SAĞLIKTA ÇÖZÜM TEKNOLOJİDE

12:25 - 18.07.2022, Pazartesi

Sağlık biliminde teknoloji bazlı yatırımlar gelecek için ‘daha iyi ve kaliteli sağlık’ amacına ulaşmada önemli rol oynuyor. Diğer taraftan bu yatırımlar yeni bir ekonominin de oluşmasına neden oluyor.

Prof Dr. Erhan Akdoğan / Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı

Sağlık/sağlıklı yaşam, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 1948 yılında anayasasının ilk maddesinde temel bir gereksinim ve bir insan hakkı olarak da ele alınıyor. Sağlıklı olma, birey için temel bir gereksinim ve hak olmanın yanı sıra yaşam kalitesinin, sosyal, ekonomik ve kişisel gelişimin temelidir.

Bilgi ve teknoloji çağında birçok endüstrinin yapısında olduğu gibi sağlık alanında da baş döndürücü bir hızla gelişmeler yaşanıyor. Bireylerin ve toplumların daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürdürebilmesi amacıyla yapılan çalışmalar ise hızla artıyor. Sağlık bilim ve teknolojileri alanında gerçekleştirilecek araştırmalar ile geleceğe yatırım yapmanın uzun vadede bir kazanma stratejisi olduğu şüphe götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Gelişmiş ülkeler tıbbi ilerlemeler ile toplum sağlığını geliştirmenin yanında bilimsel inovasyon ile küresel rekabet güçlerini artırarak yaygın ekonomik faydalar da elde edebiliyor.

BİLİM VE TEKNOLOJİ DEVREDE

Sağlık, genetik, çevresel, toplumsal, sosyo-ekolojik, sosyo-ekonomik faktörlerin karmaşık bir bileşkesi, sağlık hizmeti de sektörler arası iş birliğini gerektiren bir ekip hizmetidir. Nüfus ve hastalık ilişkilerinde son yüz- yılda yaşanan değişimler, yaşlanma ve kronik hastalıklar bağlamında sağlık hizmetlerinin ve sağlık harcamalarının yükünü artırırken, bilim ve teknolojide yaşanan gelişmelerin ürettiği çözümler bu değişimlerle baş etmeye çalıştığını görüyoruz. 21'inci yüzyılda da hastalık yükünü oluşturan ilk beş hastalık; kalp damar hastalıkları, kanser, ruhsal hastalıklar, kronik hava yolu hastalıkları ve diyabet olarak tanımlanıyor.

Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, 'Sağlıklı ve kaliteli yaşam' başlığı altında 2030'a kadar gerçekleştirilmesi hedeflenen başlıklar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

Anne/bebek ölüm oranlarının azaltılması, AIDS, tüberküloz, sıtma, tropikal hastalık salgınlarının sona erdirilmesi ve hepatit, su yoluyla bulaşan hastalıklar ve diğer bulaşıcı hastalıklarla mücadele edilmesi, bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı erken ölümlerin önlenmesi, ruh sağlığının geliştirilmesi, madde bağımlılığının önlenmesi ve tedavisi, trafik kazalarına bağlı ölüm ve yaralanmaların azaltılması, üreme sağlığı hizmetlerine erişimin sağlanması, kaliteli temel sağlık hizmetlerine, ilaçlara ve aşılara erişimi kapsayan evrensel bir sağlık güvencesi sisteminin oluşturulması, zararlı kimyasallar, hava, su ve toprak kirliliğinden kaynaklanan hastalıkların ve ölümlerin azaltılması, tütün kontrolünün sağlanması, gelişmekte olan ülkeleri etkileyen bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıklar için aşı ve ilaç geliştirilmesi, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sağlık hizmeti finansmanı ve işgücü istihdamının artırılması ve tüm ülkelerin ulusal ve küresel sağlık risklerine karşı erken uyarı, risk azaltma ve risk yönetimi kapasitelerinin güçlendirilmesi.

Bu alanlarda gerçekleştirilecek çalışmalarla herkes için 'sağlık ve kaliteli yaşam' hedefine ulaşmak yolunda önemli mesafeler katedilmesini sağlayacak özelliğe sahip.

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ TIP

Günümüzde; kişiselleştirilmiş tıp, genom ve kanser araştırmaları, yapay zeka destekli tanı ve tedavi, akıllı ve giyilebilir tıbbi cihazlar, yaşlanma ve kronik hastalıklar, nörobilim, ilaç ve aşı geliştirme gibi alanlar sağlığın geleceğini şekillendirecek alanlar olarak tanımlanıyor.
Tıpta 'hastalık' yoktur, 'hasta' vardır şeklinde ifade edilen geleneksel kavramın güncellenmiş bir ifadesi olarak kabul edilen kişiselleştirilmiş tıp, bireysel farklılıkları dikkate alarak hastalıkların yönetimine yönelik yenilikçi bir yaklaşımdır. Hasta bakımına devrim niteliğinde bir yaklaşım getirerek, klinisyenlerin hangi tedavi ve önleme stratejilerinin hangi hastalar için en iyi sonucu vereceğini tahmin etmelerine yardımcı olmak için genetik ve moleküler testler ve büyük veri analitiği dahil olmak üzere gelişmiş biyomedikal araçları kullanılır. Yapılan genomik analizlerden binlerce milyarlarca veri ortaya çıkıyor ve biyoinformatik biliminin değerlendirmeleri büyük önem arz ediyor.

YENİ SEKTÖRLER

İnsan genomunun daha fazla anlaşılması, insanlık tarihi açısından devrim niteliğinde bir konu. Günümüzde genomik araştırmalar özelinde yüksek teknoloji kullanılmaya başlanarak sadece genetik hastalıklar değil diyabet ve obezite gibi kronik kompleks hastalıkların tanı ve tedavisinde de yeni bir dönem başladı.İnsan Genomu üzerinde yapılan çalışmaların ekonomiye olan etkileri devasa boyutlara ulaştı.

ABD'de yapılan araştırmalara göre, 1988-2012 arasında, insan genomu projeleri ile 965 milyar dolarlık bir ekonominin ortaya çıktığı görülüyor. Ayrıca bu sayede 293 milyar doları aşan kişisel gelir ve 4,3 milyon iş-yılı istihdam yaratıldığı da dikkat çekiyor.

Yapay zeka sağlık alanında önemli dönüşümlere sebep oluyor ve sağlık araştırmalarında en çok yer tutan konulardan birisi. Değerlendirmelerin algoritmalar ile yapılmasıyla tanı yöntemlerinin ileri seviyelere taşınması ve hataların ortadan kalkması, en iyi tedavi seçeneklerinin ortaya konulması, hastalıkların ortadan kaldırılmasına yönelik çıkarımlar yapılması son derece olası görülüyor. Yapay zekanın geniş çapta kullanımının sağlıkta maliyetleri çok ciddi bir şekilde aşağıya çekeceği de ortaya konulmuş bir gerçek. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler ortalama yaşam süresinin artmasını sağladı ve sağlık bilimleri alanında yaşlılık bilimi öncelikli konulardan birisi haline geldi.

ROBOTİK SİSTEMLER

Yaşlanma ile ilişkili hastalıklar sadece ciddi ekonomik yüke değil, aynı zamanda kişinin yaşam kalitesinin bozulmasına da yol açıyor ve bu sebeple yaşlanma, sağlık araştırmalarında önemli bir yer tutuyor. Gelişen teknolojiye paralel olarak bu konuda evde bakım hizmetlerinin teknoloji temelli geliştirilmesi önemli çalışma alanlarından birisi olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca fizik tedavi ve rehabilitasyonda robotik sistemlerin, sensor teknolojilerinin ve zeki yazılımların her geçen gün daha fazla ön plana çıkıyor. Bu teknikler ile aktif ortez ve protez tasarımlarında ciddi sonuçlar elde ediliyor. Bunun yanısıra artık bu sistemlerdeki bilimsel bilgi birikimi yeterli seviyeye ulaştığı için daha fazla ticari ürünün ortaya çıktığı gözleniyor.

Beyin hastalıkları hala modern tıptaki en önemli gizemlerdendir. ABD ve Avrupa'da beynin gerçekte nasıl çalıştığının anlaşılması ve haritalandırılması için milyarlarca dolarlık yatırımlar yapılıyor. Bu çalışmaların alzheimer, otizm, depresyon, epilepsi, parkinson, şizofreni, travmatik beyin hasarı ve diğer birçok nörolojik bozukluğu tedavi etmek için yeni yollar açması bekleniyor. Bunun yanısıra beyin-bilgisayara arayüzleri, EEG sinyalleri ve yapay zeka tabanlı metotlar kullanarak niyet tahmini vb. araştırmalar hız kazanmış durumda.

TURKOVAC BAŞARISI

Sağlık alanında önemli alanlardan birisi olarak tanımlanan aşı ve ilaç geliştirme konusu Covid-19 pandemisi döneminde büyük bir ders olarak tekrar karşımıza çıktı. Bu alanda yeni klinik araştırma stratejilerinin geliştirilmesi, büyük popülasyon verileri, uluslararası ve ulusal veri paylaşımı ve bunların koordinasyonun önemi ortaya konuldu.

Ülkemizde yerel aşı, ilaç ve tanı kiti üretimi gibi stratejik öneme sahip konularda yürütülen projelerin ulaştığı sonuçlar bu alandaki desteklerin ve yapılanmanın önemine vurgu yapıyor. Sağlık bilimi ve teknolojisi alanında bilgi üreterek, ülkemize ve insanlığa hizmet etmek amacıyla ve ülkemizin faaliyet alanı sadece sağlık araştırmaları olan yegane kurumu olarak kurulmuş olan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) dünyada sağlık bilimleri ile ilgili önemli dönüşümlerin yaşandığı bir zaman diliminde özellikle ilk yerli Covid-19 aşımız olan Turkovac'ın çalışmalarında tam bir ulusal koordinasyon kurumu olarak çalıştı. Ülkemizin ihtiyacı doğrultusunda ilk defa 41 merkezli, çok kollu bir çalışma kurum bünyesinde yürütüldü ve sonuca başarı ile ulaşıldı. Bu kapsamda, stratejik öneme sahip alanların kapsamını ve etkisini en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış modellerin önemini tekrar vurgulamak gerekiyor.

DAHA İYİ SAĞLIK İÇİN

TÜSEB kuruluşunda belirlenen hedefler doğrultusunda bu dönüşüm ve gelişmeleri takip ederek Türkiye'nin kısa bir süre içerisinde sağlık bilimleri ve biyoteknoloji alanlarında dünyanın sayılı ülkelerinden birisi ol- ması konusunda öncülük etmeyi hedefliyor. TÜSEB dokuz araştırma enstitüsü ile ülkemizin sağlık bilimi alanında katkılar sağlamak için yenlikçi Ar-Ge çalışmaları yaparken, proje destek programaları vasıtası ile akademik ve sektöredeki Ar-Ge çalışmalarını destekliyor.

Bunun yanısıra ülkemizde sağlık endüstrisideki yerlileşme çalışmalarına teknoloji destek birimlerini de tam kapasite çalıştırarak öncülük ediyoruz. Bu hedef ve çalışmalar ile bireylerin daha iyi sağlık koşullarına erişmesi, sağlık endüstrisinde dışa bağımlılığın azaltılması ve ülkemizin ekonomik gelişimi- ne katma değer sağlanmasını hedefliyoruz.

BİZE ULAŞIN