Doğru rota, büyük hedef...
Pandemi, aynı zamanda dünya genelinde 3,5 milyara ulaşan istihdam ve yüz milyonlarca firmanın var olma mücadelesi açısından yeni zorlukları, yeni açılımları, yeni destekleri de beraberinde getirdi. Batılı ekonomiler olarak adlandırılan ülkeler grubu, ihtiyaç duydukları pek çok ara mamul, yarı mamul ve nihai mamulü Çin ve Asya ağırlıklı bir tedarik zinciriyle karşılamanın mahsurlarını bu süreçte gördü. Yaz ortasından bu yana uluslararası ekonomi kurumları ve yönetim danışmanlık şirketleri tarafından yayınlanan rapor ve araştırmalar ile dünyanın önde gelen şirketlerinin üst düzey yöneticilerine yönelik anket çalışmaları, küresel tedarik zincirinin Asya-Pasifik ağırlıklı bir yapıdan uzaklaşma eğiliminin bir tartışma başlığından öteye, artık bir gerçeğe dönüştüğüne işaret ediyor.
YENİ FIRSATLAR
Gerek ABD, gerekse de Avrupa Birliği'nin, Asya-Pasifik'te yoğunlaşan 'üretim' ve 'rekabet becerisi'ne karşı, Çin ve Asya'ya bağımlılıklarını azaltacak şekilde, nüfus gücü, işgücü, üretim gücü, ticaret gücü olan yeni partner ülkelerle iş birliğini yoğunlaştırmaları gerekiyor. Hareket kabiliyeti yüksek, teknolojisini geliştirme becerisi yüksek bir stratejik ortak olarak, Türkiye'ye her zamankinden fazla ihtiyaç var. Bugünkü tablo gelişen ülkelerdeki ihracatçılara önemli bir fırsat doğuruyor. Türkiye'nin de içinde yer aldığı önde gelen gelişen ülkelerin ihracatçıları, üreticileri, 'ticaret savaşı'nı kendilerini daha da mükemmelleştirebilecekleri, daha da 'rekabetçi' olabilecekleri bir 'meydan okuma', bir 'fırsat' olarak görüyor. Bu noktada pek çok soru cevaplanmaya muhtaç olarak karşımıza çıkıyor: 'Dünyanın en büyük ithalatçısı olan ABD'ye daha fazla nasıl ihracat yaparız?', 'Şirketlerimiz doğru bir strateji izliyor mu?' 'ABD pazarında ihracat yapılabilecek yeni sektörler hangileri?' İhracatçılarımız için kritik önemdeki bu soruların cevapları için ABD'nin 2019 ithalat rakamlarını incelemek gerekiyor.
DOĞRU ROTA, BÜYÜK HEDEF
ABD'nin 2019'da yaptığı ithalatı TİM sektörel sınıflamasına göre ayırdığımızda en çok ithalatı 545,7 milyar dolar ile 'Kimyevi Maddeler ve Mamulleri' sektöründe yapıldığını görüyoruz. Bu sektörde yapılan ithalat toplam ithalatın yüzde 21,2'sini oluşturuyor. ABD'nin, bu sektörde Türkiye'den yaptığı ithalat ise 1,25 milyar dolar. ABD'nin ithalatında ikinci sırada 526,5 milyar dolarlık hacimle yüzde 20,5 payıyla "Elektrik Elektronik" sektörü yer alıyor. Türkiye bu sektörde ABD'ye sadece 500 bin dolarlık ihracat yaptı. Üçüncü sırada yüzde 15,5'lik payıyla, 396,9 milyar dolarlık ithalatın yapıldığı "Otomotiv Endüstrisi" sektörü yer aldı. Türkiye bu sektörde ABD'ye 1,19 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
ABD, Türkiye'den 2019'da en çok tedariki 1,25 milyar dolar ile 'Kimyevi Maddeler ve Mamulleri' sektöründe yaparken, ikinci sırada 1,19 milyar dolarlık ithalatın yapıldığı 'Otomotiv Endüstrisi', üçüncü sırada ise 940 milyar dolarlık ithalatın yapıldığı 'Hazırgiyim ve Konfeksiyon' sektörü yer aldı.
Ürün bazında incelendiğinde ABD'nin 2019'da tüm dünyadan 5 bin 530 farklı kalemde ürün ithal ettiği görülüyor. Türkiye ise bu pazarda 2 bin 731 ürünle yer aldı. Türkiye'nin bu pazara hitap edebileceği toplam 4 bin 921 ürünü mevcut. Yani bu pazara sunamadığı 2 bin 190 ürün daha olduğu görülüyor. ABD tespit edilen bu 2 bin 190 üründe dünyadan 2019'da 26,4 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi.
ÖNE ÇIKAN SEKTÖRLER
Ürün sayısında ABD, dünyadan en çok ithalatı bin 80 ürün ithal ettiği 'Kimyevi Maddeler ve Mamulleri' sektöründe yaparken Türkiye'den ise bu sektörde 303 ürün ithal edildi. Yapılan analize göre Türkiye'nin bu sektörde ABD pazarına 574 ürün daha ihraç edebileceği görülüyor. Bu 574 üründe ABD'nin küresel ithalatı ise 2,90 milyar dolar. Ürün sayısı bakımından ikinci sırada en çok ithalatı 508 ürün ithal ettiği 'Tekstil ve Hammaddeleri' sektöründe yaptı. Türkiye'nin bu sektörde bu pazara 2019'da 340 ürün ihraç ettiği ve 158 ürün daha ihraç edebileceği görülürken, bu ürünlerde ABD'nin küresel ithalatı ise 590 milyon dolar oldu.
ABD üçüncü sırada en çok ithalatı 450 ürünle 'Makine ve Aksamları' sektöründe yaptı. Türkiye bu pazara 304 ürün ihraç ettiği ve 140 ürün daha ihraç edebileceği görülüyor. Bu ürünlerde ABD'nin küresel ithalatı ise 670 milyon dolar.
ABD'nin Türkiye'den ithal ettiği ürünlerden bin 164 tanesinde Türkiye, uluslararası piyasalarda rekabet üstünlüğüne sahip. ABD, tespit edilen bu rekabetçi ürünlerde Türkiye'den 2019'da 7,1 milyar dolarlık ürün tedarik ederken, dünya genelinden ise 533,2 milyar dolarlık ürün aldı. Bu ürünlerin ithalatında Türkiye'den yapılan ithalatın payı yaklaşık yüzde 1,32 oldu. Görülüyor ki Türkiye, ABD'nin ithalatında ağırlıklı olarak rekabetçi olduğu ürünlerden ihraç ediyor. Türkiye'nin ABD pazarına toplamda sunabileceği bin 528 ürün bulunuyor. Bu pazara satabileceği 364 rekabetçi ürün daha vardır. Tespit edilen bu 364 üründe ABD Türkiye dışındaki ülkelerden yaklaşık 62 milyarlık ürün ithal ederken, Türkiye ise ABD dışındaki ülkelere 22,8 milyar dolarlık ürün ihraç ediyor.
GÖZDEMİZ TEKSAS
Rakamların da işaret ettiği Türkiye üretiminde kuvvetli olduğu en az 364 üründe daha ABD pazarına açılabilir. O zaman sıradaki soru hangi eyalete olmalı… ABD'nin eyaletler bazında ithalatını incelediğimizde 2019'da en çok küresel ithalatı 408,3 milyar dolar ile Kaliforniya tarafından yapıldığı görülüyor. Bu noktada ithalatın Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) yoluyla yapılıp yapılmadığı da önem kazanıyor. Kaliforniya'nın toplam ithalatının 107,6 milyar dolarlık kısmını STA yapılan ülkelerden düşük gümrük tarife oranları ile yaparken, 1,15 milyar dolarlık kısmını ise Türkiye'den karşıladığı görülüyor.
İhracatçılarımızın ABD'de eyaletler kırılımında yaptıkları ithalatı incelerken bu eyaletlerin ithalatının büyük kısmının STA yaptıkları ülkelerden olup olmadığına dikkat etmeleri gerekiyor. Bir başka ifade ile ihracatçılarımızın her eyaletin STA yapılan ülkelerden yapılan ithalat dışında kalan ithalatı göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Küresel ithalatta eyalet sırlaması Kaliforniya, Teksas, Illinois şeklinde olurken STA ülkelerinden yapılan ithalat incelendiğinde sırası ile 142,3 milyar dolar ile Teksas, 110,5 milyar dolar ile Michigan ve 107,6 milyar dolar ile Kaliforniya'nın yaptığı görülüyor. STA ülkelerinden yapılan ithalatın payı eyaletler bazında incelendiğinde ise sıralama yüzde 90,4'lük pay ile Montana, yüzde 78,6'lık pay ile Wyoming, yüzde 77,6'lık pay ile Michigan şeklinde çıkıyor.
Eyaletlerin Türkiye'den yaptığı ithalata göre sıralaması incelendiğinde ise en çok ithalat 1,42 milyar dolar ile Teksas tarafından yapılırken, onu sırası ile 1,15 milyar dolar ile Kaliforniya ve 1,02 milyar dolarlık ile New York eyaletleri izliyor.
İHRACATI ARTIRDIK
ABD'nin pandemi döneminde toplam ithalatı 187,5 milyar dolar azaldı. Bu rakamın 87 milyar doları STA ülkelerinden geldi. Türkiye ise pandemi döneminde ihracatını az da olsa (6,4 milyon dolar) artırmayı başardı.
Pandemi döneminde (Ocak-Eylül) Türkiye'den yaptığı ithalatın en çok arttıran eyalet New York olurken, bu eyaletin Türkiye'den yaptığı ithalatı 2019-2020 yılında bahsi geçen dönemde 281,5 milyon dolar artış göstermiştir. İkinci sırada Türkiye'den yaptığı ithalatını en çok arttıran eyalet 200 milyon dolar ile New Jersey, üçüncü sırada ise 50,1 milyon dolarlık artış yakalayan Florida eyaleti yer alıyor.
Oransal anlamında pandemi döneminde Türkiye'den ithalatını en çok artıran eyalet 2019 Ocak-Eylül döneminde Türkiye'den 816,5 bin dolarlık ithalat yaparken, 2020'nin aynı döneminde 20,7 milyon dolara yükselten Kuzey Dakota eyaleti karşımıza çıkıyor.
ABD'ye yapılacak ihracatta Türkiye'nin çok sıkı rakipleri var. Pandemide bakış açısının değişmesine rağmen Asya ülkeleri de boş durmuyor ve ABD'nin farklı bölgelerine ihraç ürünlerini daha seri ulaştırabilmek adına, büyük lojistik merkezleri oluşturdukları görülüyor. Bu durum, bir süredir satış-pazarlama alanında önemli bir konu başlığı olan 'mavi okyanus-kırmızı okyanus' konusunu öne çıkarıyor.
MAVİ OKYANUS SEÇİMİ
Ülke ekonomisinde ve dünya ticaretinde birbiriyle kıyasıya rekabet eden binlerce şirket, birbirinden müşteri çalacak şekilde bir pazarlama-satış stratejisi, sürekli fiyat kırarak pazarda kalma mücadelesi ortaya koyduklarında, okyanusta köpek balıklarının sürekli birbirlerine saldırmalarından dolayı okyanusun 'kırmızı'ya dönüşmesine benzer bir ortam oluşuyor. Küresel ticarette iddialı olabilmek için, aynı sektördeki firma ve şirketlerin, rekabet etseler de, 'birlikte hareket etme' kültürü oluşturup, birbirlerine zarar verecek ölçüde fiyat kırma yarışına girmek yerine, aynı ülkeden dünyaya yapılan satışta, gerek ölçek ekonomisi, gerekse de ihracattan elde edilen kilogram başına katma değeri güçlü kılmak için sinerji oluşturmaları yani 'mavi okyanus' stratejisi uygulamaları gerekiyor. ABD ile yürütülen '100 milyar dolar ticaret' hedefine dayalı müzakereler, ihracatçılarımızın bu pazar için 'kırmızı okyanus' taktikleri yerine, birlikte hareket etme kültürüne dayalı 'mavi okyanus' stratejisi ile çok daha güçlü sonuçlar elde edeceklerine işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde, Türkiye'nin ticaret diplomasisinin saha neferi olan ihracatçılarımızın ABD pazarında ve 'doğru' eyaletlerde birlikte yürütecekleri ihracat hamleleri, Türkiye'yi rahatlıkla 10 milyar dolar ihracat hacminden 50 milyar dolarlık bir hacme taşıyacak. İhracatçı fırsatları iyi okumalı.
Hazırlayanlar: Prof. Dr. Kerem Alkin, Dr. Metin Gürler / INBUSINESS