Erkek giyimi onlardan sorulur

07:26 - 02.01.2021, Cumartesi

Amerikan Vogue'un aralık ayı sayısının kapağında ünlü İngiliz pop şarkıcısı Harry Styles'ın üzerinde bir Gucci elbise vardı. Maskülenlik üzerine hatırı sayılır bir tartışmaya neden oldu. Oysa Ortaçağ tablolarında asil sınıfa mensup erkeklerin oldukça şatafatlı bir giyim tarzı var (mücevherler, kaftanlar, uzun elbiseler)… Ancak uzun zamandır moda deyince birçok insanın aklına sadece kadın giyimi geliyor. Erkek giyim deyince de takım elbiseden öteye pek geçilmiyordu. Bu durum yeniden yavaş yavaş değişmeye başladı.

Türkiye'de de bundan 15 yıl öncesine kadar erkek giyim markalarının sayısı bir elin parmağını geçmiyordu. Bugün erkek giyimin AVM'ler içinde kendilerine özel katları var. Erkek giyim markaları, iç piyasada büyürken bir yandan da hızla yurtdışında mağazalaşıyor. Orka, Ramsey/Kip, Kiğılı, Avva, Sarar ve Hatemoğlu markalarının toplam mağaza sayısı binin üzerinde. Onlar kadar büyük olmayan daha tekil marka ve mağazalarla birlikte bu sayı bin 500'leri buluyor. Daha da ilginci ve (güzeli) Türkiye'de büyüklüğü 22 milyar lira olarak tahmin edilen pazar yerli markaların hakimiyetinde.

Erkek giyim, hazır giyim ve konfeksiyon sanayisinin en büyük ve önemli alt sektörlerinden biri. Tabii kadın giyimden sonra… En fazla ihracatı yapılan ürün grubu konumunda. Uludağ İhracatçı Birlikleri verilerine göre, 2020'nin sekiz ayında erkek dış giyim ürünleri 1,9 milyar dolar ile en fazla ihracatı yapılan 2'inci ürün grubu oldu. Erkek giyim ve erkek çocuk giyimi ihracatında dört yıldır artarak devam eden bir ivme dikkat çekiyor.

100 MİLYAR LİRALIK PAZAR

Statista verilerine göre global erkek giyim pazarının 2025'e kadar 740,76 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Bu büyük bir pazar ve Türkiye için de fırsatlar sunuyor. İç pazarın büyüklüğünün de 2024'e kadar yılda ortalama yüzde 6 büyümeyle 100 milyar liraya ulaşması öngörülüyor. Türkiye'de bu büyük pazara yön veren erkek giyim markaları Kiğılı, Sarar, Ramsey, Kip, Avva, Hatemoğlu ve Damat&Tween… Hepsi birer aile şirketi ve hepsinin de yönetiminde, en üst karar mercilerinde aileden kadın üyeler var. Aslında Türk erkek giyim modasına kadınların yön verdiğini söylemek hiç de yanlış olmaz. Çünkü bu şirketlerde yönetim kurulu kademesinde çalışan kadınlar tasarımdan kumaşa, tedarik zincirinden satış stratejilerine kadar her kademede son karar mercii.

Pazarı 100 milyar liralık büyüklüğe taşınmasında bu başarılı kadınların yönetim stratejileri katkı sağlayacak.

Türkiye'de erkek giyime yön veren kadınlarla konuştuk ve bir nevi onları sahneye davet ettik. Çünkü sektörün gerçek vitrininde onlar var. Erkek giyime yön veriyor, aile işlerini büyütüyor ve dışarıya açıyorlar:

Orka Holding Yönetim Kurulu Üyeleri Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu ve kuzeni Kübra Orakçıoğlu Kazan, Sarar Group Yönetim Kurulu Üyesi Sara Sarar. Kız kardeşi Ece Özalp de şirketin yönetim kurulunda. Avva, Yönetim Kurulu Üyeleri, Dilan Atik ve Nihan Atik, şirketi ağabeyleri Volkan Atik ile birlikte kurdular ve yönetiyorlar. Kiğılı Yönetim Kurulu Üyesi Sena Suerdem. Gürmen Group (markalardan sorumlu) Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Doğan. Gürmen Group'un yönetim kurulunda ayrıca, Yasemin Gür Solmaz ve Zeynep Doğan'ın kuzeni Kübra Doğan Erkoç da yer alıyor.

ÇALIŞANLARIN YÜZDE 80'İ KADIN

Hatemoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Füsun Aksöyek Saygı

Moda dünyasına 1944'te Eskişehir'deki bir terzi atölyesi ile adım atan, Türkiye'nin en köklü erkek giyim markalarından Sarar'ın yönetim kurulunda erkek giyime yön verenlerden biri de üçüncü nesilden Sara Sarar. O sektörün içinde büyüyenlerden… Şirketin kurucusu Abdurrahman Sarar'ın üç oğlundan biri olan Sabahattin Sarar'ın kızı. "Babam ve Cemalettin amcamın desteği çok önemli. Onların tecrübeleri benim için hep birer ders niteliğinde oldu. Sarar pozitif ayrımcılığın olduğu bir firma. Üretim tarafımızı da düşünürsek çalışanlarımızın yüzde 80'i ve çoğu C level yöneticilerimiz kadın. Bu büyük avantajı arkama alarak çalışma hayatına girdim" diyor.

GÜN ÇEKİMLE BAŞLIYOR

Sara Sarar, şirketin kurumsal iletişim bölümünden sorumlu. Yeni bir sezona hazırlandıkları dönemlerde fotoğraf çekimleri sürecindeyseler sabah erken saatlerden itibaren sette bulunuyor. Prodüksiyonla ilgili detayları ekibi ile birlikte o yönetiyor. Tüm mecralardaki reklam kampanya, planlama ve yönetimleri için her gün 2-3 saatini ayırıyor. Eskişehir'deki üretim tesislerindeyse, sabah güne babası Abdurrahman Sarar ve amcası Cemalettin Sarar ile üretimi dolaşarak başladığını anlatıyor. Banttaki ürünleri kontrol edip iş akışı hakkında bilgi alıyorlar. Sarar'ın en büyük isteklerinden biri de şirketi dördüncü ve beşinci kuşağa bırakmak. "Ben şirkette 3'üncü kuşağım, dedemizden gelen mesleği layığı ile yerine getirmeye çalışıyorum. Benden sonra 4'üncü ve 5'inci kuşakların da aynı sektörde çalışmalarını çok istiyorum" diyor.

Sarar'a göre kadın ve erkek giyimi birbirinden ayıran en önemli nokta beklentiler. Erkekler işlevsellik ve rahatlığı, kadınlar trend ve kaliteyi ön planda tutuyor. "Bu da bizim için bir avantaj, çünkü ürünlerimizi tasarlarken kaliteyi (kumaş, dikiş ve detaylarda) her zaman ön planda tutuyoruz" diyen Sarar, kadın tüketicinin etkisine de değiniyor: "Kadınlar eşlerinin üzerinde kendi giyimleriyle uyumlu bir aksesuarı mutlaka görmek ister. Mendil, kravat gibi aksesuarları erkeklerin üzerinde görmek kadınlar için önemli."

SARAR - SARA SARAR KİMDİR?

Ortaokul ve liseyi Eskişehir'de okuyan Sara Sarar, lise yıllarında İngiltere'de Central Saint Martins'de tekstil ve tasarım alanında eğitimler aldı. Bahçeşehir Üniversitesi'nde Reklamcılık Bölümü'nden mezun oldu. Üniversite yıllarında New York Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi'nde de yaz okullarına katıldı. 2014'ten bu yana aile şirketinde aktif olarak çalışan Sarar, yönetim kurulu üyesi ve kurumsal iletişim bölümünden sorumlu.

KADIN OLMAK AVANTAJ

Ona göre, erkek giyim alanında kadın olmak bir dezavantaj değil tersine bir avantaj: "Kadınların hemen hemen her alandaki detaycılığı giyim sektöründe önemli bir avantaj yaratıyor. Bunun tüm iş süreçlerine çok yönlü yaklaşım kazandırdığına inanıyorum. Yine inandığımız konularda çok özverili çalışıyor ve yeni fikirleri uygulamaya koymaktan da korkmuyoruz. Bu tür özelliklerimizin, şirketlerimizin başarısına çarpan etkisi yarattığına şahit oluyoruz. Ben ve Büşra Orakçıoğlu'nun sağladığı katkı, markalarımızda erkeklerin konforlu bir şıklık yaşamasına yönelik inovatif adımlarında da kendini gösteriyor. Leke tutmayan beyaz gömleklerimiz, kırışmayan ve katlanabilir sihirli ceketler gibi…" diyor.

DÜNYA ÇAPINDA YAKIN TAKİP

Hem moda perakendecisi hem de hızlı bir moda uygulayıcısı olarak hemen hemen her gününün yoğun ve hızlı kararlar alarak geçtiğini belirten Kazan, bir gününü şöyle anlatıyor: "Küresel markalarımız Damat Tween D'S Damat ile yurtdışında 250'ye yakın mağazaya sahip olduğumuzu da düşünürsek, pandemi nedeniyle bulunduğumuz ülkelerdeki gelişmeleri yakından takip ediyorum. Salgın döneminin dijital dönüşümü hızlandırmasının verimlilik artışını da hızlandırdığını düşünüyorum. Dijital çözümlerin sunduğu kolaylıkla, verimlilik ve hız odaklı olarak ekip ruhu içinde global operasyonlarımızı yönetiyoruz. Diğer yandan araştırmayı da çok seven bir yapıya sahibim. Bu da işime çok büyük bir keyif katıyor. Çünkü bilhassa moda perakendesi gibi son derece dinamik bir sektörün içindeyseniz, her zaman için çok iyi bir araştırmacı ve keskin bir analiz yeteneğinizin olması gerekiyor."

Kazan, "Kendimin farkında olmak ve limitlerimi bilmek zaten iş hayatımı da kolaylaştırıyor. Sadece Türkiye'de değil dünyada toplumsal önyargılar ve zihinlerdeki 'mit'ler açısından devrim yaşandığında, bizde olduğu gibi diğer tüm kurumlarda kadınların iş hayatında daha çok aktif ve karar verici roller üstleneceğine inanıyorum" diyor.

DAMAT, D'S, TWEEN - KÜBRA ORAKÇIOĞLU KAZAN KİMDİR?

Orka Holding'in Global Pazarlama Direktörü Kübra Orakçıoğlu Kazan, İTÜ İşletme Bölümü mezunu. 2017'de İTÜ Girişimcilik ve Yenilikçilik Yönetimi dalında yüksek lisans eğitimini tamamlayan Kazan, 2019'da SUNY New Paltz'da MBA yapmaya da başladı. Bugün Orka Holding'in yurtdışı pazarlara açılmasında rol alıyor, holding bünyesindeki markaların stratejik iş planları ve gelişim yol haritaları ile yıllık performans raporları süreçlerini yönetiyor.

KADINLAR VAZGEÇİLMEZ OLDU

Orka Holding'in diğer kadın yönetim kurulu üyesi Büşra Orakçıoğlu Biberoğlu ise aynı zamanda şirketin kreatif direktörü. Kadınların, erkeklerin beğeni ve tercihleri konusunda en az onlar kadar bilgi sahibi olduklarını söylüyor. Şirketin yönetiminde profesyonel olarak da hatırı sayılır oranda kadın yönetici varlığı olduğunu, erkek giyimde elde ettikleri tecrübenin yanında, dışarıdan bir göz olarak objektif bakış açılarının da markalarının global başarısına olumlu katkı sunduğuna inanıyor. Biberoğlu, erkeklerin, daha modern ve trendy, fonksiyonel olduğu kadar şık ve sürdürülebilirlik ekseninde ekosisteme saygılı ürünleri tercih etmesinin önemine dikkat çekiyor: "Çünkü kıyafet seçimi insanların karakteri hakkında kuvvetli ipuçları barındırıyor. Tüm dünyada erkekler için sağlıklı ve fit olmak kadar stil sahibi olmak da öncelikli hale gelmeye başladı. Erkekler her ne kadar bilinçli tüketici olsalar da, biz kadınların görüşü onlar için her zaman önemli oldu. Kadınlar olarak erkek giyim alanında da vazgeçilmez bir unsuruz."

HAYAL ETMEK

"İşimiz önce hayal etmekle başlıyor. Hayallerimizin önce tasarıma, sonra ürüne dönüştüğünü görmek bizim için apayrı bir heyecan. Ürünlerimizi müşterilerimizin üzerinde görmekse tam anlamıyla büyük ödül. Bu anlamda geçmişte Micheal Jackson, Mrs. Valentino, günümüzde ise Jose Mourinho, Brad Pitt gibi ünlülerin markamızı tercih etmesinin anlamı hepimiz için çok önemli ve özel. Ürünlerimizi giyen her müşterimiz bizim için ayrı birer ödül niteliğinde."

HER GÜN YENİLİK ARAYIŞI

Biberoğlu, her günlerinin çok dinamik geçtiğini, tasarım, görsel, grafik, iletişim ve mimari departmanlarıyla birlikte çalıştıklarını anlatıyor: "Hep beraber her gün bir yenilik arayışına giriyoruz. Amacımız; erkeklerin hayatını kolaylaştırmak adına sürdürülebilir moda ve fonksiyonel şıklık ekseninde günümüz giyim kodlarını çok daha iyi bir noktaya taşımak."

DAMAT, D'S, TWEEN - BÜŞRA ORAKÇIOĞLU BİBEROĞLU KİMDİR?

Orka Holding'de kreatif direktör ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan Büşra Orakçıoğlu St. Benoit'dan mezun olduktan sonra Koç Üniversitesi'nden İşletme Bölümü'nden mezun oldu. Üniversite öğrenimi sırasında ABD California'da UCLA'da yaz okuluna katıldı. New York'ta tasarım okulu Parsons'da eğitimlere katıldı.

JOKER GİBİ HER ALANDA GÖREV YAPTIM

Alfabenin en zor harflerinden 'Ğ'yi markasında korkmadan kullanıp bunu yurtdışında da söylettirmeyi başaran erkek giyim markası Kiğılı'nın CEO'su Hilal Suerdem. Kızı Sena Suerdem de şirketin yönetim kurulu üyesi. İş hayatına girişi markanın fabrikasının Yenibosna'dan Şekerpınar'a taşınmasıyla başlamış. O dönem Sabancı Ünversitesi'nde öğrenci olan Suerdem, "Okulla fabrika arası 10 dakikaydı. Tüm boş zamanlarımı fabrikada geçirir oldum. Babam ve dedemin ne kadar çok yorulduklarına şahit oldum. Sonra onlara nasıl yardımcı olabilirim diye düşünüp şirkette çalışmaya karar verdim" diye anlatıyor bu dönemi. Böylece ürün planlama sorumlusu olarak çalışmaya başlamış.

AİLE ŞİRKETİ DIŞINDA DENEYİM

Daha sonra tecrübe kazanması için dedesi Abdullah Kiğılı onu yurtdışına staja göndermiş. Ermenegildo Zegna'daki stajından sonra da Kliksa'da çalışmaya başlamış. Suerdem o dönem Teknosa'nın genel müdürlüğünü yapan Mehmet Nane'yi örnek aldığını anlatıyor: "Asansörde tek tek çalışanlara isimleriyle seslenip hal hatır soruyordu. 'Oğlun nasıl', 'Annen hastaydı iyi oldu mu?', 'Eşin askerden döndü mü?' Orada çalışanlarla nasıl iletişim kurulması gerektiğini öğrendim." Birçok depertmanda çalıştıktan sonra üç yıl önce 'yerimi buldum' dediği yurt içi perakende operasyonlarının başına geçerek 180 mağazanın yönetimini devralmış. Suerdem, "Ana konum iş geliştirme. 'Müşteriyi nasıl memnun ederiz?' diye düşünürken müşteri deneyimi departmanı kurduk. Buna odaklanıyoruz" diyor. Suerdem'in hem babası hem de dedesi 'Koç burcu', yani söylediğine göre 'zor insanlar'. Kadınla erkek, iş hayatında kolay anlaşır diye bilinir ama dede-torun, baba-kız ilişkisine gelince işler biraz değişmiş.

"Kadın işin içine girdiğinde her şey değişiyor. Kasiyerinden satış danışmanına kadar herkesi sınavdan geçiriyor bir kadın. Rahat ütülenir mi, kırışır mı, başka rengi var mı, kalıbı oturdu mu gibi sorular aslında koleksiyonları belirliyor" diyor.

KİĞILI - SENA SUERDEM KİMDİR?

Kiğılı'nın yönetim kurulu üyesi Sena Suerdem, Sabancı Üniversitesi'nde Yönetim Bilimleri eğitimi aldı. Erkek giyim markası Ermenegildo Zegna'da altı ay staj yaptı. Türkiye'ye dönünce Sabancı Holding şirketlerinden Kliksa'da çalışmaya başladı. Kiğılı'nın Şekerpınar'daki yeni fabrikasına taşınmasıyla şirkette görev yapmaya başladı.

ORTA DOĞU'DA İŞ YAPMAK ZOR

Ataerkil bir toplumda bir de erkek giyimde kadın olmanın sıkıntısını kendi ülkesinde değil ama en çok Orta Doğu ile iş yaparken yaşamış Gedikli. "Orta Doğu ülkelerinde süreçleri erkek yöneticilerle ilerletme eğilimi olabiliyor. Zaman zaman bununla mücadele etmemiz gerekebiliyor" diyor.

Avva hem yönetimde hem de toplam çalışan sayısında kadın-erkek oranının eşit olduğu bir şirket yapısına sahip. Gedikli yönetim süreçlerinde bu dengesi her zaman koruduklarını anlatıyor.

HER GÜN İNOVASYON TOPLANTISI

Avva'nın 86'sı yurtdışında olmak üzere toplam 128 mağazası var. Gedikli, perakendenin doğası gereği de hızın önemli olduğunu söylüyor: "Oldukça yoğun bir tempoda çalışıyorum. Şimdi salgın nedeniyle eskisi kadar mağaza ziyaretleri yapamıyorum ama normalde çok seyahat ettiğim bir programım vardı. Kişisel olarak zaman yönetimini ve iş takibini çok önemsiyorum. Dijitalleşme bu noktada verimliliğimizi artırıyor. İş takip sistemi, ajanda yönetimi benim için kritik. Her gün kendi gün sonu değerlendirmelerimi mutlaka yapıyorum ve günü öyle kapatıyorum. Günlük iş akışının yanında da inovasyon toplantılarını çok önemsiyoruz. Yeni fikirleri, fırsatları değerlendirdiğimiz inovasyon toplantılarını günlük yoğunluk ne olursa olsun aksatmadan yapıyoruz" diye anlatıyor şirkette bir gününü.

Gedikli erkeklerle kadınların alışveriş alışkanlıklarının birbirinden çok farklı olduğunu söylüyor: "Erkekler alışverişe ne istediklerini bilip, planlayarak çıkıyor ve ona odaklanıyorlar. Kadınlar biraz daha duygularından hareketle alışveriş yapıyor. Erkek gömlek ihtiyacı varsa gömlek alıp dönebilir ama bir kadın çorap almaya çıkıp ayakkabı da alabilir. Genelleme yapmayı sevmesem de kadınların ürün kombinlemekte erkeklere göre daha yetenekli olduğunu gözlemliyorum. Yanında bir kadınla alışveriş yapan erkekler daha kolay karar verebiliyor" diyor.

AVVA - NİHAN ATİK GEDİKLİ KİMDİR?

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Gedikli, Koç Üniversitesi'nde Yönetici Geliştirme alanında master yaptı. Avva'da çeşitli kademelerde görev yaptıptan sonra son olarak satış pazarlama ve yurtdışı operasyonlarının sorumluluğunu üstlendi.

ERKEK GİYİM DAHA CESUR

Batmaz da giyim seçiminin insanların karakterleri ile ilgili ipuçları taşıdığına söylüyor. Ona göre stil insanların kendilerini ifade etmesinin yollarından biri: "Moda endüstrisinde kadın koleksiyonları erkek koleksiyonlarına göre hep daha iddialı ve cesur olmuştur ancak son dönemde erkeklerin de seçimlerinde daha cesur olduklarını görüyoruz. Farklı olmak ve fark edilmek istiyorlar, kendi stillerini yaratıyorlar. Örneğin aynı gömleği her erkek kendi stili ile taşıyabilir. Kullandıkları aksesuarlar, kombinledikleri diğer ürünler, yaka kullanımı, düğmeleme detayı, layer'lı kullanımlar farklı tarzlar yaratabiliyor."

Batmaz, beğendiği markaları şöyle anlatıyor: "Tek bir markadan değil ancak farklı alanlarda dikkatimi çeken markalardan bahsedebilirim. Hugo Boss'u koleksiyonlarındaki tutarlılık ve mağazacılığı anlamında beğeniyorum. Saint Laurent'i ve Marni'yi tasarım anlamında özgün ve cesur buluyorum. Her markanın sahiplendiği alan ve iş stratejileri farklı, her birisinin başarılı olduğu alanları ve hikayelerini takip etmeye çalışıyorum. Bu arada samimiyetle söyleyebilirim ki Avva tasarımlarını kişisel olarak da tercih ediyor ve kullanıyorum."

Batmaz, Avva'nın ürünlerini giydiğini ve birçok ürünün unisex sayılabileceğini söylüyor: "Tasarım bizim güçlü yönümüz, koleksiyonlarımızdaki bazı parçalar kadınlar tarafından da bu sebeple çok beğeniliyor ve tercih ediliyor. Avva kazaklara, gömleklere, koleksiyondaki bazı sneaker modellerine ben de bayılıyorum ve keyifle kullanıyorum."

KİM GİYSİN?

Dilan Atik Batmaz, Avva markasını üzerinde en çok görmek istedikleri isimle zaten çalıştıklarını söylüyor. "Bir süredir kampanyalarımızda marka yüzümüz Murat Boz. Markamızı başka kimin üzerinde görmek istersiniz derseniz Justin Timberlake derim. Kim bilir belki onunla da çalışma fırsatımız olur bir gün."

AVVA - DİLAN ATİK BATMAZ KİMDİR?

Şirketin pazarlamadan sorumlu yönetim kurulu üyesi. Koç Üniversitesi İş İdaresi bölümünden mezun. Milano Bocconi Üniversitesi'nde Moda Yönetimi eğitimi aldı. 2010'dan itibaren de aktif olarak aile şirketinde çalışmaya başladı. Şirkette sırasıyla tasarım asistanlığı, tasarımcı, tasarım direktörü, tedarik sorumlusu, tedarik ithalat müdürü gibi görevler üstlendikten sonra tasarım ve tedarikten sorumlu yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaya devam ediyor.

PRENSES GİBİ YETİŞTİRİLMEDİK

Hayat mottosunu "Her ne yapıyorsam tutku ile en iyi biçimde yapmak" olarak tanımlayan Doğan, "Tutku hayatımda sadece söylemde değil, eylemde de var. Sattığımız ürünlere öyle bağlıyım ki; moda sektöründen önce gıdada çalışıyordum ve ürünlerimizi denerken bayağı kilo aldım. Şimdi de beni sürekli Ramsey ya da Kip mağazalarımızın birinde erkek ceketi denerken, müşteri servisinde görebilirsiniz" diyor gülerek. Ramsey ve Kip markalarını bünyesinde barındıran Gürmen Group 50 yıllık bir geçmişe sahip. Kurucularından rahmetli Hasan Doğan'ın kızı 36 yaşındaki Zeynep Doğan, hem şirketin yönetim kurulunda hem de markalardan sorumlu. Doğan tasarımdan ürün tedarik ve planlamaya, mağazalardan pazarlama ve iletişime; markaların tüm süreçlerinden sorumlu. Doğan, Türkiye'de 50 yılda "Terziliğin mühendisliğe" dönüşüm hikayesinin temelinde Ramsey ve Kip markalarının olduğunu söylüyor: "Bu 50 yılda grubumuz üretimden toptana, ardından perakendecilik ve koleksiyon odaklılığa geçiş yaptı. Yönetimde birinci kuşağa benim de içinde bulunduğum ikinci kuşak dahil oldu ve hep beraber yeni bir başarı hikayesi yazmak için çalışıyoruz."

AİLE İŞİ DIŞINDA DENEYİM KAZANDIK

Doğan, kökleri Kastamonu'ya dayanan geleneksel bir aileye mensup. Kadına çok değer verilen bir aile olduklarını vurguluyor. Kız ve erkek çocuklara eşit davranılan, eşit eğitim fırsatları, eşit hak ve özgürlükler sunulan bir aile… Doğan'ın ifadesiyle "Ne çevresinde ne de kendi zihninde toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile ilgili hiçbir kalıp var olmamış." Birinci kuşak aile büyüklerinin tutumu sayesinde bir kuşak çatışmasından çok kuşak uzlaşması yaşadıklarını anlatıp ekliyor: "Şanslıydık çünkü babalarımızın en değerlisi olduk ama bundan daha büyük şans 'prenses' gibi yetiştirilmedik. Hepimiz iyi eğitimler aldık, yurtdışı deneyimi elde ettik, farklı şirketlerde de çalışarak elde ettiğimiz yetkinliklerle bugünkü pozisyonlarımıza gelmiş olduk. Ailemizde iş konusunda esas olan liyakatti. Aile şirketimiz Gürmen de tüm çalışanlarının yüzde 52'sini kadınların oluşturduğu, beş kişilik yönetim kurulunun üçünün kadınlardan oluştuğu, kadın varlığı güçlü bir grup."

RAMSEY VE KİP - ZEYNEP DOĞAN KİMDİR?

Koç Üniversitesi'nde İşletme bölümünde lisans eğitimi alan Zeynep Doğan, İtalya'nın Sosyal Bilimler alanındaki en iyi üniversitelerinden Bocconi'de eğitim gördü. Yüksek lisansını ise Galatasaray Üniversitesi'nde pazarlama İletişimi yönetimi alanında yaptı. Yaklaşık beş yıl çok uluslu bir şirkette farklı markaların yöneticiliğini yaptıktan sonra 2014'te Gürmen Group'a katıldı.

"BÜTÜN HAYATIM İŞ"

Hatemoğlu, Cumhuriyet'in ilk yıllarından beri faaliyet gösteren, Türkiye'nin ilk hazır giyim markalarından. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı ailenin 3'üncü kuşağından Hatem Saykı yapıyor. Füsun Aksöyek Saykı ise Yönetim Kurulu Üyesi. Füsun Saykı, 2000 yılında eşiyle birlikte markayı yönetmeye başlamış. İşine büyük bir tutkuyla bağlı… "Sabah erkenden ofiste oluyorum. Aşırı disiplinli ve işkoliğim. Nefessiz çalışabilirim ve bundan hiç şikayet etmem" diye anlatıyor. Kadınların çok yönlü düşünme becerisine sahip olduklarını ve kendisinin de iş hayatında bu özelliğinin avantajını yaşadığını söylüyor. Hatemoğlu'nda hızlı bir kurumsallaşma süreci geçirmişler: "Şirketi hızlı bir kurumsallaşma süreci içine soktuk. Çok iyi bir ekip kurduk. Artık şirkette herkesin görev tanımı belli" diye anlatıyor Saykı bu süreci. Şirketin şu anda ABD'de 6, Türkiye'de ise 77 mağazası var. Ve tüm mağazaları ve pazarlama faaliyetlerini Füsun Saykı yönetiyor.

Saykı, erkek giyim sektöründe çalışan biri olarak, erkeklerin nasıl giyindiğini önemsiyor: "Modayı, trendi takip etmeyen, kendini yenilemeyen erkeklere tepkiliyim". Saygı'ya göre giyim değilse de parfüm ve aksesuar seçimleri insanın karakterini yansıtıyor: "Giyim kişinin ruh haline göre değişebiliyor ama bence aksesuar ve belki parfüm de eklenebilir karekteri yansıtmaya yardımcı olan unsurlar." Saykı kendisi de (söylediğine göre Terazi burcu olmanın da etkisiyle) iyi giyinmeyi seviyor. Son zamanların trendine uygun olarak rahat giyinmeyi de…

AİLE ŞİRKETİ OLMAK

Saykı çiftinin 14, 22 ve 24 yaşlarında üç kızı var. Büyük kızı bilim insanı, ortanca kızı ise politika okuyor. Saykı, kızlarının şirketi devam ettirmesini çok istiyor. Eşiyle iş ilişkilerini ise şöyle anlatıyor: "Dünyada karı-koca yönetilen ve çok başarılı olan şirketler var: Wal-Mart, Ralph Lauren, Ikea… Modelimiz belli. İşin dışında bir hayatımız yok. Çocuklar da bu yüzden işin içinde büyüdü, büyüyor. İş hayatıyla sosyal hayatı bu yüzden biraz geç dengeledim."

HATEMOĞLU - FÜSUN AKSÖYEK SAYKI KİMDİR?

Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu. 2000 yılından bu yana Hatemoğlu'nda çalışıyor. Hazır giyimden önce beyaz eşya sektöründe çalıştı.

BİZE ULAŞIN