İyiliştirici güç
Belce Örü / INBUSINESS
McKinsey'nin pandemi döneminde cinsiyet eşitsizliğinin küresel ekonomiye etkilerini incelediği araştırmaya göre iş hayatında eşitliğin sağlanamadığı senaryo gerçekleşmesi durumunda 2030'da küresel ekonominin kaybı 1 trilyon dolar olacak.
BM Küresel Kalkınma Amaçları'ndan beşincisini oluşturan toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların iş hayatına aktif katılımı sağlandığı takdirde kazanç 13 trilyon doları bulacak. Boyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve KAGİDER'in kurucularından olan Ümit Boyner, bu noktada şu değerlendirmeyi yapıyor: "Sadece pandeminin etkilerini görüp, cinsiyet eşitliğinin sağlanması için harekete geçilmesi bile küresel ekonomiyi önümüzdeki 10 yıl- da çok daha fazla büyütecek.
"Öte yandan dünyadaki bir diğer önemli sorun olan ve BM Kalkınma Amaçları'nın 2 ve 12'nci maddelerini oluşturan 'Açlığa Son, Sorumlu Üretim ve Tüketim'i doğrudan etkileyen küresel çapta gıda israfını göz önünde bulundurduğumuzda 1.3 milyar ton yiyecek her yıl çöpe gidiyor. Fakat bahsettiğimiz iki örneğin gösterdiği sorunlar ve diğer maddelere ilişkin olumsuzlukların hiçbiri aşılamaz büyüklükte değil. Sadece kar ya da çıkar odaklı değil aynı zamanda etki odaklı düşünmek gerekiyor.
Bu bakış açısı tüm dünyada etkisini artırırken sürdürülebilirlik, kaynakların korunması, finansal risklerin yanı sıra çevresel ve sosyal etkileri de değerlendirmek önem kazanmaya başladı. Sürdürülebilirlik Eği- tim Gelişim ve Mükemmellik Derneği (SEGM) Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar Çubuk "Sürdürülebilirlik şu sıralar çok popüler ve hayatın tam ortasında yerini almış bir kavram" diyor ve şunları aktarıyor: "Sürdürülebilirlik performansını izlemek, ölçmek ve değerlendirmek; finansal, çevresel ve sosyal risklerin sistematik bir şekilde yönetilmesine katkı sağlar. Kuruluşun stratejilerinin, sürdürülebilirlik yönetim sistemi kapsamında ekonomik-çevresel-sosyal-yönetsel faaliyetler ve iş sonuçlarıyla ilişkilendirilmesi, bu anlayışın kurum kültürüne dahil edilmesi ve sürdürülebilirlik yol haritasının oluşturulması hedeflenmelidir."
Dolayısıyla artık sosyal sorunların çözümünde sadece dernek, vakıflar ve devlet kurumlarının etkili olabileceği düşüncesinin geride kaldığı bir dönemdeyiz. Tüm dünyanın refah içinde yaşaması, kaynakların devamlılığının sağlanması, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması, her kesimden insanı etkileyen daha pek çok kritik mesele için özel sektör de elinden geleni yapmaya hazır.
Bu noktada inovatif fikirleri çok daha hızlı şekilde uygulamaya koyma becerisine sahip, sorunları daha spesifik olarak analiz edip yaratıcı çözümler üreten girişimciler kilit önemde. BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nı içeren 17 madde üzerinden sosyal etki yaratmaya odaklanan girişimciler iş modellerini de bu prensip etrafında şekillendiriyor. Dosyamızda da yer verdiğimiz ve etki odaklı işlere imza atan girişimler dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kendilerinden gün geçtikçe daha fazla söz ettirmeyi başarıyor.
2015'TEN SONRA SAYIMIZ ARTTI
Yurt dışında 'charity run' olarak bilinen kolektif yardımseverlik koşusunu Türkiye'de tanıtmak ve yaygınlaştırmak için hayata geçirilen ilk sivil toplum oluşumu Adım Adım'ın kurucularından Itır Erhart da sürdürülebilirlik ve etki odaklı hareket etmenin önemine vurgu yaparak şunları söylüyor: "2015'ten sonra tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sosyal girişimlerin sayısı arttı. Bunun birkaç nedeni var. Öncelikle artık dünya bu yöne doğru yol alıyor. Tüketici daha sorumlu bir üretim modelini tercih ediyor. İklim krizi, çevre felaketleri, pandemi gibi olumsuzluklar özel sektörü ve devletleri bu doğrultuda düşünmeye itiyor. Destek mekanizmalarının ve rol modellerin artması sosyal girişimcileri yüreklendiriyor. Yeşil Mutabakat gibi üst kanallardan gelen dayatmalar iş mo- dellerinde etki odaklı düşünmeyi zorunlu kılıyor."
Açık Açık'ın Kurucusu olan Renay Onur ile birlikte 16 yıl önce Türkiye'de yaktıkları kıvılcım bugün 110 bine yakın koşucuya, 911 bini aşkın bağışçıya ulaşarak 117 milyonu aşkın bağış toplanmalarını sağladı. 2 Ekim'de Bursa'da Eker koşusu, 5 Ekim'de ise Büyük İstanbul Maratonu'nda olduklarını ifade eden Erhart, Adım Adım'ın dernekleşme yolunda olduğunun da haberini veriyor.
SOSYAL GİRİŞİMLER AVANTAJLI KONUMDA
Sosyal etki odaklı çalışan girişimcilerin yanı sıra yeni ekosisteminde onlara destek olan pek çok kuluçka merkezi, hızlandırıcı platform, ortak çalışma alanları, ödüllü programlar, araştırma kuruluşları ve fon sağlayıcılar var. Sosyal girişimcileri bir araya getirerek disiplinler arası ve ölçeklendirilebilir bir komünite yaratan kuruluşlardan imece, 2016'dan bu yana erken ve ileri aşama 50 girişimi eğitim, finans ve network destekleriyle ürünlerini geliştirme ve etkilerini ölçekleme konularında programlar geliştirdi.
Zorlu Holding'in kurucu ortağı olduğu sosyal inovasyon platformu imece'nin yönetim kurulu üyesi Buğra Çelik, "Sosyal ve etki girişimlerinin yatırım olanakları yeni kurulan portföylerle artarken gençlerin de çalıştıkları kurumların topluma karşı sorumlu hissetmesini, kurdukları girişimin toplumun bir ihtiyacına da yanıt vermesini beklediklerini görüyoruz" diyor ve devam ediyor: "Tüm yaşanan krizler ve sorunlar, daha fazla sosyal girişimin ekosisteme kazandırılmasının önünü açmakla birlikte sosyal girişimlerin daha avantajlı bir konumda olmasını mümkün kılıyor."
EKOSİSTEMDE ÇARPAN ETKİSİ
Etki odaklı projelere son yıllarda özel sektörün de ilgi göstermesi girişim ekosisteminde çarpan etkisi sağlıyor. İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik ödül Programı bu anlamda etki odaklı projelere maddi ve manevi anlamda destekleyici mekanizmaların başında geliyor. Yalnızca üretimi ve büyümeyi değil; ürettiği değerleri toplumla paylaşarak gelişmeyi hedefleyen Kale Grubu'nun 2017'de hayata geçirdiği ödül programı, yaşadığı dünyaya ve çevreye karşı kendini sorumlu hisseden ve bu uğurda hayatları iyileştirmek için harekete geçme cesaretini gösteren sosyal girişimcilere destek olmayı, onların yarattığı pozitif etkiyi çoğaltmayı ilke ediniyor. 6'ncı yılında programda başarılı olan sosyal girişimcilere ImpuctHub ile iş birliğiyle toplamda yarım milyon liraya yakın para ödülü verilecek.
6'ıncı döneminde olan bir başka program ise Boyner Grup ve KAGİDER ortaklığıyla gerçekleştirilen "İyi İşler: Gıda ve Elektronik Dışı Perakendede Kadın Girişimcileri Güçlendirme Programı. Kadın girişimcileri odağına alan program toplumdaki dejavantajlı bir gruba girişimcilik yolculuğunda finansal kaynak ve mentorlük sağlaması oldukça değerli.Bugüne kadar iyi işler projesine 74 firma katıldı, proje katılan kadın girişimciler bin 516 kişilik istihdam yarattı.
UMUT VERİCİ
Itır Erhart, sosyal girişimlerin geleceğine yönelik kısa ve net olarak "Çok umutluyum" ifadesini kullanıyor. Zira sosyal etki odaklı işler artık sadece standart girişimlerin alternatifleri olmaktan çıktı başlı başına ekosistemi değiştirecek potansiyele sahip başarılı birer rol model olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Buna referans olarak gösterilecek pek çok girişimi sayılabilir. Görme engellilerin kullanımı için Young Guru Academy ve Vestel tarafından geliştirilen dünyanın ilk akıllı bastonu WeWalk, Time dergisi tarafından 2019'un en iyi icatlarından biri olarak seçildi. Fazla Gıda, Temmuz 2021'de Seri A turunda 212 liderliğinde, MAP, 500 Istanbul ve Berlin merkezli Atlantic Food Labs'ten 26 milyon liralık yatırım aldı. Otsimo Nisan 2022'de Kanada'nın en büyük oyuncak şirketinden Spin Master'a bağlı olan, dünyanın en büyük çocuk oyunu şirketi Sago Mini ile bir ortaklık kurdu. Bu örneklerin hepsi girişim ekosisteminin dönüşmek üzere olduğunun en güzel kanıtları...