EBRU ATA TUNCER: ÖN YARGILARI BIR KENARA BIRAKIN
Sanayide topuk sesleri her geçen gün artıyor. ‘Sanayicilik erkek işi’ ön yargısını bir kenara bırakmak gerektiğini söyleyen Teksin Jeneratör Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Ata Tuncer, “Kadınlar arka planda değil, ön safta yer almalı” diyor.
Feride Cem / INBUSINESS
Türk sanayisinin atağa kalktığı 90'lı yıllarda üç girişimci arkadaş tarafından kurulan Teksan Jeneratör, bugün ikinci nesille odağından kopmadan yeni nesil işlere girmenin planlarını yapıyor.
Dönüşümün mimarlarından biri de çocukluğu makineler arasında geçen Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Ata Tuncer.
Üniversitede işletme eğitimi alan 31 yaşındaki Tuncer, "Çocukken yaz tatillerinde babamla işe giderdik. Onun yanında bulunmanın sağladığı kulak dolgunluklarının bile ne kadar kıymetli olduğunu bugün daha iyi anlıyorum" diyor.
İstanbul ve Kocaeli'deki fabrikaları arasında mekik dokuyan Tuncer'le sanayide kadın olmanın zorluklarını ve yeni yol haritalarını konuştuk.
- Jeneratör üretimi yapan bir şirketin tepe yöneticilerinden birisiniz, erkek egemen bu sektörde ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Sanayi sektörüne baktığımız zaman erkek egemen olduğunu görüyoruz. Buna göre sanayide kadın olmanın en zor kısmı; 'Bu iş kadınlara göre değil', 'Kadınsın, yapamazsın' gibi ön yargılarla mücadele etmek. Buna karşın bugün erkek egemen tüm sektörlerde kadınların alın terleri ile önemli noktalara geldiklerini sevinerek görüyoruz. Sanayi, daha çok 'erkek işi' gibi nitelense de bu önyargıları bir kenara bırakmanın zamanı geldi. Kadınlar yer aldıkları sanayi sektöründe de çok başarılı işlere imza atıyor.
- İkinci kuşak bir sanayici olarak şirketi götürmek istediğiniz yer neresidir?
Sektörümüz son yıllarda büyük bir dönüşüm içinde. Bu dönüşümde yeni iş olanakları yaratmak için sık sık stra- teji toplantıları yapıyoruz. Ana faaliyetlerimizden kopmadan işimizi genişletebileceğimiz alanlara bakıyoruz.
- Ne gibi alanlar bunlar?
Dünyanın gündeminde ilk sıralarda yer alan yenilenebilir enerjiyi yakın- dan takip ediyoruz. Bunun yanı sıra pil teknolojileri, şarj istasyonları, güneş enerji santralleri gibi alanlardaki fırsatlar da gündemimizde önemli yer tutuyor. Bu konuda algılarımız çok açık. Jeneratör dışında da yenilikçi teknolojilere açığız.
Özellikle lityum hikayesi dünyanın gündeminde. Güç çözümleri tarafında da farklı ürün gamlarını portföyümüze katmayı planlıyoruz. Enerji depolamak artık çok kıymetli bir konu. Bir şekilde işlerimizi farklılaştırmamız gerekiyor. Start-up'lar bu noktada önemli. Burada bir açılım yapmak mümkün. Çocuklarımız sanayici olmak zorunda değil, bunun bilincindeyiz ve işimizi farklılaştırmaya çalışıyoruz.
- Globalde büyüme planınız nedir?
27 yıl önce üç genç girişimci tarafın- dan kurulan bir şirket olarak bugün küresel yolculuğumuzu emin adımlar- la sürdürüyoruz. Üretimimizin yüzde 70'ini, 170 ülkeye satıyoruz. Doğup büyüdüğümüz iç piyasayı göz ardı etmiyoruz. İhracat bizim amiral gemimiz, ihracat odaklı bir şirketiz. Geçen yıl Irak'a açıldık, Ortadoğu ve Afrika ülkelerindeki varlığımızı güçlendirdik. 2022'de ihracatımızı artırmayı düşünüyoruz. Yurt dışı satışlarımızın payı yüzde 80'e çıkabilir. Çünkü bizim için çok önemli olan Amerika açılımını yaptık. Bu pazardan 5 yılda, 20 milyon dolarlık ciro hedefliyoruz. Rusya önem verdiğimiz bir pazar. Dünyanın büyük fuarlarını yakın takibe almış durumdayız. Türkiye bize yetmiyor çünkü... Gidecek daha çok yolumuz var. Kendimizi global olarak konumlandırıyoruz.
- Pandemiyle birlikte Batılı alıcıların yönünün Türkiye'ye döndüğünü biliyoruz. Hala bu ilgi sürüyor mu?
Batılı alıcılar için Türk firmaları cazip imkanlar sunuyor. Avrupa Çin'den almak yerine Türkiye'ye yönelmiş durumda. Bu nedenle Avrupa'ya ihracat oranlarımız arttı. Mesela girilmesi bizim sektör için çok zor olan Fransa'ya ürün vermeye başardık. Türkiye'den almanın birçok avantajı var. Turqualty'nin marka destek programına dahil olmak da bize önemli avantajlar sağlıyor. Şu anda şebekenin hiç ulaşmadığı noktalarda kullanılan ürünlerimiz var. Rüzgar ve güneş enerjisini kullanıyorlar. Afrika pazarı bu noktada bizim için çok önemli.
- Yabancı ortaklık düşünüyor musunuz?
Hayır, düşünmüyoruz, yüzde 100 Türk şirketi olarak yolumuza devam etmeye kararlıyız. Yurtdışında potansiyeli olan pazarlarda yüzde 51 oranında ortaklık düşünebiliriz. Daha büyük söz sahibi olabileceğimiz iş birlikleri istiyoruz.
BAŞARININ SIRRI: İYİ ARAŞTIRMA VE CESARET İLE ÖNE ÇIKIN
Sanayi sektörüne baktığımız zaman erkek egemen olduğunu görüyoruz. Buna göre sanayide kadın olmanın en zor kısmı; 'Bu iş kadınlara göre değil', 'Kadınsın, yapamazsın' gibi önyargılarla mücadele etmek.
YERİMİZ ÖN SAFLAR
Sürdürülebilir kalkınmadan söz edebilmek için kadınların iş hayatında daha fazla yer almaları çok önemli... Kadınların yetkinliklerine uygun olarak her işi yapabileceklerine inanmaları, arka planda kalmadan iş hayatının içinde ön saflarda yer almaları gerekiyor.
CESUR OLMAMIZ GEREKİYOR
Öncelikle cesur olmak ve zorluklar karşısında yılmamak lazım. İyi fikirlere, bunları hayata geçirmek için yeterli bilgi ve donanıma, cesarete sahipseniz başarılı olmanızın önünde hiçbir engel duramaz. Yeter ki içinizde işinizi geliştirmek için gerekli tutkuyu ve azmi barındırın.
BİRDEN ÇOK İŞİ BİR ARADA YÜRÜTME YETENEĞİ
Kadınlar detaylara olan hakimiyetleri ve organizasyon becerileri sayesinde birden çok işi aynı anda yürütebilme konusunda çok yetenekli ve bu da önemli bir avantaj yaratıyor. Öte yandan empati yetenekleri daha üstün... Detaylara olan hakimiyetimiz, iletişim ve empati gücümüz ve elbette çalışkanlığımızla her işin üstesinden gelebiliriz, yeter ki kendimize güvenelim...