550 BİN YENİ BİRİKİMCİ...
Türk sigorta sektörü son bir yıldır hem yüksek enflasyon hem de döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle sancılı bir süreçten geçiyor. Özellikle trafik, kasko, konut ve sağlık gibi branşlardaki maliyet artışları yüzünden şirket öz sermayeleri eriyor. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verileri de bu tabloyu net bir şekilde gözler önüne seriyor. Geçen yılın dokuz aylık döneminde hayat dışı branşların teknik karı 5.1 milyar liraya ulaşmışken, bu yılın aynı döneminde enflasyon oranında artması beklenen teknik kar 2.5 milyar liraya geriledi.
Enflasyonist ortam doğal olarak sektörün reel büyümesine de yansıdı. TSB verilerine göre, bu yılın ocak-eylül döneminde sektörün toplam prim üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 108 artışla 147 milyar lira olurken, enflasyondan arındırıldıktan sonraki reel büyüme yüzde 13.4 civarında gerçekleşti. Hayat sigortacılığı prim üretiminde ise reel olarak yüzde 9'luk bir daralma söz konusu. Rakamlar sıkıntılı süreci gözler önüne serse de sektör gelecekten umutlu. Özellikle sigorta sektörünün düzenleyici otoritesi Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (SEDDK) aldığı önlemler ve bireysel emeklilik sistemindeki gelişim potansiyeli olumlu bekleyişi artırıyor.
Sigorta sektöründeki son bir yıllık gelişimle ilgili bilgi almak amacıyla bir araya geldiğimiz Allianz Türkiye CEO'su Tolga Gürkan, son dönemde SEDDK'da göreve gelen yeni yönetimin, öz sermaye yetersizliğini engellemek için attığı adımların yıl sonunda ve 2023'te olumlu yansımaları olacağına inanıyor. SEDDK'nın temmuz ayında hızlıca genelgede değişikliğe giderek muallak tazminat karşılıklarında iskonto oranını yüzde 22'den yüzde 17'ye düşürmesini, değer kaybının telafi edilmesi adına olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Gürkan, aynı şekilde kasım ayında açıklanan trafik sigortaları yeni yol haritasının da orta ve uzun vadede sektör için faydalı olacağını düşünüyor.
ENFLASYONUN ÜZERİNDE BÜYÜME
Gürkan'a göre, 2023'te sigorta sektörü enflasyonun üzerinde büyüyecek. Sağlık ve hayat sigortasının yanı sıra özellikle bireysel emeklilikte gelişim potansiyeli yüksek. Tasarrufun hem bireyler hem de ülkemiz için daha da önem kazandığı böyle bir dönemde, BES fon büyüklüğünün OKS dahil yüzde 42 artarak 348 milyar liraya ulaşmış olması gelecek adına umut verici. Emeklilik Gözetim Merkezi'nin ilk 9 aylık verilerine göre BES'teki katılımcı sayısı yüzde 8'lik artışla 7 milyon 630 bine yaklaştı.
23 MİLYON GENÇ
Gürkan'a göre 2022 sonunda, bireysel emeklilikte 2021'e kıyasla daha yüksek bir artış yakalanacak. Uzun vadeli bir yatırım aracı olarak BES'in Türkiye için taşıdığı öneme dikkat çeken Gürkan, beklentilerini şöyle aktarıyor: "2023'te BES'in 20'nci yılını kutlayacağız. OECD ülkelerinin emeklilik fonlarında biriken tasarruflar, GSYH'nin ortalama yüzde 64'ünü bulurken Türkiye'de bu oran yüzde 3.4 seviyelerinde. 18 yaş altının BES'ten yararlanmasının önünü açan uygulamayla birlikte, 23 milyon gencimiz emeklilik dönemleri için şimdiden birikim yapmaya başlayabilir duruma geldi. Genç nüfusun sisteme dahil olmasının öneminin vurgulanması ve farkındalık yaratılmasıyla bu oranı daha fazla artırabiliriz."
Sektördeki bu gelişmelerden sonra Allianz Türkiye'nin performansına ve gelecek hedeflerine geçiyoruz. Bu dönemde varlık portföylerini, kur dalgalanmaları ve yüksek enflasyona karşı şekillendirerek, maliyet artışlarını dengeleyecek çalışmalar yapılıyor. Diğer yandan; doğru riske doğru fiyatlama politikası ve müşteri memnuniyeti odak noktası haline gelmiş durumda. "Böylece uzun yıllardır sektöründe en çok tercih edilen, en yüksek sadakat skoruna sahip sigorta şirketleri arasında yer almaya devam ediyoruz" diyen Gürkan, başarılı performanslarını rakamsal veriler ile de destekliyor. Eylül ayı itibarıyla şirketin toplam prim üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 90 artışla 15.6 milyar lira olarak gerçekleşirken, 2022'nin ilk dokuz ayında, şirketin, bireysel emeklilik müşteri sayısı 900 bine, devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğü ise 55 milyar liraya ulaştı. 2022 yılı başından bu yana BES fonlarının getirisinin oranı ise yüzde 45.9...
KÖMÜRE SİGORTA YOK
Şirketin gelecek dönemdeki öncelikli hedeflerinden birisi de sürdürülebilirlik... Dünya Ekonomik Forumu 2022 Küresel Risk Raporu'na göre önümüzdeki on yılda dünyayı tehdit eden ilk üç riskin tamamı çevresel riskler. Dünyada 6 trilyon doları aşan prim hacmi ve 36 trilyon doları aşan varlıkları ile sigorta sektörü, iklim değişikliği ile mücadelede ve net sıfır emisyonlu ekonomiye geçişi hızlandırmada önemli bir potansiyele sahip.
Allianz Grubu'nun, Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi'ne göre dünyanın en sürdürülebilir şirketleri arasında yer aldığına vurgu yapan Gürkan, bu alandaki hedeflerini şöyle özetliyor: "Allianz Türkiye olarak biz de sürdürülebilirlik prensipleriyle işimizi sürekli dönüştürüyoruz. Bu alanda kendimizi dönüştürerek sektörümüze öncülük etmenin de ötesine geçerek, finansal bir kuruluş olarak içinde bulunduğumuz ekosistemin de dönüşümüne katkı sağlamayı hedefliyoruz. 'İyi Çevre, İyi Toplum, İyi Ku- rum' yaratma yolunda önemli adımlar atıyoruz."
Peki, nedir bu adımlar? Şirket, Allianz Grubu İklim Değişikliği Programı kapsamında 2018'den bu yana kömür yatırımlarını sigortalamıyor ve poliçe yenilemesi yapmıyor. Petrol ve gaz projelerini ise ESG kriterlerine yani Çevresel, Sosyal ve Kurumsal yönetişim ilkelerine uygun değilse sigortalamıyor. Bu alandaki en büyük yenilikleri ise sektörde bir ilke imza atarak eylül ayında hayata geçirdikleri Çevre ve İklim Değişikliği Hizmetleri departmanı. Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi çatısı altında vermeye başlanan bu hizmet ile KOBİ'ler başta olmak üzere tüm sanayi kuruluşlarına, karbon salımını azaltmaları ve yeşil dönüşüme yönelik yatırımlarını artırmaları amacıyla danışmanlık hizmeti veriliyor.
GELECEK TRENDLER
Peki, gelecek dönemde sektörün büyümesinde hangi branşlar etkili olacak? Gürkan'a göre pandemi döneminde, tamamlayıcı sağlık sigortasının (TSS) etkisiyle ivme kazanan sağlık sigortası, sektörün büyümesinde çok etkili olacak. Sağlık sigortaları ayrıca, koruyucu sağlık hizmetlerine ilginin artışı, kronik hastalıkların takibinde giderek daha fazla rol alması, tele sağlık uygulaması, evde bakım, yeni doğan hizmetleri, yaşlı sigortalıların korunmasına yönelik ev içi iyileştirmeleri gibi kapsamı giderek gelişen hizmet anlayışı sayesinde de yakın, orta ve uzun vadede büyüme ivmesini artıracak.
Sektörün bir diğer gelişim potansiyeli ise siber sigortalar alanında. Dijitalleşme ve pandemi ile birlikte artan oranda siber saldırı var. Dijitalleşmenin ve teknolojik gelişmelerin ortaya koyduğu yeni dünya düzeninde, özellikle bilgi güvenliği alanında yeni riskler ortaya çıkıyor. Hackerlar, uygun şekilde şifrelenmemiş taşınabilir cihazlar, sahte e-postalar, yeterince iyi tasarlanmamış bilgi güvenliği sistemleri gibi faktörler siber risk oluşturan etkenler arasında yer alıyor. İnternet ve siber dünyanın gelişmesiyle birlikte bireyleri, kurumları tehdit eden faktörlerin türü ve sayısı artıyor. Bunların başında da siber saldırılardan kaynaklanan kayıplar yer alıyor.
Gürkan, bu nedenle özellikle içinden geçtiğimiz dönemde olduğu gibi iş yapış biçimlerinin dijitalleştiği, uzaktan çalışma modellerinin yoğun olarak kullanıldığı süreçlerde hem bireyler hem de şirketler için siber risk sigortalarının önem kazandığını düşünüyor.
Türkiye'de net istatistik olmasa da global pazarda siber sigortalarla ilgili beklenen bir artış var. 2021-2025 arasında siber sigorta hacminin 7,8 milyar dolardan 20.4 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor. Gürkan, "Biz de Allianz Türkiye olarak siber riskler konusunda şirketlerin kültürleri, bilişim teknolojileri seviyeleri gibi faktörleri göz önünde bulundurarak karşılaşabilecekleri riskleri belirliyor ve bu doğrultuda en uygun sigorta içeriğini sunuyoruz" diyor.
Hayat sigortaları, işsizlik sigortaları, siber sigortalar ve pet sigortası gibi ürünlerin gelecek dönemde büyümeye katkı sağlayacağını öngören Gürkan, şunları ekliyor: "Tüm bunların yanı sıra, sürücüsüz araç, bulut bilişimleri, nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi teknolojilerin sigortacılık hizmetlerini dönüştüreceği bir gelecek bizleri bekliyor."
SUİSTİMALLERİ YAPAY ZEKA İLE ÖNLEDİ
Yapay zekadan tüm kritik karar alma süreçlerinde yararlanarak veri odaklılığını artırmak Allianz Türkiye'nin önemli hedeflerinden bir tanesi. Özellikle sağlık branşındaki suistimal tespitlerinde yeni yetkinlikler kazandıklarını anlatan Gürkan, böylece suistimal girişimlerinin önemli bir bölümünün yapay zeka sayesinde önlendiğini belirtiyor.
Yapay zeka destekli hasar platformu Archie'nin de kabiliyetlerini zenginleştirmeye devam ettiklerini söyleyen Gürkan, "Archie, dijital bir hasar sihirbazı da diyebileceğimiz yeni bir sistem. Oto hasarda yapay zekâ ve büyük veri analitiği kullanılarak geliştirildi. Bu sayede hem hasar sonuçlandırma süremizde hem verimliliğimizde bunların bir neticesi olarak da müşteri memnuniyetinde sonuçlarımızı iyileştiriyoruz. Archie ile dosya kapama sürelerimiz üçte bir oranında azaldı. Müşteri bildirimlerimizde yüzde 50 iyileşme sağladık. Bu sistemle 2022 yılında hasar dosyalarımızın yüzde 70'ini sonuçlandırmayı hedefliyoruz"