Şirketler İçin Blok Zincirinden Neler Öğrendik?

12:15 - 03.06.2021, Perşembe

Mary Lacity&Remko Van Hoek

Son birkaç yılın sıcak konusu blok zincirlerine daha çok kripto paralar ve küçük yatırımcılar gözünden bakılıyor. Oysa blok zincirlerinin günümüzün önemli sorunlarından biri olarak dile getirilen- 'big data'nın verimli kullanımı ve yönetimi konusunda şirketlere sunduğu önemli fırsatlar var. Bu çalışmada aralarında IBM ve Walmart gibi devlerin deneyimlerinin de yer aldığı 10'u aşkın blok zinciri uygulaması incelendi. Birinci nesil blok zinciri uygulamalarından şirketler için çıkarılan dersler ortaya konuldu. Şu ana kadarki uygulamalara bakılırsa, blok zinciri uygulamaları oluşturan şirketler için en büyük zorluk, teknoloji değil ekosistem ortaklarıyla başarılı iş birliği kurabilmek

Çoğu şirketin blok zincirine yatırım yapmakta neden yavaş hareket ettiğini anlamak zor değil. Son yıllarda üst düzey yöneticilere blok zincirinin bir sonraki yenilik dalgasında nasıl yol almak gerektiğine ilişkin öneriler yağıyor. Bunlar teknolojinin sektör genelinde ve sektörler arası potansiyel kullanım imkanlarını tespit eden, yeni bir blok zinciri geleceğine hazırlık yapan öneriler. Ama bir yandan da yöneticilere, blok zincirinin; 'iş modellerini alt üst etme', 'güvenilir üçüncü tarafları aradan çıkarma' ve 'ekonomik, sosyal-politik sistemlerin doğasını değiştirme' potansiyeli bulunduğu uyarıları da yapılıyor.

Diğer taraftan liderlere blok zincirinin neden olduğu abartılı heyecana ve barındırdığı gizli zafiyetlere temkinli yaklaşmaları salık veriliyor.

Bu uyarılara rağmen blok zinciri hakkında şüphelerin giderek azaldığını söyleyebiliriz. Zira Deloitte'un son araştırmasına göre üst düzey yöneticilerin yarısından fazlası blok zincirini 'ilk beş stratejik öncelik' arasına yerleştirmiş durumda.

KRİPTO PARALAR GECİKTİRDİ

Blok zincirleri, ağdaki katılımcılar arasında yapılan işlemlerin kayıtlarını yaratan ve doğrulayan paylaşımlı yazılım uygulamaları olarak tanımlanabilir. Blok zinciri uygulamaları, temel olarak değer alışverişi ve paylaşımlı kayıt tutma için programlanabilir kurallara imkan tanıyor. Ağdaki herkes olup bitene mutabık kalıyor çünkü hepsi aynı kayıttan çalışıyor. 2009'da ilk faal blok zinciri olarak piyasaya sürüyen Bitcoin bu kavramın güçlü bir ispatıydı ancak kripto para olarak kullanılması çoğu girişimi, bu teknolojiyi benimsemekten vazgeçirdi. Yöneticiler Bitcoin'in işletmeleriyle bağlantısını göremedi. Ne var ki öncü girişimlerin elde ettiği işletme faydaları sayesinde artık daha fazla şirket, blok zincirinin kendileri için neler yapabileceğini araştırmaya hazır.

Bu araştırmamızda bir dizi sektörde ve muhtelif şirketlerde kullanılan 10'u aşkın blok zinciri çözümünü inceledik. Bu birinci nesil uygulamalar işletme değeri üretiyor ama var olan yapıları alt-üst etmiyor, dönüştürmüyor, yok etmiyor. Bunları dev bir alt üst oluş dalgası olarak değil, gemilerin yüzmesini sağlayan bir dalga kabarması olarak tarif etmek mümkün.

Blok zincirine dayalı çözümlerin şirketlere nerelerde değer katabileceğini belirlerken ve uygulama planlamalarını yaparken göz önüne alınabilecek beş temel nokta saptadık. Şimdi bu maddeleri inceleyelim...

1- BAŞARILI UYGULAMA İŞLETME ÖNCÜLÜĞÜNDEKİ İŞBİRLİĞİDİR, BLOK ZİNCİRİ ARKA PLAN HİKAYESİDİR

Birinci nesil blok zinciri uygulamaları, teknolojinin bu tür girişimlerin kolay kısmı ve çoğunlukla da sadece bir arka plan hikayesi olduğunu ortaya koyuyor. Zor kısım, teknolojik kabiliyetlerden fayda sağlayacak şekilde ortaklarla işbirliği yapmak. İncelememizdeki çözümler, blok zinciri omurgasına tam tamına uyumlu olduğu ortaya çıkan ekosistem düzeyindeki zorlukları çözmeyi amaçlayan işletme öncülüğündeki projelerdi. "Blok zinciri uygulamaları" olmaktan ziyade "blok zinciri destekli" bu projeler başarılı oldu çünkü ekosistem ortakları birlikte çalışmanın çetin zorluklarının üstesinden geldi.

Günümüzün üretimde en çok konuşulan iki blok zinciri destekli çözümlerinden biri

Maersk'in başlattığı TradeLens ve diğeri de Walmart'ta başlatılan IBM Food Trust. Her ikisi de iyi örnekler ve her ikisi de blok zinciri projesi olarak başlamadı.

Danimarka merkezli küresel bir deniz taşımacılığı şirketi olan Maersk, yük konteynerlerini daha iyi ve daha ucuza takip etmenin bir yolunu arıyordu. 2013'te süreç hala çok sayıda arz zinciri ortağı ve düzenleyiciden gelen kağıt belgelere dayalı bir şekilde işliyordu. Şirket iki farklı girişim başlattı: Biri yük konteynerlerinin nakliyesindeki idari giderlerin azaltılmasını, diğeri de kağıtsız ticaret için nakliye belgelerinin sayısallaştırılmasını amaçlıyordu. 2016'da bu projelerin birleştirilmesiyle Küresel Ticaret Sayısallaştırması projesi oluşturuldu. Maersk'in teknoloji ortağı IBM, aynı yılın ilerleyen aylarında blok zincirini destekleyici bir teknoloji olarak uygulamaya koydu. Proje zamanla TradeLens'e evrildi.

RAKİPLERİ SÜRECE DAHİL ETMEK

Bir sonraki adımda Maersk, projenin limanlar, terminaller ve resmi kurumlar gibi kilit ağ katılımcıları tarafından yaygın bir şekilde benimsenmesi için rakiplerinin de bu platformda olması gerektiğini fark etti. Bu karşılaşılan en çetin zorluktu: CMA CGM, Mediterranean Shipping Co., Hapag-Lloyd ve Ocean Network Express gibi şirketler, başlangıçta, rakipleri tarafından yaratılan bir platforma katılmaya bir hayli temkinli yaklaştı. Bu endişeleri gidermek isteyen Maersk, daha kapsayıcı ve şeffaf bir yönetişim için rakiplerinin dahil olduğu bir müşteri danışma kurulu oluşturdu. Kasım 2020 itibarıyla, TradeLens (600'ü aşkın liman ve terminali kapsayan) 175'ten fazla kuruluşun dahil olduğu bir ekosisteme sahipti; blok zincirine 1,6 milyarın üzerinde taşıma etkinliğinin, 14 milyon belgenin ve 34 milyon konteynerin veri aktarımını yapmıştı. Platformun yarattığı işletme değeri, azaltılan idari giderler, konteynerlerin daha iyi takibi ve arz zinciri genelinde belgelerin daha hızlı işlenmesini içeriyor.

ÖRNEK VAKA - WALLMART ÇÖZÜMÜ

Bu arada Walmart'ta dönemin gıda güvenliğinden sorumlu başkan yardımcısı Frank Yiannas, taze ürünlerin perakende şirketinin arz zinciri genelinde izlenmesinin daha iyi bir yolunu arıyordu. Aynı zamanda Walmart'ın teknoloji tedarikçisi olan IBM bir kez daha blok zincirini devreye soktu.

Walmart'ın arz zincirinde mango ve domuz etinin izlenmesine ilişkin ilk denemelerin geliştirilmesi fazla uzun sürmedi. Ancak gerçek izlenebilirlik ekosistemdeki herkesin katılımını gerektiriyordu. Birçok perakendeci Walmart'la aynı tedarikçiden ürün alıyordu, dolayısıyla rakiplerin platformda olması ağ etkileri açısından avantajlı olacaktı.

Diğer perakendecilerin Walmart tarafından işletilen bir platforma katılmaya soğuk bakacağının farkında olan şirket, IBM Food Trust olarak bilinen ekosistem çözümünü IBM'in kurup işletmesi gerektiğine karar verdi. Yeni organizasyon, Walmart, Dole, Nestlé, Kroger, Carrefour, Danone, Driscoll's, Golden State Foods ve (iş iletişimi standartları geliştiren ve bunları koruyan kar amaçsız bir kuruluş olan) GS1'i kapsayan bir danışma konseyi oluşturdu.

Çoğunlukla daha az teknik olgunluğa ve daha düşük yatırım kapasitesine sahip küçük ortaklara destek sağlandı. 2020 sonu itibarıyla IBM Food Trust'ın 280'den fazla üyesi vardı; işlem hacmi 40 milyonu, stok kodu (SKU) sayısı da 25 bini geçmişti.

2- ŞİRKETLER ÖZEL BLOK ZİNCİRLERİNİ HALKA AÇIK BLOK ZİNCİRLERİNE TERCİH EDİYOR AMA BU DURUM DEĞİŞEBİLİR

Nasıl halka açık bulutlar ve özel bulutlar varsa halka açık ve özel blok zincirleri de var. Şimdilik, incelememizdeki birçok işletme gizliliği güvence altına almak için özel blok zincirlerini tercih etmiş durumda; yalnızca izinli taraflar işlemleri görebiliyor. TradeLens'in, IBM Food Trust'ın ve ticaret finansmanı platformu We.Trade'in bilişim operatörlüğünü yürüten IBM bile veri sahipleri tarafından yetkilendirilmediği takdirde bu blok zincirlerindeki veriyi yorumlayamıyor.

KoreConX, özel bir ağda inşa edilmiş blok zinciri destekli çözümlerin bir diğer örneği. Özel şirketlere küresel sermaye piyasalarına çok ihtiyaç duydukları erişimi sağlıyor. Halka açık şirketler, cep telefonlarıyla bir kaç saniye içinde işlem sonuçlandırabilen küresel yatırımcılara kolay erişim imkanına sahipken, özel şirketler yerel aracılara bağımlı ve genellikle bir karşı taraf bulmak, anlaşma için müzakere etmek ve kurullardan gerekli onayları almak haftalar sürüyor. KoreConX, küçük ve orta ölçekli işletmelere kaynak bulma yönetimi ve uygunluk bildirimi için küresel bir platform tedarik ederek bu sorunu çözüyor.

DÜZENLEMELER ETKİLİ

KoreConX platform için özel bir blok zincirini tercih etti çünkü "Fazlasıyla düzenlenmiş bir piyasada faaliyet gösteriyoruz" diyor şirketin baş bilimcisi ve baş teknoloji yöneticisi Kiran Garimella, "Küçük işletme sahiplerimizin halka açık ağlarda işlem yaptığını ya da dijital cüzdanlarını yönetmeyi öğrendiğini tahayyül bile edemiyoruz." 2020 sonu itibarıyla KoreConX'un blok zinciri (KoreChain) 23 ülkede, beş farklı bulut hizmetleri tedarikçisinin (IBM, Amazon Web Services, Microsoft, Google ve DigitalOcean) platformlarına konuşlandırılmış durumda. Uygulama, 105 bin özel şirketle birlikte 2,8 milyar hisse senedini, 68 milyon vadeli işlemi ve 45 milyon teminatı platforma çekmeyi başardı. İşletmeler özel ağları gizlilikle ilgili endişeleri yanıtlamanın yanı sıra halka açık ağlara kıyasla bir saniyede daha fazla işlem yapılmasına imkan tanıyor olmasından ötürü de tercih ediyor. Ölçeklenebilirlik eksikliği halka açık blok zinciri ağları için ciddi bir sınırlama; bunlarda genellikle saniyede 20'den az işlem gerçekleştirebiliyor ve son işlemlerin geçerliliği hakkında mutabakata varılması için ağda binlerce düğümün beklenmesi gerekiyor. Buna karşılık özel blok zincirlerinde saniyede yüzlerce, hatta binlerce işlem yapılabiliyor. KoreChain saniyede 318 işlem kapasitesine sahip, bu da yılda 10 milyar işlem demek.

Medya sektöründe, EY ve İtalyan haber ajansı ANSA tarafından geliştirilen ANSAcheck, meşru haberlerin kaynağını doğruluyor, bunları güncelliyor ve yeniden yayınlıyor. Sahte haberleri yayınlandıktan sonra tespit etmek yerine bu çözüm haberin kaynağını doğruluyor ve haberin ANSA'dan geldiği teminatını veriyor. Uygulamanın bir bölümü Ethereum'da çalışıyor. Ekim 2020 itibarıyla 500 binden fazla ANSA haberi halka açık blok zincirinde yayınlanmıştı.

ÖRNEK VAKA - EY, SAHTECİLİĞİ BLOK ZİNCİRİ İLE ÖNLÜYOR

Gizliliği ve ölçeklenebilirliği artırmak için tasarlanmış birçok proje yolda ve gelecekte çok sayıda işletmenin halka açık ağlar kullanacağı görüşü giderek daha fazla kabul görüyor. Halka açık blok zincirleri, daha şimdiden, kullanıcı sayısı itibarıyla özel blok zincirlerinden kat kat daha büyük olduğu gibi açık kaynak toplulukları ve kar amaçsız kuruluşlar tarafından yönetiliyor, dolayısıyla tek bir kurumun kontrolünde değil. Uluslararası danışmanlık şirketi EY işletmelerin halka açık blok zincirlerini kullanarak, esas itibarıyla, 'sanal özel blok zincirleri' geliştirmesine yardımcı olmak amacıyla önemli adımlar atıyor -bunlar, halka açık internete bağlı sanal özel ağlara benziyor ama veri işlemi görme yetkisi olmayan herkesten gizli kalıyor.

EY, şarapları doğrulamak ve sahtecilikle boğuşan bir piyasaya yeniden güven getirmek için WineChain'i geliştirdi. Her şarap şişesine bir kare kod veriliyor ve bu sınıflandırıldıktan sonra halka açık bir açık kaynaklı blok zinciri platformu olan Ethereum'da ilan ediliyor. Müşteriler kodu akıllı telefonlarıyla tarayabiliyor ve şarabın otantik olup olmadığını belirleyebiliyor. Şarap üreticileri, simsarlar, ithalatçılar, toptancılar, dağıtımcılar ve perakendeciler, arz zincirindeki hareketi sırasında şişelerin mülkiyetini değiştirmek ve takibi için Ethereum'un özel ağ versiyonu olan Quorum'a güveniyor.

ARAŞTIRMADA 10'UN ÜZERİNDE ŞİRKET İNCELENDİ

Yazarların bu makalede tartışılan birinci nesil blok zinciri destekli uygulamalar hakkındaki araştırması, Arkansas Üniversitesi Blok Zinciri Mükemmellik Merkezi'nde (BCoE) üye firmalarla yapılan mülakatlar ve atölyeleri içeriyor. Yazarlar, 10'u aşkın faal blok zinciri uygulamasını inceledi. Bunların arasında TradeLens, IBM Food Trust, Grass Roots Farmer Cooperative, We.Trade, KoreConX, MediLedger, Santander (tahvil ihraç ve takası), SmartResume, WineChain, ANSAcheck, Rapid Medical Parts (uyku apnesi makinalarını hastane standartlarında solunum cihazlarına dönüştürmek için gerekli parçaları 3B baskıyla üretilmesi), Stellar (ödeme platformu) ve Xbox telif hakkı ödemeleri (içerik yaratıcıları için) bulunuyor.

3- GÜVEN, KESİN DELİLLERLE TESİS EDİLİYOR, YÜKLÜ MİKTARDA VERİ PAYLAŞARAK DEĞİL

İyi tasarlanmış bir blok zinciri omurgası, olayların belirli bir sıralamayla meydana geldiğine dair delili detaylı veri paylaşımı gerektirmeden emniyete alıyor. Bu da güven oluşturuyor.

Bu birinci nesil çözümlerde fazla veri depolanmıyor. Köken verisi, blok zinciri destekli uygulamayla etkileşen iç kayıt sistemlerinden geliyor. Paylaşılan hesap defteri olayların kriptografik delilini kilitleyerek emniyete alıyor. Blok zinciri bileşenleri, her işletmenin var olan altyapısına bağlanan hafif bir boru hattı oluşturacak şekilde tasarlanmış gölge sistemler olarak düşünülebilir.

"Genel olarak zincirde fazla bir şey depolamıyoruz" diyor IBM'in TradeLens Sunum Yönetim Şefi Aaron Lieber. TradeLens, birçok platform gibi, zincirde sadece veri anahtarları depoluyor. Anahtar, köken veriyi benzersiz bir rakama dönüştürerek köken verinin her zaman bu benzersiz rakamı üretmesini sağlayan bir algoritma. Bir anahtar sadece bir yönde çalışıyor; benzersiz rakam verildikten sonra köken verinin ne olduğunun anlaşılması hemen hemen imkansız. İşletmeler anahtarları blok zincirinden silemese de zincir dışında depolanmış köken veriyi kaldırabilir. Lieber'e göre, bu tasarım Avrupa Birliği'nin Genel Veri Koruma Düzenlemesi'yle uyumu desteklemek için seçildi. Bu düzenleme, şirketin belirli verileri ne kadar süreyle koruyabileceğine sınırlama getiriyor.

ÖRNEK VAKA - İLAÇ SEKTÖRÜNDE HIZLI DENETİM

İlaç sektörü için geliştirilmiş blok zinciri destekli bir platform olan MediLedger, iade doğrulama uygulaması için sadece üç okunabilir veri unsuruna ihtiyaç duyuyor. Bu uygulama, 2013 tarihli İlaç Arz Zinciri Güvenliği Yasası nedeniyle yaratıldı; yasa ABD'li dağıtımcıların, iade edilmiş ilaçların önce otantik ürünler olduğunu (sahte olmadığını) ve yeniden satılmadan önce son kullanım tarihlerinin geçmediğini doğrulamasını gerektiriyor. (ABD Gıda ve İlaç İdaresi, koşulları, standartları ve takip sistemlerini Kasım 2023'e dek aşamalı olarak uygulamaya koyacak.) Bunun ilaç sektörü üzerindeki etkisi büyük: ABD'de yeniden satılabilir iadelerin hacmi, toplam ilaç satış hacminin yüzde 2,5'i olarak hesaplanıyor -bu da yılda 59 milyon parça ilaç demek. MediLedger'ın zincirde depolanan yegane görünür verileri, şirket tanımlayıcısı, ilaç madde numarası ve arz zinciri ortaklarının o ürün için doğrudan imalatçıdan otomatik doğrulama talep ettiği URL uç noktası. Akıllı bir sözleşme, sadece doğru şirket tanımlayıcısına sahip imalatçının arama dizinine yeni unsurlar eklemesine izin veriyor. Teknoloji şirketi Chronicled, MediLedger'ın koruyucusu olarak görev yapıyor; çalışma grubu üyeleri arasında AmerisourceBergen, Amgen, Cardinal Health, Genentech, Gilead, Pfizer, Walgreens Boots Alliance ve Walmart bulunuyor.

4- ŞİRKET UYGULAMALARI GÜVENİLİR ÜÇÜNCÜ TARAFLARI ORTADAN KALDIRMIYOR; ÇOĞUNLUKLA YENİLERİNİ KAZANDIRIYOR

lok zinciri furyasının ilk günlerinde, blok zincirinin en büyük faydayı artık güvenilir üçüncü taraflara (GÜT) ihtiyaç duymayacak olan ticari ortaklara sağlayacağı ileri sürülüyordu. Ama HFS Research'ün 318 Global 2000 şirketini kapsayan 2020 tarihli anketine göre, işletmelerin blok zinciri uygulamalarının sadece yüzde 6'sı aracıları ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bu da bizim araştırmamızla tutarlı. İşletme uygulamaları, ağ düğümlerinin işletimi, dijital cüzdanların müşteriler namına korunması, üyeler tarafından oluşturulan erişim kurallarının icra edilmesi, yazılım güncellemelerinin yönetilmesi gibi hizmetlerin idaresinde hala GÜT'lere ihtiyaç duyuyor. Ama işlemlerin doğrulanmasında artık GÜT'lere ihtiyaç duyulmuyor.

EY, akıllı sözleşme testleri, varlık şifrelendirmesi, analiz gibi yönetimli hizmetlerin yanı sıra Ethereum'da uygulama çalıştıran müşterilerine vergi uyum hizmetleri sağlıyor. Özel ağların işletme katılımcıları genellikle kayıtlı şirketler ve kar amaçsız kuruluşlar gibi tüzel kişilikler oluyor. Bu tüzel kişilikler IBM, KoreConX, Chronicled gibi tekil organizasyonlar ya da yeni bir ortak girişim olabiliyor. Her durumda bu, yeni bir GÜT mevcudiyeti demek.

Tekil organizasyon öncülüğündeki güzergah Chronicled Genel Müdürü Susanne Somerville'e göre, organizasyon "herkes için sorun çözmeye teşvik edildiğinden taraflar arasında güven tesis edebilen ve -en azından başlangıçta- iyicil bir diktatör işlevi görebilen nötr bir kolaylaştırıcı olduğunda" azami ölçüde işe yarıyor.

iDatafy'dan SmartResume iş platformu, doğrulanmış referanslara sahip adayları işe alım kuruluşlarıyla eşleştiriyor ve nötr kolaylaştırıcı tekil kuruluşlara bir örnek. Üniversiteler ve ticaret okulları gibi ihraççılar bir şahsın referanslarını blok zinciri destekli platformda güvenceye alıyor. Platform, şahısla ilgili tüm doğrulanmış referansları bir araya getirerek tek bir SmartResume oluşturuyor. Özgeçmiş sahibi şahıslar, kendi özgeçmişlerine erişim haklarını kontrol ediyor. İşe alım kuruluşları becerileri temelinde vasıflı adayları arıyor; arama yanlılığını azaltmak için isim ve cinsiyet gibi tüm demografik ve kişisel veriler maskeleniyor. İşe alım kuruluşu bir adayla ilgilendiğinde sistem özgeçmiş sahibine bir bildirim yolluyor. 2020'nin son çeyreği itibarıyla 60 binden fazla SmartResume yaratılmış durumda ama bunların hepsinin etkinleştirilmiş olması gerekmiyor.

ÖRNEK VAKA - BANKALAR İŞİN İÇİNDE

We.Trade ortak girişim GÜT'lerine bir örnek. Ticaret finansmanının düzenlenmesine odaklı bir platform olan We.Trade, ilk olarak, Avrupalı bankalardan oluşan bir konsorsiyum tarafından kum havuzu test ortamında geliştirildi. IBM Blockchain Services'in teknoloji tedarikini üstlendiği projeye her banka 200 bin dolar tutarında finansman sağladı. Çoğu konsorsiyumda olduğu gibi, We.Trade katılımcıları kendi yasal statülerini muhafaza etti ve her biri çok hafif hukuki taahhütlerin altına imza attı. Ama ortaklar üretime geçebilmek için, CaixaBank, Deutsche Bank, Erste Group, HSBC, KBC, Natixis, Nordea, Rabobank, Santander, Société Générale, UBS ve UniCredit'in katılımıyla, Dublin merkezli resmi bir ortak girişim oluşturdu.

"Platform faaliyete geçmeden önce, gerçek bir yönetim kurulu, net bir stratejisi ve standart yönetişim kuralları olan bir tüzel kişiliğe ihtiyacımız vardı" diyor ortak girişimin baş işletme yöneticiliğini üstlenen Robert Mancone. Mart 2020 itibarıyla, platform 19 ülkedeki 17 şirkette ticari ortaklar arasında kullanılıyordu.

5- BİRİNCİ NESİL ÇÖZÜMLERİN EVRİM GEÇİRMESİ GEREKİYOR

Şu noktaya dek blok zinciri uygulamaları birer ada gibi faaliyet gösterdi; bunu Harvard İşletme Okulu profesörleri Marco Iansiti ve Kamir Lakhani 2017'de yerelleşme evresi olarak tasvir etti. Dahası sıklıkla, aynı ekosistemler için rekabet eden çoklu uygulamalar söz konusu. Örneğin ticaret finansmanı alanında We.Trade'in yanısıra Marco Polo, eTradeConnect, Contour ve Komgo gibi girişimler faaliyet gösteriyor. IBM Food Trust da çiftlikten sofraya alanındaki tek uygulama değil; VeChain ve OpenSC diğer örnekler.

Dünya kaç ticaret finansmanı ve gıda izlenebilirliği platformunu benimseyecek? Daha şimdiden platformlar arası birlikte çalışabilirlik için konsolidasyon ve işbirliği işaretleri görüyoruz. Örneğin ilk ticaret finansmanı konsorsiyumlarından Batavia, üç banka We.Trade'e katılmak üzere ayrılınca dağıldı. eTradeConnect, muhtelif platformlar arasında birlikte çalışabilirliğe destek sağlamak amacıyla Ekim 2018'de We.Trade ile bir mutabakat imzaladı.

Uygulama adalarından birlikte çalışabilirliğe geçiş küresel standartlar ve yeni düzenlemeler gerektiriyor. İncelememizde bu gelişmeyi ilk benimseyenler, yeni standartlar tanımlamak, yeni düzenleyicilerle bağlantılar kurmak, açık kaynaklı kod yazımına katkıda bulunmak için yeni konsorsiyumlara katılıyor ve standartlar belirleyen mevcut kurumları tasarım ekiplerine dahil ediyor. Örneğin IBM Food Trust ve TradeLens, yeni veri gereksinimlerini karşılamak için var olan standartları güçlendirme çalışmalarına GS1'i dahil etti. GS1, aynı zamanda, 2017 yılında tüm nakliye sektörü için veri standartları geliştirmek üzere kurulan Blockchain in Transport Alliance (Nakliyede Blok Zinciri İttifakı/BiTA) ile birlikte çalışıyor. DHL, FedEx, UPS gibi geleneksel rakipler de bu girişimle işbirliği içinde.

FedEx'te blok zinciri stratejisti olarak görev yapan, aynı zamanda BiTA Standartlar Konseyi'nin başkanlığını yürüten Dale Chrystie, "Tüm sektör için değer yaratmamızın tek yolu birlikte çalışma konusunda farklı düşünmeye başlamamız. Blok zincirini birkaç yıldır bir takım sporu olarak adlandırıyorum. Tüm sektörde iyileşmeye yol açacak güvenlik, kalite gibi şeyler için rakiplerimizle birlikte çalışmalıyız" diyor.

İLERİDEKİ YOL

Blok zinciri, teknoloji şirketlerinde ve teknolojik manzarada devrime yol açma potansiyeline sahip alt üst edici bir teknoloji olarak sunuldu. Elbette blok zinciri, teknoloji yol haritalarını ivmelendirebilir ama bunu büyük ihtimalle var olan teknolojiyi tamamlayan bir unsur olarak yapacak. Walmart'ın yeşil yapraklı sebze blok zinciri barkod kullanıyor,

WineChain kare kod kullanıyor, nakliye sektöründeki blok zincirleri RFIT etiketleri ve tarayıcılardan gelen veriyi kullanıyor. Bu örneklerde blok zincirinin rolü var olan teknolojilerle üretilen verinin yayılımını ivmelendirmek. Sonuç olarak, blok zinciri sayesinde var olan teknolojilerin yatırım getirisi artıyor; blok zinciri de daha değerli bir şey haline geliyor ve veri açısından zenginleşiyor.

Giderek belirginleşmeye başlayan örüntü, blok zincirinin var olan teknolojilerin yerine geçmekten ziyade onları tamamladığı bir örüntü. Blok zinciri var olan teknoloji girdilerini hükümsüz kılmak yerine onlardan faydalanıyor. İşletmeler nasıl teknolojiye güven duymaya başladığında intranetlerden internete geçiş yaptıysa, yeni nesil işletme blok zinciri uygulamaları da halka açık platformlarda inşa edilebilir. Blok zinciri, eğitim, standartlar ve yasal düzenlemeler teknolojiyi yakaladığında, geleneksel iş modelleri için daha alt üst edici hale gelebilir. Blok zinciri destekli çözümler, liderlerin kullanımına hazır ve hızlı takipçilerine avantaj sağlıyor. Ekosistem ortaklarının iş vizyonunu kabul etmesi ve teknoloji uygulamasının geri plana itilmesi gerekiyor KoreConX'den Garimella, "Blok zinciri üst düzey yöneticilerin umurunda değil. Çünkü sorunu çözen blok zinciri değil. Blok zincirindeki uygulama sorunu çözüyor" diyor.

BLOK ZİNCİRİ DENEYİMİNDEN ÇIKAN DERSLER

BUNLARI YAPIN

BÜYÜK DÜŞÜNÜN AMA KÜÇÜK BAŞLAYIN: Dar bir faaliyet alanı tanımlamak daha hızlı bir başlangıç yapmaya ve çabuk öğrenmeye imkan tanıyor. Daha yaygın bir benimsenme için ölçeklendirmenin yaratacağı karmaşıklığın yapacağınız başlangıca engel olmasına izin vermeyin.

ÖĞRENMEK İÇİN DURAKSAYIN: Bir pilottan hızlıca sonrakine geçmek cazip olabilir ama her deneyimden çıkarılması gereken tüm dersleri çıkarmak, aynı hataları tekrar etme riskinizi azaltacak.

ÖNCE VERİNİZİ TEMİZLEYİN: Blok zinciri ekibine katılmak heyecan verici olabilir ama bu yöneticilerin sıkıcı temel kuralları doğru öğrenmemesi için bir bahane olamaz. Ana verinizi blok zincirine koymadan önce temizlemezseniz elde edeceğiniz tek şey kötü veriyi daha net görmek olacak.

FAALİYETE GEÇİN: Bir blok zinciri deneme uygulaması, sadece iki ile dört ilgili taraf ve makul miktarda kod yazma gerektirebilir. Şirketler ürün takibi gibi alanlarda yenilikçi uygulamaları kendi arz zincirinde; ürün ve malzeme doğrulamasında (örneğin ihtilaflı minerallerin üretim sürecinden men edilmesi); şirketler arasında ödeme takas işlemlerinde deneyebilir.

BUNLARI YAPMAYIN

VAR OLAN TEKNOLOJİLERDEN VAZGEÇMEYİN: Blok zincirini var olan teknolojinin yerine geçen bir şey olarak değil, onu tamamlayan bir şey olarak düşünün.

FIRSATI ABARTMAYIN: Blok zinciri, bir şirketin genelinde ve arz zincirinin bütününde uygulanabilir ama bunun fazla katma değer getirmeyeceği ve var olan veri tabanlarının yeterli olduğu birçok alan var.

ARIZALI SÜREÇLERİ GÖZ ARDI ETMEYİN: Blok zinciri veri yayılımına ivme kazandırabilir ama arızalı süreçler onarılmazsa sadece işlemeyen şeyin daha fazla göze batmasını sağlar.

BİR KAVRAM İSPATIYLA İŞE BAŞLAMAYIN: Blok zincirinin teknik yönü halihazırda ispatlanmış durumda. İş değerine, bilişim güvenliğine, blok zincirinin yasalarla ve mevzuatla uyumuna odaklanan bir pilotla işe başlamak daha iyi bir seçim. Başarılı olursanız arz zincirinin bir bölümü zaten sizinle olacak ve edindiğiniz deneyim ürünü piyasaya çıkarma sürecinizi hızlandırabilir.

YAZARLAR HAKKINDA: Mary Lacity, Arkansas Üniversitesi Sam M. Walton İşletme Okulu'nda Veri Sistemleri Walton Profesörü ve Blok Zinciri Mükemmellik Merkezi'nin direktörü. Remko Van Hoek, Sam M. Walton İşletme Okulu'nda uygulama profesörü ve ev sahipliğini okulun üstlendiği CSCMP Supply Chain Hall of Fame'in direktörü.

BİZE ULAŞIN