Yarışı beklerken
Ekim sonunda hava gelgitli: Bir açıyor, bir kapıyor, feci bir yağmur bastırmış; yelken yarışında rekabet edecek denizciler de yarışa çıkabilecek miyiz diye otelin kafesinde beklemedeler. Çünkü "sailing cup", tamamen hava koşullarına bağlı, denizcilerin rüzgârın gücünü yönlendirdiği bir yarış türü.
Rixos Premium Göcek'te 19-23 Ekim tarihleri arasında beşincisi gerçekleşen Rixos Sailing Cup'tayız. "Dostluk kazansın" sloganıyla Rixos yelken kupası, Atatürk'ün teşvikiyle 1935'ten bu yana yapılan yarışlarımızın Bodrum, Marmaris, Alaçatı ayaklarıyla birlikte en heyecanla beklenen yarışlardan birini oluşturuyor. Hava böyleyken yarışın sponsorlarından Oris adına yarışacak Cenk Tekkaya ile denizcilik ve saatin birbirinden nasıl ayrılmaz bir parça olduğu üzerine sohbet ediyoruz (sözgelimi John Harrison'ın ilk kez boylamı saatle ölçebilmesi binlerce denizcinin hayatını kurtarmıştı).
Cenk Tekkaya ve ekibi, Yeni Zelanda yapımı hızlı ve çevik bir Montarey 32 tekneyle yarışıyorlar. Geçen yılki yarışta birinci olmuşlar. Şark Saatçilik'in bir başka markasıyla Visa Bosphorus Cup'a da katılmışlar. Yarış bittiğinde yine konuşacağımız denizci, 4 gün yerine hava şartlarından dolayı 3 gün yapılabilen, bir yarışın başka güne kaydırılmasıyla toplam 5 yarış yapılan yelken kupasında Türkiye Yelken Federasyonu, Göcek Yelken Kulübü ve hakem komiteleri tarafından çizilen rotanın klasikleştiğini anlatacak.
Rixox Sailing Cup'a bu yıl yerli ve yabancı 39 tekne katılıyor. Tekkaya sponsorlarla kayıt ücreti düşse 100'den fazla tekne katılabileceğini belirtiyor; mutlaka seneye de katılacağını ekliyor cümle arasında.
Otelde gündüzleri yarışlar olurken akşamları da her gün bir başka grup sahne alıyor; Tekkaya, Göcek yarışının eğlenceli ve ekipleri mutlu eden bir yarış olduğunu söylerken haklı. Biz tekneleri izleyenler için de aynı şey geçerli. Yarış bittikten sonra konuştuğumuzda da rüzgâr daha fazla olsa daha zevkli ve yakın yarışırdık diye ekleyecek.
Yarışlar sonunda IRC 1 kategorisinin birincisi Symfony isimli tekne oluyor; IRC 2 kategorisinde Hey Teacher, Freshmen 1 kategorisinde Alexandra Dreams; Freshmen 2 kategorisinde ise Persey isimli tekne birinci oluyor. Tüm yarışlar boyunca en çok puanı
ise Hey Teacher alıyor. Sınıfları sorduğumda Tekkaya, yarışan tekneler çok farklı formasyonlarda ve büyüklüklerde olduğu için 4 değil, 6-7 sınıf açılsa daha iyi olacağını ekliyor. "Çünkü," diyor, "teknesel farklar sonuca çok etki etti."
Yarışın devam ettiği anlarda, Rixos Sailing Cup'ın sponsorlarından Oris'in dalış koleksiyonu Aquis saatlerini inceliyoruz. Turuncu kayışıyla herkesin dikkatini özellikle Carrysfort Reef Limited Edition çekiyor. Ben gözüme pilot saati iskelet Big Crown ProPilot X'i kestirerek gruba aykırı düşüyorum. Bu, markanın ilk in-house kurmalı iskelet saatiydi. Şimdi de ilk kez burada tanıtılan, markanın ilk in-house otomatik mekanizması Calibre 400'ü inceleme fırsatı buluyoruz. Oris standında, fabrikada bir uzman tarafından elle boyanan Oris ayıcığı heykeli ve refleks oyunları da var.
Yeni Aquis saatlerde kullanılan Calibre 400, modern dünya insanı için yaratılmış bir mekanizma:
Bir kişinin her gün aynı saati takmayabileceği, sürekli manyetik alana maruz kaldığı gerçeğinden hareketle beş yıllık çalışmayla, iki uzatılmış zemberekli çift tulumba sayesinde beş günlük güç rezervi olan (standardı 3'tür; böylece 5 gün saati takmayabilirsiniz), anti-manyetik ve 10 yıllık garanti ve servis süresine sahip (yani şimdi alsak 2030'a dek geçerli) bir mekanizma üretmiş. Bunun yeni bir standart olduğunu söylerken abartmıyorlar. Antimanyetik olabilmesi için tüm mekanizma yeniden tasarlanmış, yeni bir eşapman geliştirilmiş: Şu anki haliyle normalden 11 kat fazla birime maruz bırakılmasına rağmen standardın üçte biri kadar sapma meydana geliyor; yani bilgisayar ya da akıllı telefon yanında mekanik saatinizin saatinin sapmasından daha az endişe edebilirsiniz.
Suya dayanıklılık, Super- Luminova, tek yönlü bezel gibi dalış saati standartlarına sahip Aquis saatlere bakarken bir yandan sohbet ettiğimiz denizci Cenk Tekkaya, heyecanla; bir anda duran yağmura, bir de saatine bakıyor: Yarış vakti geldi.