Gönüllerde iz bırakmak…
Yaşadığımız deprem felaketi bireysel dayanışmanın ve sivil toplum kuruluşlarının önemini bir kez daha gösterdi. Özellikle büyük kurumların vakıfları, deprem bölgesinde etkin şekilde çalışmalarına devam ediyor. Sosyal kalkınmaya da katkı sağlamayı amaçlayan iş dünyası, sadece ekonomide değil, gönüllerde de iz bırakıyor.
Belce Örü / INBUSINESS
Stratejik hayırseverlik günümüzde sağlayacağı kısa dönemli faydadan ziyade, şirketlerin uzun dönemli rekabet gücünü artıracak bir unsur olarak görülüyor. Tanımına bakılacak olursak, bağışçıların sivil toplum kuruluşları üzerinden planlı ve sürdürülebilir şekilde yaptıkları stratejik hayırseverlik spontane gelişen yardımlaşmanın ötesinde bir kapsama sahip.
Toplum ve çevre sorunlarına çözüm üretmek için kaynak, iş gücü, network ve tecrübelerini vakıflara aktaran iş insanları bilim, kültür sanat, doğa, eğitim gibi pek çok alanda etkili ve uzun vadeli projelere imza atıyor. Son olarak 6 Şubat felaketinde vakıfların önemi bir kez daha anlaşıldı. Vakıflar, deprem bölgesine ayni ve nakdi yardımların ulaştırılmasında bir üs gibi hareket etti. Bölge ile yardım gönderecek şirketler arasında köprü kurulması, kriz yönetim rotasının oluşturulması, tecrübeli saha ekibiyle hareket edilmesi, lojistiğin sağlanması, yerel yönetimlerle iş birliği ve ihtiyaç sahiplerine hızlıca ulaşılabilmesi noktasında pek çok vakıf, özel sektörün STK gibi çalış- masına ön ayak oldu. Ve bu şekilde çalışmaya hala devam ediyor. AÇEV, Nef Vakfı, IC Vakfı, GİRVAK, Anadolu Vakfı, TEV bu vakıflardan sadece birkaçı... İşte tam da bu nedenle INBUSINESS olarak Türk iş insanlarının çevreden eğitime sağlıktan bilime pek çok alanda vakıflar aracılığıyla yarattıkları sosyal etkiyi araştırdık.
Yardımlaşma üssü oldu
Elazığ depreminden sonra kurulan Afet Platformu'na üye vakıflardan AÇEV, FİBA Holding tarafından yapılan ayni yardımların bölgeye ulaştırılmasında elçi görevi üstlendi. AÇEV'i bölge- de deprem yardımlaşma üssü olarak kullandıklarını dile getiren Murat Özyeğin, bu sayede daha koordine, hızlı ve verimli şekilde harekete geçtiklerini ifade ediyor.
IC İbrahim Çeçen Yatırım Holding ve IC Vakfı ise 6 bin 844 kişilik uzman arama kurtarma ekibi ve 281 iş makinesiyle 748 kişinin enkazdan çıkarılmasına destek oldu. Mersin Büyükeceli'de de kuruluma hazır olan prefabrik kamp ile 20 bine yakın vatandaşın barınma ihtiyacını karşılandı.
Nef Vakfı da depremin ardından Afet Koordinasyon Merkezi ile irtibata geçerek, kriz masası kurdu ve ekiplerini deprem bölgesine ulaştırdı. Hatay Turkish Philantrophy Funds aracılığıyla global yardımların da toplandığı Nef Vakfı, BtcTurk ve Bitci ile kripto para cüzdanları üzerinden yapılan yardımları da afetzedelere ulaştırmak için iş birliği gerçekleştirdi.
Desteğe devam
2014'te Sina Afra'nın liderliğinde Ümit Boyner, Faruk Eczacıbaşı, Erol Bilecik'in aralarında bulunduğu iş dünyasının önde gelen isimlerinin katılımıyla kurulan GİRVAK da deprem bölgesinde gerçekleştirdiği pek çok yardım çalışmasının yanı sıra Refik Anadol Deprem Sonrası Destek Fonu'nu hayata geçirdi. Fon depremden etkilenen, dijital sanat ve teknoloji alanlarında hayali olan 100 gence umut oldu.
7 bini aşkın genç topluluk üyelerinin bulunduğunu söyleyen Sina Afra, konuşmasına şöyle devam ediyor: "Kamu ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi hem sürecin yönetilmesinde hem de gerekli desteğin daha hızlı sağlanmasında önemli bir nokta. Afetlerin zarar ve risklerinin azaltılmasında STK'lar önemli bir rol üstleniyor. Afetin yaşandığı ilk günden itibaren desteğe ihtiyaç duyulan ve bizim katkımızın olabileceği her alanda yer almaya çalışıyoruz."
TEGV yönetim ekibinden İpek Uralcan ise depremin yıkıcı etkilerinin anlaşıldığı ilk andan itibaren afet bölgelerindeki ateşböceği araçları ve TEGV okullarını depremzedelere açarak onlar için geçici sıcak bir alan oluşturduklarını söylüyor. Ayrıca bölgedeki çocukların biraz olsun motive olmaları ve dikkatlerinin farklı bir yana kayması için bu okulların bilimsel, sanatsal donanımları, oyun alanları ve 16 adet ateş böceği tırı ile moral ihtiyaçlarını karşıladıklarını aktarıyor.
Kelebek etkisi yaratacak
Vakıf kurma geleneği Selçuklulara kadar uzansa da Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk özel vakfı Ocak 1969'da Vehbi Koç tarafından hayata geçirildi. Yeni Vakıflar Kanunu'nun çıkabilmesi için 1951'den itibaren 16 sene uğraşan Vehbi Koç sonuçta başarıya ulaştı. Vakıf, her yıl faaliyet gösterdiği eğitim, sağlık veya kültür alanlarından birinde, Türkiye'nin ve Türk insanının gelişimine önemli katkıda bulunmuş kişi veya kurumlara Vehbi Koç Ödülü'nü veriyor. 50'nci yılını kutlayan Vehbi Koç Vakfı'nın, bugüne dek gerçekleştirdiği yatırım harcamalarının toplamı 1 milyar 355 milyon dolara ulaştı.
Vehbi Koç aynı zamanda pek çok vakfın da doğup gelişmesinde rol oynadı. Bunlardan biri olan Türkiye Eğitim Vakfı. Başarılı ama maddi olanakları kısıtlı gençlerin öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla kurulan vakıf, 2007'de Türkiye'de ilk defa geleceğin liderlerinin desteklenmesi amacıyla üstün başarı bursları vermeye başladı. TEV her yıl yaklaşık 1 milyon dolarlık burs fonu ayırıyor, iş birliği yaptığı kurumların katkılarıyla birlikte bu tutar 3 milyon dolara yaklaşıyor. Vakıf her yıl 690 fakülteye burs veriyor. Afet Platformu iş birliği içinde deprem bölgesinde yardım çalışmalarında bulunan TEV'in başkanı Banu Taşkın da ilk ihtiyaçlar giderildikten sonra depremzede çocukların eğitimlerinin devam etmesi için afet bursu dahil ellerinden geleni yaptıklarını ve bunun için pek çok projeyi devreye sokacaklarını belirtiyor.
Kelebek Mobilya ile yaptıkları iş birliği bu projelerin öncüleri arasında. Kelebek etkisi yaratması beklenen iş birliği ile ilk aşamada 200 lise, meslek okulu ve üniversite öğrencisi olan kız çocukları için burs sağlandı. Daha fazla burs imkanı yaratabilmek için uzun soluklu planlanan projenin TEV burs fonundaki hesabına, yurt içi ve yurt dışından dileyen herkes bağış yaparak deprem bölgesindeki kızların eğitimine katkıda bulanacak.
İş insanları vakıflar aracılıyla başarılı gençlere burs imkanı verirken aynı zamanda kariyerlerinin şekillenmesinde de tecrübeleriyle onlara rehberlik ediyorlar. Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan da bu isimler arasında. Kurucusu olduğu Anadolu Vakfı eğitimde fırsat eşitliği yaratmak üzere, Türkiye'de bugüne kadar 30 binin üzerinde gence burs desteği verdi. Öte yandan vakıf öğretmenlerin gelişimlerine destek olacak eğitim programları yürütülüyor.
Bursiyerlerimizi takipteyiz
Ayrıca vakfın iktisadi işletmesi olarak faaliyet gösteren Anadolu Sağlık Merkezi'nde de ihtiyaç sahiplerine bedelsiz sağlık hizmeti sunuluyor. Tuncay Özilhan, bedelsiz sağlık hizmetleri ile bugüne kadar 59 binden fazla ihtiyaç sahibine 720 bine yakın bedelsiz sağlık hizmeti sunduklarını belirtiyor. "Vakfımızın bugüne kadar yaptırdığı eğitim kurumu, yurt, spor salonu, hastane ve sağlık ocağı olarak kullanılan 50'nin üzerinde eseri bulunuyor" diyor ve ekliyor: "Eğitime sürdürülebilir katkı sağlama hedefi doğrultusunda son olarak çok yakın zamanda Nevşehir'de Mahmut–Dudu Yazıcı Anadolu Lisesi'ni yaptırdık."
Özilhan vakfın deprem bölgesindeki faaliyetleriyle ilgili ise şunları söylüyor: "Güneydoğu illerimizde yaşanan deprem felaketi nedeniyle tüm Grup şirketlerimizin yaptığı ayni ve maddi yardımların yanı sıra vakfımız üzerinden de bir yardım kampanyası yürüttük. Vakfımız, AFAD'ın yayınladığı ihtiyaç listesindeki malzemeleri gönüllü grup çalışanlarımızdan toplayarak yetkili kuruluşlar aracılığı ile deprem bölgelerine ulaştırdık. Ayrıca, deprem bölgesindeki bursiyerlerimizin de durumlarını yakından takip ediyor, ek burs desteği sağlıyoruz."
Konteyner kent kurdu
Ebru Özdemir, Limak Vakfı'nı kurma amaçlarını Limak Holding ve grup şirketleri bünyesinde gerçekleştirdikleri sosyal etki projelerini tek çatı altında stratejik olarak yönetmek diye özetliyor. "Kendi işimize nasıl yaklaşıyorsak, bu çalışmalara da aynı özen ve titizlikle yaklaşıyoruz" diyor ve devam ediyor: "Yeri geliyor, kendi işimizden daha fazla zaman, emek, akıl ayırıyoruz. 1915Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi neyse benim için TMK o..."
Yedi yıldır yürüttükleri Türkiye'nin Mühendis Kızları (TMK) projesinin vakfın amiral gemisi olduğunu söylüyor. Vakıf, TMK ile genç kızların eğitime ve toplumsal hayata daha aktif katılmalarını sağlamak, sağlıklı bir toplum yapısı inşa edebilmek ve kendi potansiyellerini kullanmalarına olanak vermek üzere çalışmalarına devam ediyor. Şimdi ise projeyi küreselleştiriyor. "İlk aşamada Kuzey Makedonya ve Kosova ile başlıyoruz" diyor Özdemir ve ekliyor: "Ayrıca 'TMK'yı nasıl sürdürülebilir ve bağımsız bir platform haline getirebiliriz?' sorusuna cevap arıyoruz."
Deprem bölgesindeki yardım çalışmalarına da devam eden Limak Holding ve Limak Vakfı için Özdemir şu bilgileri aktarıyor: "Kriz yönetimi masamız ile 7/24 bölge için yardımlar tedarik ve organize ediliyor. 200'e yakın iş makinesi ve ekipman ile bine yakın uzman personeli afet bölgesine sevk ettik. Ayrıca ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli bir şekilde Hatay, Kahramanmaraş ve Diyarbakır'da belirlenen noktalarda konteyner kent kurduk."
Daha fazlasını yapmak gerek
Dünyada da Türkiye ile benzer şekilde teknoloji devleri, milyarderler gelirlerinin büyük bir kısmını kurdukları vakıflar üzerinden fonlara aktarıyor. 2008'den itibaren iş insanı, Bill & Melinda Gates Vakfı'na sağlık ve çevre alana yatırım yapmak için servetinden yaklaşık 45 milyar dolar aktardı. Bu yaklaşım aslında özel sektörün sürdürülebilir refahı amaçlayan yeni bir dünya düzeni yaratması için de oldukça kritik öneme sahip. Bill Gates'in pandemide yaptığı şu açıklama bu amacı özetler nitelikte: "Son yıllardaki küresel aksiliklere rağmen tüm dünyadan olağanüstü kahramanlık ve fedakarlık görüyorum ve gelişimin mümkün olduğuna inanıyorum. Ancak günümüzdeki büyük krizler, hepimizin daha fazlasını yapmasını gerektiriyor."
3 milyondan fazla çocuğa ulaştı
Sait Tosyalı / TEGV Genel Müdürü
TEGV kurulduğu günden bu yana 100 bine yakın gönüllüyle 3 milyondan fazla çocuğa nitelikli eğitim desteği verdi. TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı projeleriyle ilgili şu açıklamayı yapıyor: "Cambridge iş birliği, İngilizce ve Google desteğiyle başlattığımız kodlama eğitimlerimiz devam ediyor. Çocuklarımızın 3D teknoloji ile tanıştıkları Tasarım ve Beceri Atölyelerimizin sayısı hızla artıyor. Tasarım Mucidi ve Bilişim Ateşböceklerimiz, sabit noktalarımızın bulunmadığı merkezlerdeki çocuklara eğitimde fırsat eşitliği sunuyor. Bu yıl mütevelli heyeti üyemiz ve gönüllümüz Ahmet H. Uysal, yedi günde yedi kıtada yedi maraton koşarak 7 bin çocuğumuzun bir yıllık eğitim maliyetini karşılamamıza yardımcı oldu."
Vakıf içinde vakıf kurdu
Esin Güral / Argat Gürok Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Gürok Grup, Rıza Güral Gelecek İçin Önce Eğitim Burs Fonu'nu hayata geçirdi. İlk etapta Kütahya ve Antalya'da eğitim gören 34 öğrenciye karşılıksız bursdesteği sağlandı. Gürok Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat,"Kaynakların verimli kullanılması, geniş bir network ağına sahip ve eğitim alanında tecrübeli ayrıca profesyonel bir ekibe sahip olan TEV ile iş birliğine gittik" değerlendirmesinde bulunuyor. TEV Genel Müdürü Banu Taşkın ise "Rıza Güraş Gelecek İçin Önce Eğitim Burs Fonu ile aslında vakıf içinde bir vakıf açmış oldu" diyor.
Çocuklara çevre bilinci aşılıyor
Banu Vargı / MV Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Çöpüne Sahip Çık Vakfı çocuklarda geri dönüşüm ve çevre bilinci kazandırma hedefiyle Murat Vargı'nın önderliğinde hayata geçti. Vakfın Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi iş birliğinde tasarladığı sürdürülebilir tüketim, atık azaltma ve geri dönüşüm konularında bugüne kadar 300 bine yakın öğretmen yararlandı. MV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Banu Vargı, vakfın kuruluş süreciyle alakalı şunları söylüyor: "Murat Vargı, çevre konusuyla ilgili çalışmaları hep destekledi. Hatta onun öncülüğünde çöp ve geri dönüşüm konularında farkındalık yaratmaya yönelik kamu spotları hazırlandı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına sunuldu. Biz de vakıf olarak çalışmalarımızı aktif olarak sürdürüyoruz.
Sanata başka bir boyut kazandırdı
Nejat Eczacıbaşı / Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı Kurucusu
Nejat Eczacıbaşı da Vehbi Koç gibi vakıf kültürünün Türkiye'de yaygınlaşmasında etkili bir isim oldu. Bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla kendi adıyla kurduğu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı'nın yanı sıra İstanbul'un festivaller şehri olması hayaliyle hayata geçmesine önderlik ettiği İKSV (İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı) 2018'den beri UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'nun genel kurul üyeleri arasında yer alıyor. Geçen yıl 50'nci yaşını kutlayan vakıf film gösterimleri, konserler, sergiler vasıtasıyla 800 bin sanatsevere ulaştı. Ayrıca festivallerde yer alacak genç sanatçıların üretimlerine katkı sağlamak için Christie's iş birliğiyle Londra'da bir müzayede gerçekleştirdi.
Bilim insanları destekleniyor
Begüm Mutuş / Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Genel Müdürü
Sağlıklı beslenme alanında farkındalık sağlamaya yönelik projeleri hayata geçiren Sabri Ülker Vakfı, 2013'ten itibaren tıp ve eczacılık alanlarında başarılı seçkin bilim insanlarını ödüllendiriyor. Sağlıklı beslenme alanında farkındalık sağlamaya yönelik projeleri hayata geçiren Sabri Ülker Vakfı, 2013'ten itibaren başarılı, genç bilim insanlarını ödüllendiriyor. Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Zirvesi'ne de ev sahipliği Sabri Ülker Vakıf, bu alanda kaleme alınan toplam 2 milyon kitabı da topluma kazandırdı. Vakfın "Genç Şeflerden Sağlıklı Tarifler" sloganıyla hazırladığı bir diğer proje sayesinde genç şefler, gelenekselleşmiş yemek tariflerini yeniden ele aldı. Geçen yıl vakıf tarafından kamuoyuyla paylaşılan Tüketicinin Ekmek İsraf Araştırması da Türkiye'de gıda israfına dair veriler içeriyor.
Vakıf üniversiteleri kankası
Güler Sabancı / Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı
Türkiye'de 2022 itibarıyla 205 üniversite var. Bunlardan 129'u devlet üniversitesi, 76'sı vakıf üniversitesi. Türkiye'nin ilk vakıf üniversitesi ise İhsan Doğramacı'nın YÖK Başkanlığı döneminde 1984'te kurulan Bilkent. Koç Üniversitesi İstanbul'da 1992'de ve Başkent Üniversitesi Ankara'da 1993'te kuruldu. Sabancı Topluluğu, Hacı Ömer Sabancı Vakfı önderliğinde Sabancı Üniversitesi'nin kuruluş kararını 1994'de aldı. Üniversite 2021'de İstanbul Altunizade'de dijital kampüs açtı. Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, dünyada örneği az olan dijital kampüsün Türkiye'de bir ilk olduğunu ve sektöre öncülük edeceğini ifade ediyor.