Ar-Ge liderleri, net sıfır yolculuğunda kilit bir rol oynamalı
Araştırma ve yeniliğe liderlik yapan CTO‘lar ve diğer yöneticiler, işletmelerin karbon ayak izlerinin azaltılmasında kritik değişim ajanları olarak konumlanıyor.
Dan Edwards & Michael Zeitlyn
Dünya genelinde büyük şirketler net sıfır salıma ulaşma sözü verdi, ancak taahhüt başka, eylem başka. Momentumun sürdürülmesi elbette zor olabilir. Karbonun azaltılması gezegenin iyiliği için zorunlu olabilir ancak bu, işletmelerin yeni şekillerde düşünmesini ve faaliyet göstermesini, daha fazla harici kuruluşla iş birliği yapmasını, yeni ve gelişmekte olan veri toplama süreçlerine güvenmesini, ayrıca sürecin merkezine Ar-Ge ve yenilik liderlerini yerleştirmesini gerektiriyor. Science Group, şirketlerin net sıfır hedefini maddi ilerlemeye nasıl dönüştürebileceğini belirlemek için Amcor, Bayer, Mars, PepsiCo, Procter & Gamble, Solvay ve Stepan'ın üst düzey yöneticileri de dahil olmak üzere Ar-Ge liderleri ile CTO'lardan oluşan bir forum düzenledi. Şirket, özellikle yenilik ekiplerinin bu yolculukta oynayabileceği önemli rolün tanımlanmasına yardımcı olmak istedi. Aşağıda hem sektörün hem de gezegenin gelişmesi için bir yol oluşturmaya yardımcı olacak uygulamalar hakkında bu forumdan elde edilen bilgileri bulabilirsiniz...
HAREKETE GEÇME YETKİSİ
Net sıfır taahhütlerinin iyi niyetli hedeflerden daha fazlası olması için şirketlerin karbon azaltımını temel bir iş değeri haline getirmesi gerekiyor. Şirket yönetimi, güvenlik, kalite ve kâr için endişelendiği kadar bu konuda da endişe duymalı. Net sıfır için harekete geçmek işlevler arası bir girişim ve burada iş bölümü bulanık olabilir. Pazarlama, dağıtım ve diğer iş fonksiyonları, şirketin sera gazı (SG) azaltma hedefine kendi zaman çizelgelerinde katkıda bulunuyor. Örneğin; satın alma, salımları kısa sürede azaltabilir. Buna karşılık tanımı gereği ileriye dönük bir işlev olan Ar-Ge'de üç – beş hatta 10 yıllık bir vade söz konusu olabilir.
Elbette burada kilit mesele, tüm fonksiyonların açıkça belirtilen hedefler doğrultusunda uyum içinde çalışması. Ar-Ge, karbon azaltımındaki rolünün, işletmenin diğer birimlerindeki meslektaşlarının üstlendiği rollerden ne kadar farklı olduğunu hızlı ve açık bir şekilde ortaya koymalı. Ar-Ge liderlerinin diğer yöneticilere bilimsel argüman sunma kapasitesi, benzer bir planı şekillendirmesi gereken meslektaşlarına değerli bir yardım sağlayabilir. Şirket çapında bir iş birliği haritası oluşturmak, karşılıklı bağımlılıkları ve potansiyel ittifakları ortaya çıkaran bir kendini keşfetme süreci olarak işleyebilir.
Ar-Ge birimi hedeflerini derinlemesine incelerken, Ar-Ge liderleri de kendi şirketleri dışındaki kuruluşların—tedarikçilerin, müşterilerin, yasal düzenleyicilerin, kar amacı gütmeyen danışmanların ve hatta rakiplerin—muhtemelen hayatları boyunca karşılaşacakları bu en evrensel misyona nasıl dahil edilebileceği üzerine kafa yormalı.
Şirketlerin başka değerli sürdürülebilirlik girişimleri de olabilir ve liderlerin bunların hepsine aşina olması ve aralarındaki etkileşimi anlaması gerekiyor. Ancak şirketlerin Ar-Ge liderlerine ve CTO'larına sera gazı salımlarını azaltma konusunda net bir yetki vermesi de kritik önem taşıyor. Bunu elde ettiklerinde, gelecekteki ürün ve hizmetlerin daha düşük sera gazı salımlarına sahip olmasını sağlayacak değişiklikleri teşvik etmek için iyi bir konumda olacaklar. Ar-Ge ve yenilik ekipleri işin en ön saflarında yer alacak ve alternatif hammaddeler, yeniden tahhayyül edilen ürün tasarımları, daha iklim dostu teknolojiler kullanarak sera gazlarını azaltacak. Başarılı olmak için net sıfırın her projeye ilk günden dahil edilmesi gerekiyor. Böylece bir ürünün olası sera gazı ayak izi erken ve sıklıkla değerlendirilebilir. Artık her Ar-Ge konuşmasında sera gazı dikkate alınmalı. Kimsenin bunun görev savmak için yapılan bir şey olduğunu düşünmemesi için ekibin icra performansına göre değerlendirilmesi gerekiyor.
NET SIFIRI SAĞLAMAK İÇİN AR-GE PORTFÖYÜNÜ YÖNETİN
Ar-Ge liderleri artık mevcut proje portföylerinin hedefleriyle ne kadar uyumlu olduğunu görmek için projelerin "karbon sağlığını" değerlendirmeli. Hedefe ulaşmak, azalmaların tam olarak nerede gerçekleşeceğini bilmeyi ve bunu şansa ya da geleceğin ufukta zar zor görülebilen teknolojilerine bırakmamayı gerektiriyor. Sürdürülebilirlik bugüne kadar sıklıkla özel projelerin odak noktası oldu. Böyle bir yaklaşım, yatırımın güvence altına alınmasına, kararlılık gösterilmesine, ivme yaratılmasına ve bir şirketin imajının parlatılmasına yardımcı olabilir. Bunların inkar edilemez derecede baş döndürücü teşvikler olduğu söylenebilir.
Yine de karbon azaltımını Ar-Ge'nin günlük yapısına entegre etmenin daha hayati olduğu savunuluyor. Net sıfırın başarısı, bireysel projelerin yükselişine veya düşüşüne değil, portföyün bir bütün olarak performansına bağlı. Birkaç büyük, spekülatif uzun vadeli fırsatta yanlış bir şey yok, portföyün tamamına akıllı bahisler koymak daha bilinçli bir strateji. Her projenin net sıfır hedefine ilerlemesi muhtemel değil. Ve açıkçası, portföyün genelinde işler yolunda gittiği sürece, belirli bir projenin sera gazı salımlarının azaltılmasında düşük performans göstermesine izin verebilir. Örneğin ticari ihtiyaçlar çok acilse veya başka bir departman bu açığı başka yollarla kapatabiliyorsa...
Hangi girişimlere öncelik verileceğini seçmek, en umut verici savaş alanlarını belirlemek anlamına geliyor. Ar-Ge'nin başlatabileceği ve ileriye taşıyabileceği kazanımlar olacaktır. Bir ürün, Ar-Ge için hemen odaklanılması gereken başlıca aday olabilir çünkü tasarımının veya üretiminin yeniden düşünülmesi, salımlar üzerinde minimum düzeyde bile önemli bir etkiye sahip olabilir ya da bu değişiklikler tüm tedarik zincirinde bir dalgalanma etkisi yaratmadan Ar-Ge mutfağında yapılabilir. Ancak büyük kazanımların çoğu, Ar-Ge'nin organizasyon içindeki ve dışındaki diğer ortaklarla birlikte çalışmasını gerektirecektir. Bunların elde edilmesi daha zor olabilir, daha uzun sürebilir ancak alınacak sonuç kararlılığı ve yatırımı hak edebilir. Ar-Ge liderlerinin portföylerinin sera gazı salımları üzerindeki etkisine ilişkin tahminler sunması beklenmeli. Net katkının ölçülmesi (gelecekteki etki için basit bir büyüklük sırası tahmini kullanılması halinde bile) şirketin ticari ihtiyaçlar ile iklim değişikliği niyetini dengelemesine olanak tanıyacaktır.
Müşteriler ve paydaşlar hangi şirketlerin sağlam sürdürülebilirlik stratejilerine sahip olduğunu bilmek konusunda ısrar ettikçe, şirketler de bu stratejilerin maliyetleri azaltabileceğini, büyümeyi teşvik edebileceğini ve düzenleyici kurumlarla yaşanan sorunları en aza indirebileceğini fark ettikçe, çevresel, sosyal ve yönetişim raporlaması zaman içinde daha yaygın hale gelecek. Sera gazı salımlarına ilişkin veriler henüz içinde bulunduğumuz anın gerektirdiği kadar hatasız değil, ancak kaçınılmaz olarak gelişecek. Bu süreçte Ar-Ge ekiplerinin mevcut verileri kullanma ve yaklaşıklığı kabullenme konusunda rahat olması gerekiyor.
TİCARİ GERÇEKLİK
Sıklıkla söylenen bir şey var: Şirketlerin bir tercih yapması gerekiyor ya "çevreci" olacaklar ya da para kazanacaklar. Kimse bunda bir gerçeklik payı olmadığını iddia edemez. Ancak tüketiciler değiştikçe, düzenleyici ortam geliştikçe, itibarın zarar gördüğüne dair hikayeler çoğaldıkça ve karbonun etkilerine ilişkin kaygılar yaygınlaştıkça farklı bir dizi ticari gerçeklik baskın hale gelecek. Şimdilik Ar-Ge, net sıfır mesajına zaten ilgisi olan müşterileri, ürünleri ve markaları belirleyerek bir momentum inşa edebilir. Bu kolay ulaşılabilir bir hedef. Karbon dostu ürünlerin çevre primi veya rekabet avantajı sağlayabileceği nokta tam da burası. Düzenlemelerin veya standartların karbonu azaltılmış ürünleri tercih ettiği, hatta zorunlu kıldığı alanlarda, pazar muhtemelen performanstan ödün vermeyi veya fiyat primini kabul edecektir. Kapının zaten açık olduğu her yerde, yenilikçiler iklim dostu bir ürünün piyasa değerinden yararlanabilir. Başka yerlerde ise yaratıcı olmaları ve sürekli sinerji arayışına girmeleri gerekecek, net sıfır yeniliklerinin ek avantajlar getireceği alanları bulmak için.
İdeal durumda, pazarın ihtiyaçlarına hizmet edecek (yani geleneksel değer parametrelerine uygun) yenilikler yapmak, karbon çıktılarını azaltmak için ek fırsatlar yaratacak. Bu mutlu bir tesadüf gibi göründüğünde kimse salımların azaltılmasına itiraz etmeyecek. Karbon salımlarını azaltırken aynı zamanda ön sermaye maliyetlerini veya devam eden enerji maliyetlerini de aşağıya çekebilecek imalat süreçleri bulunuyor. Bunlardan yararlanabilecek projelere öncelik verilmeli ve Ar-Ge liderleri, en büyük öncelik giderleri kısmak olsa bile karbon azaltımının faydalarını dile getirmeli.
Bir sonraki öneri son derece mantığa aykırı görünebilir, ancak liderler karbonu azaltılmış bir ürünün farklı bir kazanç sağlaması durumunda fiyat ve/veya performanstan ödün vermeyi de düşünmeli. "Yeni" ve "geliştirilmiş" kelimeleri bir asırdan fazla süredir reklamcılık sözlüğünde birbirinin içine geçmiş durumda. Bu nedenle şirketler, sera gazı salımlarını azaltmak istedikleri için daha az etkili bir ürün ürettiklerini duyurmaktan heyecan duymayacaktır. Ancak mevzuatın yanı sıra müşteriler ve paydaşlar da bunu istemeye başladı. Bayer Bitki Bilimleri Biriminin Ar-Ge Şefi Robert Reiter, "Net sıfır hedeflerine ulaşmak cesaret istiyor" diyor. "Gerginlikler olacak ve kolay ulaşılabilen fırsatlar bir noktada ortadan kalktığında ödünler verilmesi gerekecek. Sanırım rekabetçi oyun alanının eşitlenmesi için yasal düzenlemeler yapılmasını beklemek mümkün, ancak bazen sadece bir şirketin öncülük yapması da yeterli oluyor."
Dan Edwards: Bir bilim, mühendislik ve teknoloji danışmanlığı şirketi olan Science Group'ta grup genel müdürü ve CEO.
Michael Zeitlyn: Science Group'ta danışmanlık hizmetleri başkanı olarak görev yapmakta.