ÖZCAN TAHİNCİOĞLU: GELENEKSEL KONUT SAHİPLİĞİ DEĞİŞİYOR
Yeni dünya düzenine paralel olarak konut sahiplik oranlarında değişim yaşanacak. Geleneksel konut sahipliği anlayışı dışında kurumsal yapılar büyük montanlı alımlar yaparak, yeni jenerasyona kaynak oluşturacak.
Özcan Tahincioğlu / Tahincioğlu Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı
İnşaat sektörü, 200'ün üzerinde alt sektörü harekete geçirmesi itibarıyla, yaratmış olduğu istihdam ve katma değer ile özellikle gelişmekte olan ülke ekonomilerinin lokomotifi konumunda. Türkiye ekonomisinin büyüme trendinde hatırı sayılır miktarda payı olan inşaat sektörü, son yıllarda ardı ardına daralmalar yaşadı. Pandemiye ek olarak Ukrayna-Rusya savaşı, artan enflasyon, yüksek döviz kurlarındaki ani artış ve beraberindeki maliyet artışları, finansman maliyetlerinin artması ve talep- teki daralma sektörü önemli ölçüde etkiledi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VİZYONU
Öte yandan pandeminin de hızlandırdığı dijital dönüşüm, gayrimenkul sektöründe de yeni çalışma ve iş yapma biçimlerini beraberinde getirdi. Birçok kurumun uzaktan çalışma yöntemine geçmesi, standart evlerin ihtiyaçlarımızı gerektiği gibi karşılayamadığını gösterdi.
Evden çalışanların tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için çok kullanımlı olarak tasarladığımız 'Multi Evler' ile tek bir dokunuşla; mutfağı resepsiyona, salonu toplantı odasına ve aynı zamanda ikinci bir yatak odasına dönüştürme imkanı sunduk. Yeni konut projelerimizde balkon/teras kullanımlarını üst noktalara çektik. Sürdürülebilir ve çevre dostu vizyonumuz doğrultusunda 16 projemizle Türkiye'de projeleri en fazla LEED sertifikasına sahip ve aday olan tek gayrimenkul şirketiyiz.
Ayrıca Tahincioğlu Gayrimenkul olarak yönetim gayrimenkul danışmanlığı, ikinci el kiralama ve satış şirketleri gibi çeşitli ek hizmetler sunan yeni şirketler kurarak sektörümüzde yatay entegrasyona gittik.
KONUTTA CİNSİYET EŞİTLİĞİ
Yeni dünya düzenine paralel olarak konut sahiplik oranlarında da değişim yaşanacağını düşünüyoruz. Geleneksel konut sahipliği anlayışı dışında kurumsal yapıların büyük montanlı alımlar yaparak yeni jenerasyona kiralamalar yaparak, kaynak oluşturacağının farkındayız. Ev sahibi olma oranlarının artış veya azalış içine girmesi sonuçta finansmana erişim imkanlarına ve yeni jenerasyonun değişen alışkanlıklarına bağlı olduğunu biliyoruz, fakat en azından devlet eliyle teşvik edilmesi gereken kısmının, kadın-erkek ev sahibi olma oranlarının eşitlenmesi konusu olduğuna inanıyoruz.
KAMU BANKALARI ÖNCÜ OLMALI
Kur artışı ve artan enflasyonla birlikte sektör öz kaynak finansmanında sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Genel finansmana erişimi konusunda özellikle kamu bankalarının sektöre kredi verme konusunda öncü olması gerekiyor. Sektörü yönlendirecek regülasyon ve teşviklerin, arz-talep dengesini göz önünde bulundurarak, sosyal ve çevresel ihtiyaçları da karşılayacak önlemler içermeli.