Galaktik uygarlığa erişim...

12:19 - 17.12.2021, Cuma

Robotik, yapay zeka, endüstri 4.0, nesnelerin interneti, bulut bilişim, 5G ve hepsinin toplamının oluşturduğu akıllı ve sürdürülebilir şehirler… Bunlar, teknolojinin en önemli konuları içindeki en tepe başlıkları temsil ediyor. Gelecek, bu başlıkların üzerine inşa edilirken, gerçeklik de blok zinciri ve metaverse kavramlarıyla dönüşüyor…

Mustafa Orhun Çetin / INBUSINESS

AKILLI ŞEHİRLERİN BEYNİ

Türkiye son yıllarda teknoloji alanında verdiği destekler ve kolay uyum sağlayan kitlesiyle teknoloji alanında önemli adımlar atıyor. Küresel anlamda başarı sağlayan Getir, Peak Games, Trendyol, Hepsiburada ve Dream Games, Türkiye'nin teknoloji alanında bir üretim merkezi olabileceğinin de mesajını verdi.

Son bir yıl ele alındığında değinilmeden geçilemeyecek bir konu olan Covid-19 pandemisi de teknoloji sektörünün büyümesi için itici kuvvet oldu. Bilgisayarlar teknoloji dünyasına girişteki temel kapı olurken iş ve eğitimin, bilgisayar ve mobil cihazların yardımıyla evlere taşınması yine en çok bilgisayarlara, tabletlere ve akıllı telefonlara yaradı. 2021'de şu ana dek 280 milyondan fazla bilgisayar satıldı.

NESNELER VE YAPAY ZEKA

Bilgisayar satışlarını etkileyen birçok faktör var. Özellikle son yıllarda ortaya çıkan e-spor kavramı, yayıncılık ve tasarıma olan ilginin artması, iş ve eğitimin ekrana dönmesi bilgisayarları hala en popüler araç konumunda tutuyor. Ama onlar teknolojinin geleceğinin toplandığı yer olan 'akıllı şehirlerin' de beyni konumunda.

Oluşan veriyi depolama, işleme ve yönlendirme için birer yönetim üssü olarak da değerliler. Akıllı şehirler sayesinde işlenen veri ile şehrin sakinleri sürekli olarak durumu izleyerek hareketlerini planlayabilir, tarım alanlarında sulamanın verimi artırılabilir, enerji dağıtımı ve yönetimi birincil yakıt olan enerjinin verimli kullanılmasına olanak sağlayabilir. Bu nedenle dünyanın ve insanların geleceğini belirleyecek iklim sorununun giderilmesi noktasında önemli bir kontrol noktası akıllı şehirler.

Akıllı şehirleri etkin kılacak teknolojik gelişmeler ise 5G- 6G ile otomasyon ve otonom araçların tam olarak devreye girmesi. Bu teknolojiler enerji tüketiminde düşüş, ulaşımda rahatlama, üretime vereceği katkı ile GSMH'de de artış meydana getirebilecek. Teknolojiyle sadece şehirler mi akıllanacak? İlerleyen yıllarda telefonlar yerlerini akıllı gözlüklere bırakacak gibi gözükürken artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri sayesinde her şeyin eğitimi alınabilir olacak.

Bir araç tamiratını kendiniz gözlüğünüzde gördüğünüz talimatları izleyerek gerçekleştirebileceksiniz. Hatta uzaktan ilgili konunun uzmanlarının verdiği direktiflerle birçok soruna kısa sürede çare bulunmaya başlandı bile. Oluşturulan dijital ikizlerle en küçük cihazdan insan bedenine her şey ekranlardan gözlenip henüz sorunlar çıkmadan müdahale edilebilirken nesnelerin zekasının giderek artacağı gelecekte bileğinizdeki saat, ilgili yerlere gönderdiği veri ile sizin dahi bilmediğiniz bir sorunu yakalayarak hayatınızı kurtarabilir. 2023'te 1,1 trilyon dolarlık pazar payına ulaşması beklenen nesnelerin internetinde 2030'da 25 milyar cihazın kullanımda olacağı düşünülüyor.

SOSYAL ROBOTLAR

Şimdilik hayat kurtarmasa da birbiriyle konuşan akıllı cihazlar buzdolabında neyin bittiğini tespit edip sizin yerinize sipariş verebiliyor. Herkesin mutlaka isim taktığı robot süpürgeler telefonunuzla konuşarak yaşadığı sorunlara sizin çözüm bulmanızı istiyor. Biraz da keyfinize düşkün biriyseniz sizin uyku periyodunuzu takip eden akıllı kahve makinenizden gelen güzel bir kahve kokusuna dahi uyanabilirsiniz ama yine de bu cihazların bilgi verdiği kişi bir birey. Ama ne zamana kadar?

Şu an Türkiye'de çok örneği olmasa da birbirinden farklı hizmetler için geliştirilmiş robotlar var. Bunların bir tık ilerisinde ise robot uşaklar yer alıyor. Sizin yerinize tüm akıllı cihazlarınızla konuşarak-sosyalleşerek- evi çekip çeviren, kapıya bakan ama bakarken de boş bakmayan güvenlik donanımı ile yüz ve ses tanıyıp sürekli kayıt alan robotlar. Havadan şarj özelliği de olursa sürekli hareket halinde insan benzeri robotlara çok zaman kalmadı.

İnsanlarla -yaşlılar ve çocuklar ile özellikle ilgilenmeleri için geliştirilmiş hizmet robotları şu an iyi iş çıkarıyorlar. Bankalarda da karşılama robotları müşterileri en doğru şekilde yönlendirebiliyor. 68 milyar dolarlık küresel pazara sahip yapay zeka alanında Türkiye'de de girişimlerin sayısı 2020'de 145'e ulaşmış durumda. Bu da ilerleyen dönemde yapay zeka ile işleyen yerli üretim robotlarının ya da yazılım ihracının pek uzak olmadığını ortaya koyuyor.

GELECEK KURGUSU

KPMG Türkiye Teknoloji Sektörü Lideri Gökhan Mataracı, 1800'lü yıllarda yaşayanların 2000'li yıllarda mekanik yeteneklere sahip yarı otomotize edilmiş insanları tasvir ettiklerini dile getiriyor. Endüstri 5.0 konusunda yaşanan gelişmeler dijitalleşme ve yapay zeka ile insan-robot etkileşimini ortaya çıkararak, verimliliği sürdürülebilir kılmanın anahtarı olabilir.

6G YOLUNDA

Samsung, dünya çapında tam 38 Ar-Ge merkeziyle ve sadece onlara ayrılan yılda 15 milyar dolar yatırımla inovasyona devam ediyor. Televizyon, telefon, elektronik ev aletleri gibi temel ürünleri üreten Samsung robotlar için de çalışmalarına devam ediyor.

Hizmet robotu olarak kullanılmak üzere geliştirilen robot uşaklar' yapay zeka, IoT ve gelişen altyapı hizmetleri ile beraber gümbür gümbür geliyor. Samsung Electronics Türkiye Mobil İş Birimi Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Azdemir, "Dönüşümün ikinci ayağı hızlı bağlantılar. 5G bağlantılarının temellerini atıyoruz. Hatta 6G için de testler yaptık" diyor ve ekliyor;

"Yapay zeka ve 5G gibi gelişmekte olan teknolojilere önümüzdeki üç yıl için 22 milyar dolar yatırım bütçesi ayırdık. Gelecekteki akıllı yaşam konseptini insanlara en etkin biçimde sunmak için nesnelerin internetine dahil olan akıllı konut ve akıllı otomobil çözümlerini sağlayan bulut teknolojilerini tek bir çatı altında birleştirdik. Anlık işlem gerektiren içerik, operasyon ve otomasyon sistemlerinin, akıllı fabrikaların, otonom araçların akıllı endüstriyel uygulamaların hayata geçirilmesi de mümkün hale geliyor."

CESUR EKOSİSTEM

Robotların tüm sektörlere yayılması maliyetlerin zamanla azalması ve çeşitlenme sonucunda oldu. FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper, "Pandemi sektör için bir fırsata dönüştü. Hızlı tüketim, kimya, gıda, ilaç gibi sektörler otomasyon alanında öne çıktılar. 2020'yi hedeflerimizin üzerinde tamamladık. Siparişlerimiz yüzde 187, satışımız ise yüzde 167 oranında arttı. Müşteri portföyümüz de bir önceki yıla kıyasla yüzde 30 artış gösterdi" diyor.

İstanbul'da 15 milyon euro yatırımla 10 bin m2 alana akıllı bina yatırımı yapmayı planlayan şirket showroom olarak kullanmanın yanı sıra yeni projelerde destek verecek ve eğitimler düzenleyerek robotik alanında gelişimi de destekleyecek. Yiğit, geleceğe dair öngörüsünü ise bugüne ait gözlemleriyle şu şekilde ifade ediyor;

"Fark edilmesi gereken önemli bir nokta var. Böyle bir ortamda tek bir odak noktası oluşturup tek bir doğru tanımlayan yani tek bir gelecek kurgulayan firmaların yaşama şansı yok denecek kadar az. Dışardaki değişim hızı içerdekini geçiyorsa son yakındır. Bugünkü ortam çevik öğrenen, öğrendiğini uygulayan, sürekli yenilenen ve cesur ekosistemlere ihtiyaç duyuyor."

COBOT TARZI

Danimarka'nın Odense şehrine 36 milyon dolarlık yatırımla 32 bin metrekarelik Cobot Hub geliştirme ve üretim üssünü kurmaya hazırlanan Universal Robots'un (UR) cobo'ları ile öne çıkıyor. UR Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, "Otomasyona geçişte en kolay ve en uygun maliyetli robot teknolojisi yatırımı cobot'lar. Otomasyon ve robotik ağırlıklı üretim yapan sektörler kesintisiz üretime devam etti. Cobot'lar insan hayatı için riskli olan alanlarda dezenfeksiyon ve tıbbi örnek alımı için görev aldı." diyor.

Cobot teknolojisi ile yüksek çeşitlilik ve üretim sırasında insan dokunuşuyla daha yüksek katma değerli ürünlerin ortaya çıkması sağlanacak. 2020 Dünya Robotik Raporu'na göre, 2025'te tüm robot pazarında cobot oranının yüzde 40 olması öngörülüyor. Cobot'lar gelecekte hizmet, eğitim, eğlence gibi farklı alanlarda karşımıza daha çok çıkacak ve günlük hayatımızın bir parçası haline gelecek diyen Gök devam ediyor;
" Adapte olabilen insanın düşünsel yetenekleri gelişecek diyen Gök, cobot'ları dünyada dijitalleşmenin anahtarı sayıldığını gelecekte insanlar için yeni bir yaşam tarzı yaratacak."

SIÇRAMA BEKLİYOR

Kurumsal yazılımlar, yapay zeka destekli ürünler ve dijital dönüşüm uygulamaları sunan Etiya'nın Kurucu Ortağı ve CEO'su Aslan Doğan, beş yıl içinde bir SaaS şirketine dönüşmeyi istiyor. Amsterdam, Silikon Vadisi, İstanbul Lviv, Singapur, Dubai, Montreal ofisleri bulunan Etiya, gelirinin yüzde 50'sinden fazlasını ihracattan sağlıyor.

Yakın zamanda Kanadalı Quebecor Media Inc.'ten aldıkları yatırımla hem global bir marka olma yolunda hızlanmayı hem de ihracattan gelen geliri daha da artırmak isteyen Doğan, dünya devleri ile rekabette güç ve yeni bakış açıları kazanacaklarını söylüyor.

Türkiye'de yazılım sektörünün 2020'de yüzde 16 büyüdüğünü belirten Doğan, "Hala beklenen ve olması gereken büyümeyi yaşamadı. Kurumlar tarafında 2020'de daha çok verimlilik odaklı dönüşümler sağlandı. Oysa 2022'den itibaren dünyada büyük dijital dönüşümlerin olacağı, kurumların iş modellerini dijitale dönüştürecekleri bir süreç başlıyor" diyor. Teknoloji alanında yazılım sektörünün kilit rol oynayacağını ifade eden Doğan, yeni teşviklerin süreci hızlandıracağına inandıklarını belirtiyor.

VERİNİN YENİ YERİ

Blokzinciri birçok verinin saklanmasını sağlayan akıllı kontratlar içeren, işin finans yönü kadar yenilikçi uygulamalar da sunan geleceğin teknolojisi içindeki önemli alanlardan biri. 2018'de kurulan LPS Bilişim de veri transferi, yönetimi ve depolanması hizmetlerini sunan LpsChain'i üreterek, milli bir mesele olan veri güvenliği alanında çalışıyor. LPS Bilişim CEO'su Gökhan Önal, "Pandemi sektöre birçok avantaj sağladığı kadar siber saldırıların artması nedeniyle olumsuz etkiler de yarattı" diyor ve ekliyor; "LpsChain dış tehditlere karşı veri transfer ve depolamasını sınırsız sayı ve boyutta verinin güvenle ortak kullanıma açılmasını sağlıyor."

2022 sonuna dek 10 ülkede ofis açmayı ve 500 bin kullanıcıya erişmeyi hedefleyen Önal, 2021'i ise 4 milyon lira ciro ile kapatmayı bekliyor. Beş yıl içinde ise ulaşmayı hedefledikleri tahmini gelir 500 milyon euro. Teknolojinin etkilerini değerlendiren Önal, "Teknoloji insanlar arası iletişimi artırdığı kadar siber saldırıları da artırarak kullanıcıların kişisel verilerine daha kolay ulaşılmasına sebebiyet veriyor. Bu değişimler, teknolojik inovasyonları olumlu etkilediği gibi olumsuz açıdan etkileyebilecek durumlarla da karşı karşıya bırakıyor" diyor.

SİMÜLE ETMEK

2009'da kurulan robotik test ve simülatör üreticisi SANLAB, Ar-Ge, yazılım, robotik ve mekatronik bölümlerinden oluşuyor.
Simülasyon alanında yerli bir girişim olarak savunma sanayisi, üretim, tarım, otomotiv ve eğitim gibi sektörlerde hizmet veren SANLAB Kurucu Ortağı Salih Kükrek, "Savunma ve otomotiv sanayinin güçlenmesi adına çalışmalar yapıyoruz. Aselsan'ın desteğiyle millileştirdiğimiz altı eksenli hareket platformu ve TOGG için geliştirdiğimiz simülatör en önemli projelerimizden birkaçı" diyor.

Simülatörler gelişen teknolojinin sunduğu avantajlardan biri ve SANLAB bu aracı ileride çokça gerekli olacak bir alanda kullanmak üzere çalışmalar yapıyor. Geleceğin araçları elektrikli araçlar olacak. Bu konuda hiçbir şüphe yok ancak bu araçların bakım ve onarımını gerçekleştirecek yetkin çalışan sayısı şu an için yok. Firma geleneksel araçlar üzerinde çalışan personelleri elektrikli araçlara hizmet verebilecek dönüşümü kurguladığı eğitim simülasyonuyla yapmayı hedefliyor. Kükrek, "Projemiz daha sürdürülebilir bir çevre için insan kaynağına yatırım yapmak anlamına da geliyor" diyor.

DAHA YENİ BAŞLIYORUZ - Gökhan Mataracı - KPMG Türkiye Teknoloji Sektör Lideri

Salgınla birlikte dijital yeteneklerin kullanımı beklenilenden çok daha hızlı bir şekilde iş ve yaşam içerisinde arttı. Ek olarak her iş insanı daha fazla çalıştı. Peki sonuç ne oldu, yine hiç beklenmediği kadar iş verimliliği.
Verimlilik ve yeni sektörlerin beklenmedik şekilde büyümesi, teknoloji kaynaklarının sayısal manada yetersizliğine neden oldu. Geleneksel iş yapış şeklimizi sürdürebilmek artık pek mümkün değil. Yılların en bilinen ve fiziksel mağaza sayısı olarak rekorlar kıran bir işletmesinin, dijital lojistik ağının yetersizliği ile bir gecede mobil uygulamaların arkasında operasyon yürüten bir işletmeye dönebildiğini gördük. Yapay zeka, bulut gibi alanlarda devlet stratejisi belirlendi veya üzerinde çalışmaları devam ediyor. Bu durum sektörleri ve tüketicileri olgunlaştırdı. Şunu ifade etsem hiç de yanlış olmaz, daha yeni başlıyoruz.

2100 SINAVI - Ufuk Tarhan -Futurist

Bilimkurgu senaryolarının yüzde 80'i gerçekleşti. İnsanlık 2100'e kadar önemli bir sınav verecek. Yaşamsal sistemler dönüşmezse sürdürülebilir bir gelecekten bahsedilmesi mümkün olamayacak. İnsanlığın, 2100'lerde erişmesi gereken Galaktik Uygarlık Seviyesi'ne varması için 2050'lere kadar başarı sağlaması gereken alanlar şunlar;

-Yenilenebilir Enerji -5G ve 6G -Blok zinciri, dijital paranın yaygınlaşması. Her şeyin tamamen buluta taşınması.

-Yüzde 100 Dijitalleşme Endüstri 5.0, yapay zeka, bot, robot, cobot, döngüsel ekonomi, atık yönetimi

-Otonom cihazlar, akıllı şehirler, uzay turizmi

-Tarım ve su devrimi, iklim manipülasyonu

-Metaverse yaşam alanlarının yaygınlaşması

-Yapay organlar ve çiplenme.

-İnsan ve diğer canlıların genetiğine müdahale

-Başka bir gezegende ve uzayda deneysel düzeyde de olsa sürekli yaşamın başarılması. Uzayda ilk insanın doğuşu ve büyüyüşünü gözlemlemek.

BİZE ULAŞIN