Global finansın gözü burada
Ayfer Arslan / INBUSINESS
Geçtiğimiz yılın nisan ayında İstanbul Finans Merkezi'nin (İFM) bankalar etabının açılışıyla Türk finans sektörü uzun yıllardır beklediği bir hayale kavuştu. Bu proje ile doğal, tarihi, kültürel zenginliği ile dünyanın göz bebeği İstanbul'un küresel finansın da cazibe merkezi olması hedefleniyor. Ümraniye'de yer alan merkez, tüm üniteleri ile tamamlandığında; bankalar, sermaye piyasası kuruluşları, sigorta şirketleri, fintekler, finansal yatırım ve portföy yönetim şirketlerinin tek bir çatı altında toplandığı geniş bir ekosisteme ev sahipliği yapacak. İlk açılıştan bugüne geçen dokuz aylık süreçte İFM, yerli ve yabancı şirketlerin yoğun ilgisiyle karşı karşıya. Kiralama görüşmeleri tüm hızıyla sürüyor. Hatta şimdiden doluluk oranları yüzde 85'lere yaklaştı.
Son gelişmeleri konuşmak üzere bir araya geldiğimiz İstanbul Finans Merkezi (İFM) Genel Müdürü Ahmet İhsan Erdem de böylesi bir projenin mutfağında yer almaktan büyük bir gurur ve heyecan duyuyor. Yaşadığı heyecanı yüzüne de yansıyan Erdem, "İstanbul Finans Merkezi, Cumhurbaşkanımızın çok önem verdiği bir proje. Biz de Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda tabiri caizse onun hızına yetişmeye çalışıyoruz. Bu bizi ciddi anlamda çok motive ediyor, kendisi bizi her anlamda destekliyor" diyor.
Erdem'e göre, İstanbul Finans Merkezi'nin temel misyonu; finans sektörünü sürdürülebilir kalkınma hedeflerine göre derinleştirerek ölçeğini büyütmek, İstanbul'u bölgesel ve uluslararası bir finansal hizmet ekosisteminin merkezi haline getirmek. Bu dev ekosistem sayesinde ise 15 yıl içerisinde finansal hizmet ihracatının üçe katlanarak gayri safi yurt içi hasılaya yaklaşık 130 milyar dolar civarında katkı sağlanması öngörülüyor. İstihdama da önemli katkı sağlaması beklenen merkezde halihazırda 8 bin kişi çalışıyor. 2024 yılında gelmesi planlanan kurum ve şirketlerle bu sayının yaklaşık 22 bine çıkacağı tahmin ediliyor. Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank'ın ardından önümüzdeki dönemde; SPK, BDDK, Merkez Bankası ve Borsa İstanbul'un da İFM'ye taşınması bekleniyor. Hatta bazı özel bankaların da merkezde yer almak istediğini ve görüşmelerin sürdüğünü anlatan Erdem, şimdilik banka isimlerini paylaşmaktan kaçınıyor. Enerji ve emtia ticaretinin de merkezi olacak nitelikte bir kümelenmenin yer alacağı merkezle ilgili tüm bu plan ve hedefleri İFM Genel Müdürü Ahmet İhsan Erdem ile konuştuk.
-Bankalar etabının açıldığı nisan ayından bugüne İFM'de ne gibi gelişmeler yaşandı?
Geçtiğimiz nisan ayında Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle, birinci etap olarak lanse ettiğimiz kamu bankaları etabının açılışını gerçekleştirdik. O tarihten bu yana Halk, Vakıf ve Ziraat Bankası peyderpey taşınmalarını tamamladı. Hatta şu anda 8 bine yakın çalışan burada faaliyetlerini yürütüyor. Tüm kamu bankalarımızın genel müdürlük binaları artık İstanbul Finans Merkezi'ne taşındı. Halkbank'ın bazı birimlerinin taşınması devam ediyor, o taşınmalar da belirli bir plan ve program çerçevesinde sürüyor. Tabii geçtiğimiz nisan ayından bu yana hem ülkemiz hem de bizim için çok ciddi önemli gelişmeler oldu. Seçimden hemen sonra haziran ayında İFM kanununun uygulama yönetmeliği çıktı. Bizim için çok önemliydi bu yönetmeliğin çıkması. Bununla birlikte kiralama faaliyetlerimizin önünde mevzuat anlamında bir engel kalmamış oldu. Bu şekilde tabii dört bir koldan üçüncü taraflara yapacağımız kiralama faaliyetleri çerçevesinde inşaat çalışmaları hemen hemen tamamlanma noktasına geldi. Kira görüşmelerimize başladık. Bu çerçevede hedefimiz, önümüzdeki senenin birinci çeyreği sonunda ilk katılımcılarımızı burada faaliyet gösterir halde görmek.
-Üç kamu bankası taşındı. Sırada hangi finansal kuruluşlar var?
Merkez Bankamızın binasının inşaat faaliyetleri sürüyor. Tamamlandıktan sonra Merkez Bankası, BDDK ve SPK orada yerini alacak. Ayrıca Borsa İstanbul da İFM'ye taşınacak. Bununla birlikte Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda enerji ve emtia ticaretinin de merkezi olacak nitelikte bir kümelenme söz konusu olacak. Bununla ilgili olarak da Enerji Bakanlığımız ile çok yakın çalışma içerisindeyiz. İstanbul Finans Merkezi'ne yerli ve yabancı uluslararası kuruluşların kazandırılması bizim için çok önemli. Halk, Vakıf ve Ziraat Bankası'nı dışarıda bıraktığımız zaman geriye 550 bin metrekare civarında kiralanabilir alanımız kalıyor. Bu alanlar ile alakalı bugüne kadar oluşan talepler, yaklaşık 330 bin metrekare civarında. Dolayısıyla yüzde 60'ların üzerinde bir talep söz konusu. Bunlarla ilgili müzakere süreçlerimiz ve görüşmelerimiz devam ediyor.
Müzakerelerin sona yaklaştığı firmalar da mevcut. Dolayısıyla tatlı bir telaş içindeyiz. 330 bin metrekarelik talebi de eklediğimiz zaman halihazırda kamu paydaşlarının kullandığı alanla birlikte yaklaşık merkezimizin doluluk oranları yüzde 85'lere ulaşıyor. Kiralama talebi kimlerden geliyor? Yerli/yabancı olarak ifade edecek olursak; yaklaşık yüzde 40'ı yabancı, yüzde 60'ı yerli şirketlerden geliyor. Ayrıca farklı coğrafyalardan talep var. Körfez ülkeleri, Avrupa, Asya, Uzak Doğu ülkeleri talep sıralamasında başı çekiyor. Yerli yatırımcı talebine baktığımız zaman ise bankalar, aracı kurumlar, sigorta şirketleri gibi finans sektörünün bütün alt kırılımından şirketlerle görüşüyoruz.
-İFM, fintek ekosisteminin gelişimi açısından nasıl bir misyon üstlenecek?
İstanbul Finans Merkezi'nin en önemli parçalarından bir tanesi fintek ekosistemi olacak. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ile birlikte Teknoloji Üssü kurulmasına yönelik bir çalışmamız söz konusu. Finansal teknolojilerin en önemli uygulama alanlarından birinin İstanbul Finans Merkezi olmasını istiyoruz. Takdir edersiniz ki İFM; kamu bankaları, yerli ve yabancı finans sektörünün önemli oyuncularının yer alacağı bir yer. İlaveten finans sektörüne yönelik denetleyici ve düzenleyici ilgili kamu paydaşlarının da bu yerleşkede yer alacak olması nedeniyle konunun önemi büyük. Bu kapsamda geliştirilecek ürünlerin ilgili firmalar ile eşleştirilip yeni unicorn'lar haline gelmesini sağlayacak bir ortam yaratmak istiyoruz. Bunlara ek olarak İFM bünyesinde bir İFM Akademi çalışmamız da mevcut. İFM Akademi'nin ufkunu özetlemek gerekirse; özellikle yaşam boyu sürekli eğitim merkezi gibi faaliyet gösterip üniversitelerin executive MBA programları veya kısa dönemli eğitim programlarının gerçekleştirileceği ve bununla birlikte uygulama laboratuvarlarının oluşturulup bir enstitü gibi çalışabileceği bir model üzerinde çalışıyoruz.
-Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yeni gelen ekonomi yönetimi ve uygulanan politikalar, İFM'ye yatırımcı ilgisini nasıl etkiledi?
Mayıs ayında halkımızın teveccühü ile Cumhurbaşkanımızın beş sene daha ülkemizin başında ve kurgulamış olduğu vizyon çerçevesinde yönetecek olması hem paydaşlarımız bağlamında hem bizim faaliyetlerimiz bağlamında çok ciddi bir öngörülebilirlik sağlamış durumda. Bunun açıkçası etkilerini biz sahada görüyoruz. Kiralama taleplerinin ya da İstanbul Finans Merkezi'nde yer alma taleplerinin bu düzeylerde oluyor olması da aslında doğrudan bununla ilintili bir husus. Tabi görüşmelerimiz artık daha net, daha öngörülebilir noktada. Ve gerçekten önümüzdeki beş seneyi daha net görebileceğimiz bir resim çerçevesinde gerçekleşiyor.
-İFM'deki şirketlere hangi destekler sunuluyor?
En önemli teşvik unsurumuz finansal hizmet ihracatından elde edilen gelirlerin 10 sene boyunca kurumlar vergisi matrahından yüzde yüz oranında düşülecek olması. İlaveten bu hizmet kapsamında lehe alınan paralar da BSMV vergisinden muaf olacak ve bu bağlamda gerçekleştirilen işlemler de harçlardan ve damga vergisinden muaf olacak. Ayrıca tersine beyin göçünü desteklemek ve uluslararası nitelikli insan kaynağını da çekebilmek için halihazırda yurt dışında çalışan Türk vatandaşı olsun veya olmasın profesyonellere yönelik tecrübeleri ve yurt dışında bulunma sürelerine göre çeşitli kıstaslar var. Son üç yıl içerisinde Türkiye'de çalışmamış olmak kaydıyla halihazırda burada çalışanlardan ziyade yurt dışında 10 yıl tecrübe sahibi olanların, gelir vergisinde yüzde 80 oranında indirim, beş yıl olanlara da yüzde 60 indirim yapılıyor.
-AVM ve otel kısmında son durum nedir?
İstanbul zaten çok değerli bir mücevher, İstanbul Finans Merkezi de bu mücevherin daha da parlamasını sağlayacak bir çekim merkezi olacak. İFM sadece beyaz yakalıların çalıştığı uluslararası şirketlerin faaliyetlerini yürüteceği bir alan olmayacak, bölgedeki sosyal hayata da oldukça olumlu etkisi olacak. Bir yaşam merkezi olacak. Bu bağlamda yaklaşık 100 bin metrekarelik bir ticari alanımız var, bu alan içerisinde yaklaşık 340 perakende noktası mevcut. Bu noktalarla ilgili de kiralama faaliyetlerimiz, görüşmelerimiz devam ediyor. Orada da çok ciddi bir ilgi ve alaka var. 340 nokta ile ilgili yaklaşık 700'ün üzerinde talep almış durumdayız. İnşallah 2024 yılı içerisinde ticari alanlarımızı, AVM kısmını tamamen hizmete geçirmeyi hedefliyoruz. Yaklaşık 400 odalı, beş yıldızlı veya medium luxury diye tabir edilen sınıfta bir otel çalışmamız da var. Bununla birlikte İFM içerisinde bir kongre ve konferans merkezimiz projelendirildi. Yaklaşık 2 bin 100 kişi kapasiteli bir merkez olacak.
Müzik ve sporla ilgileniyor
İFM Genel Müdürü Ahmet İhsan Erdem, boş zamanı oldukça müzikle ilgilenmeyi ve spor yapmayı tercih ediyor. Gitar çaldığını ama uzun zamandır yoğun iş temposundan dolayı fazla vakit ayıramadığını söyleyen Erdem, "Benim için en önemli faaliyet alanı iş, işten geriye kalan zamanlarda ailemle vakit geçirmeye çalışıyorum" diyor.
Rakamlarla İstanbul Finans Merkezi
İstanbul 1,6 milyar nüfusa erişim imkanı sağlıyor. 30 trilyon dolarlık küresel ticaret hacminin tam ortasında yer alıyor. Her saat diliminde dünya ile iş yapabilme olanağına sahip. 3,3 milyon metrekarelik alanı kapsayan merkezde kurulu. 1,3 milyon metrekare ofis alanlarının yanı sıra 100 bin metrekare alışveriş merkezi, 2 bin 100 kişilik konferans merkezine sahip. Son teknoloji ile donatılan 21 ofis binası bulunuyor. Açıkhavada, toplam 3,3 kilometre uzunluğundaki cadde, sokak ve meydanlara yayılmış şekilde iki katta alışveriş imkanı sağlayacak. Ofis çalışanlarıyla birlikte her gün 100 bin ziyaretçiyi ağırlayacak. Beş yıldızlı otel, 38 bin metrekarelik inşaat alanına sahip. Yaklaşık 325 oda sayısı ve 75'e yakın uzun süreli konaklamaya uygun oda tipi ile hizmet verecek. Merkez 25 bin araç kapasiteli otoparkı ile bölgenin otopark sorununun çözümüne de katkı sağlayacak.