Borsa İstanbul'da gong, 150. Yıl için çaldı

22.12.2023
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, göreve geldikleri 2002 yılından bu yana attıkları adımlarla borsayı "gazino kapitalizmi"nin cenderesinden kurtarmayı başardıklarını belirterek, "Sermaye piyasalarımızı rantiyenin tasallutundan çıkartarak ülkemizin, milletimizin ve reel sektörümüzün hizmetinde olmasını temin ettik. Yatırım, üretim, istihdam, planlama ve ihracata dayalı ekonomik atılımları sürdürürken, ekonomi ve finans sistemimizde birçok düzenleme yaptık. Son 21 yılda hayata geçirdiğimiz yenilikler ve düzenlemeler sayesinde sermaye piyasamız ve borsamız köklü bir dönüşüm geçirdi" ifadelerini kullandı.

Borsa İstanbul 150. Yıl Gong Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in katılımıyla gerçekleştirildi.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, borsanın, ilk kez 1873'te "Dersaadet Tahvilat Borsası" ismiyle faaliyete başladığını belirten Erdoğan, 1985 yılına gelindiğinde ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının kurulduğunu anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra farklı borsaları tek çatı altında toplamaya karar verdiklerini ifade ederek, şunları dile getirdi:

"İstanbul Menkul Kıymetler Vadeli İşlemler Opsiyon ile İstanbul Altın Borsalarını 2013 yılında Borsa İstanbul markası altında birleştirdik. Borsamız, bir anonim şirkete dönüşerek daha şeffaf, daha dinamik, takas ve saklama kurumlarıyla daha entegre bir yapıya kavuştu. Türkiye Varlık Fonunun tesisiyle birlikte, Borsa İstanbul'u 2017 senesinde Varlık Fonunun portföyüne dahil ettik. Varlık Fonunun ortaklık oranı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'na ait payın satın alınması sonrasında yüzde 90,6'ya çıktı."

Böylelikle Borsa İstanbul'un yapısal dönüşüm sürecinin tamamlanmış olduğunu aktaran Erdoğan, bir buçuk asırdır ülkenin kalkınması, büyümesi, ekonomik olarak güçlenmesi, istihdamın, üretimin ve yatırımın artması için çaba harcayan borsanın bütün mensuplarını şükranla yad ettiğini kaydetti.

"Borsa İstanbul, küresel sistemin canlı tanıklarından biri"

Borsa İstanbul bünyesinde işlem gören şirketlere de aynı şekilde Türk ekonomisine yaptıkları katkılar için teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Borsamız, 150 yıllık köklü tarihiyle Türkiye'nin son bir buçuk asırdaki inişli, çıkışlı yolculuğunun en yakın şahitleri arasında yer alıyor. Osmanlı Devletinin dağılmasından, Birinci Cihan Harbi'ne, Milli Mücadele'den Cumhuriyetimizin ilanına, tek parti sultasından çok partili demokrasiye geçişe, darbelerden ekonomik krizlere kadar son 150 yılda milletimizin başına gelen iyi, kötü her olay borsamızı da etkilemiştir. Tabii bir de buna savaşından, salgınına küresel ölçekte yaşanan tüm gelişmeleri de eklememiz gerekiyor. Borsa İstanbul'u sadece Cumhuriyetimizin değil, aynı zamanda küresel sistemin canlı tanıklarından biri olarak değerlendiriyoruz. Borsamızın serencamına baktığımızda, esasen milletimizin ekonomi ve finans alanındaki mücadelesinin iz düşümlerini de görebiliyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Borsanın ilk kurulduğu yıllar, Osmanlı'nın borçlarını ödemekte zorlandığı, tefeci Galata bankerlerinin devletin iliğini sömürdüğü, Düyun-u Umumiye İdaresinin teşkili ile finans kapitalin ülkeyi mali açıdan müstemlekeleştirdiği, gerçekten zor ve acı verici dönemlere tekabül etmektedir." diye konuştu.

Bu dönem dikkatlice incelendiğinde, Galata bankerlerinin, ülkenin yerel kaynaklarını nasıl engellediklerini net bir şekilde gördüklerini vurgulayan Erdoğan, finans kapitalin, 19. yüzyılın ortalarından itibaren sadece ekonomik getiri gayesiyle değil, bundan daha ziyade kontrol ve tahakküm peşinde koştuğunun sayısız örneğiyle karşılaştıklarını anlattı.

borsanın ilk dönemlerinde, "Galata'da Türkler kaybeder, Levantenler kazanır" algısının toplumda genel kabul gören bir kanaat olarak yerleştiğini borsanın ilk dönemlerine ait bu algının, daha sonra yaşanan farklı olaylarla maalesef daha da perçinlendiğini belirten Erdoğan, "Her ne kadar borsamız bize Osmanlı'dan miras kalan bir kurum olsa da uzun yıllar asli görevini yerine getirememiştir. Borsamız, yıllarca yabancıların, yerli yatırımcıları ve ülke kaynaklarını çeşitli manipülasyonlarla sömürdüğü bir platforma dönüştürüldü. Borsada yatırım yapmak yerine, insanımızın günlük lisanına da sirayet eden 'borsada oynama' ifadesi, aslında bu durumun bir yansımasıydı." diye konuştu.

"Borsa İstanbul'u yıpratmayı amaçlayan bütüncül bir kampanya yürütüldü"

Siyaset kurumunun da 3-5 oy daha fazla kazanmak uğruna borsayı hedef alarak bu algının kökleşmesine yardım ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Son olarak bunu 14-28 Mayıs seçimleri arifesinde bir kez daha gördük. Bizzat muhalefetin cumhurbaşkanı adayı tarafından Borsa İstanbul'u yıpratmayı amaçlayan bütüncül bir kampanya yürütüldü." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Battık, bittik senaryolarıyla yatırımcı korkutuldu. Dövize, altına ve üretime doğrudan katkısı olmayan diğer araçlara yönlendirilmek istendi. Bu furyaya mandacı, müstemlekeci kimi ekonomistler de alkış tuttu." değerlendirmesinde bulundu.

Başta Kıta Avrupa'sı olmak üzere gelişmiş, kalkınmış ülkelerde çok farklı bir tablonun söz konusu olduğunu aktaran Erdoğan, buralarda ne siyasetçilerin ülkenin sermaye piyasasını kötüleyerek seçim kazanma hayali kurduğunu ne de sistemin böyle bir manipülasyona izin verdiğini vurguladı.

Erdoğan, gelişmiş ekonomilerde, sermaye piyasalarının derinleşmesiyle reel sektör finanse edilirken, gelişmiş sermaye piyasaları sayesinde de tasarruf oranlarının artmasının sağlandığını dile getirdi.

Kendilerinin de bu doğrultuda daha kararlı bir duruş sergilemeleri gerektiğini kaydeden Erdoğan, "İster siyasetçi, ister ekonomist, isterse simsar olsun, sermaye piyasalarını manipüle etmeye çalışan tamahkarlara meydanı boş bırakamayız." görüşünü paylaştı.

Gerek Sermaye Piyasası Kurulunda gerekse Borsa İstanbul'da bu konuda daha fazla hassasiyet ve çaba gösterilmesini beklediklerini ifade eden Erdoğan, "Devletimizin tüm imkanlarının, ilgili tüm kurullarının, bu süreçte sizlerin emrinde olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum." sözlerini sarf etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarları döneminde finansal serbestiyet, serbest kambiyo rejimi ve küresel ekonomiyle entegrasyonun temel prensipleri olduğunu belirtti.

"Sermaye piyasamız ve borsamız köklü bir dönüşüm geçirdi"

Göreve geldikleri 2002 yılından bu yana attıkları adımlarla borsayı "gazino kapitalizmi"nin cenderesinden kurtarmayı başardıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sermaye piyasalarımızı rantiyenin tasallutundan çıkartarak ülkemizin, milletimizin ve reel sektörümüzün hizmetinde olmasını temin ettik. Yatırım, üretim, istihdam, planlama ve ihracata dayalı ekonomik atılımları sürdürürken, ekonomi ve finans sistemimizde birçok düzenleme yaptık. Son 21 yılda hayata geçirdiğimiz yenilikler ve düzenlemeler sayesinde sermaye piyasamız ve borsamız köklü bir dönüşüm geçirdi."

Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi'nin de hizmete girmesiyle Türkiye'nin finans alanındaki merkezi konumunun daha da güçlendiğine, Türk ekonomisinin yüksek büyüme potansiyelinin yerli yatırımcıların yanı sıra uluslararası yatırımcıların da ilgisini çektiğine işaret etti.

Son yıllarda Türk borsasına yönelik teveccühün hem içeride hem de dışarıda giderek arttığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Küresel ekonomide daralma yaşanırken, yabancı sermaye alkışları veya akışları her yerden gerilerken Türkiye, borsa üzerinden yabancı sermaye çekmeyi yani ekonomik büyümesine finansman temin etmeyi sürdürüyor. Tüm dünyada risk iştahının düştüğü, sermayenin korunaklı alanlara doğru çekildiği bir dönemde uyguladığımız mali programın bir sonucu olarak Türkiye uluslararası sermaye açısından çekim merkezi vasfını koyuyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 21 yılda 255 milyar dolardan fazla uluslararası yatırım çekmiş bir ülke olarak önlerindeki dönemde sermaye piyasalarının daha da derinleştirilmesine ve tabana yayılmasına ağırlık vereceklerini ifade etti.

Bilhassa katılım finans ve İslami yatırım araçları konusunda çok ciddi bir potansiyelin olduğunun anlaşıldığını dile getiren Erdoğan, "Vatandaşımızın gönül huzuruyla birikimlerini değerlendireceği ve reel ekonominin istifadesine sunacağı bir iklimi tesis etmekte kararlıyız. Enflasyondaki artışın kontrol altına alınmasıyla birlikte ülkemize yönelik kaynak akışının daha da hızlanacağına inanıyoruz." dedi.

"Altyapısını sürekli modernize ediyor"

Erdoğan, risk primindeki gerileme ve kredi notundaki iyileşmelerin etkisinin, başta borsa olmak üzere, sermaye piyasalarında da hissedileceğini belirterek, şöyle devam etti:

"Enflasyondaki dengelenmeye bağlı olarak borsamızın derinliği artacak ve yatırımcılarımız finansman kaynaklarına daha rahat erişebilecektir. Yeni, özgün ve çığır açan projelerle Borsa İstanbul'un 'Türkiye Yüzyılı' vizyonumuza omuz verdiğini görmekten memnuniyet duyuyorum. Borsamız, şirketlerimizin kurumsallaşmasında önemli bir itici güç olurken, dijital ve yeşil dönüşüme de önemli katkı sağlıyor. Borsamız, katılım finanstan kıymetli madenlere, geniş bir alanda piyasanın ihtiyaçlarına göre kendini yeniliyor. Altyapısını sürekli modernize ediyor. Borsamızın yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği BISTECH 3.0 sisteminin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."

Üniversite öğrencilerine yönelik BISTECH Borsa İstanbul Teknoloji Akademisinin kuruluşunu da takdirle karşıladığı vurgulayan Erdoğan, borsanın kuruluşunun 150. yıl dönümünün hayırlı olması dileğinde bulundu.

Şimşek: TL varlıklara ciddi talep var

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, Borsa'nın 150 yılının sadece bir kurumun sembolik tarihini yansıtmadığını, toplumsal ve ekonomik gelişim ve birikimi de yansıttığını söyledi.

Ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, şunları ifade etti:

"Son 21 yılda Türkiye ekonomisi Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) olarak 238 milyar dolardan, bu sene sonu itibarıyla muhtemelen 1,1 trilyon dolar civarına ulaşmış olacak, yeni rekorlar kırılmış olacak. Borsamızda aynı dönemde, piyasa değeri olarak 10,5 kat büyüdü. Borsanın ekonomide çok değerli bir işlevi var. Bu işlev ideal olarak, küçük birikimlerin menkul değerlere dönüşerek yatırımlara yönlendirilmesidir. Yani firmalarımızın, yatırım, büyüme, işletme finansmanı ihtiyaçlarını daha sağlıklı, kalıcı, uzun vadeli, sermaye piyasaları enstrümanları üzerinden edinmeleri çok kritik.

Önümüzdeki dönemde, eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerini gerçekleştirerek, firmalarımızın dezenflasyon sonrasında uzun vadeli sermaye benzeri kaynaklara çok daha güçlü erişimini sağlamış olacağız. Önümüzdeki dönemde OVP'nin uygulanmasıyla, ekonomimizde öngörülebilirlik çok daha fazla artacak. Sürdürülebilir yüksek büyümenin temelleri çok daha sağlıklı şekilde atılmış olacak. Makro finansal istikrar pekişiyor, son aylarda hemen her alanda açıklanan programa bir güven var, TL varlıklara ciddi talep var. Bütün bunlar firmalar ve vatandaşlarımız açısından çok değerli kazanımlara vesile olacak."

"Borsa bir oyun alanı değildir"

Şimşek, OVP'nin önemli hedeflerinden birinin sermaye piyasalarını derinleştirmek olduğunu belirterek, finansal okuryazarlığın önemini vurguladı.

8,6 milyon kişinin Borsa'da yatırım yaptığına dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:

"Bu nedenle tüm vatandaşlarımızın finansal okuryazarlık noktasında desteğe ihtiyacı var. SPK'nin bu alanda bir çalışması var, onu da yakında açıklayacağız. SPK 2010'dan bu yana yaklaşık 15 bin üniversite öğrencimize bu eğitimi verdi ama yetmez tüm vatandaşlarımıza finansal okuryazarlık dersini vermemiz gerekiyor. Borsamız sermaye piyasalarının çok değerli bir platformu. Bunun sağlıklı işlemesi bizim için çok değerli. Bu konuda hassasiyetle üzerimize düşeni yapıyoruz çünkü Borsa'nın sağlıklı işlemesi, firmalarımızın sağlıklı finansmana erişiminin en önemli itici gücü olacak. Borsa bir oyun alanı değildir, o nedenle SPK'nin yaptığı çalışmalar önümüzdeki dönemde çok daha etkili olacak."

Bakan Şimşek, birikimlerin yatırım, istihdam, üretim ve ihracata yönlenmesi için fiyat istikrarının güçlü şekilde sağlanması gerektiğini belirterek, "Bu yönde de ciddi bir ilerleme var. Son aylarda aylık enflasyonda bir ivme kaybı söz konusu, inanıyorum ki 2024'te bu kayıp daha da ivme kazanacak. Böylece sermaye piyasalarımızın önü de çok daha güçlü şekilde açılmış olacak. 2002'den bu yana gelişmekte olan ülkelere ve dünyaya göre Türkiye ekonomisi çok daha hızlı büyümüştür. 2002 yılını 100 alsak ve reel olarak büyümemizi bugüne taşısak Türkiye 100'den 288'e çıkmış." dedi.

Arıcan: BIST500 Endeksi'ni bugün başlatıyoruz

Törende konuşan Borsa İstanbul AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan ise, kadim medeniyetlere binlerce yıl ev sahipliği yapan Anadolu'da dünyanın ilk borsasının Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde kurulduğunu kaydederek, yaklaşık 1750 yıl önce Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen Aizanoi binasında hem borsa işlemlerinin yapıldığını hem de enflasyonla mücadele amacıyla hazırlanan mal satış bedellerinin taş bloklar üzerine işlendiğini söyledi.

Ardından Osmanlı İmparatorluğu'nda temelleri atılan Galata Borsası'nın Sultan Abdülaziz döneminde, 1873 yılında Dersaadet Tahvilat Borsası unvanını aldığını dile getiren Arıcan, hükümet komiseri olarak da Varna mutasarrıfı Abidin Paşa'nın atandığını anlattı.

Arıcan, borsanın Cumhuriyet döneminde İstanbul Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsası olarak işlevini sürdürdüğünü ancak liberalleşme ve dışa açılma politikalarının ön plana çıkmasıyla sermaye piyasalarının öneminin arttığını belirterek, "Borsamız, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası olarak 1985'te faaliyete geçmiştir. Borsamıza sermaye piyasaları ve borsa alanında birikimi ve tecrübesi olan Sayın Muharrem Karslı, başkan olarak atanmıştır." diye konuştu.

"2023'te günlük ortalama işlem hacmimiz 134 milyar TL civarında gerçekleşti"

Erişah Arıcan, Borsa İstanbul'un reel sektörün finansmanı açısından önemli can damarlarından olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin işlem gördüğü borsamızda, şirketlerimiz uzun vadeli finansman, güçlü özsermaye ve ortaklık kültürü ile sürdürülebilir bir büyüme imkanına kavuşmaktadırlar. Bugün itibarıyla halka arz yoluyla şirketlerimize yaklaşık 120 milyar TL'nin üzerinde bir kaynak sağlanmıştır. Bunun yanında, 2023 yılında günlük ortalama işlem hacmimiz de 134 milyar TL civarında gerçekleşmiştir."

Arıcan, Borsa İstanbul'da yaptıkları çalışmalardan bahsederek, 7 Ağustos'ta hayata geçirdikleri BISTECH 3.0 sayesinde borsaya ait yerli ve milli işlem platformunu dünyaya örnek olacak bir yeterlilik düzeyine taşıdıklarını anlattı.

Borsa İstanbul tarafından kurulan okullar ile ilgili bilgiler vererek, bu eğitim kurumlarının sayısının 500'e yaklaştığını, buradan edindikleri tecrübeyle teknolojide de insan kaynağı yetiştirme konusunda önemli bir adım olarak BISTECH Borsa İstanbul Teknoloji Akademisi'ni kurduklarını söyledi.

Arıcan, "Üniversite öğrencilerine yönelik bu projemizle gençlerimizi finansal teknoloji ve finansal okur yazarlık alanında da yetiştirerek bilinçlendirmeyi ön olana plana çıkarmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

"Girişim Sermayesi Pazarı'nı hayata geçirmekten memnuniyet duyuyoruz"

Borsa İstanbul AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Arıcan, gençlerin ve yatırımcıların bilgi ve deneyimlerini de beslemek istediklerini belirterek şu açıklamalarda bulundu:

"Bunun için de hem gerçek zamanlı hem de tarihsel katma değerli veriler sağlayacak bir BİSTECH Data Platformu oluşturuyoruz. İlk etapta aracı kurumlarımıza sunduğumuz bu platform ve mobil uygulama ile birlikte veriye, bilgiye, ve ihtiyaç duyulabilecek tüm nitelikli göstergelere yatırımcılarımızın ulaşmasını sağlarken, aynı zamanda erişime ihtiyaç duyan ve bu alanda da çalışacak akademisyenlerimize de bu verileri açmış olacağız. Böylece genişleyen yatırımcı tabanımızın eğitimine ve sermaye piyasası okuryazarlığına da daha fazla katkı sağlayacağız. Diğer taraftan, ileride halka arzı düşünen ancak büyümesi için ihtiyaç duyduğu finansmana daha erken aşamada ulaşması gereken şirketlerimiz için de, girişimcilik ekosistemini destekleyen Girişim Sermayesi Pazarı'nı da hayata geçirmekten memnuniyet duyuyoruz. "

Prof. Dr. Erişah Arıcan, bugün bir yeniliği daha paylaşmak istediğini kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gösterge endeksimiz BIST100'ün yanında, tarihimizde ilk kez 500 şirketi aştığımız için, Borsamızın güzide 500 şirketinin yer alacağı BIST500 Endeksi'ni bugün başlatıyoruz. Geldiğimiz noktada, Borsamızı kapsayıcı bir endeksle taçlandırmak gerekiyordu ve bugün itibarıyla hayata geçiriyoruz. Tüm bu yeniliklerin, Şirketlerimiz, yatırımcılarımız, sermaye piyasamız ve de ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Borsamız, önümüzdeki dönemde de ekonomimize katkı vermeyi, şirketlerimizin ihtiyaç duyduğu finansmana sağlıklı bir şekilde erişmesine destek vermeyi ve yatırımcılarımızı bilinçlendirmeyi, dolayısıyla istikrarlı ve güvenli bir piyasa oluşumuna destek vermeyi sürdürecektir. Bizler, Türkiye Yüzyılında, 100 yıllık emanete 150 yıllık tecrübeyle sahip çıkmaya devam edeceğiz."

Dünyanın ilk borsasının yer aldığı Kütahya'ya bağlandı

Programa, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Borsa İstanbul AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan, Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Korkmaz Ergun, daha önce adı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) olan Borsa İstanbul'un Kurucu Başkanı Muharrem Karslı ile eski başbakanlardan Tansu Çiller ve iş dünyasından davetliler katıldı.

Törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile beraberindekiler, Borsa İstanbul'un kuruluşunun 150. yıl dönümü ve BIST 500 Endeksi'nin başlaması dolayısıyla dünyanın ilk borsasına ev sahipliği yapan Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesindeki Aizanoi Antik Kenti'ne canlı bağlantı yaparak gong çaldı.

Katılımcılar, sonrasında aile fotoğrafı çektirdi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.