TİCARİ DİPLOMASİDE HASAT ZAMANI…

11:36 - 07.03.2022, Pazartesi

Türk iş dünyasının gücünü uluslararası platformlara taşıyan çatı örgütlerinden DEİK, yürüttüğü proaktif ticari adımların meyvelerini toplamaya başladı. DEİK Başkanı Nail Olpak, atılan tohumların yeşerdiğini söyleyerek, “Ektiklerimizi biçeceğimiz bir yıla girdik” diyor…

Çiğdem Yücesoy Subaşı / INBUSINESS

Türk iş dünyasını çatısı altında toplayan sivil toplum kuruluşu Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ticari diplomaside küresel güce, uluslararası ticarette ise önemli bir kurumsal iletişim kapasitesine sahip.

Yaygın bir ilişki ağına sahip kurum, altısı sektörel biri özel amaçlı toplam 147 iş konseyiyle dönüşen küresel ekonomide kilit rol oynuyor. İş çevrelerine yol göstererek rehberlik yapan DEİK, pandemi ile geçen bu iki yılda birçok kuruma da öncülük yapacak şekilde ilerledi. Salgın koşullarına hızla adaptasyon sağlayarak işleyişi dijitale taşıyan DEİK Başkanı Nail Olpak, bu sayede iş insanlarının önündeki belirsizliğin dağılmasında aktif rol oynadı. Düzenlenen webinarlarla ufuk açacak bağlantılar kurdu. Japonya'dan İtalya'ya dış ticaretin tüm taraflarını konuk olarak iş insanlarının karşısına çıkardı. Sürece Ankara'yı da dahil ederek kusursuz bir iletişim ağı kurdu ve pandemi ile oluşacak fırsatlara odaklanılmasını sağladı. "Sorun ve sıkıntılara yönelik çözümlere bakanlarımızdan da tam destek aldık" diyen Olpak, 2022'nin ekilenlerin biçileceği bir yıl olacağını söylüyor. Nail Olpak'la dünyadaki ticari fırsatları, iş insanlarının beklentilerini, ekonomideki gelişmeleri ve Yeşil Mutabakat'a ilişkin yapılacakları konuştuk...

-Türkiye'nin gücünü dünyaya taşımayı amaç edinmiş bir organizasyona liderlik yapıyorsunuz. Pandemiyle birlikte geçen bu iki yılda bu organizasyon dünyaya nasıl ve ne şekilde ulaştı?

İlk vaka başladığında o günlerde henüz kimse ne olduğuna tam olarak anlam veremiyordu. Filmi geriye sararsak; ni- san-mayıs aylarında sokağa çıkma yasakları vardı, karantinalar başlamış, yurtdışı seyahatlere getirilen kısıtlamalar bugünkünden daha farklı bir durumdaydı, kiminin akrabası ya da çalışanı yurt dışındaydı. Bugün artık çeşitli renk ve desende kullandığımız maskelere nasıl ulaşacağımızı konuşuyorduk. Kısacası çok fazla belirsizlik yaşadığımız bir tabloyla pandemi dönemine girdik. Diğer ülkelerin duru- mu ve ticaretin nasıl devam edeceğiyle ilgili soru işaretleri vardı. İşte bunun cevabını en iyi verecek kurumlardan birisi olan DEİK olarak 147 iş konseyimizle harekete geçtik. Fiziki olarak yapamadığımız faaliyetlerimizi dijitale taşıdık. Aralarında büyükelçilerin, ticaret müşavirlerinin, bakanlarımızın olduğu webinarlar düzenleyerek önümüzdeki yola ilişkin öngörüler oluşturduk.

-Bu toplantılardan nasıl bir verim alındı?

Biz iş insanlarının gündemindeki tüm soru işaretlerini giderecek konu ve konuklara odaklandık. Yeni bir dünya düzeninin ufukta göründüğünü hissetmiş, salgın sürecinin tamamlanmasını beklemeden bugüne yönelik önlemler kadar bugünden geleceğe yönelik zihinsel ve fiziksel hazırlıkları yapmamız gerektiğini biliyorduk. Bu amaçla en kritik iki konu olan sağlık ve ekonomiyi odağımıza aldık ve ekonomide Massachusetts Teknoloji Enstitüsü İktisat Profesörü Daron Acemoğlu, sağlıkta Harvard Üniversitesi JS Simmons Genetik ve Metabolizma Profesörü Sn. Gökhan Hotamışlıgil'i bir araya getirdik. Ufkumuzu açan analizleri üyelerimiz açısından çok verimliydi. Ayrıca fiziken bir günde 8-10 ülkeyle yapılması imkansız toplantıları dijitalleşme sayesinde hayata geçirdik. Şöyle bir örnek verirsem daha net görülebilir: Sabah Japonya ile başladığımız toplantıyı, saat farkından faydalanarak, Tayland, İran, Romanya, İngiltere, Kanada ile devam ettirdik ve Yeni Zelanda'yla noktaladık. Dünyanın fotoğrafını çektiğimiz bu toplantıları günlük hatta anlık olarak Ankara ile paylaştık. Bakanlarımızla yaptığımız görüşmeler ile çözüm konusunda iş birliğine gittik. Böyle interaktif ve hızlı bir şekilde süreci yönetince belirsizliği 1-2 ay içeri- sinde bir kenara koyarak günlük iş konuşmaya başlar hale geldik.

-Değişen dinamikler karşısında iş insanları süreci nasıl yönetiyor?

İnsanoğlunun en önemli özelliklerinden biri adaptasyon yeteneği. Çok fazla problemle karşılaşmanın getirdiği bir özellikten kaynaklı olarak Türk insanının bu konudaki refleksi çok kuvvetli. Stabilleşmiş ülkelerde bu kadar hızlı bir adaptasyon yeteneği bulamazsınız. Bizim bu 'artı'mız aslında bir 'eksi'mizin sonucu. Bugünlerde bütün dünyada yüksek enflasyon söz konusu. Bizim için de yüksek enflasyon bir sorun. Ama geçmişinde yüksek enflasyonu bilen bir ülke olduğumuz için Türkiye'nin bunu yönetme kapasitesinin daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Maalesef ki daha kabiliyetliyiz. Geçen bu iki yılda bu yeteneğin iş süreçlerine önemli katkısı oldu. Kendi üyelerimden ciddi finansman sorunu ile karşılaşanı görmedim. İlk anda işe devam kredileri, can suyu, KGF'ler etkinleştirilince bir yığılmadan kaynaklı sarkmalar oldu. Ama günün sonunda üyeler sistemlerini yürütecek kadar destek almış oldular. Sonrasında herkes işine odaklandı. Malum pandemiyle ulaşılabilir olmak büyük önem kazandı. Tedarik zinciri, nefes almadığımızda, aslında nefes aldığımız farketmek gibi hayati bir olay haline geldi. Tedarik zincirinde kopmalar söz konusu olduğunda üyelerimizi şöyle yönlendirdik: Kim tedarik zincirini kopartmadan ayakta kalırsa, muhataplarıyla olan ilişkisinde uzun vadede olumlu sonuç verecek. Aman orta ve uzun vadeli düşünün, zinciri kopartmadan devam edin.

-Bu yaklaşımın sonuçları alındı mı?

Türkiye'nin 2021 rakamlarına baktığımızda ihracat çok güzel bir sonuçla, 225,4 milyar dolarla kapandı. Elbette ürünlerimizi, tasarımlarımızı, teknolojimizi daha iyi geliştirmiş olmamızın bu sonuca katkısı var. Ancak asıl sebeplerden biri dünyada tedarik zincirinin aksaması karşısında Türkiye'nin ticaretinin devam etmesi oldu. Fotoğrafın genelinde alıcı şunu gördü; Türkiye ne olursa olsun talebi karşıladı. Akla hayale gelmeyecek çözümler üreterek de olsa... Örneğin trenler ya da tırlar bir ülkeden diğerine gidemiyordu. Siparişler sınıra kadar götürüldü, konteyner kısmı ittirilerek diğer tarafa geçirildi. Ne pahasına olursa olsun zincir koparılmadı.

Edindiğimiz kazanımların ve tedarik zincirindeki fırsatların devam edeceğini düşünüyor musunuz?

Daha da olacak. Bunu hem pandemi hem de ekonominin diğer parametleriyle analiz etmek lazım. Bizler ekonomiyi döviz, enflasyon, büyüme, işsizlik, ihracat-ithalat, cari açık, faizlerle takip ederiz. Öne çıkanlardan biri olan büyümede de bileşenlerin nasıl gerçekleştiği önemli. Geçen yılın büyüme parametleri içinde öne çıkanlardan biri makine-teçhizat yatırımlarıydı. Son beş çeyrekte bu kalemde yüzde 30'ların üzerinde bir artış görüyoruz. Bu şu anlama geliyor; makine yatırımı paraya çevrilmesi kolay olmayan, gerçek bir talebe yönelik yapılır. Dolayısıyla bu kalemde yaşanan yükselme, talep artışının göstergesidir. Bu kalemin 2021'de büyümeye üç puana yakın katkısı oldu. Devamının gelip gelmeyeceğini ise grafiğin yönüne bakarak analiz etmek gerekiyor.

Turizmde sezon şimdiden tam doluluklara ulaştı. İhracatta 250 milyar dolara rahatlıkla ulaşırız. Firmalarımızın birçoğu satamamak değil ürün yetiştirememekten şikayetçi. Bu o kadar güzel bir problem ki! Talep var ve biz talep yetiştirmeye çalışıyoruz. Ektiklerimizi biçeceğimiz bir yıla girdik.

-İş insanlarının son dönemlerde öne çıkan talepleri neler?

İş insanının belirli alanlarda önünü açmak, cesaret vermek ve öngörülebilir tablo sağlamak gerekiyor. Bunun dışında robot ya da pasta üreten nasıl yapacağını, nasıl pazarlayacağını biliyor. Benim bunca yıllık edindiğim iş tecrübesine göre ekonominin yarısı kurallardan ibaret, yarısı da beklenti yönetimi. Beklentilere göre hareket etmek gerekiyor. Yatırımcı tablo iyiyse yatırım yapar, karamsarsa bekle-gör stratejisine geçer. Tabii ki ekonominin kurallarına göre gidilecek ama beklentiyi de iyi yönetmek gerekiyor. Türkiye'nin önünde güncel olarak bakıldığında bir döviz konusu var. Bu ülkemizin sıcak karnı. Diğer taraftan bütün dünya gibi Türkiye de yüksek enflasyonun etkisinde. Bugün 13,5'larda gezen doların seviyesini de enflasyonu da bir kenara bırakalım. İş dünyasının ihtiyacı olan şu, döviz hangi aralıkta makul bir salınımda devam edecek? Ya da kredi faizleri hangi tabloda gidilecek? Bunu biliyorsa iş insanı bunu yönetebilir.

-Beklentiniz nedir?

Kura dayalı mevduat hesabı açıklaması, sürecin kontrol altında götürüleceği fikrini piyasada oluşturuyor. Özellikle firmaların kur farkından oluşan fiktif kazanca yönelik uygulanan verginin kaldırılmasının büyük faydası oldu. Döviz seyrindeki belirsizliği belirli anlamda rahatlattı. Üyelerden bu sürece ilişkin bize gelen dönüş olumlu.

-Türkiye'nin dünyada iş yapma potansiyeliyle ilgili çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Afrika'da 25 milyar dolara ulaşan karşılıklı ticaret hacmimiz var. İlk planda 50, peşinden 75 milyar dolarlık bir hedefimiz var. 3 milyar dolarla başlayarak ilerlediğimizi düşünürsek bu hedefe ulaşmamız da zor olmayacak. 54 ülke, 45 iş konseyimiz var. Bu coğrafyada inanılmaz derecede aktifiz. Toplamı Almanya-Türkiye ticareti yapmıyor ama önemli. En fazla dış ticaret açığı verdiğimiz bölge Asya-Pasifik. Önümüzdeki dönemde burada daha da yoğunlaşacağız.

Avrasya ile bir ara çok iyi giden ticari ilişkilerimizde soğuk bir dönem yaşadık. Şimdi pozitif bir ivlenme yaşıyoruz. Ortadoğu-Körfez, soğuk rüzgarlarımızın fazlaca estiği alanlarımızdan biriydi. Öyle görünüyor ki Mısır ve Suudi Arabistan dahil olmak üzere ilişkilerde son derece önemli adımlar atılıyor. İkili ticaret ve ekonomik ilişkiler bazında iyi çalışıyoruz. Latin Amerika bize uzak az ticaret yapıyoruz, ama fırsat alanları oldukça fazla. Avrupa en büyük pazarımız ve yakınız. Yeşil Mutabakat konusu burada önemli.

-Yeşil Mutabakat konusunda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Özel sektörün yapması gereken ödevler ve hazırlıklar neler?

Yeşil Mutabakat, yalnızca üye ülkeleri değil; ülkemiz gibi AB ile yoğun ekonomik ve ticari ilişkileri olanları da önemli oranda etkileyecek. Bu kapsamda iklim değişikliği, sınırda karbon düzenlemesi ve sürdürülebilir kalkınmada somut ve kararlı adımlar atılması konusunda sorumluluk yalnızca devletlerde değil özel sektör kuruluşlarında da olacak. Bu bilinçle, "Sanayide Yeşil Dönüşümün Desteklenmesi" projemizi tamamladık.

Toplam ihracatımızın yaklaşık yüzde 50'sini gerçekleştirdiğimiz AB ile ticari ilişkilerimizin, Yeşil Mutabakat düzenleme- leriyle birlikte sürdürülebilir üretim modelleri çerçevesinde ve karbon nötr hedefiyle devam etmesi, ülkemiz sanayisi için önemli riskleri olduğu kadar, eğer değerlendirilebilirse fırsatları da beraberinde getirebilir.

"GENÇLERİMİZDEN ÇOK ÜMİTLİYİM"

Biri mimar diğeri mühendis iki evlat sahibi olan Nail Olpak, gençleri anlamaya çalışarak onların fikirlerini can kulağıyla dinleyen bir baba. "Geleceğimize dair umudum evlatlarımızda" diyen Olpak, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Oğullarımla aramızda bir jenerasyon farkı var. Bizim gençlik dönemimizdeki imkanlarımız ile şimdiki neslin imkanları arasında ciddi bir fark var. Ben gençlerimizden çok ümitliyim. Hayatın her alanında dünyaya adını duyu- racak, ülkesine değer katacak evlatlarımızın olduğuna samimiyetle inanıyorum."

DOSTLARINI VE YÜRÜYÜŞÜNÜ İHMAL ETMİYOR

DEİK'in hızlı gündemi dışında kendi işinin de takvimi oldukça yoğun... Her ikisini özveri ve disiplinli bir şekilde sürdürdüğünü belirten Olpak için çalışmak bir motivasyon unsuru. İş dışındaki zamanlarını ailesiyle geçiren Olpak, dostlarını da ihmal etmiyor. "Dostlarıma çok değer veriyorum. Sevdiklerimle bir arada olmak, sohbet etmek ve hayatı paylaşmak çok değerli. Bunun yanı sıra çocukluğumdan beri kitap okuma alışkanlığımı sürdürüyorum. Kitap okumak, yeni bilgiler edinmek ve düşünmek beni zinde tutuyor. Mümkün olduğunca spor yapmaya, seyahat etmeye ve sosyal yaşamda aktif olmaya özen gösteriyorum."

SANAYİDE YEŞİL DÖNÜŞÜME REHBERLİK YAPACAK

DEİK, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği ile çalışmalar kapsamında üyelerine Yeşil Mutabakat konusunda rehberlik ediyor. Bu dönüşümde yardımcı olmak ve onları değişen koşullara uyarlamak için Ticaret Bakanlığı'nın çalışmalarını destekleyecek şekilde 'DEİK Yeşil Dönüşüm'ü hayata geçiriyor. Nail Olpak, 'Yeşil Yaşam olarak belirledikleri yol haritasını anlattı: "Türk iş dünyasına 2053'te sıfır karbon hedefi koymamızın, firmalarımızın motive olması için kritik bir adım olacağını düşünüyoruz. DEİK olarak Yeşil Mutabakat ile ilgili 'Sanayide Yeşil Dönüşüm' raporunu hazırladık. Burada AB'nin atacağı adımlara yönelik takvim, kontrol ve öneri listeleri, iş dünyası çatı kuruluşları ile şirketlerin süreci etkin bir biçimde yürütebilmeleri için yönetişim modeli öneri paketi bulunuyor."

Covid-19 salgını gerek iş gerekse günlük yaşamda herkes gibi Nail Olpak'a da pek çok değişimi getirdi. DEİK Başkanı ve bir iş insanı olarak çok yoğun bir ajanda ile çalışan Olpak, yurt içi ve yurt dışı seyahatlerin yanı sıra yüz yüze görüşmeler, iş forumları ve daha pek çok organizasyonları yürüten bir iş insanı. Bu yoğun gündemin salgınla karşılaşması şaşırtıcı olsa da sürece hızla adapte oldu ve çözümler üretti. Olpak, teknolojinin de yardımıyla hem işine hem de kişisel gelişimi- ne yönelik geliştirdiği formülleri şöyle sıralıyor:

Tüm işlerimizi dijital platformlara taşıdık. Evden çalışma disiplinini hızla yeni çalışma biçimimiz olarak benimsedik.

Pandemi sürecinde süreçte diyalog kurmak, bir araya gelmek ve bir dizi temaslar için yüz yüze gelmeden de mesafe kat edebileceğimizi anladık.

Şahsen toplantılarımı bilgisayardan yönetmek, bir webinarda konuşmacı olmak ya da gün içinde özel işlerim için telekonferans yaparken bir yandan da yürüyüş yaparak spordan geri kalmamak gibi yeni deneyimler edindim.

Bir günde fiziki katılımlı maksimum iki iş dünyası buluşmasına katılabilirken, bazı günler 8-10 webinarda panelist olduğum bir süreci yaşadım.

Tabii evde olmak kişinin kendini dinlemesi, geliştirmesi ve düşünmesi için de güzel bir fırsat. Bol bol kitap okuyarak, özellikle hayatımızı şekillendirmeye başlayan yapay zeka ve yüksek teknolojiden insan psikolojisine kadar her alanda kendime yeni bir bilgi katmak için özel çaba sarf ettim.

GENÇLERE 5 TAVSİYE

1- Kişisel gelişiminize yatırım yapın.

2- Mutlaka yabancı dil öğrenin

3-Kendinizi ve ülkenizi gururla temsil edebilmek için çalışın

4- Analitik düşünmeye özen gösterin

5- Yeni bilgileri sorgulayın.

BİZE ULAŞIN