İhracatçıya 1 milyar dolarlık uygun kredi

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile 11 bankanın katılımlarıyla gerçekleştirilen "Vade(SİZ) İhracat Kredi Paketi" imza töreni TİM merkezinde düzenlendi. "Vade(SİZ) İhracat Kredi Paketi" kapsamında, ihracatçı firmalar azami 5 milyon dolar veya 100 milyon TL'ye kadar uygun maliyetli ihracat kredisinden yararlanabilecek.

Birlik üyesi firmaların, azami kredi tutarı kadar ihracat bedellerini anlaşmalı bankalara yönlendirmeleri durumunda kredi vadeleri de belirli sürelere kadar uzayabilecek. Firmalar, tercihleri doğrultusunda rotatif veya taksitli kredi seçeneklerinden birini tercih edebilecek.

Rotatif kredi seçeneğiyle 12 aylık bir süre ile başlayan kredi vadesi, firmaların azami kredi tutarı kadar ihracat alacaklarını anlaşmalı bankalara yönlendirmeleri durumunda maksimum 36 aya kadar çıkabilecek.

Bu şekilde, tek seferlik kredi yerine sürekli bir finansman akışı sağlanarak ihracatçılara kesintisiz kaynak desteği verilmesi hedefleniyor. Taksitli kredi seçeneğinde ise vade süresi azami 24 ay olarak uygulanacak. Tüm kredi türlerinde, yasal gereklilikler nedeniyle ihracat taahhütlerinin kapanma süresi ise 24 ay olacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kredi protokolüyle ilgili, "Kalıcı refah artışı için ihracatı önceliklendirmeye devam edeceğiz. 2024 yılında dezenflasyon ve ekonomide yapısal dönüşüm hız kazanacak. İç talebin yavaşlayacağı bir döneme gireceğiz. Firmalarımızın üzerine düşen ise ihracatı önceliklendirmek." değerlendirmesinde bulundu.

Şimşek, sosyal medya hesabından ihracatçılara yönelik "Vade(SİZ) İhracat Kredi Paketi"nin devreye alınmasına ilişkin paylaşım yaptı.

Ziraat Bankası liderliğinde ihracatçılara ilave 1 milyar dolarlık ihracat kredi paketini devreye sokan bankaları tebrik eden Şimşek, "Kalıcı refah artışı için ihracatı önceliklendirmeye devam edeceğiz. 2024 yılında dezenflasyon ve ekonomide yapısal dönüşüm hız kazanacak. İç talebin yavaşlayacağı bir döneme gireceğiz. Firmalarımızın üzerine düşen ise ihracatı önceliklendirmek." ifadelerini kullandı.

Diğer yandan basın toplantısına katılan banka yöneticileri arasında Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Halk Bankası Genel Müdürü Osman Arslan, Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Cemal Onaran, Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan, Akbank Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, QNB Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Engin Turhan, Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu, TEB Genel Müdür Yardımcısı Ömer Yenidoğan ve Odeabank Genel Müdür Yardımcısı Cenk Demiröz yer aldı.

İmza töreninde konuşan Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Çakar, bugün yapılan protokolle Türkiye'nin geleceğine yatırım yapma bilinci ile hareket ettiklerini ifade etti.

Çakar, ekonominin ve ticaretin dinamiklerinin çok hızlı değiştiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Bu değişime ayak uydurmakla birlikte değişime yön veren ülke olmak, üretimde sürdürülebilirliği sağlamak, katma değerli ihracatı artırmak amacıyla buradaki üye bankalarımız ile birlikte yeni bir finansman desteğini Türkiye İhracatçılar Meclisi aracılığı ile ihracatçılarımıza sağlayacağız. 11 bankanın katılımı ile 1 milyar dolar tutarına ulaşacak bu kredi paketiyle ülkemiz ekonomisinin en önemli lokomotiflerinden biri olan ihracatçılarımızın finansmana erişimlerini kolaylaştıracağız. Dünya ticaretinde rekabet edebilecek bir üretim kapasitesine ulaşabilmek için, özellikle teknolojiye dayalı ihracat ürünlerinin ve üretim kompozisyonun artırılması rekabet gücümüz yanında finansman gücümüze de olumlu katkılar sağlayacaktır. Bankalarımızla birlikte ihracatçılarımıza, doğru zamanda doğru finansman modelleri sunarak rekabet güçlerinin artırılmasını planlıyoruz."

"KOBİ müşterilerimiz için 1 milyon dolar, KOBİ dışı müşteriler için 5 milyon dolar"

İstihdamın arttığı, işsizlik oranının tek haneye kadar gerilediği ve makine yatırımlarının çift haneli olarak arttığı bir 2023 yılı hedeflediklerini belirten Çakar, "Gücümüzü, paydaşlarımız ile iş birliği içerisinde üretim, yatırım, istihdam ve ihracatı destekleyerek, büyümenin ve refah artışının sürdürülmesinde kullanmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

İhracatın Türkiye ekonomisi için büyük önemi arz ettiğini vurgulayan Çakar, ihracatın dış ticaret dengesinin korunmasında da önemli olduğunu aktardı.

Çakar, ihracatın ülkeye döviz girdisinin en büyük kaynağı olduğunu dile getirerek, "Bankacılık sektörü olarak gücümüzü genel ekonomimizden alıyoruz. Bu aldığımız güce de kaynağımızı da yine reel sektörümüze ve ekonomimizin hizmetine sunuyoruz." dedi.

Türkiye Bankalar Birliği üyesi 11 banka ile yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ihracat paketi üzerinde anlaşma yapmak üzere toplandıklarını anımsatan Çakar, şöyle devam etti:

"Bu paketin niteliğine bakıldığında KOBİ müşterilerimiz için 1 milyon dolar, KOBİ dışı müşteriler için 5 milyon dolar. TL cinsinden kredilerde 20 milyon TL ya da 100 milyon TL KOBİ ve KOBİ dışında maksimum rakamlar böyle. 1 milyar dolarlık paketin finansman noktasında müşterimize çok faydalı olacağı kanaatindeyim. Uygun vade ve fiyatlama koşullarıyla olacak bu ihracat kredi paketiyle biz müşterilerimizin pazarda rekabet gücüne destek olma arzusundayız. Ülkenin ekonomik büyümesi için başta ihracatçılarımız olmak üzere finansal gelişimi kolaylaştırmak arzusundayız."

"Büyük hedeflere ulaşmanın kilidi ise finansman"

TİM Başkanı Gültepe de 61 ihracatçı birliğin, 27 sektörün ve 115 bin mal ve hizmet ihracatçısının ortak sorunu olan finansmana erişimin çözümü için 11 banka ile bir araya geldiklerini anlattı.

Cumhuriyetin 100. yılında 265 milyar dolar mal ve 120 milyar dolar hizmet ihracatı hedefine emin adımlarla ilerlediklerini vurgulayan Gültepe, "2028 yılı için 400 milyar doları mal ve 200 milyar doları hizmet ihracatı olmak üzere 600 milyar dolarlık hedefi koyduk." şeklinde konuştu.

Gültepe, ihracat rakamları büyüdükçe finansman ihtiyacının da aynı oranda arttığını belirterek, "Büyük hedeflere ulaşmanın kilidi ise finansman. Bankalarımız her zaman ihracatın en büyük destekçisi konumunda oldular." dedi.

Küresel ölçekte yaşanan yüksek enflasyon ve finansal dar boğaz sürecinde, yine bankalarla beraber yol alacaklarını kaydeden Gültepe, şu değerlendirmede bulundu:

"Bankalar ve ihracatçılar olarak ortak ülkümüz, ortak bir derdimiz var; Türkiye'nin refahını artırmak ve ekonomisini büyütmek. Bu ortak vizyonla bir araya gelerek iş birliği yaptık. Bu iş birliği sonucunda 1 milyar dolar hacminde yeni bir ürün çıktı. Bugün açıkladığımız Vade(SİZ) İhracat Kredi Paketi ihracatçılarımız için kritik önem taşıyor. Bu vesile ile ülkemizde yatırımın ve ihracatın en büyük destekçisi olan bankalarımıza teşekkür ediyorum."

Birlik başkanları: Oldukça değerli

Söz konusu krediyle ilgili değerlendirmede bulunan İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı: "İhracatçıya güzel ve farklı bir gözle bakılması bizleri son derece mutlu etti. İmkanlar dahilinde gerçekleşen iş birliği oldukça kıymetli. 2022 yılında Türkiye olarak 254 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu rakam düşünüldüğünde 1 milyar dolarlık anlaşmanın az olduğunu düşünüyoruz. Ancak ilerleyen süreçte bu rakamın daha üst seviyeleri geleceğinin de bilgisini aldık. İhracatçılar olarak bu yaklaşımı oldukça olumlu bakıyoruz. İlerleyen süreçte özellikle üretici ihracatçının yatırım yapabilmesi ve ihracat yapılan pazarları genişletebilmesi için bu tip anlaşmalar büyük önem taşıyor" açıklamasında bulundu.

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Güven Karaca ise, "Ülkemizin ihracatına yön veren firmaların son dönemlerde finansmana erişim noktasında sıkıntılar yaşadığını hatırlatarak, "Yükselen maliyetler ve mevcut ekonomik durum ihracatçıları zorluyordu. Açıklanan son kredi paketi ihracatçıları bir nebze olsun rahatlatacaktır. Ancak ihracat hammaddeden başlıyor. Dolayısıyla tüm tedarik zincirinin finansmana ulaşması büyük önem taşıyor. İhracatçılar olarak ülkemize daha fazla katkı sağlamak için rekabette ön plana çıkmamız gerekiyor. İhracatçılarımızın rakip ülkelerle rekabet edebilmesi için daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunun da altını çizmek isterim" ifadelerini kullandı.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz de, "İmzalanan 1 milyar dolarlık vadesiz ihracat kredi paketi protokolünü memnuniyetle karşıladık. Açıklanan bu karar ihracatçılarımıza önemli bir katkı sağlayacaktır. Dünyanın en büyük 5. tekstil ihracatçısı olarak hedeflerimize ulaşmak için çalışan Türk tekstil sektörü adına kritik bir öneme sahip olan bu paketin, ihracatçılarımıza hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.

TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya ise, TİM'in öncülük ettiği böyle bir paket programın açıklanıyor olmasının niyeti göstermek açısından çok değerli olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Her banka kendi limitleri oranında bu programa katılıyor. Ancak bunun üzerine çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. Bankalar Birliği başkanımızın da söylediği gibi ihracat üzerinden kalkınma, ihracat üzerinden büyüme olacağı bilinci de, finans kurumları tarafından farkına varılmış durumda. Dolayısıyla ihracat bizim en önemli lokomotifimiz olacak. Bu anlamda beklentimiz de daha büyük. İhracatçıya verilecek desteğin artarak devam etmesini diliyoruz."

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkan Vekili ve Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger de, "Öncelikle bu anlaşmanın hayırlı olmasını diliyorum. İhracatçılar olarak Türkiye ekonomisine katkımızı kesintisiz olarak devam ettirmek en büyük hedefimiz. Türkiye'nin itici gücü ihracat. Bunun da sürdürülebilir şekilde artarak devam etmesi gerekiyor. Bu tip anlaşmaların sayıları artıkça ihracatçılar olarak bizler de finansman noktasında oldukça rahatlayacağız" şeklinde konuştu.

Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği'nin (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Dursun ise, TİM ve bankalar arasında imzalanan bu finans paketi sektörün yeni yatırımları için oldukça değerli olduğunu söyledi.. Dursun, "Kurun uzun süre sabit kalması ve yaşanan maliyet artışları sonrası üreticilerimiz fiyat belirleme noktasında ciddi sorunlar yaşadı. Mevcut pazarlarımızda rekabet gücümüzü kaybetmemek adına kur seviyesinin geldiği noktada sektör olarak bir nebze nefes alabildik. İhracatçı yüksek kur bekliyor algısı çok yanlış. İhracatçılar olarak yüksek kur değil enflasyona paralel kur talebimiz var. Bankalar ile imzalanan bu protokol ile üretici, ihracatçı yatırımlarına devam edecektir. Finansmana erişimin kolaylığı, bizi 2028'de hedeflenen 400 milyar dolar ihracat hedefine daha kolay taşıyacaktır" ifadelerini kullandı.