelere karşı hazırlıklı olmak amacıyla 1974'de IEA'yı kurdu.
IEA'nın üyeleri arasında Avusturya, Belçika, Kanada, Danimarka, Almanya, İrlanda, İtalya, Japonya, Lüksemburg, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye, İngiltere, ABD, Norveç, Yeni Zelanda, Yunanistan, Avustralya, Portekiz, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Kore, Slovakya ve Polonya yer alıyor.
IEA, küresel enerji politikalarının belirlenmesinde kilit rol oynayan kurumlardan biri olarak öne çıkıyor.