Cesur yatırımcıya, yüksek getiri vaadi

04:20 - 30.01.2021, Cumartesi

Adil Uçar /INBUSINESS

Yeni Normal yatırım dünyasında da değişikliklere neden oluyor. Klasik yatırım araçlarının yanında farklı ürünler de öne çıkmaya başladı. Teknoloji sayesinde artık yatırımcılar daha çok 'iş'in içinde. Adaptasyon dönemi daha fazla bilgiye sahip olan cesur yatırımcılar için yüksek getiri vaat ediyor.

Sorunlara rağmen son derece umutla dolu başladığımız 2020, yaşam biçimlerimizden iş yapış şekillerimize kadar değişikliklere zorlandığımız, sağlık endişelerinin zirveye çıktığı bir yıl oldu. Bir sene boyunca herkes Yeni Normal'e uyum sağlamaya çalıştı. Süreç bitmedi, şimdi değişimin yeni bir evresi başlıyor. Küresel salgın her şeyi olduğu gibi para piyasalarını da hareketlendirdi. Ne var ki para piyasaları salgının neredeyse hiç etkilemediği aksine değerlerin yükseldiği alanlardan biri oldu. Yatırım dünyasının pandemiye adaptasyonu belki de şoklara alışık olunduğu için çok kolay oldu. Üstelik Türk yatırımcısının uyum sürecini çok verimli geçirdiğini de rahatlıkla söyleyebiliriz.

BORSAYI KEŞFETTİK

Pandemiden önce özellikle borsalarda yaşanan yükseliş dikkat çekiciydi. Faizler gelişmiş ülke merkez bankalarının düşük faiz politikaları nedeniyle yatırımların önünde engel değildi. Küresel para 'endişe'lerini daha çok jeopolitik ya da siyasi nedenlere dayandırarak hareket ediyordu. Her şey yolunda mıydı? Elbette hayır. Artan borçluluk ve ticaret savaşları piyasaları etkilemese de fon yöneticilerinin ellerini alarm düğmesi üzerinde tutmalarına neden oluyordu. Pandeminin patlaması önce sarsıntı yarattı ancak borsa cephesi çabuk toparlandı. Türkiye'de ise yabancılar yılın ilk 10 ayında 6 milyar dolarlık hisse sattı. Bu satışlar endeksi etkilemedi. Çünkü yıllardır borsadan uzak duran Türk yatırımcısı devreye girdi. Evlere kapandığımız bu dönemde -MKK verilerine göre- Türk yatırımcı sayısı 679 bin 163 kişi arttı. Özellikle mobil erişimin kolaylaşması ve faizlerde getiri şansının azalması -belki de evde oturmayı da sayabiliriz- bu artışın ana sebepleri oldu.

FAİZ YENİDEN DEVREDE

Merkez Bankası döviz kurlarındaki aşırı yükselişi önlemek için faiz silahını yeniden kullanmaya başladı. Böylece faiz yeniden yatırımcıların radarına girdi. 2021 faiz, döviz ve borsa yatırımcılarının yeniden dengelenme yaşayacağı bir dönemin başlangıcı olacak. Bu adaptasyon döneminde teknolojinin nimetlerinden de maksimum oranda faydalanan yatırımcılar enstrümanlar arasında yeni dağılımlarını oluşturacak. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta finansal okuryazarlık olacak. Hızı sağlayan teknoloji bu hızı bilinçsizce kullanan yatırımcıya zarar verebilir. Bu nedenle aslında Yeni Normal'e adaptasyonun en önemli aşaması finansal okuryazarlığın artırılması olacak. Yatırım araçlarının inceliklerini öğrenmek ve bu konuda bilgiyi artırmak para kazanmanın anahtarı olan 'hız'ı doğru kullanmayı sağlayacak.

PARA ŞİRKETLERDE

'Nasıl kazanacağız?' sorusunun tek cevabı elbette finansal piyasalarda değil. Pandemi pek çok iş kolunda değişime neden oluyor. Hisse senetleri açısından teknoloji ya da hızlı hareket edip dönemin koşullarına adapte olan perakende şirketlerini önceden yakalayabilmek fark yaratacak. Ancak borsaya açık olmayan ve yeni kurulan girişimler de bu dönemde yatırımcılar için büyük fırsatlar barındırıyor. Yeni bir hayat düzeni oluşuyor. Bu dönemde start-up'lara yatırım yapmak beklenmedik getirilere gebe. Bu nedenle yatırımcıların asıl meydan okuması klasik yatırım araçlarından çıkıp yeni enstrümanlara odaklanmaları olacak. Üstelik bu tür yatırımlar için tek alternatif nitelikli yatırımcı olmak değil. Girişim sermayesi fonları aracılığıyla yatırım evreni genişletilebilir. Yatırımcının adaptasyonu yeniliklere olabildiğince açık olması sayesinde hızlanacak. Elbette önemli olan nokta 'risk algısı'na göre hareket etmek.

FIRSATLARI KAÇIRMAYIN

Evet, pandemi bütün dünyayı daha da önemlisi olaylara bakış açımızı değiştiriyor. Para kazanmak Lidyalı'lardan önce de önemliydi. Para piyasaları elbette büyük değişimler yaşadı ancak temel kurgu neredeyse hep aynı kaldı. Altına dayalı para birimlerinin yerini 'kaydi' paranın alması önemli bir gelişmeydi. Kredi kartlarının devreye girmesi, dolaşımın artması, yatırımların sınır tanımaması... Bunlar büyük değişimlerdi ancak temel hep aynıydı. Şimdi, pandemiyle birlikte hızlanan yeni bir döneme giriyoruz. Evet, klasik yatırım araçları hep var olacak ancak değişimin getirdiği yeni para kazanma yollarını gözden kaçırmamak gerekiyor. Yeni Normal, kriptoparalar gibi pek çok doğum sancısını da beraberinde getiriyor. Yatırımcıların bilgilenmesi ve nasıl para kazanılacağına daha fazla kafa yorması gerekiyor. Adaptasyon dönemini verimli geçiren yatırımcılar için fırsatlar daha fazla olacak.

YATIRIM İŞİNİ YAPAY ZEKAYA BIRAKACAĞIZ

MOBİL YATIRIM: Dünya artık cebimizde. Artık doğru karar verebilmek kadar hızlı olmak da önemli. En iyi, kullanışlı ve komisyon oranı ucuz olan yatırım şirketlerinin uygulamalarını seçmemiz gerekecek. Uygulamalarla birlikte verilen ekstra servisler seçimlerde belirleyici olacak.

YAPAY ZEKA: Artık portföyleri 'sıkı' takip etme işini yapay zeka ve algoritmalar yapıyor. Yatırım işini bilgisayarlara bırakmaya adapte olmamız gerekiyor. Hiç bilgisi olmayanlar ise yapay zeka ile yönetilen yatırım fonlarını deneyecek.

KRİPTOPARA: Yatırım dünyasının yeni gerçeği kriptopara olduğunu kabul ederek portföylerimizde bu enstrüman için yer ayıracağız. Güvenilir borsaları ve uygulamaları kullanmak en az hangi kriptoparaya yatırım yapacağımız kadar önemli olacak.

ULUSLARARASI YATIRIM: Pandemiyle birlikte uluslararası yatırım da önem kazandı. Portföylerde farklı ülkelerin hisse senetlerinin olması önemli. Aşıdan daha hızlı yararlanacak ülkelerin ve teknoloji hisselerinin getirilerinden faydalanmak fark yaratıyor.

FONLAR: Emeklilik ve yatırım fonları pandemi dönemini olumlu geçirdi. Faizlerin yeniden artış trendine girmesi fonların önemini azaltmıyor aksine özellikle döviz, altın ve özel sektör tahvil fonlarında yeni getiri imkanları doğruyor. Fon dünyasına da adapte olmamız gerekiyor.

GAYRİMENKUL: Değişen ihtiyaçlar ve yeni yaşam biçimlerinin tercih edilmesi gayrimenkul piyasasında yeni fırsatlar doğuracak. Şehir merkezlerindeki yatırım ağırlığı şehir dışına kayacak. Gayrimenkul ile ilgili ezberimizi bozmalıyız.

START-UP YATIRIMLARI: Küçük girişimler çoğu zaman sektörlere yaratıcı yıkım getirir. Büyük şirketler yeni ortama uyum sağlayabiliyor ancak start-up'lar için hızlı ilerleme zamanı. Melek yatırımcılık veya girişim sermayesi fonları yeni dönemin yatırım araçları olacak.

BANKACILARIN GÖZÜNDEN 2021

2020 bankacılık sisteminin öneminin bir kere daha anlaşıldığı bir yıl oldu. Tüm yaşananlara rağmen bankacılar 2021'den umutlu.

İŞ BANKASI: Kaldıraç azalıyor

Bankacılık sisteminde açık pozisyon riski bulunmuyor. Kaynak bolluğu sırasında biraz dozunun üzerinde artmış olan yüksek kaldıraçlı hal şimdi bir miktar düzeldi ve daha az kaldıraçlı bir ekonomiye dönüş yaşanıyor. Şubat 2018'de 222,5 milyar dolar olan reel sektör açık pozisyonu ciddi bir kapamayla Eylül 2020 itibarıyla 162 milyar dolara indi. Önceden kur yükseldiğinde ihracatçılarda rekabet gücü yaratıyordu. Ancak şu anda pandemi buna yeterince izin vermiyor. Çünkü ülkeler, ekonomik risklerle sağlık risklerini optimize etmeye, bu dilemmayı çözmeye çalışıyor. Türkiye de bana göre, fena olmayan bir şekilde bu dilemmayı çözmeye çalışıyor. Eğer bu değişkenlerden birini esas alırsanız, mesela 'sağlık risklerini minimize edeceğim' derseniz, ekonomik faktörleri hiçbir suretle dikkate almadan yaparsanız, pandemiden daha ağır ekonomik ve sosyal sorunlarla karşılaşırsınız. O nedenle bu, bir değişken diğerine feda edilmeksizin bütün ülkelerde optimize edilmeye çalışılıyor. Tabii ki insan hayatı en kıymetli hadise burada. Ondan taviz verme şeklinde değil ama mümkün olduğu kadar da ekonomik aktiviteyi sürdürülebilir kılmak için tedbirlerle bunu bir arada götürmeye çalışıyorlar. Bu olabilirse, aşı ile birlikte ülkeler bu sarmaldan yavaş yavaş çıkabilirse, ters dolarizasyonla bunun hızlanması mümkündür. Bana göre bu, baz senaryo olmalıdır.

GARANTİ BBVA: Aktif kalitesi korunmalı

Sektör olarak belki de önümüzdeki 5-10 yılda gerçekleşecek müşteri dönüşümünü çok kısa sürede yaşadık. 2021'in de ülkemiz ve bankacılık sektörü için büyüme yılı olmasını öngörüyorum. Fonlamada tabana yaygın yaklaşımımız ve mevduat kaynaklı büyüme odağımız 2021'de devam edecek. Bu yıl etkin marj yönetimi, sağlıklı finansal sonuçlar için kritik önem sahip olacak.

Büyümeye odaklanırken bir yandan da temkinli ve ihtiyatlı yaklaşımımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hem ötelenen, hem sorunlu kredilere ilişkin süreci ve tahsilatları, müşterilerimizin finansal sağlığını ve sektörün aktif kalitesini koruyacak şekilde yönetmek kritik. Bu portföyü iyi analiz ve takip ederek hem müşterilerimize doğru zamanda doğru desteği sağlamaya devam etmek, hem de portföyün kalitesini korumak tüm bankalar için önemli bir odak konusu olacak.

Bankacılık sektöründe şimdilerde en güncel konu olan açık bankacılıkla müşterilere daha geniş bir hizmet seti sunabileceğimiz bir ekosistem mümkün olacak.

Bankacılığı zaman ve mekan bağımsız hale getirecek açık bankacılık, müşterilerin istedikleri zaman diledikleri ürünü daha önce o bankanın müşterisi olmadan almasını sağlayacak. Bu da kullanıcılara en iyi deneyimi sunmayı daha önemli hale getiriyor.

YAPI KREDİ BANKASI: İstikrarda güçlenme

Covid-19 salgınının ekonomik etkilerini en aza indirmeye yönelik atılan adımlar sayesinde yılın üçüncü çeyreğinde ülkemiz ekonomisi V tipi bir toparlanma göstermeye başladı. Normalleşmeye yönelik atılan kademeli adımlar sayesinde de dengelenme sürecine geçiş yapıldı.

Bununla birlikte, uygulanmaya başlanan Covid-19 aşısının da etkisiyle, küresel ekonomideki normalleşmenin, gelişmekte olan ülkeler adına olumlu bir etki yapacağına ve ülkemizin de bu süreçte çok daha iyi bir performans göstereceğine inanıyorum.

Özellikle son dönemde, düzenleyici kurumlar ve politika yapıcıları tarafından normalleşme adına atılan adımlar, alınan kararlar ve sektör temsilcileriyle diyalog halinde titizlikle yürütülen süreç, ülkemizde dengelenme ve ekonomik istikrar adına büyük katkılar sağlıyor. Piyasa dinamikleri açısından sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde devam edeceğini düşündüğüm bu süreçle birlikte, ülkemizin pandeminin ekonomik etkilerini üzerinden hızla atacağına ve ekonomik istikrarın önümüzdeki dönemde daha da güçleneceğine inanıyorum. Ekonomik ve finansal olarak zorlu geçen bir yılda, çarkların dönmesi için önemli rol üstlenen bankacılık sektörünün, bu süreçte de üstüne düşen görevi aynı sorumluluk bilinciyle yerine getirmeye devam edeceğini düşünüyorum.

AKBANK: toparlanma devam edecek

2020 boyunca Covid-19'un yarattığı belirsizlikler ve salgına dair gelişmeler ana gündem maddesi oldu. Bu beklenmedik sağlık krizi dünya ekonomisinde yıllardır görülmeyen bir ekonomik sarsıntıya ve kapanmaya neden olurken, küresel aktivitede de belirgin bir daralmayı beraberinde getirdi. Birçok ülke, ekonomiye destek olmak için para ve maliye politikaları yoluyla büyük ölçekli makroekonomik teşvikler sağladı. Bu teşvikler çerçevesinde merkez bankalarının faiz oranlarını çok düşük seviyelere getirmeleri, geleneksel olmayan likidite desteklerini, varlık alımlarını sayabiliriz.

Aşıya ilişkin olumlu gelişmelerin ve normalleşme adımlarının da etkisiyle 2021'in ekonomimiz ve sektörümüz açısından daha olumlu bir yıl olacağını düşünüyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu toparlanma sürecinin 2021'de devam etmesini bekliyorum.

Dijital dönüşüm programımıza verdiğimiz önemi, salgın süreci öğrenimleriyle artırarak sürdüreceğiz. Bu sürece hazırlıklı girmemizi sağlayan ve gerekliliği kanıtlanan dönüşüm programımız ve yatırımlarımız aynı şekilde devam edecek.

İnsan ve yapay zekanın birbirini tamamladığı ve desteklediği modeller üzerinde uzun zamandır çalışıyoruz. İnsan ve teknoloji etkileşimini merkezimize alarak, teknoloji yatırımlarımıza devam edeceğiz.

DENİZBANK: Kredi genişlemesinde yavaşlama

2008-2009 krizinin aksine bu dönem mevcutta yaşanan finansal sistemde değil, kamu sağlığı kaynaklı bir kriz. Bankalar, ülkelerin maliye politikalarının uygulanmasına özellikle kredi genişlemesi ile aracılık ederek, problemin kaynağı değil aksine çözümün parçası rolünde. Yılbaşından bu yana TL kredi artışı yüzde 40'ı geçti, dolayısıyla takipteki kredi oranı artışının 2021'de mevcut duruma göre daha yukarıda olacağını öngörüyorum. Diğer taraftan bankalarımız yüzde 19 sermaye yeterlilik oranları ve ihtiyatlı olmak adına önden yüklemeli karşılıklar ile süreci yönetebilecek durumda.

Gelirler tarafında ise geçtiğimiz dönemde faizlerdeki gerilemeye paralel net faiz marjında iyileşme sağlandı. Ancak tekrar faizlerin yükselme eğilimi marjları aşağıya çekiyor. Faiz dışı gelirler tarafında ise hizmet gelirlerine ilişkin düzenlemenin gelir azaltıcı etkisi oldu. Sonuç olarak artan karşılıklar ve azalan gelirlerle mücadele 2021'de bankalarımızın önceliği olacak.

2021'de artan faiz oranları sebebiyle 2020'nin sonuna paralel kredi genişlemesinin yavaşlamasını bekliyorum. Sektörde TL kredi büyümesinin yüzde 13-15 civarında olmasını, buna mukabil yabancı para kredilerin mevcut 165 milyar dolar seviyesinde kalmasını, TL mevduatların ise faize paralele artmasını öngörüyorum.

KUVEYT TÜRK: Öncelikler değişiyor

Geliştirilen aşılarla birlikte salgınla mücadelede ümit verici gelişmeler yaşanıyor ancak salgının gecikmeli etkilerinin ortaya çıkmasıyla 2021, hem küresel hem de yerel ölçekte bankacılık sektörü açısından zorlu bir yıl olacak gibi görünüyor. Gelişmiş ülkelerde sıfıra yakın düzeyde seyreden faiz oranları sektörde marjların belirgin ölçüde zayıf seyretmesine sebebiyet veriyor ve büyük merkez bankalarının genişlemeci para politikasını bir süre daha sürdüreceği yönündeki sinyaller, bankaların toparlanma sürecinin de zaman alacağının işaretlerini veriyor.

Ülkemizde bankacılık sektörünün 2021 yılı önceliklerine baktığımızda aktif kalitesi, kredi riski maliyeti ve TL fonlama ihtiyacının önümüzdeki yılın en önemli gündem maddelerini oluşturacağını söyleyebiliriz. Salgın sürecinde gerek resmi otoritelerin esneklik uygulamaları gerekse finans kuruluşlarının müşterilerine sağladığı kolaylıklar sayesinde sorunlu alacaklar oranı kontrol edilebilir seviyelerde tutuldu.Gelecek yıl, artan kaynak maliyetlerinin etkisiyle sorunlu alacakların yönetimi en önemli önceliklerden biri haline gelecek gibi gözüküyor. Bu durumun, beklenen zarar karşılıkları üzerinden gelir tablosu üzerinde oluşturacağı baskı da dikkate alınması gereken unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Dijital dönüşüm, 2021'de finans sektöründe büyümeye katkı sağlayacak unsurların başında gelecek. Tüm sektörlerde olduğu gibi finans sektöründe de rekabette öne çıkmanın ve insan odaklı hizmet anlayışının temelini artık dijital teknolojiler oluşturacak.

TÜRKİYE FİNANS: Ekonomi ivme kazanacak

2020 hepimiz için zor bir yıldı. Ancak ülke olarak tüm zorluklara rağmen yılmadık, aksine daha çok çalıştık, daha çok ürettik. Türkiye Finans ailesi olarak biz de birbirimize kenetlendik ve müşterilerimiz için, Türkiye ekonomisi için birlikte neyi, nasıl daha iyi yapabiliriz diye düşündük ve çok hızlı kararlar alarak harekete geçtik. Sağlık çalışanlarından 65 yaş üstü büyüklerimize, öğretmenlerimizden kamuda görevinin her daim başında olan vatandaşlarımıza kadar toplumun farklı kesimlerinin hayatlarını kolaylaştırmayı sorumluluk olarak bildik ve toplumsal fayda yaratabilmek amacıyla elimizi taşın altına koymaktan asla tereddüt etmedik. Bu süreçten güçlenerek çıktık. Tek ekip ruhumuzdan aldığımız güçle müşteri odaklılık prensibimize odaklanarak ve pandemiyle ivme kazanan dijitalleşmeye uzun zamandır yaptığımız yatırımlar sayesinde başarılı bir yılı geride bırakıyoruz. Somut verilerle belirtmem gerekirse 2020 yılını yüzde 40 dolaylarında bir büyüme ile kapatıyoruz. Dijitalden müşteri edinimimiz geçen sene ile kıyaslandığında altı kat arttı. Mobil müşteri aktifleşmesinde ise yine yüzde 50'ye varan oranlarda bir artış gerçekleştirdik. 2021'de ülke ekonomilerinin olumlu yönde hareketlenmesi ve ivme kazanmasını bekliyoruz.

ALBARAKA TÜRK: Yeni denge arayışı

Yaşadığımız bu süreç dijitalleşme adımları için adeta bir laboratuvar ortamı oluşturdu. Dijital bankacılık kullanan kişi sayısı artarken birçok insan dijital dünyaya ayak uydurdu. Önümüzdeki dönemin en güçlü trendi olmasını beklediğimiz bu dijital devrim, salgın sayesinde ivmesini artırmayı başardı. 2021 için en büyük risk olarak salgınının gidişatı gözüküyor. Salgınla mücadele konusunda çok mesafe kat ettik, tedavi yöntemleri gelişti, virüsü daha iyi tanıyoruz artık ve ayrıca insanlar da virüsle yaşamaya, tedbirlerini almaya önemli ölçüde alıştı. Ancak halen virüsle mücadele noktasında küresel manada sağlık sistemleri için bir kapasite tehdidi söz konusu. Aşı tarafında kısa sürede çok mesafe kat edildi ve farklı üreticilerden siparişler alınmaya başlandı. Ancak bu noktada da salgın tehdidinden kurtulmamız için yeterli miktarda insanın aşılanmasının tam olarak ne zaman gerçekleşeceğini kestirmek güç. Bu belirsizlik de 2021'de en büyük risk olarak salgını ortaya çıkarıyor. Bu anlamda en güçlü beklenti ise güçlü ve güvenilir bir aşının gelmesi ve hızlıca üretiminin ve dağıtımının sağlanması. Ne kadar hızlı üretim ve dağıtım olursa ekonomiler de o kadar hızlı toparlanacak. Ayrıca bu beklenti gerçekleşirse dünyanın yeniden denge arayışına gireceğini söyleyebilirim. Zaten birkaç yıldır dünyada ekonomik ve politik olarak birtakım çalkantılar mevcuttu. Salgın tehdidi bitince yeniden ABD, Çin ve AB arasındaki politik ve ekonomik denge arayışları gündemin ilk sırasına çıkacak.

ODEABANK: Uyum sağlama dönemi

2020 her zamanki sayısal başarı hedeflerinden arınarak, sağlık ve huzurun en önemli varlığımız olduğunu tekrar anlayıp iç huzurumuza odaklandığımız bir sene oldu. Yaşanan büyük salgın ve bunun tetiklediği ekonomik sıkıntıları, tüm ülkeler ilgili kurumları ile çözmeye çalışırken, çevresel sorunların önemini ve bize nelere mal olabileceğini hep beraber yaşadık. Tüm sağlık çalışanlarına sevdiklerimiz için gösterdikleri tüm çaba ve destekleri için müteşekkiriz. Kurum olarak ise paydaşlarımıza güven veren ve empati gösteren iç kültürümüzü daha da kuvvetlendirebildiğimiz bir sene oldu.

Kendi dönemimizde gördüğümüz en büyük küresel pandemiyi yaşıyoruz. Bu olumsuz gelişmelerden etkilenmeyen sektör ve ülke kalmadı. Pandemi ticari iş modellerinin teknoloji ile harmanlanarak değişmesine neden oldu. İşletmeler bu yeni akımlara uyum sağlaması gerekecek. Dış ekosistemlerden hızla öğrenen, uyumlanan ve bunları aksiyona geçirebilen şirketler bu dönemden güçlenerek ve başarılı olarak çıkacaklar. Olası riskleri paylaşmak yerine, bunları içselleştirerek, uyum sağlamaya yoğunlaşmanın daha doğru ve önemli olduğunu düşünüyorum. 2021'de pandemi sonrası dönemde büyümeler, küçülmeler, birleşmeler ve satın almaların oldukça gündemde olmasını bekliyorum.

ALTERNATİFBANK: Büyüme ikinci çeyrekte

2020, küresel salgın nedeniyle dengelerin değişmesine ve hepimizin yeni normali öğrenip adapte olmamıza sebep oldu. Bankacılık açısından değerlendirirsek, sektörümüzün tüm zorlu koşullara rağmen iş sürekliliğini sağlayacak önemli adımları atarak bu süreci başarıyla yönettiğini söyleyebilirim. Bu sürecin bize, sektörümüze, daha doğrusu tüm sektörlere getirdiği başlıca katkı, iş yapış şekillerindeki değişim ve uzaktan çalışma kültürü oldu. Aynı zamanda dijitalleşmenin etkisini daha fazla göstermesiyle bu dönemde kurumlar gerek iş modeli gerekse ürün-hizmet anlamında ciddi mesafeler kat etti. Bildiğiniz gibi bankacılık sektörü olarak yıllardır dijitalleşme üzerine çalışmalar yapıyoruz. Pandemi daha uzun vadeye yayılan projeleri çok daha kısa sürede hayata geçirmemizi sağladı. Yaşadığımız bu dönem, dijital kanallara yatırımın önemini bir kez daha gösterirken dijital dönüşüm için bütünsel açıdan önemli bir sıçramaya da sebep oldu. Ürün ve hizmetlere erişim büyük oranda dijital kanallar üzerinden gerçekleşerek özellikle bu dönemde dijitalle yeni tanışan müşterilerin sayısında önemli bir artış oldu.

Aşı sürecinin erkene çekilmesiyle birlikte 2021'de pandeminin etkilerinin azalmaya başlamasını umuyorum. Buna bağlı olarak da ikinci çeyrekten itibaren ibrenin büyümeye döneceğini tahmin ediyorum. Yılın tamamında ise özellikle sanayi ve üretimi olumlu yönde etkileyecek bir ekonomik büyüme bekliyorum. Büyümenin bankacılık sektörüne de olumlu yansımaları olacak.

BİZE ULAŞIN