Kuralları bu kez müşteri yazıyor

12:27 - 22.12.2021, Çarşamba

Pandemiyle şekillenen yeni dünya düzeninde tüketicilerin tercih ve alışkanlıkları da değişti. Finans sektörü ise bu değişimi uzun yıllar önce öngörüp yeni normale hızla uyum sağlayanların başında geliyor. Bankalar, sigorta şirketleri, leasing ve faktoring gibi finansın diğer alanlarında da artık gelecek stratejileri 'inovasyon ve sürdürülebilirlik' üzerine kurgulanıyor.

Ayfer Arslan / INBUSINESS

Türkiye ekonomisi tarih boyunca çok badireler atlattı ama yaşadığı her krizden başarıyla çıkmayı başardı. Kuşkusuz bu başarıda; alınan makro ve mikro önlemlerin yanı sıra güçlü mali yapısının önemi büyük. 2001 krizinden sonra hayata geçirilen yapısal reformlar ile sektörün sermaye alt yapısının güçlendirilmesi ekonomimizin krizlere olan direncini artırdı.

ABD'de 2008'de patlak ve- ren mortgage kriziyle başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan küresel krizde dünyaca ünlü dev bankalar birer birer batarken, dimdik ayakta durması bu direncin ilk işaretleriydi... Ardından daha sonraki yıllarda yaşanan küresel ve yerel dalgalanmaları da güçlü öz kaynakları ve sağlıklı bilanço yapısıyla başarıyla yönetti.

2020'nin ilk çeyreğine geldiğimizde ise dünya ekonomileri Covid-19 salgını ile yeni bir girdabın içerisine girdi. İnsan sağlığını tehdit eden virüs tüm ekonomileri derinden sarstı. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de politika yapıcılar ve düzenleyici otoriteler salgının olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli aksiyonlar ve önlemler aldı.

Alınan bu önlemlere Türk ekonomisinin dinamizmi de eklenince bankacılık sektörü bu olağanüstü dönemi de atlatmayı başardı. Öyle ki pandemi şartlarına rağmen Türk bankaları geçen yıl yaklaşık 55 milyar TL ile tüm zamanların en yüksek yıllık karını elde etti. Bu büyüme trendi aynı şekilde finansın diğer kolları olan sigorta, leasing ve faktoring gibi sektörlerde de gözlendi.

YÜZDE 10 BÜYÜME

2021'de ise aşılamanın yaygınlaşması ve kısıtlamaların kalkmasıyla birlikte sektörlerin yaralarını yeniden sarması finans sektöründeki büyümeyi ivmelendirdi. Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü Haziran 2021 itibarıyla yüzde 10,2 artarken, net dönem karı ise ilk yarıda 32 milyar liraya ulaştı. Sektör temsilcileri 2021'de büyümenin hem yurt içi hem de yurt dışı talep kaynaklı dengeli bir görünüm sergileyeceğini düşünüyor. Özellikle toplumsal aşılamanın sağlanması ile finansal koşullardaki iyileşmeye bağlı öngörülebilirliğin artması sektörü umutlandıran en önemli gelişmeler... Bütün bu olumlu beklentiler yıl sonu tahminlerine de yansıyor. Bankacılık sektöründe bu yıl sonu itibarıyla toplam aktifler, krediler ve mevduatın yüzde 15-17 bandında büyüyeceği öngörülüyor.

KRİZLERE DİRENÇLİ

Peki, finans sektörünün gelişime açık ve zayıf yönleri neler? GSYH'dan yüzde 3 pay alan bankacılık sektörü ekonomide kaynak aktarımına aracılık eden finansal sistemin önemli bir parçası. Beklenmedik şoklara dirençli olmasını sağlayabilecek ve ekonomik büyümeyi finanse edebilecek güçte bir bilanço yapısına ve öz sermayeye sahip. Türkiye'de bankacılık düzenleme ve denetiminin iyi konumda olması da sistemin en önemli artısı. Düşük yurt içi tasarruflar, yüksek meblağlı kısa dönemli dış borçlar ve az gelişmiş borç piyasası ise bankacılık sektörünün geliştirmesi gereken yönleri olarak öne çıkıyor.

Tabii ki sektörün bugüne kadarki istikrarlı çizgisinde güçlü sermaye yapısı, nitelikli insan kaynağı ve yetkin risk yönetiminin yanı sıra uzun yıllardır teknolojik alt yapıya yaptığı yatırımları da göz ardı etmeyelim. Çünkü yaşadığımız son kriz, daha öncekilerden farklı olarak dijitalleşmenin ve inovasyonun da önemini ortaya çıkardı. Dijitalleşme yatırımlarında Avrupalı rakiplerini bile geride bırakan Türk bankaları, finansal teknolojilerdeki gelişim ve tüketici davranışlarındaki değişimle birlikte yeni normale hızla adapte oldu.

BDDK YOLU AÇIYOR

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da gerek ülkemiz gerek dünyadaki değişimi yakından takip ederek çıkardığı düzenlemeler ile sektöre bu konuda yeni ufuklar açıyor. Mayıs 2021 tarihinden itibaren uzaktan kimlik tespiti ile müşterinin banka şubesine gitmesine gerek kalmadan müşteri kaydının oluşturulmasına imkan sağlandı.

Böylece bankacılık literatürüne 'uzaktan bankacılık' terimi de eklendi. Sektörün şu anki gündeminde ise dijital bankacılık var. BDDK'nın dijital bankacılığa ilişkin hazırladığı yönetmelik taslağı geçtiğimiz aylarda sektörün görüşüne açılmıştı. BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben'e göre, yeni dönem, bankacılık sektörünü gelecek 20 yılda farklı bir zemine taşıyacak. Gelecek dönemde bankaları, finansal sektörü etkileyecek iki önemli gelişme süreci yaşanacak. Birincisi; internet ve diğer bilgi teknolojileri diğeri ise sürdürülebilir ekonomik dönüşüm süreci...

AÇIK BANKACILIK

ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz de geleceğin bankacılık sektörüne ilişkin Akben ile hemfikir. Gökgöz, açık bankacılık ile zaman ve mekandan bağımsız bir bankacılık deneyimi yaşanacağını düşünüyor. Kare kod projesi ile cüzdanlarımızın yerini ise mobil uygulamalar alacak.
Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş da BDDK'nın yasal alt yapı hazırlıklarını sürdürdüğü dijital bankacılığa start verilmesiyle gelecek dönemde bankacılığın daha çok dijital kanallardan ve servislerden hizmet vereceğini düşünüyor. Bu çalışmalar sayesinde yakın gelecekte dünyada çok fazla örneği olan Neobankları Türkiye'de de görebileceğiz. Dijital dönüşüm hazırlıkları banka dışı finans kesiminde de aynı hızla devam ediyor. Garanti BBVA Faktoring Genel Müdürü Kaya Yıldırım, mobil uygulamalar ile müşterilerine daha hızlı ve kolay çözümler sunduklarını belirtiyor.

GELECEĞİ BUGÜNE TAŞIYACAK HAMLELER

Dijital bir çağdayız… Bunun bankacılık sektörü açısından tercümesi ise Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih'in "Artık banka olmanın ötesine geçme zamanı geldi" cümlesinde saklı. VakıfBank, bu gelişimi çok erken görerek yatırımlarını erken bir dönemde yapmış bir banka. Yazılımlarını aynı çatı altında üretirken fintek ve start-up'larla da iş birliği yaparak ekosistemi desteklEmeye devam ediyor. Teknoloji ajandalarının önemli gündem maddeleri arasında ise veri analitiğinin etkin şekilde kullanımı, yapay zeka, blok zinciri, açık bankacılık ve robotik yazılım yer alıyor.

"Dijital kolaylaştırır" yaklaşımıyla yenilikçi ürünler geliştirenVakıfBank, 2020 yılında 2,5 milyona yakın yeni dijital müşteri kazandı. 2021'in ilk 8 ayında ise yaklaşık 750 bin yeni müşteri ile buluşarak dijital bankacılık müşteri sayısını 9,5 milyona ulaştırdı. Şube dışı kanallardan yapılan işlemlerin oranı ise yüzde 95'i aşmış durumda.

Geleceğe hazırlanmaktan çok geleceği bugüne taşıyacak adımlar atmayı amaçladıklarını vurgulayan Üstünsalih, "Sektörün aktif büyüklükte en büyük ikinci bankası olarak öncü konumumuzu bu yaklaşıma borçluyuz. Geleceğin en önemli konularından biri de sürdürülebilirlik. Tüm faaliyetlerimizde uzun süredir uluslararası standartları temel alıyoruz. Daha yaşanabilir bir gelecek için bunu kurumsal stratejimizin bir parçası olarak görüyoruz. Özellikle sorumlu ve yeşil finansman konularında aktif rol oynuyoruz" diyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME

Sürdürülebilirlik banka için büyümede de odak noktası. Kısa sürede büyük işlere imza atarak aktif büyüklükte ikinci sıraya yerleştiklerini anlatan Üstünsalih, hedeflerini şöyle aktarıyor: "Buradaki başarının devamını getirmek, bunun için de bankamızla birlikte çalışanlarımızdan müşterilerimize ve tüm topluma uzanan bir yelpazede tüm paydaşlarımızı büyütmek istiyoruz."

DİJİTAL YOLCULUK

Üstünsalih'e göre, bankacılıkta sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm önümüzdeki dönemin en önemli gündem maddelerinden olacak. Uzun vadede bankacılıkta blok zincirden yapay zekaya, bulut bilişimden yeni nesil ödeme teknolojilerine kadar birçok alanda değişim ve dönüşümü yaşayacağız ve benimseyeceğiz. Sektörün müşterilerine uçtan uca dijital bir yolculuk deneyimi yaratma yolunda kendini geliştirmeye devam ettiğini ifade eden Üstünsalih, sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Bankalar, bir yandan sürdürülebilirliği stratejik önceliği haline getirirken bir yandan da sürdürülebilir kalkınma amaçlarının 2030 hedeflerine ulaşılabilmesi için aktif rol oynuyor. Geldiğimiz noktada tüm bankalar finansal hedeflerin yanı sıra çevresel, sosyal ve yönetişim alanında kendilerine hedefler koyuyor ve ölçüyor."

TEKNOLOJİYİ ETKİN KULLANMAK

Pandemiyle beraber dijital dönüşüm hızlanırken, finans sektörü bu sürece hızla uyum sağladı. Uzun yıllardır dijitalleşmeye yatırım yapan ING Türkiye de bu kurumlar arasında başı çekiyor. Öngörülü bankacılık yaklaşımı yürüterek küresel salgından neredeyse altı yıl önce aldığı aksiyonlar ile sektörün bir adım önünde gidiyor. Dolayısıyla yeni sürece uyumu zorlanmadan yakalamış durumda.

ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, altyapının yanısıra kültür ve donanım olarak da yeni döneme hazır olduklarını belirterek 2015'ten beri uygulanan esnek çalışma modeline atıfta bulunuyor. Altı yıldır haftada iki gün uzaktan çalıştıklarını söyleyen Gökgöz, bu nedenle hayatın durduğu 2020'nin ilk yarısında bankacılık hizmetlerine kesintisiz bir şekilde devam ettiklerini dile getiriyor.

İNOVATİF ÜRÜNLER

Bankanın dijital dönüşüm sürecinde uygulamaya aldığı bir dizi yenilikler var. Öncelikle yeni dönemde yeni marka vaadini tanıtırken, inovatif ve kullanıcı dostu ürünler geliştirmeye devam edildi. Geleceğe yatırım yapılarak yapay zeka ve robot teknolojilerine odaklanıldı. Ayrıca dijitalleşmeyi derin bir anlayış olarak ele alarak iş süreçleri uçtan uca dijitalleştirildi. Buna ilişkin çarpıcı örnekler veren Gökgöz, kredi tahsis kararlarının artık yüzde 99,8'i tamamen otomatik süreçlerle verildiğini belirtiyor. Yapay zeka ve NLP destekli yazışmalı bankacılık asistanı INGo'da 2018'den bu yana başlatılan tekil konuşma sayısı 13 milyon adet olarak gerçekleşmiş ve yaklaşık 1 milyar liralık kredi onaylanmış.

İNSAN FAKTÖRÜ

Gökgöz'e göre, geleceğin bankacılığında sadece doğru teknolojilere yatırım yapmak değil, doğru insan kaynağı ile bu teknolojilerin etkin kullanılmasının da önemi artacak. Bu nedenle dijitalleşmeyi bütüncül olarak ele aldıklarını söyleyen Gökgöz, hem teknolojik altyapıya hem de insan kaynağına yatırım yaptıklarına işaret ediyor. "Bankacılığın geleceğinin dijitalleşmede olduğuna inanıyor ve dijital dönüşümü stratejimizin temeline alarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz."

FİJİTAL İLERLEME

Küresel salgın bankacılık sektöründe birçok yeniliğe yol açarken, yeni değişim ve dönüşümlere de olanak sağladı. Virüs endişesiyle evlere kapandığımız dönemde müşteri çağrı merkezleri, internet bankacılığı ve mobil bankacılık kanallarının kullanımı arttı. Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü pandeminin sektörün dijital hizmetlerinin performansını sergilediği bir sınav olduğunu söyleyerek, "Sektör bu sınavı başarıyla verdi" diyor. Odeabank geleceğin bankacılığına hazırlanırken dijitalleşmeye farklı bir yorum getirerek hızını artırıyor.

GENÇLİK HEYECANI

Banka bu süreci tam olarak şu şekilde yorumluyor: "Gençliğinin getirdiği heyecanı son teknoloji ile harmanlayarak ürün ve hizmetlerini yaratıcı bir formatta sunmak." En önemli mottosu ise 'müşteriye özel bankacılık' felsefesiyle müşterilerini iş modelinin merkezine almak. Bu kapsamda dijitalleşmenin getirdiği kolaylığı insan dokunuşuyla birleştirerek belirlenen yol haritasına 'fijital' adı verildi.

Fiziksel ve dijitali bir araya getiren bu yeni konsept ile şubeleri geliştirdiklerini anlatan Öncü, "Yakından Bankacılık olarak adlandırdığımız hizmetimiz ile müşterilerimiz kendilerine özel finansal danışmanlara telefonla doğrudan bağlanarak şube deneyimini bulundukları yerden yaşayabiliyor. Bu hizmetimiz sayesinde Türkiye'de şubemiz olmayan yerlerden bile müşteri kazandık" diyor. Hedef Türkiye'nin ve bölgenin en iyi 'fijital' bankası olmak.

YAPAY ZEKA ODAKLI

Uzun vadeli büyüme stratejisinde ise yapay zeka eksenli çözümler önemli bir yere sahip olacak. Öncü, böylece çok daha geniş kitlelere kişiselleştirilmiş hizmetleri sunma fırsatı yakalayacaklarını belirtiyor: "Müşterilerimizin mobil ve internet şube kanallarımızdan kolayca erişim sağlayabileceği, döviz ve kıymetli maden alım satım işlemlerini güvenle gerçekleştirebileceği bir yatırım özelliği ekliyoruz. Bu özellik ile dijital kanallarımız üzerinden işlemler çok daha hızlı, kolay, rekabetçi fiyatlarla ve güvenle gerçekleştirilebilecek."

Odeabank bireysel bankacılığın yanı sıra ticari bankacılık tarafında da müşterilerine yenilikçi ürün ve hizmetler sunuyor. Elektronik sertifika sağlayıcısı entegratör firmalarla yapılan çalışmalar sayesinde, ticari bankacılık tarafındaki 113 farklı tip talimat için ıslak imzaya gerek kalmadan e-imza ile ilerlenebiliyor. Öncü, "Ticari segmentte de çok büyük altyapı yatırımları yapıldı. Hızla dijitalleşiyoruz" diyor.

KATILIM BANKALARINA REFERANS

Türk bankacılık sisteminden aldığı payın yüzde 3'lerin üstüne uzun yıllar süresince çıkamayan katılım bankaları hızlı bir büyüme trendi içerisinde. Bu hızlı yükselişte kamu girişimlerinin yanı sıra geleceği iyi okuyarak gerçekleştirilen yatırımların da önemli payı var.

Katılım bankaları 504 milyar lirayı aşkın toplam aktif büyüklüğü ile Türk bankacılık sisteminden aldığı payı son yıllarda yüzde 3'lerden yüzde 7,5'lara çıkardı. Sektörün 2025 hedefi ise bu payı yüzde 15'lere taşımak.

Katılım bankacılığının en genç üyelerinden Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş da geleceğe oldukça umutla bakıyor. Küresel salgının patlak verdiği 2020'de sektör bütün olumsuzluklara rağmen başarılı bir dönemi geride bırakırken, bu yıl da genel gidişat iyi görünüyor. Geçen yıl sektörün toplam aktifleri yüzde 53,7 oranında büyürken, bu yılın ilk yarısında yüzde 15,4'lük bir büyüme yakalandı. 2021 Haziran sonu itibarıyla 2020 yıl sonuna göre kullandırılan fonlarda yüzde 16,6'lık büyüme gösteren katılım bankaları ekonomiye 280 milyar liranın üzerinde destek sağladı.

TEKNOLOJİYE YATIRIM

Gelecek dönemde de sektörün hız kesmeden büyüyeceğini düşünen Göktaş, bu öngörüsünü teknoloji ve inovasyona yapılan yatırımlara dayandırıyor. Katılım bankacılığı sektörünün de uzun zamandır teknoloji yatırımlarına ağırlık verdiğini vurgulayan Göktaş, şimdi artık yavaş yavaş bunun sonuçlarının alınmaya başladığına işaret ediyor.

Göktaş, Vakıf Katılım olarak Açık Bankacılık platformunu devreye aldıklarını belirterek, yapay zeka çalışmalarını sürdüreceklerini söylüyor ve ekliyor: "Yapay zeka modelleri ile doğru müşteriye doğru ürünü önerme, kampanya ve kredi tahsis gibi önemli operasyonel işlemlerde daha hızlı ve doğru sonuçlar alınabilecek."

HIZLI ENTEGRASYON

Vakıf Katılım'ın kurulduğu günden bu yana sektörün 'referans kurumu' olma hedefiyle çalışmalarını yürüttüğünü söyleyen Göktaş: "Önümüzdeki dönemde de bu hedefimiz doğrultusunda faaliyetlerimizi şekillendireceğiz. Tüm dünyadaki gelişmeleri her zaman olduğu gibi dikkatlice takip edip, oluşabilecek fırsatları değerlendirecek, müşterilerimize en iyi hizmeti verecek teknolojik yenilikleri sistemlerimize hızla entegre etmeye devam edeceğiz" diyor.

DESTEK ATAĞI

Katılım bankacılığının önde gelen kuruluşlarından Kuveyt Türk geleceğe hazırlanırken iki konuya odaklanmış: Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik... Teknoloji yatırımlarına salgından önce başladıklarını belirten Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, sektörün büyümesi ve yaygınlaşması açısından dijital dönüşüme önem veriyor.

Bu alanda öncelik verdiği bazı hususlar var: Müşteri merkezli yapıların hayata geçmesiyle artan müşteri deneyimi ve memnuniyeti. Süreçlerde dijital teknolojilerin etkin kullanımıyla artan verimlilik. Verinin etkin kullanılması sayesinde pazarlamadan finansa veri tabanlı proaktif aksiyon alınmasını sağlayacak altyapıların oluşturulması.

Bu öncelikler doğrultusunda 'Rotamız dijital, odağımız insan' anlayışından ödün vermeden ilerlediklerini anlatan Uyan, "Gelecekte kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi, özellikle dijital kanallarda müşteriye özel hizmet sunmanın bir gerekliliği olarak karşımıza çıkacak. Müşteriye özel iletişim kanalları, iletişim şekli, kişiye özel ürün ve hizmetlerle, bizimle çıktıkları yolculuklarında müşterilerimize kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşatacak unsurları ön plana çıkarmayı hedefliyoruz" diyor.

Kuveyt Türk'ün dijital müşteri sayısının 2020 sonu itibariyle yaklaşık 2 milyona ulaşmış durumda. Uyan'ın verdiği bilgilere göre, dijital işlem oranı Ekim 2021 tarihi itibarıyla yüzde 90 seviyesinde. 2019'da ise bu oran yüzde 86 seviyesindeymiş. Mayıs ayından eylül sonuna kadar geçen süre içinde açılan bireysel hesapların yüzde 13'ü görüntülü görüşme yoluyla açılmış.

VERİ ODAKLI İŞ MODELİ

Peki, banka geleceğe hazırlanırken sektörde kendini nasıl konumlandıracak? Kuveyt Türk aktif büyüklük açısından bankacılık sektöründe 10. sıradaki yerini korurken, katılım finans kuruluşları arasında da ilk sıradaki yerini sağlamlaştırmak istiyor. Uyan, "2025 stratejik hedeflerimizi de bu rekabet koşulları çerçevesinde şekillendiriyoruz" diyor. Banka ayrıca tüm mekanizmalarında veriyi en etkin şekilde kullanarak geleceğin 'veri odaklı iş modellerini' kurguluyor. Aktif kalitesi ve likidite anlamında ise ihtiyatlı yaklaşımını sürdürerek bu alanda sektörden olumlu yönde ayrışmaya devam edecek.

Kuveyt Türk'ün gelecek projeksiyonlarında fon kullandırım hacmini büyütmeye yönelik çeşitli hamleler de yer alıyor. Özellikle dış ticaret müşterilerini merkeze alarak tüzel taraftaki desteklerini daha da genişletmeyi amaçladıklarını ifade eden Uyan, "Finansman desteklerimizi çeşitlendirerek ülke ekonomisinde önemli bir dinamizme sahip olan tarım, turizm ve enerji gibi sektörlerde daha fazla nüfuz kazanmak da planlarımız arasında yer alıyor" diyor.

YEŞİL ODAKLI

Dünya her geçen gün daha fazla dijitalleşiyor. Bu dijital dönüşümün leasing sektörüne de yansıdığını belirten Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, önümüzdeki beş yıla kadar sektördeki işlemlerin yarısının dijitale taşınacağını öngörüyor.

Yapı Kredi Leasing olarak da teknoloji yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini anlatan Torun, "İş birliği gerçekleştirdiğimiz satıcılar, dijital platformumuz aracılığıyla Yapı Kredi Leasing ile yaptıkları tüm işlemleri takip edebiliyor ve müşterilerini satış ekiplerine yönlendirebiliyor. Ayrıca web sitemizi ve mobil uygulamamızı tüm paydaşlarımızın bir araya gelebildiği dijital bir iş platformu olarak tasarladık. Canlı ihale ortamı yarattığımız ikinci el varlık satış platformumuz sayesinde hem mobil uygulamamız hem de web sitemiz, yurt içi ve yurt dışında yaygın olarak kullanılıyor" diyor.
Torun, KOBİ'lere, dijitalleşmeye ve Anadolu'ya daha fazla odaklanmaya devam edeceklerini de belirtiyor.

TALEP KOBİ'DEN

Garanti BBVA Faktoring mobil uygulaması ve Tedarikçi Finansman GA Platformu üzerinden şirket müşterileri faktoring işlemlerini saniyeler içerisinde, pratik ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Genel Müdür Kaya Yıldırım, sistem destekli, güvenilir sorgulama kriterleri sayesinde alacaklara ilişkin risklerin de çok hızlı şekilde değerlendirildiğini belirterek,"Böylece müşterilerimize anında dönüş yapabiliyoruz" diyor. Şirket gelecek dönemlerde robotik süreç otomatizasyonu konusundaki yatırımlarına devam edecek.

Gelecek planları içerisinde ise KOBİ segmenti temel odak noktası. Yasal düzenlemeler ve makro ekonomik şartlar her zaman için belirleyici olmakla birlikte, özellikle KOBİ segmentindeki oyuncuların en önemli ihtiyaçları işletme sermayesi olmaya devam edecek. Bu nedenle Yıldırım önümüzdeki 20-25 yıl içinde finans sektöründeki oyuncuların sayısı, banka-banka dışı kompozisyonu değişse bile alacaklar karşılığı finansman ihtiyacının her zaman yoğun bir şekilde var olacağını düşünüyor.

OYUN KURUCU

Gördük ki teknolojiye yatırım yapan şirketler yeni döneme kolay uyum sağladı. Sigorta sektörünün köklü şirketlerinden Anadolu Sigorta bu şirketlerden.

Şirket, uzun zamandır yapay zeka ve ileri analitik veri modellerini iş süreçlerinde kullanıyor. Mobil uygulamalar, sesli asistanlar ve robotik süreç otomasyonları bunlardan sadece bazıları... Anadolu Sigorta'nın görüntü işleme teknolojilerine yatırımlarını gelecek dönemde de sürdüreceğini söyleyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Şencan, böylece hem kontrol süreçlerini oluşturduklarını hem de müşterilerinin hasar taleplerinin daha hızlı sonuçlanmasını sağladıklarını vurguluyor.

Şirket ayrıca Sosyal Ağ Analizi projesi ile daha önce üç ayda manuel olarak yapılan suistimal dosya analizlerini yaklaşık iki saate indirmiş. Mehmet Şencan, pandemiyle şekillenen geleceğe hazırlanırken konumlarını da 'oyun kurucu' ve prim üretiminde lider' olmak bakış açısına göre belirlemiş.

SINIRI ZORLAMAK

Türkiye'de ilk kez yapay zeka ile risk fiyatlandırma dönemini başlattıklarını söyleyen Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, son bir yılı sektör açısından 'olağanüstü' olarak nitelendiriyor .

'Yeni Nesil Sigortacılık' anlayışıyla hizmet verdiklerini belirten Gülen, "Müşterinin gözünden bakarak sigortacılığın sınırlarını zorlamak ve bambaşka bir bakış açısı getirmek daima hedefimizde olacak" diyor.

Şirket Türkiye'de ilk kez yapay zeka ile risk fiyatlandırma dönemini başlattı. Ayrıca Türkiye'de robotları kullanan ilk şirket olmanın gururunu yaşıyor.
Aksigorta, orta ve uzun vadeli büyüme stratejilerini kurgularken de müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini gözetmeye özen gösteriyor.
Pandemi ile birlikte nasıl ki sağlık ve dijitalleşme beraberinde sektörde yeni açılımlar gündeme getirdiyse Gülen'e göre, önümüzdeki yıllarda gündeme gelebilecek farklı risk yapıları da sigorta bilincinin daha fazla artmasını, ürün ve hizmetlerin çeşitlenmesini zorunlu kılacak.

ALTERNATIF FINANS - Eyüp Akbal - Fuzulev Yönetim Kurulu Başkanı

1992'den beri uyguladığımız bu finans sistemi, bir Anadolu geleneği olan altın günlerine dayanıyor aslında. Bu alanda şeffaflık, güven, müşteri memnuniyeti bizim en öncelikli konularımız. Bunlar da gelişen teknolojiye ayak uydurmakla aslında çok yakından alakalı. Yıkıcı inovasyon diyebileceğimiz sistemimiz bankalar aracılığı ile ev alma seçeneğine güçlü bir alternatif. Tam da bu sebeple ülkede satılan konutların yüzde 15'i sektörümüze ait. Dolayısıyla sektörün orta vadede iki kat büyüyeceğini, bizim ise en az 3 kat büyüme hedeflediğimizi söyleyebilirim. Ki son 1 yılda yüzde 87 büyüdük ve şube sayımızı 108'e çıkardık.

BİZE ULAŞIN