Mavi sis dalgası…
Yetenekleri tutundurmak bu güne kadar sadece beyaz yakanın konusu gibi düşünüldü. Oysaki yaşadığımı tablo mavi yakanın da bizlere küstüğünü gösteriyor. 2023 yılında mavi yakadaki iş gücü açığı bir önceki seneye göre yüzde 87 arttı. Şirketlerin açık pozisyonlarını kapatmak için harcadığı süre ise yüzde 43 yükseldi. Peki ipin ucu nerede kaçtı? Yoksa beyaza bakmaktan gözlerimiz çok mu kamaştı?
İpek Alpkökin Olgunsoy / INBUSINESS
Şirketlerin artık kendilerine daha dürüst olması gerekiyor! Zira özellikle pandemi sonrası iş yaşamına dair yapılan sayısız düzenleme, yan haklar ve enflasyon karşısındaki tüm iyileştirmeler düşünüldüğünde biraz fazla beyaz yaka odaklı ilerlediğimiz bir gerçek. Oysa ki sanayinin başat oyuncusu olan mavi yaka, yerinden oynatılamayacak kadar düzen sağlayan, taşıyıcı bir temel. Acı gerçek ise bu temeli yeterince besleyemediğimiz olgusu...
Son dönemde bu konuda çok sayıda haber yapıldı. Yüksek maaş skalasının beyaz yakayı nasıl geçtiği, Almanya başta olmak üzere özellikle Avrupa ülkelerine yönelik iş gücü göçü olduğu, hatta kentsel dönüşüm projelerini riske atacak kadar eleman açığının oluştuğunu artık hepimiz biliyoruz. Ama mevcut tablo üzerinden asıl olan o iki soruyu hala sormuyoruz: "Nerede hata yaptık?" ve "Sistemi nasıl düzeltiriz?"...
Konuya bu noktadan baktığımızda büyük resmi görmek için rakamlara ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Zira sanayiinin üzerine adeta mavi bir sis bulutu çökmüş durumda.
EasyHR'ın hizmet sağladığı şirketler üzerinden INBUSINESS için tespit ettiği özel bir veri ile başlamak puzzle'ın ilk parçası olacak. Rakamların devasalığı ise ürkütücü. 2023 yılında mavi yaka iş gücü açığı bir önceki seneye göre yüzde 87 arttı. Şirketlerin açık pozisyonları kapatmak için harcadığı süre ise yüzde 43 yükseldi. Yani mevcut açık giderek büyürken, tamiri de bir o kadar zorlaşıyor. Peki, konunun özünde ne yatıyor?
Soruyu, "ekonomik ihtiyaçları ve yaşam refahını arttırma beklentisi" olarak yanıtlayan REED Türkiye Genel Müdürü Asiye Yıldırım, "Yüksek enflasyon sebebi ile döviz karşısında verilen TL ücretleri düşük kaldı. Öte yandan yabancı ülkelerdeki işverenler yetkinliği gelişmiş, bilgi, beceri ve donanımı yeterli, konusuna hakim personellere bizim ülkemize göre çok daha iyi ücretler ödüyor. Bu durum mavi yakanın kendi yaşam standartlarını yükseltmek istemesi için cazibe unsuru yaratıyor" diyor.
Yetenekleri tutundurmanın bu güne kadar sadece beyaz yakanın konusu gibi düşünüldüğüne değinen Yıldırım, "Ara kademelerdeki yetişmiş personelin kaybedilmesi işletmelerde ciddi sorunlar yaratıyor ve yaratmaya da devem edecek. Ayrılan kişilerin yerine, aynı tecrübeye sahip aday bulmakta zorlanılıyor. Bulunsa bile deneyiminden fedakarlık etmek gerekiyor. Oluşmuş kurumsal hafızayı işveren kaybediyor. Doğal olarak ciddi bir iş gücü ve zaman kaybı yaşanıyor" diyor.
Yaş avantajını kaybetmek
Avrupa'nın yaşlanan nüfusu ve çalışmak isteyen iş gücü sayısının daralması da Türkiye gibi ülkelerdeki mavi yaka için cazip fırsatlar sunuyor. Avrupa sanayiindeki yaş ortalamasının 46, Türkiye'ninkinin ise 36 olduğuna dikkat çeken MAN Türkiye A.Ş. İK Direktörü ve İnsan Kaynakları Meslek Derneği Başkanı Mustafa İskifoğlu, "Süreç geçtiğimiz yıl başladı. Şu anda da etkilerini görüyoruz. Sadece ekonomik değil konunun sosyal boyutları da var. Avrupa'da işe devam kalitesi çok daha düşük. Bu maliyetlere ciddi etki ediyor. Türkiye'deki genç işgücü ve çalışma sürelerini düşündüğümüzde yabancı şirketlere cazip geliyor" diyor. Süreçten en çok etkilenen sektörler ise enerji, beyaz eşya, inşaat, tarım, teknoloji ve otomotiv...
Beklentiler değişiyor
Süreç içinde göz ardı edilen bir diğer konu da mavi yakanın beklentileri. İşte beyazın göz kamaştırması hikayesi tam bu noktada başlıyor. Yan haklar ve ek sosyal imkanlar konusunda ihmal edilen mavi yakanın tepkileri turn-over oranlarına yansıyor. Yenibiriş Yönetici Ortağı Uğur Karaboğa, "Türkiye her zaman mavi yaka konusunda talebi yüksek bir ülke oldu. Ancak elbette son dönemde üretim ekonomisine bağlı olarak istihdam beklentisi arttı. Öte yandan, pandemi sonrası dönemde sadece beyaz yaka için iş yapış biçimleri değişmedi. Mavi yaka çalışanların da sağlık, güvenlik gibi beklentileri yükseldi. Bu da beraberinde çıkışa geçen turn-over oranlarını getirdi. Sonuç olarak sık sık iş değiştirme görmeye başladık" diyor.
Bir diğer konu ise güncellenen yetenekler. Artık "gri, sanayiinin yeni mavisi"... Nitelikli mavi yaka olarak adlandırabileceğimiz "gri yaka" çalışanların ön plana çıktığı yadsınamaz gerçekler arasında. Peki "Kim bu gri yaka çalışanlar?" derseniz, bu kişiler üretim hattında çok faydalı, özellikle endüstri meslek liseleri ve ön lisans mezunu olan teknik elemanlar ya da yıllar içinde teknik olarak tecrübe sahibi olan kişiler olarak gösteriliyor. Yani şu sıralar sıkça sözü geçen, günlük yevmiyesi 2 bin liralara kadar çıkan kesim. İşte en büyük ihtiyaç da onlara duyuluyor.
Karaboğa, "Belirli bir alanda 'alaylı' olarak tabir edebileceğimiz, uzun yıllar mesleğinde tecrübe sahibi olan teknik personel gri yaka olarak ifade ediliyor. Buna kule vinç operatörü de fabrikada teknik resim yapan kişi de veya şantiye operatörleri de dahil. Ve maalesef bu alanda önemli ir istihdam potansiyelimiz olmasına karşın açığımız da bulunuyor. Özellikle eğitim sistematiğinin bu bakış açısıyla şekillenmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz" diyor.
Çözüm ise endüstri meslek liseleri ve ön lisans bölümleriyle sanayi iş birliğinin çok daha yoğun hale gelmesi ve direkt istihdam odaklı olması. Karaboğa, "Toplumdaki genel üniversite mezuniyeti şartının artık eskide kaldığına inanıyoruz. Sadece belli başlı üniversite ve bölümlerden mezun olmanın istihdam piyasasındaki ağırlığını azaltılması, uzmanlaşmaya verilen değerin artması gerektiğini düşünüyoruz" diyor.
Teknik lise denklemi
EasyHR Kurucu Ortağı Yusuf Talus da çözümün meslek liselerinde olduğunu düşünüyor. "Son dönemdeki mavi yaka artışının birincil sebeplerinden biri, teknik liselerin yeterince önemsenmemesi ve üniversitelerin çok mezun vermesiyle ortaya çıkan dengesizlikler. Bu durum, iş gücü piyasasında kalifiye mavi yaka işçilerinin eksikliğine ve çalışma standartlarının olumsuz etkilenmesine neden olmakta" diyen Talus, meslek liselerinin gereken önemi kazanmamasının gençleri teknik becerilerden uzaklaştırdığını belirtiyor.
Ki bu çok önemli bir nokta çünkü özellikle Z kuşağının işe bakış biçimlerini aklımıza getirdiğimizde yetkinliklerin değerini gençlere anlatmamız şart. Talus, "Mavi yaka çalışma koşullarının yeni dönem genç kuşağa hitap etmemesi, onların tercihlerini etkileyebilir. Bu noktada, toplumun genelinde meslek okullarına ve teknik liselere yönelik bir farkındalık oluşturmak, bu alanlarda kariyer yapmanın değerini artırmak önemli. Ayrıca, üniversite eğitimi dışında da başarılı ve saygın kariyer yollarının bulunduğu vurgusu yapılmalı" diyor.
Sadece Türkiye'nin sıkıntısı değil
Ancak atlanmaması gereken bir konu daha var. O da mavi yaka istihdamındaki açığın Türkiye özelinde bir gerçek olmadığı. Zira şu sıralar üretime odaklanan tüm ülkeler benzer sorunlardan muzdarip. Eleman.netCEO'su Levent Dicle de bu konuya dikkat çekiyor ve ekliyor: "Nitelikli eleman ihtiyacı sadece bizde yok. Almanya ve Kanada başta olmak üzere üretim gücünü korumak isteyen tüm ülkeler nitelikli mavi yakayı ülkesine davet ediyor. Bunun için özel politikalar dahi geliştiriyorlar. Tam da nitelikli işgücü talebinin arttığı bir dönemde mavi yaka çalışanların yurt dışına gitmesi, iş gücü piyasasında daha çok soruna neden olacak."
İstihdam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini anlatan Dicle, "Ücretlerin artırılması, yan hakların geliştirilmesi kaçınılmaz. Ayrıca firmaların farklı şehirlerdeki iş gücünü kendisine çekmesi için barınma konusunu destekleyecek adımlar atması şart. Lojman, kira desteği gibi çözümlerle üreticiler, sanayiciler farklı şehirlerdeki yetkinlikleri kendilerine çekebilir. Bunu uygulayan önemli firmalarımız mevcut. Bu, hem nitelikli işgücünün ülkemizde kalmasını sağlayacak hem de üretim gücümüzü korumamıza destek olacaktır."
Ücretler nasıl şekilleniyor?
-Türkiye'de yük mühendisliği alanında önemli bir açık var. Kariyerine yeni başlayan bir mavi yakalı şu anda 40 bin TL maaşla iş bulabiliyor.
-İnşaat sektöründe sıva ustası 37 bin TL, fayans ustası 48 bin TL, duvar ustası ise minimum aylık 38 bin TL kazanıyor.
-Elektrik ustalarının aylık gelir ortalaması 50 bin TL.
-Sıhhi tesisatçıların geliri 44 bin TL bandında.
Kısa vade çözümü nedir?
-Ücret politikalarında yapılacak hızlı düzenlemeler
-Kurumların cazibesini artıracak ek yan hak uygulamaları
-Duyulan ihtiyacın öneminin ve verilen değerin anlatılmaya başlanması