ÖZLEM DAĞ: ARZU EDİLEN İKLİM
Yüzde 74 kadın çalışana sahip Bahçeşehir Koleji’nin hızlı büyümesinin sırrı da burada yatıyor. Kadın dinamizminden güç alan ve bugün 143 kampüse ulaşan yapının liderliğini yürüten Özlem Dağ, “Kadınların iş hayatında birbirlerini desteklemesinin, sürdürülebilir başarının anahtarı olduğunu düşünüyorum” diyor.
Çiğdem Yücesoy Subaşı
65 ilde 143 kampüse ulaşan Bahçeşehir Koleji, pandemiyle öğrenci kaybederek küçülen özel okullar sektörünün aksine zincire her geçen gün bir yenisini ekliyor. Rotasını sahil bölgelerine çeviren şirket, bir yandan fen ve teknoloji liselerinin sayısını artırmaya diğer yandan da yeni bölgelere adım atacak yatırımlar yapıyor. Binlerce öğrenci ve eğitmenle birlikte oluşan devasa yapıyı ise Bahçeşehir Koleji'nin CEO görevini üstlenen Özlem Dağ yönetiyor. Eğitmen olarak ağırlıklı olarak kadın çalışana sahip olan eğitim sektöründe zirveye çıkmış az sayıdaki kadın CEO'lardan biri...
Lisans ve yüksek lisans eğitimini fizik üzerine alan ve 2012'de Kurumsal İletişim ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı göreviyle Bahçeşehir'e katılan Dağ, altı yıl önce genel müdür olarak atandı. Yüzde 74 oranında kadın çalışana sahip kurumdaki yoğun ajandasının yanı sıra sivi toplum kuruluşlarında etkin rol alarak toplumsal çalışmalara da destek veriyor. "Eğitimde sürdürülebilirlik, inovatif yaklaşımlar ve kadın istihdamı konularında gerek kurum içi gerekse de dışında çalışmalar yürütüyorum" diyen Dağ ile hem sektörü hem de ağırlıkı kadın istihdamına sahip şirketteki uygulamaları konuştuk.
- Eğitimde gelecek nasıl şekilleniyor?
Eğitim de hayatın akışına paralel olarak şekilleniyor. Sürekli olarak güncelleniyor, gelişiyor. Öğrencilere 21'inci yüzyıl becerileri kazandırmanın önemi her geçen gün daha çok anlaşılıyor. Pandemi bu anlamda bir farkındalık da yarattı. Eğitimde dijitalleşmenin pandemiyle birlikte daha çok konuşulduğunu görüyoruz. Bahçeşehir Koleji olarak 20 yılı aşkın süredir eğitimde dijitalleşme üzerine çalışıyoruz. 2012'de hayata geçirdiğimiz dijital dünya okulu vizyonu ile bunu hem akademik hem teknik altyapı olarak sürdürülebilir bir yapıya kavuşturduk. Yine hibrit eğitimin öneminin de anlaşıldığı bir dönemdeyiz. Farklı platformların dinamiklerine birlikte uyum içinde devam edebilen, bu alanda öğretim teknolojileri ve yöntemleri konusunda fikri olan, yeni buluşları olan hibrit öğretmenlerin öne çıktığını görüyoruz.
- Eğitimcilerinizi bu geleceğe nasıl hazırlıyorsunuz?
Dijital eğitime dair teknik altyapının yanında öğretmen eğitimlerimizi işin pedagojik boyutuyla da destekliyoruz. Öğretmenlerimiz, Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Yenilikçi Eğitim Geliştirme Araştırma Merkezi (YEGAM) tarafından gerçekleştirilen 'Dijital Pedagoji Programı'na katılıyorlar. Ders içeriklerimizi de dijital pedagojiye uygun şekilde tasarlıyoruz. Öğretmenlerimizin dijital yetkinliklerini artırıyoruz. Her öğretmenimizin bir "dijital eğitim lideri" olması için tüm donanımları kazandırıyoruz.
Dijital eğitim tasarımları da yapmaları için altı kampüsümüzde pilot uygulama olarak Dijital Eğitim Merkezi'mizi hayata geçirdik. Bu merkezi tüm kampüslerimizde yaygınlaştırmak için planlama yapıyoruz. Öğretmenlerimizin mesleki gelişimleri kapsamında Microsoft gibi dünyanın önde gelen şirketleriyle iş birlikleri yapıyor, öğretmenlerimize küresel geçerliliği olan teknoloji okuryazarlığı sertifika programları sunuyoruz. Teknoloji desteğiyle öğretmen ve öğrenci iş birliği, iletişim, bilgi sentezleme, öz denetim, gerçek dünya problemlerine analitik çözüm üretme, yaratıcılık ve bilgi iletişim konularını içeren eğitim programlarıyla öğretmenlerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştiriyoruz.
- Gelecekten konuşuyorken metaverse'e ilişkin çalışmalarınızı sormak istiyorum.
Hayatımıza girmekte olan metaverse'ü ve bunun eğitimdeki yansımalarını tartışıyoruz, bu konuda yakın bir zamanda açıklayacağımız çalışmalar yapıyoruz.
- İklim ve sürdürülebilirlik konuları eğitimde nasıl yer alıyor?
Eğitimin gündeminde elbette doğa, iklim ve sürdürülebilirlik de var ve önümüzdeki yıllarda önemi gittikçe artacak. Bahçeşehir Kolejinde 2012'den bu yana uyguladığımız Dünya Vatandaşlığı Programımızı, 2019'dan itibaren Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda yeniden düzenledik. Her dersin planını, Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı ile eşleştirilerek güncelledik. Öğrencilerimiz, sürdürülebilirlik temelinde şekillenen kalkınma amaçlarını, ders kazanımlarına entegre edilmiş bir programla hayatlarına dahil ediyorlar; projeler geliştiriyorlar.
Bu yıl İklim Değişikliği modülümüzü başlattık. Öğrencilerimizin toplumsal bir sorun olan iklim değişikliği ve farkındalığına dikkat çekmek amacıyla ilk modülümüzü bu tema üzerinden planladık. Çocuklarımıza, çözümün bir parçası olma bilincini erken yaşlardan kazandırmayı hedefliyoruz.
- Tarıma yönelik çalışmalar da yürütüyorsunuz, bu konuda bilgi alabilir miyiz?
Tarım teknolojilerinin çok daha fazla önem kazanacağı bu dönemde ülkemize ve dünyaya katkı sağlamak için 'Ata Tohumu Projesi'ni başlattık. Yapay zeka ve IoT (Nesnelerin İnterneti) ile yönetilen akıllı seralar kuruyoruz. Bu seralar vasıtasıyla yok olmakta olan tohumları çoğaltacağız. Seralardan üretilen fidelerin, tohumların ve ortaya çıkan bilgi birikiminin ücretsiz bir şekilde yaygınlaşmasını sağlayacağız. Bu projeyle sürdürülebilir modern tarıma katkı sağlamayı hedefliyoruz. Daha da önemlisi öğrencilerimize bu kültürü aşılamayı hedefliyoruz. Böylece öğrencilerimiz hem geçmişin değerlerine sahip çıkacak hem teknolojiyi kullanarak yakın geleceğin önemli bir sorununa çözüm üretme konusunda katkı sağlayacaklar.
- Bahçeşehir Koleji olarak son yıllarda hızlı bir büyüme söz konusu. Gelinen nokta ve önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
2021-2022 eğitim öğretim yılı itibarıyla Türkiye genelinde 65 ilde 143 kampüse ulaştık. Ajandamızda 2022-2023 dönemi için yaptığımız planlamaları hayata geçirmek var. Öncelikle Fen ve Teknoloji Lisesi sayımızı önümüzdeki eğitim öğretim yılı itibarıyla Alanya ile birlikte 17'ye çıkarıyoruz. Bu yıl henüz erken kabul döneminde 53'ü aşkın öğrencimiz aralarında Oxford, John Hopkins ve Brown'ın yer aldığı dünyanın en prestijli üniversitelerinden kabul aldı. Biga, Dicle, Dörtyol, Kırıkkale, Söke, Zonguldak ve Marmaris'te kampüslerimiz eğitim öğretime başlayacak. Sonraki yıl açılacak Uşak ve Turgutlu kampüslerimiz için de çalışmalarımız devam ediyor.
- Kadın istihdamının çok yüksek olduğu bir gruptasınız. Yönetici olarak kadınlara ne türden pozitif ayrımcılık yapıyorsunuz?
Çalışma arkadaşlarımızın kurum kültürümüzü ve nitelikli eğitim anlayışımızı paylaşmaları en önemli önceliğimiz. Kadın istihdamında da aynı kriterleri göz önünde bulunduruyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana kadınların iş yaşamındaki varlıklarını ve mesleki gelişimlerini desteklemeye devam ediyoruz. Her yıl norm kadrolarımız belirlenirken aktif çalışan sayısının cinsiyet dağılımı göz önüne alınarak kadın çalışan oranımızı korumak ve artırmak için planlamalar yapıyoruz. Boşalan veya yeni açılan yönetici kadrolarına yine kadın yönetici oranımızı artıracak şekilde aksiyonlar alıyoruz. Ayrıca uygulamakta olduğumuz yönetici yetiştirme programlarına kadın çalışanlar başvurmaları için bilgilendiriyor ve onlara bu programda öncelik tanıyoruz. Kadın çalışanlarımızın iş ve özel yaşam dengesini sağlamalarını kolaylaştırmak için çeşitli seminerler vererek destekliyoruz.
BAŞARININ SIRRI:ZİRVE SORUMLULUK İSTER
- Doğru yerde, doğru zamanda yaptıklarınız önemlidir ve yarattığınız etki sürdürülebilir olduğunda anlamlıdır. Adımlarınızı, yarattığınız büyük, küçük her etkiyi düşünerek atmalı, bu etkinin sorumluluğuyla hareket etmelisiniz.
- Yönetici olmak yalnızca iş süreçlerinin doğru ve zamanında ilerlemesini sağlamakla sınırlı değil.
- Çalışma arkadaşlarınızın kariyer planlarına doğrudan etkisi olan bir pozisyondaysanız, arkadaşlarınızın iş yaşamlarına olan etkilerini göz önünde bulundurarak da adımlarınızı atmalısınız.
KADIN YÖNETİCİLERE EK SORUMLULUK
- Potansiyeli görmek, potansiyeli işlemek ve ileri taşınması için yönlendirebilmek de iyi bir yönetici olmak için olmazsa olmazlardan. İş hayatı içerisinde kadın, erkek herkesin ve her yöneticinin bu sorumluluk duygusu ve empati ile çalışa- bilmesi gerekir.
- Kadınların iş hayatında da yaşamın her alanında da birbirlerini desteklemesinin, sürdürülebilir başarının anahtarı olduğunu düşünüyorum.
DİNAMİK VE YENİLİKÇİ
Eğitim son derece dinamik bir alan. Yönetici olarak bu dinamizm hem kişisel hem mesleki olarak beni de sürekli güncel ve enerjik kılıyor. Söz konusu eğitim sektörü olduğunda gün çok erken başlıyor ve benim için çok geç saatlerde bitiyor.
Yönetici olarak bu dinamizmin Bahçeşehir Koleji çatısı altında faaliyet gösteren her birimde ve her çalışma arkadaşımda karşılık bulmasını önemsiyorum. Bu nedenle bir strateji olarak değil ancak sektörün doğasının gereği olarak da dinamizm ve yenilikçilik konusunda yönlendirici olduğumu söyleyebilirim.
Tüm birimlerimizin birbirini beslediği, her bir arkadaşımın kendi işiyle ilgili yenilikleri takip edip önerilerde bulunduğu, hayata geçirdiği çalışma iklimi sağlamayı önemsiyorum.