Tan: Yabancı yatırımcı Türkiye’ye yatırım için fırsat kolluyor
Yeni ekonomi yönetimiyle birlikte Türkiye ekonomisine bakışın değiştiğini söyleyen QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, “Faizler belli bir seviyeye geldi. TL’ye güven arttı. 2026 yılına kadar ekonomide normalizasyon süreci başlayacaktır. Yabancılar da Türkiye’ye gelmek için fırsat kolluyor “dedi.
Ayfer Arslan / INBUSINESS
QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, Haziran 2023 tarihinden itibaren görevi devralan yeni ekonomi yönetiminin aldıkları doğru ve yerinde kararlar sayesinde piyasalarda ekonomiye ve Türk Lirası'na güvenin arttığını savundu. Geçtiğimiz haftalarda Fas'ın Marakeş kentinde gerçekleştirilen Dünya Bankası Grubu ve Uluslararası Para Fonu (IMF) yıllık toplantılarında da bunu 'artan yabancı ilgisinden' açıkça gözlemlediklerini vurgulayan Tan, "Türkiye, ilk defa IMF'e damgasını vurdu. Yabancı yatırımcı Türkiye'ye girmek için fırsat kolluyor ama hangi üründe, nerede ve ne zaman girecekleri konusunu araştırıyor" diye konuştu.
QNB Finansbank'ın UNICEF iş birliğiyle "Depremden etkilenen bölgedeki 100 okulun renove edilmesi" projesinin tanıtımı nedeniyle bir grup gazeteciyle bir araya gelen QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan ile ekonomi ve finans sektöründeki son gelişmeleri de konuştuk. Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini Mehmet Şimşek'in devralmasıyla birlikte bankacılık sektöründe yaşanan değişimi değerlendiren Tan, şu tespitlerde bulundu: "O günden bugüne bizim hayatımızda çok şey değişti. Herşeyden önce zor bir görevi devraldılar. Yeni ekonomi yönetimi, sorunların çok net farkında. Mevcut sorunların parasal sıkılaştırma ile beraber belli bir süreç içerisinde çözüleceğini ve belli adımlar ile gidilmesini gerektiğini biliyorlar. Bir günde bu enflasyonist ortama, bu cari açık ve kur düzeyine gelmedik. Geldiğimiz dönem kadar da aslında tekrar geri dönüş hikayesi için gerekli. Onun da açıkça farkındalar."
Tan, dövizin de spekülatif bir yatırım aracı olmaktan çıktığına işaret ederken, önümüzdeki dönemde jeopolitik, ya da enerji gibi tüm girdi maliyetlerini etkileyecek majör bir olay çıkmadığı bir senaryo altında 2026'da normalizasyon sürecinin tamamlanmasını beklediğini dile getirdi.
Türkiye, IMF toplantılarına damga vurdu
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan ile birlikte bugüne kadar sayısız toplantılar yaptıklarını ve çok samimi bir şekilde fikirlerini söylediklerini anlatan Tan, "Onlar da bizi dinledi, ne yapmak istediklerini şeffaf bir şekilde anlattılar. Çok uyumlu ve iyi bir şekilde gittik. Yolun doğru bir yol olduğunu düşünüyorum" görüşünü aktardı. Yaklaşık 10 gün önce gerçekleşen IMF-Dünya Bankası toplantılarından da olumlu izlenimler ile ayrıldıklarını kaydeden Tan, şöyle devam etti:
"Yıllardır IMF toplantılarına katılırım. Türkiye ilk defa bu IMF'e damga vurdu diyebilirim. Hem yabancı yatımcılar hem bizler bunu orada gözlemledik. Sayın Bakanımız ve sayın Merkez Bankası Başkanımızın yaptığı sunumlar ve yatırımcı toplantıları çok beğenildi. Bir tane bankanın yatırımcı toplantısına salon yetmedi, yoğun talepten dolayı salon değiştirildi. Yatırımcılar çok net ve direkt sorular soruldu. O sorulara verilen cevaplar, sunumların kalitesi, üst düzey İngilizce sunumlar, hepsi yatırımcıları çok etkiledi. Bizler de o bankaların CEO'ları ile 4 gün boyunca toplantı yaptık, hepsi o anlamda pozitifti. Onlar en çok neyi soruyor? Bu düze devam eder mi? Bence bir güven oluşturuldu. Yavaş yavaş bir yerlere gelindi."
Faizler yüzde 40-45 arasında salınır
Bugün piyasada ticari kredi faizleri yüzde 40-45, bireysel kredi faizleri yüzde 60'lar seviyesinde hareket ederken bankaların dönüşüm hedeflerine göre mevduat faizleri yüzde 35-45 arasında seyrediyor. QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan'a kredi ve mevduat pazarındaki gelişmelerle tahsili gecikmiş alacaklara ilişkin öngörülerini de sorduk. Tan, öncelikle kredi faizlerinin rasyonel piyasa seviyelerine geldiğini ve mevduatın da beklenen enflasyon seviyelerine göre reel getiri sağladığına işaret ederek, "Bu ülkede son yıllarda yaşanan sorun talep tarafında yaratılan enflasyondu. O da inanılmaz derecede kredi kartı ve bireysel kredilerin artmasıydı bugün onlar da normalize oldu. Piyasanın gerçeklerinde, gerçekten ihtiyacı olan varsa kredi kullanıyor"
Gelecek yıla ilişkin öngörülerini de paylaşan Tan, önümüzdeki yıl kredi büyümesinin yüzde 40'lar seviyesinde olacağını, mevduat faizlerinin ise çılgınlar gibi yukarı gitmeyeceğini, yüzde 40 ile 45'ler seviyesinde salınacağını söyledi.
Kredi faizleri hala reel olarak negatif
Tan'a şirketler kesimindeki gelişmeleri sorduğumuzda ise enflasyonun yüzde 75-80'lerdeyken yüzde 20-25 ile kredi faizi kullanmaya alışan bir kesimin oluştuğuna işaret ederek şu tespitte bulundu:
"Bugün yıl sonu için Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi yüzde 65. Krediyi yüzde 45 ile verdiğimiz zaman çok yüksek faiz deniyor ama bu psikolojik bir taraf. Bugün hala reel olarak negatif faiz. Etkiledi mi? Etkiledi. Benim gördüğüm şirketlerin çoğu şirketler işletme sermayesi ihtiyaçlarını azaltmaya çalışıyorlar. Vadeleri kapatmaya çalışıyorlar. Büyük firmalar tedarikçilerine vadeleri daha fazla açıyorlar. Banka limitleri hala doğru yerlerde olan ve bu dönemde sermaye akümüle etmiş şirketler daha sağlıklı olacaktır. Ama şirket bilançolarında bozulmaya neden olacak mı? Olacak. İhracatta potansiyel de çok sorun da çok. Türkiye'nin ihracatının çoğu Avrupa'ya. Avrupa'da talepte ciddi sorunlar var. Kur belli yere geldi ama içeride elektrik, işçilik anlamında maliyetler yükseldi. Dolayısıyla sektörden sektöre farklılık göstermekle beraber geçtiğimiz 2 yılda sermaye biriktiren, karlılığı işine yansıtabilenler daha iyi durumda. Bu dönemde de birikim yapamayanlar zorlanabilir."
Kredileri enflasyon ödedi
Tan, bireysel kredi geri ödemelerine ilişkin ise herhangi bir sorun yaşanıp yaşanmayacağı konusunda alınan kredinin spekülatif amaçlı bir yatırım için kullanılmadığı takdirde bireysel kredi ödemelerinde hiçbir sorun beklemediğinin altını çizdi. Tüketici kredileri çok artmasına rağmen faizlerinin reel olarak negatif olduğunu söyleyen Tan, "Bugün hala işine devam edebiliyorsa o bireyler, kredi ödemelerinde hiçbir sorun olmaz. Enflasyon oranında mutlaka zam alacak" dedi.
Türkiye'de toplam sorunlu kredi oranının tarihi en düşük seviyelerinde olduğuna işaret eden Tan, enflasyonist ortamda son 2 yıldır kredileri, enflasyonun ödediğini söyledi. Tan, "Bugün sabit faizli bir TL kredi kullandığınız noktada, enflasyonun da yüzde 70-80 olduğu bir ortamda, zaten yavaş yavaş ödeniyordu. Onun içindir ki bilançolarda sorunlu kredi oranı tarihi düşük oranlarda. Şimdi bu artacak ama nereye gidecek. Bence geçtiğimiz yıllardaki maksimum seviyelerine bile ulaşmayacak. 2020'lerde yüzde 5'lerdeydi. Şimdi 2.2 gibi. Yükselir ama zirvelere çıkacağından emin değilim" yorumunda bulundu.
"İlk yeşil mevduatı yaptık"
Toplantıda, sürdürülebilirlik konusunda yaptıkları çalışmaları da anlatan Ömür Tan, Türkiye çapında genel müdürlük ve Anadolu'daki şubelerinde kullanılmak üzere 27 mw'lık güneş enerjisi santrali kurma çalışmalarının sürdüğünü belirterek santralin kurulumunun 2025 yılında tamamlanmasının hedeflendiğini paylaştı.
QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, banka olarak yatırımların sürdürülebilir kaynaklara yönlendirilmesini teşvik etmek amacıyla Türk bankacılık sektöründe, ilk 'Yeşil Mevduat' ürününü hayata geçirdiklerini belirterek " 90 günden başlayarak 360 gün vadeye kadar sunulan bu ürün, vadeli mevduat yatırımları ile müşterilere çevre etkisi yüksek projeleri destekleme imkanı sunuyor" bilgisini paylaştı. Toplantıda verilen bilgiye göre kurumsal müşteriler tarafından tercih edilen üründe vade 3 ay ile 1 yıl arasında değişiyor.
Ankara'ya ikinci genel müdürlük
QNB Finansbank olarak olası İstanbul depremine ilişkin yaptıkları hazırlıkları da paylaşan Ömür Tan, Kahramanmaraş depreminin ardından sadece mevcut çalışan personellerini değil bankadan ayrılmış çalışma arkadaşlarının da ihtiyaçlarına destek olmaya çalıştıklarını aktardı. Ömür Tan, olası İstanbul depremine karşı önlem olarak Ankara'da 'back-up (yedek)' bir genel müdürlük binası oluşturmak için çalıştıklarını söyledi. Ankara'da da İstanbul genel müdürlük binasında yer alan tüm birimlerin birebir temsilcileri olacak böylece Banka, kesintisiz hizmet verebilecek.
Depremzede çocuklara 50 milyon TL
Ömür Tan, UNICEF Türkiye Milli Komitesi İnci Haseki'nin de katıldığı toplantıda, Kahramanmaraş depremlerinden mağdur olan bölgede yaşayan çocuklara yönelik projelerini de paylaştı. UNICEF iş birliğiyle "Depremden etkilenen bölgedeki 100 okulun renove edilmesi" projesini başlattıklarını söyleyen Tan, depremzede çocukların eğitimine destek vermek üzere mart ayında 50 milyon TL'lik fon oluşturarak hızla ilgili kurum ve sivil toplum kuruluşları, vakıflarla iş birliği yaptıklarını ifade etti.
Banka; öncelikle ailelerini, evlerini kaybeden çocukların diğer şehirlerde veya barındıkları yerlerde yeniden eğitimlerine dönmeleri için 36 milyon liralık fon ayrılarak TEV ve TED ile Minik Eller Büyük Hayaller Eğitim Bursu'nu hayata geçirdi. 2 bin 400 adet burs desteği ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite olmak üzere her eğitim kademesinden çocuğun tüm eğitim hayatı boyunca verilecek. Proje ile deprem bölgesindeki çocukların eğitime daha iyi şartlarla hızla dönerek hem psikolojik hem de öğrenim açısından desteklenmesi hedeflendi. Proje çerçevesinde 2023- 2024 eğitim ve öğretim dönemine hazır olabilecek okulların yenilenmesi için 10 milyon TL fon ayrıldı ve 100 okulun hızla normale dönerek yenilenmesini sağlamak üzere harekete geçildi. Bu çerçevede 7 anaokulu, 58 ilkokul ve 35 ortaokulun yenilenmesi ve öğrenim malzemeleriyle desteklenmesi çalışmaları ağustos ayında başladı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın koordinasyonunda yapılan çalışmalar ile 100 okul, yeni akademik yıl için düzenlenen zamanlamaya uygun olarak eylül ayında açıldı. Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya olmak üzere 5 kentteki 100 okulda, toplamda yaklaşık 30 binin üzerinde öğrenci öğrenim görüyor.
Bu proje QNB Finansbank tarafından, bankanın Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılında "Çocukların eğitimine katkı sağlayarak, Cumhuriyeti gelecek yüzyıllara taşıyacak çocukları desteklemek üzere 100. Yıl Projesi" olarak belirlendi.