"Hedef, yüzde 40 kadın istihdamı"
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, grup olarak hedeflerinin 2026'ya kadar kadın istihdamını yüzde 40'a çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, toplumsal cinsiyet eşitliği ve iş dünyasında kadının yeri konusunu sadece kurumsal değil kişisel bir sorumluluk olarak görüyor.
Limak Holding'in beş yıldır devam eden 'Türkiye'nin Mühendis Kızları' projesi, Türkiye'nin en bilinen sosyal sorumluluk projelerinden biri olarak öne çıktı. Ebru Özdemir, "Kadın bir mühendis ve kadın bir yönetici olarak bu konuya ilgim her zaman canlıydı. Bunu ayrıca kişisel bir sorumluluk olarak görüyorum" diyor. Özdemir için toplumsal cinsiyet eşitliği, kafa yorduğu, önem verdiği ve tartışılıp konuşulmasını gerekli gördüğü bir alan. Dediği gibi "Ne kadar çok dillendirir, rakamları ne kadar çok tekrarlarsak, değişim ve dönüşüme o derece yakın olacağız." Biz de öyle yaptık. Daha kat edilecek çok uzun bir yol var. Ebru Özdemir bu uzun yolu ve bu konudaki düşüncelerini anlattı.
Yönetim kademelerinde yükseldikçe kadın çalışanların sayısı da azalıyor. Türkiye'de bu durumun iyileştiğine ilişkin gözlemleriniz var mı?
Ebru Özdemir: Aslında artıyor… Ama gözle görülebilecek bir belirginlikte değil. Kadınların yönetim kurullarında daha fazla temsil edilmesini amaçlayan ve küresel bir ağ olan Yüzde 30 Kulübü'nün, Türkiye'deki kurucularından ve yönetim kurulu üyelerinden biri de benim. Yüzde 30 Kulübü, tüm dünyada daha fazla kadının yönetim kademesinde söz sahibi olması, yönetim kurullarında temsil edilmesi için çalışan gönüllü bir oluşum, bir platform. Hedef çok açık ve net: Yüzde 30 kadın temsiliyetine ulaşmak. Dünyanın farklı coğrafyalarında temsil ediliyorlar. Yüzde 30 hedefine ulaşabilen ülke sayısı az: İtalya yüzde 36,3, Birleşik Krallık yüzde 35,4 ve Avustralya yüzde 32,1 ile bu oranı yakalamış ülkeler arasında. Türkiye'de ise bu oran yüzde 14,3. Henüz yüzde 10'a bile ulaşamamış ülkeler de var. Dolayısıyla sadece ülke olarak bizim değil, küresel olarak kat edilmesi gereken uzun bir mesafe olduğuna inanıyorum. Farkındalığa gelecek olursak… Evet bu konuda farkındalık arttı. Hem Türkiye'de, hem dünyada birçok kurum bu alanda çalışıyor. Her geçen gün biraz daha küreselleşen dünya ekonomisinde şirketlerin sürdürülebilir başarıyı yakalamalarının ancak ideal yönetim kadroları oluşturup, sürekli iyileştirilebilen, çevik ve esnek yönetim sistemleri kurmaları ile mümkün olduğunu unutmamalıyız.
Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda iş dünyasının atması gereken adımlar neler sizce?
Bir nevi 'kız kardeşlik' ruhu içerisinde hareket etmeliyiz. Erkekler bu konuda çok başarılı. Aynı şeyi biz, kadınlar, kadın çalışanlar ve kadın yöneticiler arasında geliştirmemiz gerekiyor. Son olarak savunucu olmamız ve bu konunun savunulmasında liderlik göstermemiz gerekiyor. Bıkmadan usanmadan bu konuyu tartışmalı, gündeme getirmeli, rakamları tekrarlamalıyız. Sadece kendimiz için değil, bizden sonraki nesildeki kadın çalışanlar için de bu görevi yerine getirmeliyiz.
Salgın istihdamı olumsuz etkiledi ancak kadın istihdamını daha da kötü etkiledi. Bu konuda çözüm önerileriniz var mı?
Önce sorunuzun ikinci yarısından başlayım: Pandemi ile 'yeni bir dönemden' bahsediyoruz. Dünya Ekonomi Forumu, bu yeni döneme 'The Great Reset' diyor; yani 'büyük yeniden başlangıç'. Forum, hayatın her alanında (iş, istihdam, sürdürülebilirlik gibi) toplu bir 'yeniden başlangıç olacağını' söylüyor.
Bu yeniden başlangıç iş gücü piyasası için de geçerli. WEF'in, '2020-Future of Jobs Report' (Mesleklerin Geleceği) başlıklı raporunu herkes okumalı. Bu raporda otomasyon ve dijitalizasyon konuları dikkatimi çekti… Önümüzdeki dönemde bu iki konuda çok çılgın bir gelişim göreceğiz. 2025'te insan çalışma saati ile makine çalışma saatinin eşitleneceği öngörülüyor.
Rapordaki 'yeniden yetenek kazandırma ihtiyacı' konusu da önemli. Rapora göre mevcut çalışanların yüzde 40'ının, önümüzdeki beş yılda yeni yetenekler kazanmaya ihtiyacı var. Yoksa bu çalışanlar yeni döneme ayak uyduramayacak. Yani önümüzdeki dönemde iki önemli konumuz var: Birincisi, mevcut çalışanların yeni yetenekler ile dönüştürülmesi. İkincisi, istihdam piyasasına eklenen yeni iş gücünün, yeni döneme entegre edilmesi.
Limak'ta yönetim kademelerinde kadın çalışanların oranı nedir?
50 binin üzerinde çalışanımız var. Haziran 2020 tarihi itibarıyla Limak Şirketler Grubu'nda kadın çalışanların oranı yüzde 13. Biz bir mühendislik şirketiyiz. Dolayısıyla mühendisler benim için önemli. Yine Haziran 2020 itibarıyla grup bünyesinde çalışan iki bine yakın mühendisimizin 385'i kadın. Bu yüzde 18'e denk geliyor ve geçen seneye göre net yüzde 1'lik bir artışımız olmuş, kadın mühendis sayımızda. Limak Enerji, sektörünün ve Türkiye'nin en fazla kadın yönetici oranına sahip şirketlerinden biri. 2018'de, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 'Türkiye'ye Enerji Veren Kadınlar' programında, örnek şirket seçildi. Elbette bu gurur verici.
Limak'ın faaliyet gösterdiği çimento ve inşaat gibi sektörler kadın istihdamının en az olduğu alanlar. Bunu değiştirmek için neler yapıyorsunuz?
Kadın istihdamı ve kadın yöneticiler konusunda hedefleri iddialı olan bir şirketiz. Öte yandan Limak olarak faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz sektörler, küresel olarak erkek egemen; erkeklerin yoğunlukta olduğu sektörler. Aynı durum Türkiye için de geçerli. Ancak bizler kadınların iş dünyasında eşit temsiliyeti konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Hedeflerimizden bir tanesi, 2026'ya kadar Grup bünyesinde kadın istihdam oranını yüzde 40 seviyesine çıkartabilmek.
Hedef yönetimde %30 kadın
İtalya: %36,3
Birleşik Krallık: %35,4
Avustralya: %32,1
Türkiye: %14,3
Nilgün Balcı Çavdar / INBUSINESS