Körfezin gözü hala Türkiye’de
Ayfer Arslan / INBUSINESS
Günümüzde bankacılık sektöründe artık eskisi gibi yeni şube açılışlarına rastlamak pek mümkün değil. Bankalar, şube açılışları ile değil, dijitalleşme alanında yaptıkları yatırımlar ile birbiriyle yarışıyor. Çünkü artık ülke geneline yaygın hizmet verebilmek için yüzlerce şubeye gerek yok. Şube gibi geleneksel dağıtım kanalları yerine müşteriler, dijital kanallardan 7/24 bankacılık hizmetlerine ulaşmanın rahatlığına alıştı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) uzaktan müşteri edinimi ve dijital bankacılığa ilişkin regülasyonları ile bu süreci desteklemesi ise açıkçası sektörün önünde yepyeni ufuklar açtı. Bu işten en karlı çıkanlar ise küçük ve orta ölçekli bankalar. Türk bankacılık sektörüne 12 yıl önce Eurobank Tekfen'in hisselerini satın alarak giren Kuveyt merkezli Burgan Bank Grubu'nun iştiraki Burgan Bank Türkiye de bu bankalardan biri. 28 şubesi ile kurumsal, ticari ve yatırım bankacılığı alanında hizmet veren Burgan Bank, iki yıl önce kurdukları ON Dijital ile "self servis bankacılık" hizmeti veriyor. ON Dijital'i, bir anlamda kurumun bireysel bankacılık operasyonu olarak tanımlayan Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, geçen süreçte 700 binin üzerinde müşteriye ulaştıklarını belirtiyor. Hedef, iki yılda 3 milyon, beş yıl içerisinde ise 5 milyon müşteriye ulaşmak.
Her gün ON Dijital'den 2 binin üzerinde yeni müşteri geldiğini anlatan Dinç, "Bugün Türk bankacılık sektöründe, müşteri ediniminin yarıdan fazlası dijital kanallardan geliyor, bizim burada yüzde 4 gibi bir pazar payımız var. Yani büyükler ile rekabet edebilir hale geldik. Orta ölçekli bir banka veya büyük bir bankanın yarısı kadar müşteri edinimi yapıyoruz. Tabii teknolojideki ve regülasyonlardaki imkanlar da bize çok büyük fırsatlar veriyor. Normalde beş sene önce bizim gibi küçük ölçekli bir banka için bu imkanlar yoktu" diyor.
Bütün iş süreçlerini dijitalleştirmek istediklerini söyleyen Murat Dinç'in 2024 ajandası ise oldukça yoğun. Yakın zamanda Dijital Faktoring işini başlatmayı hedefliyor. Bu da bankanın mikro KOBİ'lere açılan yeni bir kapısı olacak. Ayrıca temmuz ayında kendi kredi kartını çıkarmaya hazırlandıklarını söyleyen Dinç, Türk bankacılık sektörü ve ülke ekonomisine ilişkin de oldukça pozitif mesajlar veriyor. En azından üç ila dört yıl seçimsiz geçecek dönemi Türkiye ekonomisi ve sektör açısından büyük bir avantaj olarak değerlendiren Murat Dinç, "Biraz daha işimize gücümüze fokus olacağız" diyor.
-2024 hem Burgan Bank hem de sektör açısından nasıl geçiyor?
Keskin konjonktürel değişimlerin yaşandığı 2023 yılında hızlı adaptasyon ve esneklik bankacılık sektöründe fark yaratan özellikler olarak öne çıktı. Biz de Burgan Bank olarak, küçük banka olmanın tüm avantajlarını kullanarak, 2023 yılında bilançomuzu etkin ve verimli bir şekilde yönetmeyi önceliklendirdik ve son derece başarılı bir performans kaydettik. 2024 yılında yine benzer bir strateji ile ilerliyoruz. 2024 senesine baktığımızda ilk çeyrek çok kolay geçmedi. Seçim sonrası dönemde Sayın Bakan Mehmet Şimşek'in aldığı aksiyonlarla beraber biraz daha Türkiye Ortodoksiye dönen, enflasyonla mücadele eden, sıkı para ve disiplinli politikaların devreye alındığı bir döneme girdi. Bunun neticesinde evet artan bir faiz ortamı var ama bu kaçınılmazdı.
-Sıkılaşan finansal koşullar bankacılık sektörünü nasıl etkiliyor?
Evet, sıkı para politikasının getirdiği yan etkiler var. Hem bankacılık sektörüne hem reel ekonomiye hem halkın üzerine getirdiği etkiler söz konusu. Ama bu biraz daha yapılması gereken bir şey. Sektör genelinde uygulanan regülasyonlar halen kredi alanlarını ve büyümesini ciddi şekilde kısıtlıyor ve kredi maliyetlerini yükseltiyor. Ancak bir normalleşme ve dezenflasyon süreci içinde olduğumuzun bilinciyle, kısa vadedeki zorlukları göğüsleyerek orta ve uzun vadedeki kazanımlarımıza odaklanmayı tercih ediyoruz. Enflasyon görünümünün iyileşmesi ve piyasa fiyatlamalarının normalleşmesi ile beraber, yılın son çeyreğine doğru bankacılık açısından daha uygun bir faaliyet ortamı yaratılacağına inanıyoruz. Zaten rating şirketlerinden pozitif mesajlar gelmeye başladı. Bu sene Türkiye'deki bankalar sendikasyonlarını çok daha rahat yenileyebiliyor. Haziran ve temmuz ayından sonraki dönemde, inşallah Orta Doğu'da bizim beklemediğimiz bir politik risk veya savaş çıkmazsa, doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum. Bu disiplinli politikalara devam edilmesi durumunda zaten çok da uzun olmayan bir dönem içerisinde tekrardan normale döneceğimize inanıyorum.
-İran-İsrail arasındaki gerginlik bölgesel bir savaşa dönerse ne olur?
Petrol fiyatları çok ciddi artar, bu da global enflasyonun artmasına neden olur. Global enflasyon artmaya başlarsa o zaman merkez bankaları faiz indirimlerini erteler. Tahviller ve mevduatlardan yatırımlara gidecek paralar biraz daha geç o tarafa gidebilir. Tabii ki bizim genel ekonomimiz açısından petrol fiyatlarının artması çok iyi bir şey değil. Çünkü cari açığımızı artırır. Diğer yandan turizmimiz çok iyi gidiyor, rekorlar kırıyoruz. Doğal olarak turizm sektörümüzü olumsuz etkiler ancak şahsen bu gerginliğin o noktalara geleceğini düşünmüyorum. Çünkü günün sonunda yine dünyanın başına bela olacak enflasyonu daha da körükleyecektir.
-Peki, Türkiye'ye yabancı sermaye girişini nasıl etkiler?
Şöyle bir realite var. Orta Doğu'da işler karıştığı zaman yine Türkiye'ye para geliyor. Özellikle Orta Doğulu veya Körfezli yatırımcı açısından Türkiye güvenli bir liman olarak görülüyor. Bugün Türkiye'de benim bildiğim banka arayışında olan Körfez kökenli gruplar var. Banka almak için görüşmeler yapıyorlar. Hala yatırım arayışında olan o bölgeden gruplar var. Umarım bu kriz daha yukarılara gitmez. Normal şartlarda bizim bakış açımız pozitif. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde Türkiye'nin ratinglerinde pozitif gelişmeler olacağını düşünüyorum. Borsaya ve başka alanlara para girişinin başlayacağını düşünüyoruz.
-Faizler ve döviz kuruna ilişkin beklentiniz nedir?
Türkiye'de bu sene çok ciddi bir devalüasyon beklenmiyor. Genelde Türk Lirası'nın nispeten biraz daha kıymetleneceği bir dönemde olacağımız söyleniyor. Sıkı para politikası uygulamalarına paralel olarak, yılın geri kalanında mevduat ve kredi faizlerinin yüksek kalmaya devam etmesini bekliyoruz. Enflasyon görünümündeki iyileşmeye bağlı olarak, yılın son çeyreğinde faiz indirimleri için bir alan oluşabileceğini düşünüyoruz.
-Burgan Bank'ın 2024 ajandasında neler var, hedefleriniz neler?
Teknolojiye uzun zamandır sistematik yatırım yapan bir banka olarak, öncelik verdiğimiz alanların başında 'dijital bankacılık' geliyor. Yaklaşık üç sene önce bu alana çok ciddi yatırım yapmaya başladık. ON Dijital adı altında bir marka çıkardık ve bu markayı çok ciddi anlamda büyütüyoruz. Diğer yandan; ana işlerimiz olan kurumsal bankacılık, ticari bankacılık, özel bankacılık, leasing, yatırım bankacılığı ve aracı kurum işine devam edeceğiz. Özellikle TL kredilerini iki katına çıkartmak gibi kendimize bir bütçe koyduk. Dış ticaret hacimlerimizi dolar bazında yüzde 30 artırma gibi bir hedefimiz var. İhracat döviz kredisi çok vermek istiyoruz fakat orada regülasyonların getirdiği yükler nedeniyle fonlama maliyeti yüksek. Onların zaman içerisinde rahatlayacağını düşündüğümüzde ihracat döviz kredilerinde büyüyeceğiz. 2024 yılında bir de dijital faktoring işi başlatmak istiyoruz.
-On Dijital Bankacılık Platformuna ilgi nasıl?
ON Dijital Bankacılık, 160 işlem fonksiyonu ile tüm ürünleri tek noktadan müşterilerine ulaştırabilen bir mobil uygulama haline geldi. İki sene gibi kısa bir sürede 700 bini aşkın müşteriye ulaştı. 2023 yıl sonu itibarıyla 9 milyar TL mevduat ve 5 milyar TL kredi hacmi üretti. Platform, Türkiye'nin 4 binden fazla noktasında kredi verebilir teknoloji tabanlı bir bankaya dönüştü. Otomobil bayileri, beyaz eşya bayileri, mobilya bayileri ve perakende mağazaların kasalarında on saniyede kredinizi alabiliyorsunuz. Otomobil kredilerinde çok aktif bir bankayız, yüzde 3'e yakın bir pazar payımız var. Ayrıca mevduat hesabı açmak çok hızlı, şubeye gitmenize gerek yok. Bugün mevduatlarımızın yüzde 35'inden fazlası ON'dan geliyor. EFT, havale ücretsiz. Bu platformdan ayrıca çok düşük komisyon oranları ile fon, döviz ve hisse senedi gibi yatırım ürünleri alıp satabiliyorsunuz. Bir tek kredi kartımız yok o da inşallah temmuz ayında devreye girecek.
-Peki, ayrı bir dijital bankacılık lisansı almayı düşünüyor musunuz?
ON'da bu sene sonuna kadar 1 milyon müşteriyi geçeceğiz. Önümüzdeki 2-2,5 yılda 3 milyon müşteriye, 5 yılda 5 milyon müşteriye ulaşmak istiyoruz. Buralara geldiğimizde bir durup bakacağız. Ama şu anda bankanın içerisinde yürütmek hem maliyet kontrolü hem müşteriye daha iyi hizmet vermek açısından daha cazip. Ayrıca bizim bankaya müthiş değer katıyor.
Burgan Bank izlenimleri
-Ekonomi politikalarındaki normalleşme sürecine rağmen, net faiz marjları halen negatif seyrediyor. Sürecin tamamlanması ve regülasyonların seyri bu anlamda önemini koruyor.
-Bununla birlikte, yüksek faiz ortamı bankaların aktif kalitelerine ekstra özen göstermeleri gereken bir dönem olduğunu gösteriyor. Ancak sektör genelinde düşük seyreden sorunlu kredi oranı düşünüldüğünde ciddi bir risk öngörülmüyor.
-Son yıllarda şirketlerin bilançolarını iyi yöneterek bilanço kompozisyonlarındaki iyileşmeyi dikkate aldığımızda, kurumların bu dönemi atlatabilecek rezervleri oluşturduklarına inanılıyor.
-Uygulanan ekonomi programlarına yabancı yatırımcıların güveni ve Türk varlıklarına iştah önemli bir değişken olacak.
-Son dönemde Türk bankalarına olan ilginin ve kredi iştahının arttığı gözlemleniyor. Bu ilginin 2024 yılı boyunca sürmesi bekleniyor.
-Krediler açısından, deprem sonrası yeniden yapılandırmalar kapsamında başta demir–çelik, çimento, inşaat malzemeleri ve gıda sektörü büyüyen alanlar olacak.
-Banka uyguladığı hedefli kredi stratejisi ile ihracatçı sektörlerin ön plana çıkacağını düşünüyor.
En büyük hayali
Biz bu kadar işi bin 200 kişi ve 28 tane şube ile yapıyoruz. Çok yalın, etkin, çevik yönetim biçimimiz var. Sunduğumuz hizmetlerin çoğu teknoloji bazlı, bundan sonra daha da çok teknoloji bazlı hale getirmek istiyorum. Benim bütün yöneticilerime verdiğim hedeflerde, "Süreçleri teknoloji ile dijitalleştirin" talimatı vardır. Benim hayalim, kurumsal bankacılığı bile şubesiz yapmak. Bunu böyle yaptığınız noktada maliyetleriniz çok düşüyor. Maliyet düştüğü zaman bunun avantajını müşterilerinizin getirisine yansıtıyorsunuz. Biz şimdi iyi mevduat oranı veriyoruz, bunu başka banka veremez mi? Tabii ki verir ama biz müşteriyi alırken, bizim şubemiz yok. Orada telefon çalmıyor, personel çalıştırmıyoruz. Biz oradan yaptığımız tasarrufu, müşteriye daha iyi faiz oranı vererek yansıtıyoruz. Büyük bir bankanın böyle bir yapıya dönmesi daha zor. Sizin yüzlerce şubeniz olduğu zaman yarın bunları kapatayım dijital kanallara döneyim demeniz nispeten daha zor.