NE YAPTIĞINIZI UZUN UZUN ANLATIN
Halka açık şirketlerin bilanço dönemlerinde yaptığı yatırımcı ve analist toplantılarının çehresi artık değişmeye başladı. ESG (Environmental, Social and Governance (Çevre, Toplum ve Yönetişim) stratejilerini dışarıda tutmayı bırakın ve bunları düzenli finansal raporlamaya entegre edin.
Brian Tomlinson, Tensie Whelan & Kevin Eckerle
Halka açık şirketlerin üç aylık bilançolarını açıkladıktan sonra yatırımcı ve analistlerle yaptığı toplantılar (earning call - kazanç çağrısı) iş ve yatırım dünyasının vazgeçilmez mihenk taşlarından biri.
Ancak son yıllardaki sürdürülebilirlik akımıyla birlikte artık bu toplantıların da gözden geçirilmesi gerekiyor. Yönetim kadroları bunları hazırlamak için büyük çaba harcıyor; yatırımcı ilişkileri yetkilileri, bunları şirketin öz sermaye hikayesini -şirket hisselerine yatırım yapmanın gerekçesini oluşturan stratejik vizyonu- paylaşmak için hayati yerler olarak görüyor ve üç aylık bilanço sonuçları hala piyasaları hareketlendiriyor.
Çevre, toplum ve yönetişim (ESG) meselelerinin şirketlerin uzun vadede ne kadar başarılı olacağı konusunda doğrudan, maddi etkileri bulunduğu göz önüne alındığında, bu çağrılarda neden çalışanlara, araştırma ve geliştirmeye, sürdürülebilirliğe yönelik uzun vadeli yatırımlar yerine sadece kısa vadeli karlılık vurgulansın?
Şirketlerin ESG'yi bilançoların bir sütununa fırlatıp atmak yerine iş stratejilerine bütünüyle entegre etmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak şirketlerin üç aylık kazanç çağrılarına daha fazla ESG bilgisi eklemesinin muhtelif nedenlerden ötürü zor olduğunun da farkındayız.
İlk olarak, şirketler ESG'yi kurumsal web siteleri, KSP (eski adıyla Karbon Saydamlık Projesi), yıllık sürdürülebilirlik raporları ve ESG yatırımcı çağrıları gibi diğer kanallar aracılığıyla raporlama alışkanlığına sahip. Bu kanallar, kazanç çağrısı açıklamalarıyla aynı analiz düzeyini gerektirmeyebilir veya içermeyebilir. Bu nedenle şirketler ESG faaliyetlerini titiz bir şekilde raporlamaya alışkın olmayabilir. Ayrıca şirketler genellikle ESG'nin finansal etkilerini izlemez, bunun yerine finansal göstergeler ve ESG hakkında tamamen ayrı raporlar hazırlar. Sonuç olarak, ESG verileri bazı gözlemcilere 'yumuşak' görünebilir.
Ayrıca üç aylık kazanç çağrılarında şirketler, ESG'yi umursamadıklarını varsaydıkları analistlere oynuyor olabilir. CEO'lar sık sık analist- lerin ESG bilgisi istemediğini söylüyor; analistler de CEO'lar tarafından bildirilmediği takdirde ESG meselelerinin işletme için çok da önemli olmadığı sonucuna varıyor. Suç kimde olursa olsun, bu durum, ESG meselelerinin sınırlı bir şekilde tartışılması ve duyurulmasına yol açıyor.
İLERLEME RAKAMLARA YANSIYOR
Bununla birlikte, şirketler mütevazı ilerlemeler de kaydediyor. 2018 ile 2020 yılları arasında, kazanç çağrısı dökümlerinde ESG'ye yapılan referanslarda yüzde 671'lik bir artış; çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığa (ÇEK) yapılan referanslarda da yüzde 751'lik bir artış görüldü. Ayrıca ilk bulgular, şirketlerin ESG meselelerini daha fazla tartışmasıyla güçlenen ESG performansları arasında bir korelasyon bulunduğunu ve kazanç çağrılarında beşeri sermaye, ırksal eşitlik ve ilgili ÇEK meseleleri hakkında daha fazla ve daha spesifik tartışmalara yer verildiğini ortaya koyuyor. Bütün bunlara ek olarak, Covid-19 salgını da ESG'yle ilgili açıklamaların kazanç çağrılarına dahil edilmesini teşvik etti: Yöneticiler kendilerini kazanç çağrıları sırasında hastalık izni, tatil ücreti, tehlike ödemesi ve kişisel koruyucu donanıma erişim hakkında konuşurken buldu.
ESG'Yİ ÜÇ AYLIK KAZANÇ ÇAĞRILARINA ENTEGRE ETMENİN 5 ADIMI
Kaydedilen bu son ilerlemeye rağmen, ESG bilgileri, üç aylık kazanç çağrılarında yer verilen temel iş stratejisi ve finansal gösterge tartışmalarına hala tam olarak entegre edilmiş değil. Halka açık şirketlerin bu çabalarını ilerletmesine yardımcı olmak amacıyla, New York Üniversitesi Stern Sürdürülebilir İş Merkezi ile Kurumsal Amaçlı Üst Düzey Yöneticiler'in CEO Yatırımcı Forumu tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen projenin bir parçası olarak, beş bölümden oluşan bir çerçeve geliştirdik.
Ayrıca 13 sektördeki 25 şirketin yatırımcı ilişkileri, strateji, kurumsal sürdürülebilirlik işlevlerinden 35 yöneticiyle görüştük ve bakış açıları için bir dizi satış tarafı analistinden yararlandık. Aşağıdaki beş adım, ESG içeriğini üç aylık kazanç çağrılarına daha iyi entegre etmede karşılaşılabilecek zorlukların aşılmasına yardımcı olacaktır.
1'İNCİ AŞAMA: GEREKLİ ZEMİNİ HAZIRLAYIN
Bir kazanç çağrısına katılanlar, daha önce bir ESG açıklamasıyla karşılaşmışsa, ESG bilgilerine daha olumlu yaklaşacaktır. Yatırımcılar ve yönetim, ESG meselelerinde temel düzeyde bir rahatlık ve güvene ihtiyaç duyar ve bu tür bir aşinalık, sürdürülebilirlik verilerinin -genellikle yıllık bir sürdürülebilirlik raporu biçiminde- tutarlı bir şekilde paylaşılmasıyla başlayarak çeşitli şekillerde oluşturulabilir.
Bu rapor, şirket için mali açıdan en önemli konularda temel performans göstergelerinin (TPG) yanı sıra şirketin sürdürülebilirlik performansını mali performansıyla ilişkilendiren rakamsal veriler içermeli. Şirketler, ayrıca, yatırımcılarla daha derin ve daha değerli alışverişleri teşvik etmek için vekil beyanında mali açıdan ilintili ESG açıklamalarını giderek daha fazla paylaşabilir. Örneğin perakende sektöründe ücret eşitliği, çeşitlilik ve işçilerle ilgili diğer konular açıklanmalı. Enerji şirketleri için de iklim değişikliği ve düşük karbonlu geçişe (ve ilgili düzenlemelere) hazırlık verileri büyük önem taşır.
Yatırımcıları şirketin ESG stratejisinin kısa ve uzun vadede nasıl değer ürettiği konusunda eğitmek için ESG odaklı özel çağrılara ev sahipliği yapmak, yalnızca yatırımcıların sorunları daha derinlikli bir şekilde anlamasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yıl boyunca süren ikili yatırımcı katılımı çabalarını daha ileri taşıyarak ESG odaklı yatırımcılarla bağları güçlendirir.
Örneğin projemize katılımının bir sonucu olarak ticari gayrimenkul şirketi Jones Lang LaSalle, 2018 sonbaharında ilk ESG web seminerine, 2019'da da ikincisine ev sahipliği yaptı. Son olarak, şirketler, CEO ve CFO'nun ESG stratejisi ve elde edilen finansal sonuçlar hakkındaki yorumları da dahil olmak üzere, ESG içeriğini yatırımcı günü sunumuna entegre etmeli. Hem bu projede hem de uzun vadeli değer konusundaki çalışmalarımızla bağlantılı olarak, ESG içeriğini proaktif bir şekilde geliştirerek kazanç çağrılarına zemin hazırlayan birçok şirketle işbirliği yaptık. Bu şirketlerin 'yatırımcıya hazır' veya 'kazanç çağrısına hazır' kilit unsurları çıkarmak için bu hazırlık çalışmasını yürütebildiğini gördük. ESG odaklı bir çağrıda yeni içeriği test edebiliyor ve ardından bunu yatırımcılara daha geniş bir şekilde sunabiliyorlar. Sonuçta da şirketler düzenli olarak açıkladıkları ESG temalarının yelpazesini genişletiyor.
2'NCİ AŞAMA: KAZANÇ ÇAĞRISI TAKVİMİNİ UYGULAYIN
ESG meselelerinin tamamen entegre edilebilmesi için üç aylık çağrıların nasıl düzenleneceğine dair akıllı bir plan geliştirmek büyük önem taşıyor. Seçeneklerden biri, temel ESG performansıyla birlikte daha sürdürülebilir ürün ve hizmetlerden elde edilen gelirler, iyileşen elde tutma oranları ve atık azaltma yoluyla sağlanan operasyonel verimlilikler gibi ESG odaklı mali önlemler hakkında üç ayda bir güncellemeler sağlamak. Alternatif olarak, şirketler ESG hakkında daha derin bir tartışma sağlamak için üç ayda bir yapılan dört çağrıdan birini kullanabilir. Bu, katılımcılara uzun vadeli ESG stratejilerinin uygulanmasına ilişkin daha fazla fikir verecek, performans tartışmasını genişletecek ve son ESG performansının beklen- tilerle karşılaştırılmasına dair daha spesifik ayrıntılar suna- caktır. Yılın geri kalan kazanç çağrılarında da ESG temalarını ve ilgili mali performansı izlemeyi sürdürün.
Diğer bir taktik de çağrının CEO segmentini kurumsal amacın yanı sıra şirketin en önemli ESG meselelerine paydaşları dahil ederek nasıl değer oluşturduğuna ilişkin üst düzey görüşe odaklamak. Örneğin Nestlé, 2019'un ilk çeyreğinden bu yana kazanç çağrılarında ortak değer ve sürdürülebilirlik yaklaşımının temel unsurlarını öne çıkardı.
Bir şirketin kazanç çağrısı takvimini nasıl uyarlayacağı, verilerin üç ayda bir temin edilip edilemediğine ve ESG meselelerinin tartışılan stratejiler veya ürünler açısından taşıdığı öneme bağlı olacaktır. Yönetim, konuyu ortak değer ve kurumsal amaç gibi daha geniş temalarla uygun bir şekilde çerçeveleyerek ESG'nin temel bir iş stratejisi olduğunu ve şirket faaliyetlerine etkide bulunduğunu açıkça ortaya koyar.
3'ÜNCÜ AŞAMA: ESG YATIRIMININ GETİRİSİNİ BİLDİRİN VE İZAH EDİN
ESG'de sağlanan ilerlemeye ilişkin açıklamalar tek başına çoğu analistin ilgisini çekmez. Bunun yerine, en baştan, şirketin yönetmekte olduğu önemli ESG meselelerini açıklayarak uzun vadeli planı ortaya koyun. Ardından, uygun olduğu şekilde, çabaların mali etkisi hakkında bilgi verin. Örneğin:
-Yıpranmayı azaltmak için çalışanlarınıza yatırım yapıyorsanız, elde tutma oranlarını iyileştirerek ne kadar tasarruf sağladığınızı açıklayın. Elde tutma oranınızı sektörünüzdeki diğer şirketlerdeki oranlarla karşılaştırın.
-Azaltılmış karbon salımı hedeflerine ulaşmak için yatırım yapıyorsanız, yeni üretim süreçleri gibi girişimlerle ilişkili enerji tasarrufları hakkında bilgi verin. Örneğin bir giyim işletmesinde döngüsel iş modellerini benimsemek, atık imha maliyetlerini azaltabilir, müşteri bağlılığını artırabilir ve yeni, daha genç müşteriler için satın alma maliyetlerini azaltabilir. Ticari gayrimenkulde daha yeşil binalar kira primleri sağlayabilir.
-İklime daha dayanıklı bir tedarik zincirine yatırım yapıyor- sanız, iklim bağlantılı şiddetli hava koşulları veya kuraklığın neden olduğu tedarik zinciri kesintilerindeki azalmayı ve işletmenizin bu tür olaylar karşısında sürekli tedarik sağlaya- bilmesi nedeniyle elde tuttuğu geliri açıklayın.
ESG yatırımlarının getirisini anlamak, muhtemelen, mali veri toplamanın yeni yollarını bulmayı gerektirecek. CFO'nun ofisi, ek mali ölçütler ve raporlama sistemleri geliştirmek için ESG ekibiyle ve diğer bölümlerle yakın bir şekilde çalışmak zorunda kalacak. Şirketin ayrıca risk azaltma gibi maddi olmayan duran varlıkları paraya çevirmesi gerekecek, bu da yaratıcılık gerektirecek. Bu tür hesaplamalarda kullanılabilecek yaklaşımlardan biri, Stern Merkezi'nin geliştirdiği Sürdürülebilirlik Yatırımları Getirisi (SYG) metodolojisi.
4'ÜNCÜ AŞAMA: İŞLEVLER ARASI İŞ BİRLİĞİNİ GELİŞTİRİN
ESG bağlantılı daha büyük açıklamalar, genellikle bir şirket içindeki işlevleri birlikte çalışmaya zorlar. Örneğin yatırımcı ilişkileri ve kurumsal sürdürülebilirlik fonksiyonlarının birlikte içerik geliştirmesi gerekebilir, şirketin önemlilik değerlendirmesinin bir özeti veya şirketin en uygun ESG meselelerini ele alarak değer yaratma yatırımlarını nasıl yaptığına dair tek slaytlık özetler gibi. Sürdürülebilirlik ekipleri teknik ayrıntıları iletebilir ve (kazanç çağrısındaki hedef kitlenin beklentilerini anlayan) yatırımcı ilişkileri ekipleri teknik içeriğin analistlerin kullanabileceği şekilde açık ve özlü bir biçimde aktarılmasına yardımcı olabilir.
Örneğin bir lojistik ve nakliye şirketi, sera gazı salımlarını azaltma, ayrıca daha enerji verimli rotalar planlayarak ve elektrikli araçlara geçerek tasarruf sağlama çabaları hakkında bilgi verebilir. İşbirliği için bir diğer önemli fırsat da CFO ve sürdürülebilirlik ekiplerinin ESG yatırımlarının şirket için nasıl değer yarattığını göstermek amacıyla her bir yatırımın getirisinin hesaplanmasını sağlayan TPG'leri ortaklaşa belirlemesi.
Muhtemelen, sürdürülebilirlik ekiplerinin CFO ekiplerini şirketlerin sürdürülebilirliğin değerini kestirmesine yardımcı olan SYG metodolojisi gibi çerçeveler hakkında eğitmesi gerekecektir. Örneğin, Stern Merkezi'nin otomotiv sektörüyle yaptığı çalışmanın bir parçası olarak, hiç kimsenin birincil malzeme ve atık imhası maliyetlerini düşüren atık azaltma stratejileriyle ilgili mali veri toplamadığını gördük.
Yönetim, işbirliği için istikrarlı kurum içi süreçleri teşvik etmek amacıyla çeşitli adımlar atabilir. Örneğin ilgili ekip- leri ve verileri bir araya getirmek için yıl boyunca düzenli aralıklarla toplanan ESG çalışma grupları veya görev güçleri oluşturabilir. Ayrıca, bazı yönetim kurulları, ESG gözetimini belirli kurul komitelerine (genellikle aday gösterme ve yönetişim komiteleri) tahsis etmenin yanı sıra ESG'yi doğrudan tüm kurulun görev alanına dahil ediyor ve ESG'nin bu kilit stratejik gözetim düzeyinde desteksiz kalmamasını sağlıyor.
5'NCİ AŞAMA: TOPLANTIYA TİYATRO GÖSTERİSİ MUAMELESİ YAPIN
Kazanç çağrısı toplantıları, son derece aşamalı, sıkı bir şekilde yönetilen bir gösteridir. Şirket ve analistler dramanın kilit oyuncularıdır. Sonuçta yönetim ekipleri ESG'yi bir strateji unsuru haline getiriyorsa, üç aylık görüşmenin bir bölümünü daha uzun vadeli ESG temalarına kaydırmak için analistlerin yardımını almak önem taşır. İlgili taktikler -kazanç çağrısının en çok sesi çıkan katılımcıları olan- satış tarafı analistleriyle önceden temasa geçmeyi içerebilir. Onları şirketin ESG hikayesiyle ilgili sorular sormaya teşvik edin.
Örneğin bir analistten şirketin müşterilerinin sera gazı salımlarını azaltan ürün ve hizmetlere nasıl yatırım yaptığını, ayrıca bu ürün ve hizmetlerin satışındaki artışı nasıl öngördüğünü sormasını isteyebilirsiniz.
Unutmayın: Kazanç çağrısı bir etkinliktir. Buna ESG hedeflerinizi ilerletecek şekilde katılımcıları dahil etmek istersiniz. Bu, olanları bir dereceye kadar düzenlemek anlamına gelebilir, yanıltıcı bir amaçla değil, ESG hikayesinin orada bulunan herkesi bilgilendirecek ve canlandıracak şekilde anlatılmasını sağlamak için. Zamanla yönetim ekipleri farklılaştırılmış sürdürülebilirlik stratejilerine rekabet avantajı kaynakları olarak bakmaya başlayacaktır. Yatırımcılar kuşkusuz bu avantajın değerini ölçmek isteyecektir ve yönetimin bu değeri ve buna katkıda bulunan tüm ESG bileşenlerini üç aylık kazanç çağrısında ikna edici bir şekilde açıklamasını bekleyecektir. Umarız önerilerimiz, bu etkinliğin şirketiniz, yatırımcıları ve diğer paydaşları için en büyük potansiyele ulaşmasına yardımcı olur.
………..
Brian Tomlinson, Kurumsal Amaçlı Üst Düzey Yöneticiler'in CEO Yatırımcı Forumu'nun araştırma direktörü.
Tensie Whelan, iş ve toplum uygulama profesörü, ayrıca New York Üniversitesi Stern Sürdürülebilir İş Merkezi'nin direktörü.
Kevin Eckerle, Bayer Tüketici Sağlığı'nda ESG performansı ve operasyonları direktörü. Bu makalede açıklanan araştırmanın yapıldığı sırada Stern Sürdürülebilir İş Merkezi'nde çalışıyordu.