Kırbaç azabına hazırlanın!
Üretimin ve stokların hızlı bir şekilde artması ya da azalmasının yarattığı ‘kırbaç etkisi’, şu anda yaşanıyor. Şirket liderleri, değişiklikler yapmak için ekonomik çöküş fırsatını değerlendirmeye hazır olmalı. Ekonomist Paul Romer’in dediği gibi, “Kriz, boşa harcanması çok kötü olacak bir şeydir.”
Yossi Steffi
Covid-19 salgınının yarattığı şok dalgasının üzerinden geçen iki yılın sonunda, ekonomilerdeki gelişmeler her geçen gün artan küresel ekonomik durgunluk riskine işaret ediyor.
2021'in ikinci yarısında yaşanan yüksek tüketici talebi, ürün kıtlığı ve nakliye aksaklılarının iki önemli sonucu oldu: İlki enflasyonun tetiklenmesi ikincisi ise üreticilerin sipariş modellerinde değişikliklere gitmesiydi. Bu iki önemli gelişmenin de ekonomide bir 'kırbaç etkisi' başlattığını söyleyebiliriz. Kırbaç etkisi, aslında geniş kapsamlı sonuçları olabilecek bir tedarik zinciri olgusu. Para akışları, işgücü modelleri, envanter yönetimi ve ürün talebinde yaşanan iniş-çıkışlar, bundan sonra olacaklara zemin hazırlıyor. Özellikle tedarik zincirinde yer alan iş liderleri, ileride karşılaşabilecekleri daha büyük zorluklara şimdiden hazırlanmalı.
KRİZİN KÖKLERİ
2020 başlarında, Covid-19 pandemisi küresel ekonominin büyük bölümünü çökertti. Bireylerin korkuları ve devletlerin getirdiği sınırlamalar birçok ticari faaliyeti önemli ölçüde kısıtladı. Restoranlarda, tiyatrolarda, spor salonlarında, perakende satış mağazalarında, seyahat ve turizm sektöründeki işletmelerde satışlar düştü. Birçok üretim tesisi faaliyetlerini yavaşlatmak veya durdurmak zorunda kaldı. ABD'de 2020'nin ikinci çeyreğinde gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) yüzde 32,9 gerilerken işsizlik yüzde 14,8'e yükselerek rekor kırdı.
Bu durum karşısında dünyanın dört bir yanında hükümetler ekonomilerini cömert teşvik ödemeleri, işsizlik yardımları, maaş koruma planları ve tahliye moratoryumlarıyla desteklerken, merkez bankaları kullandıkları diğer araçların yanı sıra faiz oranlarını çok düşük tutarak likiditeyi teşvik etmeye çalıştı. Hükümetlerin attığı adımların sıkıntı çeken birçok ailenin ayakta kalmasına yardımcı olduğu kesin ama diğer bir çok aile de hükümetin cömertliği sayesinde daha düşük hane harcamaları ve daha yüksek gelirden oluşan çifte ikramiyenin tadını çıkardı. Sonuç olarak, kişisel tasarruf oranı ABD'de dört kat arttı ve dünya genelinde tüketiciler yaklaşık 5,4 trilyon dolarlık tasarruf fazlası elde etti. Bu para fazlası, pandemiyi takip eden toparlanmanın, ürün kıtlıklarının, tedarik zinciri tıkanıklığının ve enflasyonist dalgalanmanın temelini oluşturdu. Ayrıca muhtemelen, bir sonraki ekonomik darboğazın tohumlarını ekti.
2020 ortalarına gelindiğinde, birçok insan yeni ve daha büyük banliyö evleri aradığı için ev satışları, ev inşaatı ve yapı malzemeleri talebi hızla toparlandı. 2021 baharında, aşıların kullanıma sunulması ve Covid-19 vaka sayılarının azalması ekonominin daha geniş bir şekilde yeniden açılmasını teşvik ettiği için tüketici harcamaları keskin bir şekilde ivmelendi.
Artan talep patlaması, yarı iletken çipler, ev aletleri, arabalar ve inşaat malzemelerinde kıtlığa yol açarak birçok mal ve emtiada enflasyonu tetikledi. İthalatta buna bağlı yaşanan artış da limanlarda, rıhtımlarda, antrepolarda ve demiryollarında önemli bir tıkanıklık yarattı. Bunun sonucunda ortaya çıkan nakliye ekipmanı kıtlığı, teslimatlarda gecikmelerin yanı sıra nakliye ve depolama fiyatlarında hızlı bir artışa neden oldu. İşletmelerin yeniden faaliyete geçmesinin ardından birçoğu, ön saf işçi sıkıntısıyla karşı karşıya kaldı, bu da süregiden ücret enflasyonunu tetikledi.
Haziran 2021'de, ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell Bloomberg'e şunları söyledi: "Görünüşe göre talep yaratmak, arzı ihtiyaç duyulan seviyeye geri getirmekten çok daha kolay." Elbette Merkez Bankası yöneticileri bir kalem darbesiyle para arzını hızla trilyonlarca dolar artırabiliyor. Ancak sanayi ve lojistik kuruluşları, binlerce kilometrelik bir alanda milyarlarca ton malzeme, parça ve bitmiş ürünün çıkarılması, işlenmesi, montajı, taşınması ve teslimatını yöneten amansız fizik yasalarıyla karşı karşıya.
YÜKSELİŞTEN ÇÖKÜŞE: KIRBAÇ ETKİSİ
Eşi görülmemiş talep artışının etkileri ve sonrası, Powell'ın hayal edebileceğinden de kötü. Kırbaç etkisi böyle zamanlarda büyük sıkıntılara yol açar. Tüketiciler beklenmedik bir şekilde mağaza raflarını boşaltmaya başladığında, perakendeciler ürün dağıtımcılarından daha fazla mal sipariş etmek zorunda kalır. Bu yeni siparişlerin büyüklüğü, yalnızca perakende stoklarını yenileme ihtiyacını değil, aynı zamanda perakendecilerin gelecekteki talep artışına ilişkin güncellenmiş tahminlerini de yansıtır. Benzer şekilde, dağıtımcılar hem kendi stoklarının yenilenmesi hem de çok sayıda perakendecinin artan talebini karşılamak için daha fazla sipariş verir. Bu durum karşısında, ürün, parça ve hammadde üreticileri de aynı süreci takip eder. Tüm bunlar, zincir boyunca siparişlerin (ve tutulan stokların) büyüklüğünü daha da yukarı çeker.
HER IHTIMALE KARŞI
Kırbaç etkisi birçok araştırmacı tarafından belgelenmiş bir olgu ve başka birçok faktörü içeriyor. Günümüz bağlamında bunların en önemlisi, kıtlıklar ve tedarik zinciri darboğazlarının ürün bulunabilirliğinde ve teslimat süresinde yarattığı belirsizlik. Şirketler, ihtiyaç duydukları malzemeleri alıp alamayacaklarından veya ne zaman alacaklarından emin değil, bu da tedarik zincirinin her kademesinde onları 'her ihtimale karşı' ihtiyaç duyduğundan daha fazlasını sipariş etmeye yönlendiriyor. Hem güncellenmiş tahmin hem de belirsizlik, perakendecilerin, dağıtımcıların, üreticilerin, tedarikçilerin ve alt tedarikçilerin daha fazla envanter tutmasına yol açıyor.
Talep düşerse ya da daha doğrusu, düştüğünde kırbaç, artışa aşırı yatırım yapmış tüm üretime dönük tedarikçiler açısından olumsuzluğu hızlandırır. Düşük talebe yanıt olarak -ve şişmiş stoklarını eritmek için- perakendeciler yeni siparişleri azaltır. Dağıtımcılar da benzer şekilde üreticilerden daha fazla ürün sipariş etmez. Hatta gerek perakendeciler gerek dağıtımcılar stok fazlasını elden çıkarana dek bekleyen siparişleri iptal eder. Zincir boyunca her oyuncu talepte daha kötü ve daha uzun bir düşüş yaşar. Bu durum üretimin azalmasına ve işten çıkarmalara yol açar. Böylece talep daralmasının şiddeti artar ve ekonomik bir çöküşü beraberinde getirir. Zamanla daha da şiddetlenir. Böylece, patlama çöküşe döndüğünde ve durgunluk yoğunlaştığında kırbaç tedarik zincirinin sırtına iner.
Makarna, çorba ve meşrubat gibi birçok ürün kategorisinin verilerinde kırbaç etkisi tespit edildi. Ayrıca 2008 mali krizi, kırbacın çok daha geniş, küresel bir ölçekte etkili olabileceğini gösterdi. Bu çöküş sırasında ABD'de perakende satışlar yüzde 12 düştü, ancak ABD'li üreticiler stoklarını yüzde 15 azalttı ve üreticilerin satışları neredeyse yüzde 30 gerilerken ithalat yüzde 30'un üzerinde arttı. 125 Hollandalı şirketi kapsayan bir anket, son tüketiciye göre 1'inci ve 2'nci kademede bulunan şirketlerin yüzde 25; 3'üncü ve 4'üncü kademede bulunanların ise yüzde 39 ile yüzde 43 oranında gelir kaybına uğradığını gösterdi.
Mesele şu ki tedarik zincirleri 2021'in sonundaki kadar sıkı olduğunda, tüketici talebinde yaşanan küçük bir değişiklik bile üretim faaliyetinde orta derece, hammadde üreticilerinin faaliyetlerinde ise çok daha büyük bir değişikliğe neden oluyor. Bunun nedeni, zincirin her üyesinin sadece talepteki değişime değil, aynı zamanda zincir üzerindeki tüm stokların ayarlanmasına dönük örtük ihtiyaca tepki vermesi. Sonuçta, talepteki patlama şirketleri tedarik, stok, işgücü ve kapasite yatırımları yapmaya iterken, müteakip bir daralma bu tür şirketleri ölümcül sonuçlar verebilecek yüksek stoklar, yüksek maliyetler, yüksek borçlar ve düşük gelirlerle karşı karşıya bırakıyor.
FAİZ ARTIRIMLARI GELİYOR
Bu daralma ufukta göründü. 2022'de merkez bankaları, muhtemelen, faiz oranlarını yükselterek, para arzını azaltarak ve ekonomiyi soğutarak enflasyonla mücadele edecek. Yeni Covid-19 dalgaları da ekonomi için bir tehdit olmaya devam ediyor. Bu yazı kaleme alınırken hızla yayılan omicron varyantı, yenilenen kısıtlamalara ve tüketici teyakkuzuna yol açıyordu. Tüketici talebindeki herhangi bir azalma, büyük olasılıkla, dünyanın tedarik zincirlerinde yukarı yönde yankılanacak, kırbaçla güçlendirilmiş bir ekonomik gerileme başlatacak. Örneğin 2008 mali krizini takiben 60 tedarikçinin fabrikasını kapaması 100 bin iş kaybıyla sonuçlandı ve otomotiv sektöründe tedarikçi iflasları 2007 ile 2009 arasında üç kattan fazla arttı. Daha da kötüsü mevcut salgın bağlamında hükümetler, bir ekonomik çöküşü hafifletmek için büyük mali destek sunma yeteneklerini (ve iştahlarını) kaybetmiş olabilir.
BELİRSİZLİKLERLE YAŞAMAK
Covid-19 mutasyonlarının, merkez bankası eylemlerinin ve tüketici davranışlarının öngörülemezliği göz önüne alındığında, tahminin ilk kuralı -tüm tahminlerin yanlış olduğu- nadiren bu kadar doğru olmuştur. Her şeyden önce her ne kadar aşılar ve daha iyi tedaviler bir çok yerde bulaşmayı, hastalık şiddetini ve ölümleri kesinlikle azaltmış olsa da Covid-19 henüz yenilmiş değil. Azalan bağışıklık ve mutasyona uğrayan Covid-19 varyantları, tedarik zincirlerini etkileyen vaka dalgalarını ve hükümet kısıtlamalarını körüklemeye devam ediyor.
İkinci olarak, merkez bankalarının enflasyona tepkisinin zamanlaması ve yoğunluğu belirsizliğini koruyor. Merkez bankacıları siyasi baskılara uygun seçimler yaparsa enflasyon daha da yerleşik hale gelebilir; bu da ileride onunla mücadele etmenin maliyetlerini ve bununla bağlantılı zorlukları artırabilir.
Tüketicilerin Covid-19'a, enflasyona ve hükümetlerin eylemlerine tepkilerini tahmin etmek de aynı şekilde zor. Tüketiciler, yeniden canlanan bir virüs veya durgunluk tehdidi karşısında siperlere yönelebilir mi? Yoksa kısıtlamalardan bıkmış vatandaşlar ihtiyatlı davranmayı bırakıp birikmiş nakitlerini ve artan ücretlerini özgürce harcar mı? İstifleme psikolojisi veya kaçırma korkusu nedeniyle kıtlık harcamaları hızlandıracak mı? Yoksa yüksek fiyatlar ve gelecek korkusu talebi köreltecek mi?
Bu yoğun belirsizlik karşısında birçok şirketin izleme ve bekleme duruşunu benimsemesi muhtemel. Bununla birlikte harekete geçmeye hazırlanan şirketler, bir sonraki salgın dalgasını, enflasyonda yaşanacak bir patlamayı, hükümet müdahalelerini veya durgunluğu yönetmeye hazır olacak. Mikropların hastalığa yol açtığı kavrayışını borçlu olduğumuz mikrobiyolog Louis Pasteur'ün "Şans sadece hazırlıklı zihinlerden yanadır" sözü, bu salgın çağında içinde bulunduğumuz koşullara özellikle uygun görünüyor.
EKONOMİK ÇÖKÜŞTE YÖNETİM TAKTİKLERİ
Ekonomik gerileme başladığında şirketler aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir çok denenmiş ve geçerli taktiği uygulamaya hazır olmalı:
-Envanter seviyelerini azaltarak, ödenmemiş gün sayısını artırarak ve alacak günlerini azaltarak nakit tasarrufu yapmak, bu arada da hayati tedarikçilerin yaşayabilirliğini tehlikeye atmamaya özen göstermek.
-Tedarikçi sayısını azaltmak ve satın almayı büyük ve sağlam olanlara odaklamak.
-Ürün çeşitlerinin (stok tutma birimlerinin/STB'lerin) sayısını azaltmak ve hızlı satıcılara odaklanmak; böylece üretim değişikliklerini azaltarak ve en çok satanların raf mevcudiyetini artırarak maliyetleri düşürmek.
-Hava yerine deniz, kamyon yerine demiryolu ve eksik kamyon yükü yerine tam kamyon yükü gibi daha ekonomik (ve daha yavaş) ulaşım türlerine geçiş.
-Tüketiciler daha tutumlu hale geldikçe daha düşük fiyatlı ve özel markalı ürünlere odaklanmak.
-Şirketin tüm siparişleri karşılamak için yeterli ürüne sahip olmayacağı durumlarda belirli müşterilere öncelik vermek.
KESİNTİ TEHDİTİNİ YÖNETİN
Tedarik zinciri yönetiminin kıdemlileri için Covid-19 her ne kadar arenaya tamamen farklı türde yabani bir hayvan olarak girmiş gibi görünse de ilk rodeo değil. Volkan veya virüs, patlama veya çöküş, her alt üst oluş benzersiz zorluklar getirir ama durgunluk gibi yıkıcı koşullara hazırlanmanın ve bunlara yanıt vermenin temelleri aynı kalır. Bu duruma hazırlanmak ise şirketin tedarik zincirindeki belirli güvenlik açıklarını tespit etmek, bunlar hakkında önceden neler yapılabileceğini saptamak, durumu alt üst oluşlara karşı yakından takip etmek ve gerektiğinde karşı önlemler uygulamak ile mümkün.
1- TEMEL ORTAKLARI BELİRLEYİN
Tedarik zinciri kesintisi tehdidini yönetmenin ilk adımı, hangi ortakların değiştirilmesinin zor olduğunu ve hangi ortakların temel malzeme, hizmet veya müşteri erişimini tedarik ettiğini anlamaktır. Kırbaç etkisi, yukarı yönlü tedarikçilerin talepteki keskin düşüşe karşı daha savunmasız olduğunu gösteriyor.
Bu tedarikçiler, büyüyen (eklenen kapasite ve stoklar yoluyla maliyetleri yukarı çeken) güçlendirilmiş bir talep artışı yaşadı. Bunu kaçınılmaz olarak, (ciddi maliyet-gelir dengesizliklerine yol açacak) güçlendirilmiş bir talep düşüşü takip edecek. Kritik malzemeler, katkı maddeleri ve özel parçalar sağlayan bu ortakların tedarik zincirinin derinliklerinde yer alması muhtemel. Ayrıca çoğu sektörde, kilit tedarikçiler oyuncuların tümüne olmasa da çoğuna hizmet eder ve çok sayıda müşterinin siparişlerini azalmasına yol açan bir ekonomik gerileme, bu tür tedarikçileri varoluşsal bir riske sokar.
2- ORTAKLARIN MALİ DAYANIKLILIĞINI DEĞERLENDİRİN
Her temel ortağın bilançosunun gücü ve ekonomik çöküşü atlatabilme yeteneği hakkında fikir sahibi olmak, bir şirketin kırbacın yıkıcı etkilerinin nerede kendini gösterebileceğini önceden tahmin etmesini sağlar. Bu da risk yönetiminin asli öneme sahip ancak mali açıdan zayıf ortaklara odaklanmasına yardımcı olur.
3- ORTAKLARI VE DURUMU TAKİP EDİN
Şirketler herhangi bir sorunu hızlı bir şekilde tespit etmek ve yönetimi uyarmak amacıyla, başta finansal açıdan zayıf temel ortaklar olmak üzere, tedarik zincirlerinin hem yukarısındaki hem aşağısındaki değişen koşulları yakından izlemeli. Bir ekonomik gerilemeye hazırlık olarak şirketler, doğrudan tedarikçilerinin yanı sıra tedarik zincirlerinin daha derinlerinde yer alan tedarikçilerin sağlığını daha net görmek için çabalamalı. Neyse ki son 20 yılda, bu konuda yardımcı olabilecek çok sayıda gelişmiş uyarı hizmeti ortaya çıktı.
Aynı zamanda daha güncel veriler, artık gerçek tüketici talebini daha net görmeyi sağlayarak şirketlerin ve özellikle daha derindeki tedarikçilerin pazarın yönünü değerlendirmesine yardımcı oluyor. Örneğin Covid-19 kamu bilincine ilk dahil olduğunda, akıllı telefon konumları, kredi kartı işlemleri ve restoran rezervasyon sistemleri gibi veriler, tüketicilerin gittiği yerlerde, para harcama tarzında yaşanan hızlı değişimi belgeledi.
4- TEHDİT ALTINDAKİ ORTAKLARI DESTEKLEYİN
Tedarik zincirindeki 'temel bir ortağa' yönelik önemli bir durgunluk, ekonomik kriz veya diğer varoluşsal tehdit durumuna sizin de hazırlıklı olmanız gerekiyor. Böyle bir duruma hazırlıklı bir şirket tedarikçisine destek sağlamalı. 2008 mali krizi sırasında, daha güçlü şirketler daha iyi kredi notlarını sorunlu ortaklara kredi sağlamak, onlar adına önemli materyalleri tedarik etmek veya sipariş hacmi için taahhütlerde bulunmak amacıyla kullandı. Hatta bazıları kritik tedarikçilerden hisse aldı. Çok sayıda otomotiv şirketi, kilit sektör tedarikçilerini desteklemek için iş birliği yaptı.
..................
Yossi Sheffi, MIT'de Mühendislik Sistemleri Elisha Gray II Profesörü, MIT Ulaşım ve Lojistik Merkezi'nin direktörü ve The New (Ab) normal: Reshaping Business and Supply Chain Strategy Beyond COVID-19 [Yeni (A)normal: İş ve Tedarik Zinciri Stratejisini Covid 19'un Ötesinde Yeniden Şekillendirmek] (MIT CTL Media, 2020) kitabının yazarı.