Geleceğin kodlarını yazmak

12:02 - 08.04.2024, Pazartesi

Vakıfbank, geleceğin bankacılığına hazırlıklı olmak adına önemli projelere imza atıyor. Hatta Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Gelecekteki bankacılık sektörünün kodlarını bugünden yazmaya talibiz” sözleriyle bu konuda oldukça iddialı bir duruş sergiliyor.

Ayfer Arslan / INBUSINESS

Yeni nesil teknolojilerle birlikte Türk bankacılık sektörü de hızla evriliyor. Bankalar artık 'şubeleşme' hedefleri yerine 'dijital bankacılıkta daha fazla neler yapılabileceğini', 'yapay zeka veya makine öğrenmesi gibi uygulamaları iş süreçlerine nasıl dahil edebileceğini' araştırıyor. Çünkü dijital dönüşüm sayesinde artık bankalar müşterilerine rahatlıkla kişiselleştirilmiş yapay zekâ destekli hizmetler sunabilecek. Finansal hizmetler de daha hızlı ve 'kullanıcı dostu' hale dönüşecek.

İşte, Türk bankacılık sektörünün önde gelen kuruluşlarından Vakıfbank da bu değişim rüzgarını yakalayan ve dijital bankacılıkta önemli projelere imza atan bankalarımızdan biri. Hatta Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih'in ifadesiyle, "Bu değişim rüzgarını sadece kararlılıkla karşılamakla yetinmeyip, 'Dijital kolaylaştırır' sloganıyla bu değişimde öncü bir rol üstlenmeye" gayret ediyor.

13 milyon dijital müşteri sayısına ulaştıklarını söyleyen Üstünsalih, bu iddiasını şu sözleriyle bir adım öteye taşıyor: "Geleceğin bankacılık dünyasına hazırlıklı olmak çin ses ve yüz tanıma, otonom ve robotik teknolojileri, yapay zeka uygulamaları, makine öğrenmesi gibi teknolojileri kullanarak daha nice yenilikçi çözümleri bankacılık sektörüyle tanıştırmayı hedefliyoruz. Çünkü biz gelecekteki bankacılık sektörünün kodlarını bugünden yazmaya talibiz"

Dijitalleşmenin yanı sıra gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak açısından sürdürülebilir bankacılık anlayışı da VakıfBank'ın öncelikleri arasında. Bu konuda da önemli mesajlar veren Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih ile bankacılık sektörüne ilişkin beklentilerinden, gelecek hedeflerine kadar uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

-2023 yılı bankanız ve sektör açısından nasıl geçti?

2023 yılı küresel ekonomide pandeminin süregelen olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir yıl iken üstüne bir de yakın coğrafyalarda yaşanan siyasi ve politik krizlerin eklenmesiyle toparlanma tahmin edilenden daha yavaş seyretti.

Bunlara ek olarak ülkemiz bir de hepimizi derinden sarsan, uzun yıllar boyunca hafızalarımızdan silinmeyecek deprem ile sınandı. Deprem sadece ruhlarımızda derin bir yara açmadı, bu afete bağlı olarak ekonomimiz de ağır bir yara aldı. Ancak dayanışma ruhuyla depremin yaraları sarılırken 2023 yılının ikinci yarısı itibarıyla ekonomide de bir toparlanma yaşandı. Ekonomi yönetimimizin izlediği makro ekonomik politikalar sayesinde, yabancı yatırımcıların ülkemize ve Türk bankalarına yönelik algılarında pozitif yönde bir değişim gözlemlendi. Para politikalarında atılan adımlar, uluslararası düzeyde yürütülen diplomatik ilişkiler, ticari iş birlikleri ve siyasi belirsizliklerin de ortadan kalkmasıyla ülkemiz ekonomik toparlanmasını hızlı bir şekilde gerçekleştirerek büyümesini sürdürdü.

Bu büyümeyi sürdürülebilir kılma noktasında özelde bankamıza genelde ise tüm bankacılık sektörünün omuzlarına büyük sorumluluk yüklendiğinin farkındayız. Aktif büyüklükte Türkiye'nin en büyük iki bankasından biri olmanın verdiği sorumluluğun bilinciyle yatırıma, istihdama ve üretime olan desteğimizi 2023 yılında da kesintisiz sürdürdük. Aynı zamanda bu süreçte hane halkının da ihtiyaçlarına yönelik sunduğumuz yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle yanlarında olmaya devam ettik.

2023 yıl sonunda VakıfBank'ın nakdi ve gayri nakdi krediler yoluyla Türkiye ekonomisine sağladığı finansman desteği, yıllık bazda yüzde 65 artarak 2 trilyon TL'ye yaklaştı. Aynı dönemde nakdi kredilerimiz, yıllık yüzde 61 artışla 1,5 trilyon TL'ye yükselirken, aktif büyüklüğümüz ise yıllık yüzde 66 artışla 2,8 trilyon liraya ulaştı. Böylece nakdi krediler ve toplam aktifler için pazar paylarımız artarak sırasıyla yüzde 12,4 ve yüzde 11,9 olarak gerçekleşti. 2023 yılının tamamında 25 milyar 46 milyon lira net kar elde eden bankamız, ayrıca yılın son çeyreğinde ilave 4,3 milyar lira serbest karşılık ayırarak, toplam serbest karşılıklarını 11 milyar liraya yükseltti.

-2024 yılında VakıfBank olarak günde- minizde neler var?

Her zaman olduğu gibi 2024'te önceliklerimiz değişen ve dönüşen müşteri taleplerini karşılayarak reel sektörü ve hane halkını desteklemek ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak olacaktır. Yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle de sektöre liderlik etmeye devam edeceğiz.

Geleceğin bankacılık dünyasına daha da hazır olmak için şube dışı kanallardan yapılan işlemler ile dijital kanalların toplam işlem hacmi içerisindeki payını artıracağız. KOBİ ve ticari müşterilerimize hız ve çeviklik kazandıracak ürünlerimizi çeşitlendireceğiz. VakıfBank Mobil'i dijital alışveriş ekosistemine entegre ederek bu alanda da söz sahibi olmayı istiyoruz. Ses ve yüz tanıma, otonom ve robotik teknolojileri, yapay zeka uygulamaları, makine öğrenmesi gibi teknolojileri kullanarak daha nice yenilikçi çözümleri bankacılık sektörüyle tanıştırmayı amaçlıyoruz. Elbette bunu yaparken dünyanın hızla dijitalleşmesine bağlı olarak ortaya çıkan en büyük risklerden biri olan verinin güvenliği ve kişisel verinin korunması konularında da gerekli hassasiyetleri en üst seviyede sürdürmeye devam edeceğiz.

Tüm paydaşlarımız için değer yaratma noktasında bir kaldıraç görevi üstlendiğini düşündüğümüz sürdürülebilirlik temalı fonları da ülkemize kazandırmaya devam edeceğiz. Ayrıca müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetlerin yanı sıra finanse ettiğimiz projelerde de sorumlu bankacılık ve yeşil finansman yaklaşımımız doğrultusunda hareket ederek dünyanın geleceğine katkı sağlamayı sürdüreceğiz.

-Hangi alanlarda büyüme fırsatları görüyorsunuz?

VakıfBank olarak kârlı, verimli, kaliteli ve sürdürülebilir büyüme stratejilerimizin de rehberliğinde üretimi, imalatı, ihracatı ve istihdamı destekleyen kredi politikalarımızla reel sektöre ve diğer yandan da hane halkına olan desteğimize devam edeceğiz. Bu doğrultuda değişen dünyaya uyum sağlayabilmek ve müşterilerimizin beklentilerini karşılayabilmek için yeni teknolojileri takip ediyor, dijital çözümlerde sürekli gelişiyoruz. Farklılaşan müşteri ihtiyaçlarına yönelik yeni ürün ve hizmetlerle müşterilerimizin ana bankası olmayı hedefliyoruz. Müşterilerimize bugüne kadar sunduğumuz hizmet deneyiminin de ötesinde daha kaliteli hizmet sunabilmek için yılmadan çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.

Kısacası 70 yıllık tarihimiz boyunca olduğu gibi bundan sonraki süreçte de ana odağımızı müşteri memnuniyeti ve sürdürülebilir büyüme oluşturacak. Zaten bu iki odak noktasına hizmet edecek her türlü çalış- ma da büyümemize ve başarımıza doğrudan katkı sağlayacaktır.

-Enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan seçici kredi politikaları, Türk bankacılık sektörünün gelişimini nasıl etkiliyor? Kredilerde nasıl bir seyir bekliyorsunuz?

Sizin de bildiğiniz üzere kredilerin seyri ekonomik büyüme, enflasyon, faiz oranları, döviz kuru dalgalanmaları ve uluslararası ekonomik gelişmeler gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebiliyor. Ekonomik büyüme beklendiği ve arzu edildiği şekilde yukarı doğru bir ivme kaydederse bu da kredi talebinin artmasını ve piyasalarda hareketlenmeyi sağlayabilir. Tam da bu noktada seçici kredi politikaları, makro- ekonomik dengeyi koruyarak finansal istikrarı artırma noktasında önemli bir rol oynuyor. Bankacılık sektörümüz farklı ekonomik koşullara uyum konusunda rüştünü ispat etmiş durumda. Özellikle pandemi ve sonrasında dünyada yaşanan farklı ekonomik, sosyal ve jeopolitik riskler karşısında dayanıklılığını tekrar tekrar kanıtladı. Bu açıdan uygulanan bu politikalara da hızlı uyum sağladık. Enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan seçici kredi politikaları, ekonomik istikrarı koruma ve enflasyonu kontrol altında tutma açısından önemli. Bu politikalar dengeli bir şekilde uygulandığı ve ekonomik etkileri gözlemlenerek sürdürüldüğü sürece hem sektörümüzün gelişmesine hem de finansal istikrarın sağlanmasına katkı sağlayacaktır. Bu süreci doğru yönetirsek finansal istikrarı daha da artıracağız ve bu da uzun vadede bankacılık sektörüne olumlu yansıyacak.

-Sektör genelinde gördüğünüz risk faktörleri veya kritik konular var mı?

Bankacılık sektörü, sermaye yapısı ve teknolojik altyapısıyla güçlü bir duruş sergilese de kimi zaman küresel ekonomideki ve dünyadaki jeopolitik gelişmelere bağlı olarak, zorlu sınavlara tabii tutulabiliyor. Bu durumu mümkün olduğunca en aza indirgemek adına tüm gelişmeleri yakından takip ediyor ve oluşabilecek yeni durumlara karşı senaryolar geliştiriyoruz. Bu sayede de riskleri etkin bir şekilde yöneterek güçlü duruşumuzu muhafaza edebiliyoruz.

Ancak yine de bankacılık sektörünün gündemini her koşulda meşgul eden birtakım riskler ve kritik konular elbette ki bulunuyor. Bunlardan birisi piyasa koşulları nedeniyle likiditesini doğru yönetemeyen borçluların kredi geri ödemelerinde zorlanması. Bu da haliyle bankacılık sektöründeki aktörlerin kredi verirken seçici davranmasına neden olarak müşteriyi yakından takip etme zorunluluğunu doğuruyor. Zira bu alacakların artması, sektörün aktif kalitesini etkiliyor. Bunun yanında NPL oranları, net faiz marjı, faaliyet giderlerinin etkin yönetimi, yeşil dönüşüme ilişkin düzenlemeler ve teknolojik gelişmeler bankacılık sektörünü etkileyebilecek önemli faktörlerin başında geliyor. Bu risk faktörlerine karşı etkin risk yönetimi stratejilerinin geliştirilmesinin kritik öneme sahip olduğunu düşünüyorum.

-Dijital bankacılığa ilişkin hedefleriniz neler?

VakıfBank olarak dijital bankacılığa hizmet eden ve müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırmaya katkı sağlayan pek çok yenilikçi ürün ve hizmet geliştirdik. Bir sonraki bankacılık" mottomuz ile Vinov ekosistemimizi devreye aldık. Vinov Tedarikçi Finansmanı, Vinov İş Yeri ve Vinov Kampüs gibi alt ürünler ile de destekledik. Ayrıca müşterilerimizin başta kredi kullanım işlemleri olmak üzere mevduat, dış ticaret ve nakit yönetimi ürün ve hizmet kullanımlarını internet bankacılığı ve mobil bankacılık kanallarından uçtan uca dijital şekilde gerçekleştirebilmeleri amacıyla "SKY Kobi" dijital bankacılık hizmetini devreye aldık.

Bunların yanı sıra dijital asistanımız ViBi'ye yeni özellikler entegre ederek güncelledik. Dijital bir kumbara olan Vibox ile çocuklara tasarruf alışkanlığı kazandırabilmeyi odağımıza aldık. Hayata geçirdiğimiz ürün, hizmet ve uygulamalar sayesinde şu anda şube dışındaki kanallardan yapılan işlemlerin oranının yüzde 95'i aştığını ve dijital müşteri sayımızın 13 milyona yaklaştığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemdeki hedefimiz dijital müşteri sayımızı hızlı bir şekilde artırmak ve dijital kanallarımızın aktif bir şekilde kullanımını sağlamak.

-Açık bankacılık, yapay zeka gibi yenilikçi uygulamalar ile sizce sektör nasıl bir yöne doğru evriliyor?

Müşteri ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda ortaya çıkan yenilikçi uygulamaların yanı sıra gelişen bankacılık sektörü daha esnek, verimli ve rekabetçi bir yapıya kavuşuyor. Sektör, müşterilerine kişiselleştirilmiş ve kusursuz bir bankacılık deneyimi yaşatma adına daha dijital, yenilikçi ve müşteri odaklı bir yöne evriliyor. Dijitalleşme aynı zamanda maliyetlerin düşmesine ve operasyonel verimliliğin artmasına katkı sağlayarak sektörün sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına yol açıyor. Finansal hizmetlerin daha geniş kitlelere ulaşması ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması da ekonomik büyümeye can suyu oluyor.

-Yeşil dönüşüm sürecinde Türk bankacılık sektörüne düşen görevler nelerdir?

VakıfBank olarak, attığımız her adımın yarının dünyasını şekillendirmede birebir etkili olduğunu biliyoruz. Sürdürülebilirlik temelinde oluşturduğumuz iş süreçlerimizin yanı sıra en fazla sürdürülebilirlik temalı ürün ve hizmetlere sahip Türk bankası olmakla övünüyoruz.

Bu kapsamda 2023 yılında özellikle sürdürülebilir büyümenin en önemli yapı taşlarından olan bebek işletmelere, kalkınmada öncelikli bölgelerdeki KOBİ'lere, kadın girişimcilere, yenilenebilir enerji ve yeşil konut projelerine olan finansman desteğimize devam ettik. Bundan sonra da sürdürebilirlik, iklim değişikliği ve enerji verimliliği başlıkları ile ilişkilendirilebilecek harcamaları ve yatırımları, çevreye ve topluma olumlu etki yaratan projeleri finanse etmeyi ve sektörde sorumlu bir oyuncu olma rolünü sürdüreceğiz.

Bankacılık güçlü büyümeye devam edecek

Geçen yıl faiz artırımı, alınan makro ihtiyati tedbirler ve atılan sadeleşme adımlarının pozitif yöndeki yansımalarını 2024 yılında göreceğimize inanıyorum. Biliyorsunuz ki Moody's 17 Türk bankasının kredi notu görünümünü durağandan pozitife çevirdi. Bu da bankacılık sektörünün 2024 yılında güçlü bir duruş sergileyeceğini ve büyümesini devam ettireceğini kanıtlar nitelikte. Ayrıca seçimler sonrasında belirsizliklerin ortadan kalkmasıyla birlikte yabancı yatırımcıların TL varlıklara yeniden ilgi göstermesi de bankacılık sektörünün büyümesini destekleyecektir diye düşünüyorum. Sonuç olarak, 2024 yılında enflasyonun kontrol altına alınacağı ve ekonominin pozitif seyredeceği öngörüsüyle bankacılık sektörünün de orta ve uzun vadede istikrarlı ve sürdürülebilir şekilde büyümesini sürdüreceğini düşünüyorum.

Türk Lirası cazip

BDDK verilerine göre KKM hesaplarının hem TL hem de mevduat içindeki payında bir azalış söz konusu. Zaten regülasyonlar da bu gidişatı destekliyor. Elde edilen veriler yatırımcıların vade dönüşlerinde TL mevduatı tercih ettiklerini gösteriyor. 2024 yılı sonuna doğru KKM oranının kayda değer bir şekilde azalacağını öngörüyoruz.

BİZE ULAŞIN