Hedef bin mühendis
2022’de Ar-Ge merkezini açarak veri merkezi yatırımı için gerekli zemini hazırlamaya başlayan Microsoft, Türkiye’de 30’uncu yılını kutlamaya hazırlanıyor. Türkiye Ülke Müdürü Levent Özbilgin, “Hiper ölçekli veri merkezi 10 yıllık bir dönemde 30 milyar dolarlık bir ekonomi oluşturacak” diyor.
Mustafa Orhun Çetin / INBUSINESS
En büyük rakiplerinden biri olan Apple'a 150 milyon dolarlık yatırım yaparak batmaktan kurtarıyor, stratejik satın almalar yaparak büyüyor (bugüne kadar yaklaşık 190 şirket satın aldı), 70 binin üzerinde patentin sahibi (50 binini aktif olarak kullanıyor), 190 ülkede 220 binden fazla çalışanı ile faaliyet gösteriyor. Bu devasa yapıya, dünyanın en değerli şirketlerinden Microsoft sahip.
Türkiye'deki varlığı da tıpkı dünyada olduğu gibi genişleyerek ilerliyor. 1993'te Türkiye'de yedi kişiyle faaliyete başlayan Microsoft'un bugün 400'den fazla çalışanı hem Türkiye operasyonlarını yürütüyor hem de diğer bölgeler arasında köprü görevi görüyor. Liderlik koltuğunda Levent Özbilgin var. Türkiye Ülke Müdürü olarak Ekim 2020'de göreve başlayan Özbilgin'le yeni dönem, yeni yatırımları da beraberinde getirdi. Ar-Ge ve veri merkezi kurma hedefi olan Özbilgin bunlardan ilkini Mart 2022'de Ar-Ge merkezini açarak gerçekleştirdi. Veri merkezi içinse teknik, ticari ve regülasyon açısından uygun zamanı beklediklerini belirtiyor.
Pandeminin en yoğun döneminde göreve gelen Özbilgin, "Bizim gibi teknoloji odaklı şirketler için pandemi bir kaldıraç görevi gördü" diyor. 2021'deki büyümeye oranla 2022'de bir düzeltme yaşadıklarını, "Her yükselişin bir normalleşme süreci oluyor" sözleriyle dile getirirken yine de genel olarak başarılı bir yıl olduğunu ve süreci iyi yönettiklerini de ekliyor.
Geçen yıl yeni bir strateji odağa alınarak Türkiye'de öncelikli alanlar belirlendi ve yatırımlara bu şekilde yön verildi. "Göreceli olarak Türkiye'nin en büyük çok uluslu teknoloji firmasıysak bir pazarlama ofisi olmaktan fazlasını yapmalıyız. Nasıl katkı sağlarız, nasıl aktif paydaş olabiliriz diye düşünerek birkaç şey planladık" diyen Özbilgin, "Türkiye'nin Microsoft'u olmak amacıyla teknik kadroyu güçlendirmeyi istedim" diyor.
Şirket tam da bu doğrultu- da Mart 2022'de Ar-Ge merkezinin açılışını gerçekleştirerek 30 mühendisle yola çıktı. O dönemde 100 mühendisi istihdam etme hedefi koyan Özbilgin, bugün gelinen noktada 50'ye ulaştıklarını belirtiyor ve devam ediyor: "Ama çok daha büyük hedeflerim var. Amacım 100-200 mühendis değil. Önümüzdeki üç beş yılda binler seviyesine getirmeyi hayal ediyorum."
SIRADA VERİ MERKEZİ VAR
Ar-Ge merkezinin açılış nedenlerinden ilki Azure tarafında bulut tabanlı geliştirmeler. Geliştirilecek iş yüklerinin bir kısmını bu Ar-Ge merkezinde yapmayı planlayan Microsoft, böylelikle yerli üretim konusunda da adım atıyor. Özbilgin, "Üretimi buradan yapmak ana önceliğimiz. Türkiye'de fikri mülkiyet geliştirmek amacımız" diyor. Bir diğer neden ise veri merkezi yatırımı için gerekli zemini hazırlamak. "Buradan geliştirilecek işler ve geliştiren kişilerin deneyimleri sayesinde ilerleyen dönemde veri merkezi hizmete girdiğinde yerinde müdahale fırsatını elde etmiş olacağız" şeklinde ifade ediyor. Süreç global tarafta da ilgi görüyor ve destekleniyor. Nitekim Kasım 2022'de düzenlenen 'Ignite' etkinliğinde Microsoft CEO'su Satya Nadelle Ar-Ge merkezinde geliştirilen bir ürünü lanse etti.
30 MİLYAR DOLARLIK EKONOMİ
Türkiye, 8 milyar dolarlık GSYH'sı 84 milyonluk nüfusu ile ticari anlamda Orta Doğu ve Afrika'nın en büyük ülkesi. Bu rakamlara dikkat çeken Özbilgin, hiper ölçekli veri merkezi açmayı planladıklarını bunun için de teknik, ticari ve regülasyonlar açısından uygun bir ortam oluşmasını beklediklerini anlatıyor. Özbilgin, "Hiper ölçekli veri merkezi Türkiye için muazzam bir fırsat. Bu merkez hesaplarımıza göre 10 yıllık sürede 30 milyar dolarlık bir ekonomik ölçek oluşturabilir. Aynı zamanda muazzam bir teknolojik istihdam, eğitim ve teknolojide çağ atlamak anlamına da geliyor" diyor. Bu yatırımın sadece bir bina yatırımından ziyade katma değerli teknoloji yani yazılım üretimi anlamına geldiğini de ekliyor.
GURUR DUYUYOR VE ÜZÜLÜYORUM
Türkiye'nin pozitif ayrışma noktalarından birini çok fazla yetişmiş veri tabanı uzmanına sahip olması olarak vurgulayan Özbilgin, "Bu rekabetçi özelliği kullanarak Microsoft'un Azure üzerinde geliştirilen veri tabanı iş yükünü Türkiye'de gerçekleştirmek istiyoruz" diyor. Şirketin hedefleri istihdamı artırmak yönünde olunca genel çalışan sayısından da bahsetmeden olmaz. "Microsoft Türkiye'de şu anda 400'den biraz fazla nüfusumuz var" diyor Özbilgin. "100'den fazlası Türkiye'ye yönelik pazarlama faaliyetlerini yönetirken geri kalan ekip diğer bölgeler ve genel merkeze hizmet vererek bir köprü görevi görüyor. Bu köprü görevinin en önemli nedenlerinden biri coğrafi olarak diğer bölgelerle olan zamansal yakınlık. Özbilgin, "Artı iki saat ile doğuya, eksi iki saat ile batıya gidebiliyoruz. Esnek zaman aralığında çalışmamız çok büyük avantaj" diyor.
Göreve başladığından bu yana Türkiye'den 140'a yakın çalışanı global yapıya transfer olan Özbilgin bu durumdan hem memnun hem de değil: "Global yöneticiler buraya bir yetenek merkezi olarak bakıyor. Yeteneklerimizi kaybediyor olmaktan memnun değilim ama hemen yerini doldurabilecek de bir yetenek havuzumuz var. Bu kaybı doğru yönetip global yapıya ne kadar Türk gönderirsek o kadar da gurur duyuyoruz."
Kurum içi ve bulut ürünleri nedeniyle pek çok KOBİ, Microsoft çözümlerini kullanıyor. Ayrıca İSO 500 şirketlerinin yüzde 88'i şirketin bulut hizmetini kullanıyor. Özbilgin, "Bizim olmadığımız ve işin yapılabildiği bir yer yok gibi" diyor ve ekliyor: "Türkiye'de KOBİ'lerde bizim çalıştığımız 2.5 milyonluk bir pazar var. En basitinden M365 çözümlerimizle dokunduğumuz pazar bu. Ama sadece KOBİ'ler değil 2022'deki en büyük yatırım pazarımız girişimcilik ekosistemi. İsrail'den sonra Türkiye Orta Doğu ve Afrika'da pozitif olarak ayrışıyor."
150 BİN DOLARLIK DESTEK
Dünya çapında çeşitli programlarla girişimlere destek veren şirket, 2022'de bütün programları birleştirerek 'Founders Hub' adı altında topladı. Program kapsamında girişimlere 150 bin dolara değin Microsoft ürün ve hizmetlerinin yanı sıra mentor'luk desteği de veriliyor. Özbilgin, "Kaba bir hesapla dünya çapında 21 bin şirket bu programa kabul edildi. Türkiye'de son rakam 600. Minimum ortalamada 50 bin dolarlık destek yaratmış olsak şu zamana dek 30 milyon dolarlık bir yatırımdan bahsedebiliriz" diyor.
YAZILIMA YAZILIM YAZDIRMAK
Yapay zekanın (YZ) her alanda bireyler tarafından kullanılmaya başlanmasını kurumların dışında bireylerin de onun potansiyelini anlamasıyla ilişkilendiren Özbilgin, "Artık standart sebep sonuç ilişkisi çıkartan yapay zekayı da geçtik yaratıcı yapay zekaya doğru ilerliyoruz. Son haftalarda Chat GPT gibi yapay zekaların son kullanıcıda yarattığı etkiyi görüyorsunuz. Eskiden fabrikada otomasyon sonucu insanlar işlerini kaybedecek denirken bugüne geldiğimizde bizim Azure ürünümüz üzerindeki YZ geliştirme servisimiz, OpenAI üzerinde çalışıyor ve onu kullanarak yazılan yazılımın yüzde 40'ını otomatik yazdırabiliyor. Yazılım mühendisinin yaptığı işin zamanının yüzde 40'ını boşa çıkartabiliyorsunuz" diyor.
ÇOCUKLARIM EN BÜYÜK ŞANSIM
Zamanının büyük bir kısmını işe ayıran Özbilgin, iş ve uykudan kalan vaktini ailesiyle geçirmekten keyif aldığını belirtiyor. Özbilgin, "Ailem dışında çok fazla tekil bir hobi lüksüm yok. Hayattaki en büyük şansım benim kafa yapıma sahip iki oğlumun olması. Konsol ve PC oyunları oynuyoruz, teknolojiyle ilgili her şey ilgi alanımıza giriyor. Mümkün olduğunca hobilerimizi paylaşarak beraber zaman geçirecek şeyler yapıyoruz. Tatil anlayışımız gezmek, yeni şeyler öğren- mek yeni deneyimler elde etmek" diyor.